Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/175 E. 2019/59 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/175 Esas
KARAR NO : 2019/59

DAVA : Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle tazminat talepli
DAVA TARİHİ : 21/12/2011
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Taraflar arasında TAZMİNAT istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2011/175 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/175 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
ASIL DAVADA
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalının 05.07.1989 tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ile dava konusu 4 markayı (…-…, …-…, …-… ve …-…) lisans alan olarak, bedelsiz olarak kullanmaya başladığını,Dava dışı …Ltd. Şti’nin, lisans konusu 4 markanın da içinde olduğu markaları 22.01.1997 tarihli Marka Lisans Sözleşmesiyle dava dışı … A.Ş. ‘ye devrettiğini, topluca 08.09.1999 tarihinde, eski unvanı … Tîc, A.Ş. olan firmanın da markaları davacıya devrettiğini, … A.Ş/nin 01.08.2000 tarihinde yapılan unvan değişikliği ile … A.Ş. (Kısaca … A.Ş.) unvanı ile faaliyetine devam ettiğini, O dönemdeki unvanı … A.Ş olan müvekkilinin, lisans konusu markalan devraldığını lisans sözleşmesinin bedelsiz oluşunu ve sonsuz kullanım hakkını öngördüğünü görünce, fiilen marka hakkını yok eden ve kendi içinde batıl hükümler taşıyan marka lisans sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini davalıya 01.06.2000 ve 05.07.2000 tarihli ihtarnamelerle bildirdiğini,davalıya gönderilen ihtarnamelere rağmen, haksız olarak markayı kullanmaya devam etmekle birlikte, ayrıca lisans konusu markalar üzerinde tahrifat yaparak kendine ait markalarmış gibi markaya tecavüz ve haksız rekabete neden olacak şekilde kullanmaya devam ettiğini, bu hususta açılmış davalar ile ilgili olarak; Davalının markaların kendisine ait olduğu iddiası ile açtığı “marka devir ve tescil davası”mn, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … gün ve 2004/232 E, – 2007/25 K. sayılı ilamı ile reddedildiğini, davalının temyiz talebinin de Yargıtay 11. HD’nin 23.06.2008 gün ve 2007/6396 E. – 2008/8349 K, sayılı ilamı ile reddedilerek, hükmün onanmış ve kesinleşmiş olduğunu,Müvekkilinin davalıya açtığı en son davada, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … gün ve 2006/440 E. – 2011/4 K. sayılı ilamı ile davalının 03.08.2000 tarihinde feshedilen lisans sözleşmesine rağmen ve üstelik markalan tahrifat ederek kullanmakla markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespitine, men ve refine, marka kullanımlarının önlenmesine, toplanmasına ve imhasına, manevi tazminat ve itibar tazminatına hükmedildiğini, Bu defa, davalının lisans sözleşmesine ve haksız rekabet yoluyla marka hakkına tecavüz ettiğinden ve markaların lisansına ilişkin sözleşmenin feshine rağmen, haksız kullandığından dolayı dava konusu markalardan haksız olarak elde ettiği haksız kârın tazmini için huzurdaki maddi tazminat davasını açmak zorunluluğu doğduğunu, Öncelikle, davalı adına kayıtlı taşınmaz kaydına 3, kişilere devir temlik ve tasarrufunun ünlenmesi için ihtiyati tedbîr konulmasına, delil tespitine, Davalının lisans sözleşmesine aykırı davrandığı ve lisans sözleşmesi feshedildiği hâlde, 4 adet markayı hem de tahrifatlı olarak ve kendisine ait gibi süreç içinde kullanmakla marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet gerçekleştirmesinden dolmayı dava tarihine kadar elde ettiği ve elde etmesi gereken karın şimdilik 50.000,00 TL sinin işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili beyan dilekçesinde, Müvekkilin dava konusu edilen dört markayı o tarihteki sahibi (emanet olarak verilen)…Tİc. A.Ş.’den … 18. Noterliği’nin … yevmiye numaralı, … tarihli Marka Devir Sözleşmesi ile satın aldığını, markaların … A.Ş.’ne … A.Ş. tarafından emaneten verilmiş olduğunu,satın alma İşleminden sonra müvekkilinin markaların kendi adına tescili için Türk Patent Enstitüsüne başvuruda bulunduğunu, ancak, Enstitü’nün “markaların kısmen devri mümkün değildir, satıcı üzerinde kayıtlı diğer markaların tümünün tescilinin yapılabileceğinden” bahisle tescil talebini reddettiğini,bunun üzerine yeni bir şirket kurarak (… Tic, Ltd. Şti.) müvekkiline sattığı markalan tekrar bu şirket üzerine alan şirketin yetkilisi Sinan Sinangil’in, müvekkilin markaları üzerine kayıt yaptıramaması nedeniyle, müvekkili ile markaların yeni sahibi görülen … Ltd. Şti. arasında … 26. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye numaralı marka lisans sözleşmesi yapılmış olup, on yıllık dönemler hâlinde yenilenerek müvekkili tarafından markaların kullanılmasının amaçlandığını ve sözleşmeye eklenen bir madde ile … Ltd. Şti.nin infisahı hâlinde markaların müvekkil firmaya devir edilmesi gerekeceğini,Müvekkilin markalan kullandığı dönemde … Şti.’nin 01.01.1999 yılında yasal olarak sona ettiğini öğrendikten sonra … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile markaların kendi adına tescili için dava açtığını ve davanın mahkemece pasif husumet yokluğundan reddedildiğini, bu arada markaların … Ltd. Şti. tarafından … 16. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi İle önce … Tic. Ltd. Şti.’ye, daha sonra ise … Tic, Ltd. Şti. tarafından … 10. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile …Tİc. Ltd. Şti.’ye devir edildiğini,Müvekkili firmaya ait markalan devir sözleşmesi ile alan … Şti. tarafından ihtarname keşide edilmiş, lisans sözleşmesinin geçersizliği savunulmuş ve Türk Patent Enstitüsüne kendi adına tescili talep edilmiş, ancak bu talep Türk Patent Enstitüsü tarafından geri çevrilmiş olup, müvekkili tarafından İhtara ret cevabı verilmiş olduğunu,bu şekilde adına tescil sağlayamayan … Şti.’nin markalan şimdiki davacı o zamanki adıyla … Ltd. Şti’ye yeniden devir ederek, yeniden tescil talebinde bulunduğunu ve yeniden ret cevabı alındığını bu şirket tarafından müvekkiline aynı mahiyette ihtarname keşide edildiğini ve müvekkili tarafından içeriğinin reddedildiğini,… 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını ve yasal olarak haklı olmalarına rağmen, davanın reddedildiğini,davacının eline geçen hukuki fırsatı kullanarak, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2006/440 Esas sayılı dosyası ile haksız rekabetin tespiti ve meni, ref i tazminat talepli dava açtığını, verilen kararın temyiz aşamasında olduğunu,müvekkilinin, davacının yaptığı gîbi basiretli bir tacir olarak dava konusu markalan noterden marka devir sözleşmesi ile bedelini ödeyerek satın aldığını, tescili için başvuruda bulunmasına rağmen, talebin TPE tarafından reddedildiğini, bu ret karan üzerine müvekkilin satın aldığı markalan kullanabilmek İçin satın aldığı kişi ile yeniden anlaşma yapmak zorunda kaldığını, her İki sözleşmeyi birlikte bir arada değerlendirmek gerektiğini ve amacın tamamen dört markayı devir etmek olduğuna kuşku olmadığını, zira satış işlemini yapan ve lisans sözleşmesini yapan vekil ve yetkili olarak …’in, müvekkilin açtığı davada bu hususları net bir şekilde teyit ettiğini, …’in, bir taraftan bunları açılan davada iddia etikleri olguları ikrar ederken diğer taraftanda markaları başka bir firmaya satmaktan çekinmediğini, davada bu kişinin taraf olarak yer alması gerektiğini, ikinci derecede sorumlu kurumun Türk Patent Enstitüsü olduğunu, bu nedenle davanın bu kurum ile…’e ihbar edilmesi gerektiğini,yasal süreler geçtikten sonra bu davanın açılmasının zamanaşımı ve hak düşümü süreleri geçtiği için reddi gerektiğini,davacının kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
BİRLESEN DAVA (istanbul 2.FSSHM’nin 2011/226 esas-2012/113 karar ve 1.6.2012 tarihli birleştirme kararına havi dosya)
İDDİA; Davacı vekili birleşen dava dospasına sunduğu dava dilekçesi ile; Asıl davadaki beyanlarını tekrar ederek, İstanbul 3. Fikri ve Sına Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/175 E. sayılı davadaki talepten ayrı kısım için ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tecavüz konusu 4 markayla ilgili davalının elde ettiği ve elde etmesi gereken kârın şimdilik 300.000 TL’lik kısmının ilgili tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, geçmiş işlemiş faizden şimdilik 90. 000 TL’nin de davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili birleşen davadaki cevap dilekçesinde; Asıl davaya verilen cevap dilekçesi kapsamındaki beyan ve itirazları ile davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl davada davalının lisans sözleşmesine aykırı davrandığı ve lisans sözleşmesi feshedildiği hâlde dava konusu 4 adet markayı hem tahrıfatlı olarak hemde kendisine aitmiş gibi süreç içinde kullanarak marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet gerçekleştirdiği iddiasıyla dava tarihine kadar elde ettiği ve elde etmesi gereken karın şimdilik 50.000,00 TL’sinin işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dava dosyasında ise; dava tarihine kadar elde ettiği ve elde etmesi gereken kârın şimdilik (İst 3. FSHHM 2011/175 E sayılı dosyada görülen davadaki talepten ayrı kısım için ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) 300.000,00 TL ‘sinin ve ilgili tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte ve ayrıca işlemiş faizler için de şimdilik 90.000,00’TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili 20.9.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesi kapsamına göre; Asıl davada davacının 50.000,00 TL maddi tazminat ve işlemiş 134.914.21 TL olduğunu, 50.000 TL maddi tazminatın dava tarihine kadar (29.9.2011 ) işlemiş olan ticari avans faizi 134.914.21 TL olup, asıl alacak için 50.000 TL ‘nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Birleşen davada ise; 350.669.50- TL maddi tazminatın dava tarihine kadar işlemiş ticari avans faizinin 582.067.16 TL olup, asıl alacak için 350.669.50 TL nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, KHK 67. madde kapsamında makul payın eklenmesine, ana alacak için dava tarihine kadar işlemiş 582.067.16 TL ticari avans faizi içinden 90.000 TL faiz alacağının, dava başında harcı ödenerek ana paraya dönüştürüldüğünden, ana para alacağına dönüşen 90.000 TL alacağında dava tarihinden sonra işleyen ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen davada 18.1.2012 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının karar kesinleşene kadar devamına karar verilmesine ilişkin olarak ISLAH dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar zamanışımı itirazında bulunmuş ise de; davanın süresi içinde açıldığı, marka hakkı ihlal edildiği sürece ceza zamanışımı süresi de devam edeceğinden, davalı yanca ileri sürülen itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalıya ait vergi kayıtları bağlı olduğu vergi daresinden celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Düzenlenen son raporun ve 20.6.2017 tarihli raporların marka hukuku ilkelerine, taraflarca hazırlama ilkesine göre sunulen delillerin tartışıldığı, mali verilerin eksiksiz tartışıldığı bir rapor alması nedeniyle denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle son rapor ve 20.6.2017 tarihli rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Birleşen davada delil tespiti yaptırılması yünündeki ara karar üzerine alınan 30.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda 2000-2010 yılları arasında dava konusu 4 markadan davalının elde ettiği kâr 486.393 TL olarak hesaplanmıştır.
Asıl davada 20.06.2013 tarihlî bilirkişi raporunda 2000-2011 yıllan arasında dava konusu 4 markadan davalının elde ettiği kâr 442.808,78 TL olarak hesaplanmıştır.
Asıl davada 05.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda “Hesaplamalarda, davalıya ait tasdik bilgileri belirtilen yasal defterlerdeki kayıtlar yanında, dosya içeriğinde bulunan davalıya ait … Ticaret Odasınca tasdiklenmiş bilanço ve gelir tablolarının, vergi dairesine elektronik sistem üzerinden verilen ve birbirleriyle uyumlu beyannameler ekindeki bilanço ve gelir tablolarındaki faaliyet karları dikkate alınarak inceleme yapıldığını ve 01.04.2015 tarihli bilirkişi ek raporunda 2000-2011 yıllan arasında dava konusu 4 markadan davalının elde ettiği kârın 191,096,14 TL olarak hesaplandığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bliirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 20.6.2017 tarihli rapor kapsamına göre; Davalının dava konusu 4 adet markayı kullanmak suretiyle, 556 sayılı KHK’nın 66/2-b maddesi gereğince, kayıt ve belgeler üzerinden değerlendirme sonucunda davacının toplam 290.532,11 TL talep edebileceği tespit edilmiş olup, tahsilde tekerrür olmayacak şekilde hesaplamanın asıl ve birleşen dava yönünden ayırımının ise raporda ;Asıl davada davacının 50.000,00 TL maddi tazminat ve işlemiş 132,388,98 TL avans faizi talep edebileceğini, Birlesen davada davacının 240.532,11 TL maddi tazminat ve işlemiş 435.374,81 TL avans faizi talep edebileceğini, davacı tarafından birleşen davada 90.000 TL işlemiş faizin harcı yatırılarak talep edilmesinin bu miktarı ana para alacağına dönüştürüldüğünün kabulü hâlinde,bu miktara da dava tarihinden itibaren ticari avans faizi İşletilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, Davalının Elde Etmesi Muhtemel Kar Üzerinden Yapılan Değerlendirme Sonucunda; Davalının dava konusu 4 adet markayı kullanmak suretiyle, 556 sayılı KHK’mn 66/2-b maddesi gereğince, ve TTK’nun 58/1 maddesi gereğince elde edilmesi muhtemel kâr hesaplaması sonucunda, davacının toplam 400.669,50 TL talep edebileceğini, tahsilde tekerrür olmayacak şekilde hesaplamanın asıl ve birleşen dava yönünden ayırımının ise Asıl davada davacının 50.000,00 TL maddi tazminat ve İşlemiş 134.914,21 TL avans faizi talep edebileceğini,Birlesen davada davacının 350.669,50 TL maddi tazminat ve işlemiş 582.067,16 TL avans faizi talep edebileceğini, davacı tarafından birleşen davada 90.000 TL işlemiş faizin harcı yatırılarak talep edilmesinin bu miktarı ana para alacağına dönüştürüldüğünün kabulü hâlinde, bu miktara da dava tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerekeceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 27.7.2018 tarihli son raporda da aynen 20.6.2017 tarihli heyet raporundaki görüş ve miktarların esas alındığı anlaşılmış ve neticede; tahsilde tekerrür olmayacak şekilde asıl ve birleşen dava yönünden hesaplama yapıldığında; Asıl davada davacının 50.000,00 TL maddi tazminat ve İşlemiş 134.914,21 TL avans faizi talep edebileceğini,Birlesen davada davacının 350.669,50 TL maddi tazminat ve işlemiş 582.067,16 TL avans faizi talep edebileceğini, davacı tarafından birleşen davada 90.000 TL işlemiş faizin harcı yatırılarak talep edilmesinin bu miktarı ana para alacağına dönüştürüldüğünün kabulü hâlinde, bu miktara da dava tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesi gerekeceğini bildirmişlerdir.
Dosyadaki deliller bilirkişi raporları ile birlikte mütalaa edildiğinde;
İstanbul 3 FSHHM’nin 2006/440 E. ve 2011/4 K, Sayılı kararıyla, Davalı … Tic, A.Ş.’nin, feshedilen lisans sözleşmesine rağmen davacıya ait markaların tescilli İbare ve şeklini ürün ambalajlarında aynen kullanmasının davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tecavüzün önlenmesine, ref’ine, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına davacının markalarına tecavüz sebebiyle her bir eylem İçin 5000 TL’den hesapla 20,000 TL manevî ve yine her bir marka için takdiren 5.000 TL den hesapla 15,000 TL İtibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ,ilamın Yargıtay l1 HD/nin 03,10,2012 tarih ve 2011/8104 Esas-2012/14904 Karar sayılı kararıyla onandığı anlaşılmıştır. Kesinleşen Mahkeme ilamına göre …’nın sahibi olduğu markalara ilişkin haklarının, … AŞ tarafından ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındai delillere göre ; Davalının 05.07.1989 tarihli Marka Lisans Sözleşmesi İle dava konusu 4 markayı (…-…, …-…, …-… ve …-…) lisans alan olarak, bedelsiz olarak kullanmaya başladığı, Dava dışı …Ltd. Şti’nin, lisans konusu 4 markanın da içinde olduğu markaları 22.01.1997 tarihli Marka Lisans Sözleşmesiyle dava dışı … Tic A.Ş. ‘ye devrettiği, 08.09.1999 tarihinde, eski unvanı … Tîc, A.Ş. olan firmanın da markaları davacıya devrettiği, … A.Şnin 01.08.2000 tarihinde yapılan unvan değişikliği İle … A.Ş. unvanı ile faaliyetine devam ettiği,.dava konusu markaları devraldığı, marka lisans sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini davalıya ihtar ettiği, kesinleşen yargı kararları kapsamına göre davalının markayı kullanmaya devam etmekle birlikte, ayrıca lisans konusu markalar üzerinde değişiklikler yaparak lisansa konu markaları kendisine ait markalarmış gibi kullanarak markaya tecavüz ve haksız rekabet e neden olacak şekilde kullanmaya devam ettiği, İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 21.01.2011 gün ve 2006/440 E. – 2011/4 K. sayılı ilamı ile davalının 03.08.2000 tarihinde feshedilen lisans sözleşmesine rağmen ve üstelik markalan tahrifat ederek kullanmakla markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespit edildiği, davalının sözleşmenin feshine rağmen, haksız kullandığı markalar nedeniyle talep ettiği maddi tazminat talepleri yönünden hükme esas alınan 27.7.2018 tarihli son rapor ve 20.6.2017 tarihli heyet raporundaki görüş ve miktarlar, davalının cirosu, vergi kayıtları dikkate alınarak; 556 SAYILI KHK 66/B ve TTK 58. madde hükümleri dikkate alınarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; ASIL DAVADA; 50.000 -TL maddi tazminatın dava tarihine kadar (29.9.2011) işlemiş olan ticari avans faizi 134.914.21 TL olup, asıl alacak için 50.000 TL ‘nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, BİRLEŞEN DAVADA; 350.669.50- TL maddi tazminatın dava tarihine kadar işlemiş ticari avans faizinin 582.067.16 TL olup, asıl alacak için 350.669.50 TL nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından birleşen davada 90.000 TL işlemiş faizin ana para alacağına dönüştüğü yönündeki ıslah dilekçesindeki beyan dikkate alınarak; ana para alacağına dönüşen 90.000 TL alacağında dava tarihinden sonra işleyen ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, KHK 67. madde kapsamında makul payın eklenmesi yönündeki isteminin reddine,birleşen davada 18.1.2012 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının karar kesinleşene kadar devamına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1- Davalının lisans sözleşmesine aykırı davrandığı, sözleşme fesh edildiği halde 4 adet markayı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder şekilde kullandığı subut bulmakla 556 SAYILI KHK 66/B ve TTK 58. madde hükümleri dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
I- ASIL DAVADA;
50.000 -TL maddi tazminatın dava tarihine kadar (29.9.2011 ) işlemiş olan ticari avans faizi 134.914.21 TL olup, asıl alacak için 50.000 TL ‘nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-3.415,50 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.673,00 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 18,40 TL başvuru harcı 742,50 peşin harç 192 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.050 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.730,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
II- BİRLEŞEN DAVADA;
350.669.50- TL maddi tazminatın dava tarihine kadar işlemiş ticari avans faizinin 582.067.16 TL olup, asıl alacak için 350.669.50 TL nin dava tarihine kadar işlemiş ve dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
III- Davacı tarafından birleşen davada 90.000 TL işlemiş faizin ana para alacağına dönüştüğü yönündeki ıslah dilekçesindeki beyan dikkate alınarak; ana para alacağına dönüşen 90.000 TL alacağında dava tarihinden sonra işleyen ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
IV-KHK 67. madde kapsamında makul payın eklenmesi yönündeki isteminin reddine,
V-Birleşen davada 18.1.2012 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının karar kesinleşene kadar devamına,
2-30.102,13 TL ilam harcının peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 23.445,33 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 31.577,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 18,40 TL başvuru harcı 5.791,90 peşin harç 54 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.864,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar taraf vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 07/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır