Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/193 E. 2021/360 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/193
KARAR NO : 2021/360

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/01/2013
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2013/17 E. sayılı davasının Mahkememize tevzi edilerek 2017/193 E. sırasına kaydı yapılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin , … şubesinin işletmesicisi olduğunu ve şirketin ilk kurucularının davalı … ile … ‘in ortağı davalı … ile dava dışı … olup , 08/02/2010 tarihinde bu kişilerden devir alındığını , davalı … ın ise … ve … in eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, … ortaklar şubesini işlettiğini , … marka hakkı sahibinin …. şubesine ürün tedariklerinin bu firma tarafından yapıldığını ve franchise bedelinin bu firmaya ödendiğini , yapılan sözleşmeye göre müvekkili şirketin yetki alanı içinde kalan ve aslen … bu alanda şube açılmasına izin vermemesi gerektiği bir alanda ortaklar şubesinini açıldığını bu nedenle satış bölgesinin ihlal edildiğini belirtmiştir. Davacı vekili dilekçesinde devamla … , kendi ortakları tarafından açılan, … Şubesinin daha çok iş yapması amacıyla ticari ilişkinin fesh edildiğini bildirdiklerini ancak feshin kabul edilmediğini, … tarafından feshin haklı olduğunun tespiti , cari alacak bakiyesi , manevi tazminat taleplerini içeren … 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin …. E. sayılı dava açtıklarını ancak mahkemece davanın reddine karar verildiğini böylelikle feshin haksız olduğunun tespit edildiğini, fesih bildirimi sonrasında müvekkili firmaya ürün verilmediğini , müvekkili firmanın yemek sepeti adlı internet üzerinden yemek siparişi verilen siteye girişine onay verilmediğini , kendi telefonlarının ortaklar şubesine yönlendirildiğini ve buna benzer eylemler ile müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını belirterek haksız rekabetten doğan şimdilik 2.000,00 TL belirsiz alacak davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili ve davalı … cevap dilekçelerinde özetle: Davacının bu dava ile tescilli … markası bakımından Franchise sözlemesi ile kendisine tanınan alt lisans – marka hakkının bölge ihlali ve rekabete aykırı davranışlar nedeniyle tüm davalılar tarafından ihlal edildiğini iddia ettiğini , davacının iddialarının ” marka hakkının marka için rekabet ile suistimal edildiği” ve ” Franchise sözleşmesi ile tanınan bölgenin marka sahibi tarafından ihlal edildiği ” noktasında toplandığını davacıya marka ve bölge hakkının , marka sahibi olan … tarafından Franchise sözleşmesi ile tanındığını dava konusu uyuşmazlığın marka hakkından kaynaklandığını bu tür uyuşmazlıklarda , 556 sayılı markaların korunması hakkında kanun hükmende kararname uyarınca özel görevli mahkeme sıfatıyla Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesince bakılması gerektiğini beyan etmişlerdir.
… 50.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K. ve 01/11/2012 tarihli kararında; Görevsizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 03/01/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 27/09/2021 havale tarihli dilekçesinde: Davada geçen süreler göz önüne alındığında dava konusu mağazaların kapandığı ve franchise veren ana firma davalı … Ltd .Şti.’nin tasfiye edildiğini bu nedenle davaya devam etmekte hukuki yarar kalmadığını, bu kapsamda taraflarca sulh protokolü imzalandığını, protokolün ekte sunulduğunu, herhangi bir masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davadan feragat ettiklerini, feragat kapsamında duruşma açılmaksızın yokluklarında karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçe ekinde 27/09/2021 tarihli sulh protokolü sunulmuştur.
Dosyada mevcut davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde; Davadan feragata yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 309/2. maddesi gereği feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığından, feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 29,60 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Taraflar vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair tarafların/vekillerin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır