Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/165 E. 2020/151 K. 22.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/165 Esas
KARAR NO : 2020/151

DAVA : Patent Hakkına Yönelik Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti
DAVA TARİHİ : 05/12/2008
KARAR TARİHİ : 22/04/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hakkına Yönelik Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ve birleşen Patent Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Kapatılan 3. FSHHM’nin 2008/197 E. sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin otomobiller ve ağır vasıtalar için parçalar ve entegre sistemler geliştiren, üreten ve satışı ile ilgili … şirketler grubuna dahil olup dünya çapında bir şirket olduğunu, araştırma geliştirme faaliyetlerine önem veren ve bu kapsamda dünya çapında yayınlanmış 26.000 patenti ve patent başvurusu olduğunu, müvekkilinin diğer pek çok patent ve patent başvurusunun yanı sıra ‘‘…” başlıklı buluşunun da Türkiye’de koruma altında olduğunu, koruma altında bulunan başvurusu için Avrupa Patent Sözleşmesi kapsamında Türkiye’nin de koruma talep edilen ülkeler arasında bulunduğunu, Türkiye’de yayınlanmış … sayılı Avrupa Patent başvurusunun (…) sahibi olduğunu, müvekkili şirketin izni olmadan başvuru konusu buluşu kullanan davalı firmanın, patent başvurusunun kapsamından haberdar edildiğini, müvekkilinin … 27. Noterliği kanalı ile davalı firmaya gönderdiği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ekinde, Avrupa Patent Başvurusu’ na ait istem, özet ve resimlere de yer verildiğini, müvekkili şirketinin patente konu buluşunun 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanunun Hükmünde Kararnamesi’nin 82.maddesi uyarınca Türkiye’de koruma altında olduğunu, davalı firmanın, müvekkilinin önceki tarihlerden beri imal edip piyasaya arz ettiği ve buluş sahibi olduğu, ilk kez müvekkili tarafından üretilip yıllar önce piyasaya arz edilmiş olan “…’ü taklit ettiğini, davalının dava konusu ürünü üretip satması ve dağıtmasının, müvekkilinin Avrupa Patent başvurusundan kaynaklanan haklarına tecavüz, haksız rekabet teşkil ettiği ve müvekkiline ait … nolu patent başvurusundan kaynaklanan haklarına da tecavüz teşkil etmesi nedeni ile 551 sayılı KHK uyarınca patentten doğan hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve refi ve bunlara bağlı ticaretin önlenmesi, toplatma, el koyma ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1971 yılından bu yana otomotiv sektörü için teknik kauçuk ve plastik parçalar geliştirmekte ve imal etmekte olduğunu, otomotiv sektöründe kullanılan teknik kauçuk parçaların imalatında ve satışında Türkiye’de lider konumda olduğunu, AR-GE çalışmalarına büyük önem verildiğini ve bu kapsamda 77 kişilik AR-GE personeli ile … yerleşkesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdürdüğünü, davacının davaya konu ettiği “…” için hali hazırda verilmiş bir patent belgesinin bulunmadığını, ayrıca vekil edenlerine ihtarname çekildiği ve başvurunun Türkiye’de yayınlandığı tarihteki patent başvurusunun bağımsız istemlerinin yeni olmaması sebebi ile Avrupa Patent Ofisi tarafından reddedildiğini, davacının patent belgesinin neye istinaden verileceği veya verilip verilmeyeceğinin halihazırda belli olmadığını, dolayısı ile vekil edenlerinin ürünü ile davacının patent başvurusunun içeriği belli olana kadarki süreçte karşılaştırılmasının fiilen mümkün olmadığını, hatta bunun usul veya yasa bakımından da kabul edilemez olduğunu ve bu sebeple huzurdaki davanın mevsimsiz açılmış olması sebebi ile reddini talep etmiştir.
Bazı Yer Adlî Yargı 1. Bölge Hâkimlerinin Müstemir Yetkilerinin Belirlenmesi, Yeniden İnceleme ve Tevziye İlişkin Taleplerin Değerlendirilmesine Yönelik HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3. ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve İstanbul 3. FSHHM’nin 2008/197 E. sayılı dosyası Mahkememize devredilerek 2017/165 E. sırasına kaydı yapılmıştır.
BİRLEŞEN İSTANBUL 2 FSHHM’nin 2010/63 ESAS SAYILI DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TPE nezdinde davalı adına tescilli … nolu patentin 551 sayılı KHK’nın 129 vd.maddeleri uyarınca patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile davanın İstanbul 3.FSHHM’nin 2008/197 E. sayılı dava dosyası kapsamında … tarafından müvekkili şirketi aleyhine açılmış TPE nezdinde … no ile tescilli patente tecavüz konulu davayla HUMK’nın 45.maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin patenti açısından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini, davacı yanın HUMK ve 551 sayılı KHK karşılaştırmasına girerek davaların birleştirilmesi gerektiği iddiasının son derece yersiz olduğunu, tecavüz davasından iki sene sonra açılan hükümsüzlük davasının tecavüz davasında bekletici mesele yapılması veya davaların birleştirilmesinin usul ekonomisine uygun olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-birleşen davada davalı vekili 14/04/2020 havale tarihli dilekçesinde; Taraflar arasında imzalanmış sulh sözleşmesinin ikinci maddesi gereğince tarafların davaya konu talepleri karşılıklı olarak geri almayı kabul ettiklerini, ekte sunulan sulh sözleşmesi gereğince davayı geri aldıklarını, davalı tarafından ikame edilen karşı davanın geri alınmasına muvafakatlarinin bulunduğunu, sulh sözleşmesi gereğince tarafların yargılama ve vekalet ücreti talep etmediklerini, Mahkemece uygun görüldüğü takdirde duruşma günü beklenmeksizin davaları geri almaları talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili 14/04/2020 havale tarihli dilekçesinde; Tarafların anlaştıklarını, imzalanan sulh sözleşmesi kapsamında birleşen davada, davalıya karşı ikame ettikleri davayı geri aldıklarını, asıl davada davacı tarafın, davayı geri almasına muvafakatlarinin bulunduğunu, sulh sözleşmesi gereğince tarafların yargılama ve vekalet ücreti talep etmediklerini, Mahkememizce uygun görüldüğü takdirde duruşma günü beklenmeksizin davaları geri almaları talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekilleri, 13/02/2020 tarihli sulh sözleşmesini ibraz etmişlerdir.
Tarafların sulh oldukları ve karşılıklı açtıkları davadan vazgeçtikleri, buna ilişkin sulh sözleşmesini sundukları görülmekle ; Asıl ve birleşen davada, sulh ve vazgeçme nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada: Sulh ve vazgeçme nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2010/63 Esas sayılı davada: Sulh ve vazgeçme nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Asıl ve birleşen davada taraflar vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Asıl davada 54,40-TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik 40,40-TL harcın …’den tahsiline,
5-Birleşen davada 54,40-TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik 37,25-TL harcın …den tahsiline,
6-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin, üzerlerinde bırakılmasına
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 30/04/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır