Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/140 E. 2021/192 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/140 Esas
KARAR NO : 2021/192

DAVA : Patente tecavüz edilmediğinin tespiti, manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 18/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan patente tecavüz edilmediğinin tespiti, patentin hükümsüzlüğü, ,patentten doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili, 18.07.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacılardan …, … firmasının, mineral ve mineral bazlı sentetik mineral ürünler ve bunlarla ilgili sistem ve hizmetleri geliştiren, üreten ve pazarlayan uluslararası ve büyük ölçekli bir firma olduğu, …, …’in 2014 yılında … şirketini devralarak şirket büyüklüğünü ikiye katladığı, diğer davacı … TİC. A.Ş.’nin … şirketinin bağlı şirketi olan … şirketinin bir kolu olarak kurulduğu, Davacılardan …TİC. A.Ş.’nin (1 nolu davacı) özellikle seçilmiş “…” topraklardan yüksek kaliteli ağartma toprakları, delici ürünler, temel ürünleri, özel killer ve granüler ürünler ürettiği,Bu anlamda, 1 nolu davacının ürettiği “…” ürünlerinin, davalının … sayılı patente tecavüz etmediğinin tespiti için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 154 maddesi uyarınca dava açılmış olduğunu, Davalı yanın … D.İş sayılı dava dosyasıyla … markalı ürünlerin anılan patenti ihlal ettiği iddiasıyla delil tespiti talebinde bulunduğunu, davacının … markalı ağartma topraklarının üretiminde kullanılan kil malzemesinin Uşak bölgesinden elde edilmekte olduğu, … (…) sayılı patentin geçerliliğinin Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdinde tartışıldığı, 2 nolu davacının … sayılı patente EPO önünde itiraz ettiğini,davacıya ait dava konusu ürünlerin, davalının … sayı ile koruma altında olan patent belgesi ile korunan unsurlara tecavüz etmediğinin tespiti, patente dayanarak davaya konu ürünlerle ilgili gerçekleşebilecek herhangi bir hukuki veya cezai işlem talep etmesinin tedbiren önlenmesini, Davalının patent ihlalinin olmadığını bilerek haksız delil tespiti talebinde bulunması fiilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve 1.000.0000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 30.11.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin …’de 1886 yılında kurulmuş olan ve kimya endüstri alanında 150 yıla yayılan bir tecrübeye sahip … şirketinin bir alt şirketi olarak 1995 yılında kurulduğu, Avrupa’da, Ortadoğu ve Afrika’da, Asya Pasifik’te, Kuzey Amerika ve Latin Amerika’nın çeşitli ülkelerinde iştirakleri bulunduğu, Davalı şirketin Türkiye’de de bir iştiraki (… Ticaret A.Ş.) bulunduğu, Davalı şirketin, 12.06.2017 tarihinde … sayılı patentinin ihlaline ilişkin delil ve vakaların tespiti için davacı aleyhine delil tespiti davası açtığı, delil tespiti davası açmadan önce … ürünü üzerinde çeşitli analizler gerçekleştirdiği, elde edilen sonuçların … ürünü ile bu ürünün üretiminde kullanılan kil materyalinin ve ham maddesinin davalının patent haklarını ihlal edebileceğine ilişkin yeterli bir şüphe oluşturduğunu, Davacının dava dilekçesindeki teknik açıklamaların önemli deneysel ve analitik verilerden yoksun ve karar vermeye elverişli olmadığı, dolaysıyla, analizlerden elde edilen sonuçlardan bazılarının dava konusu patentin kapsamına girmiyor olmasının ihlal bulunmadığının göstergesi olamayacağı, Cevap dilekçesi ekinde sunulan … tarafından hazırlanan uzman görüşünde de belirtildiği üzere, davacı tarafından sunulan yüzey alanı ve gözeneklilik değerlerinin belirlenmesinde kullanılan yöntemin/tekniğin geçerliliğinin ortaya çıkarılmasının çok önemli olduğu, bu olmadan elde edildiği iddia edilen değerlerin patentin kapsamına girip girmediğinin belirlenmesinin mümkün olmadığı, Davacı tarafından toplanan 7 numunenin “…” olmadığının, tüm kil numunelerinin içerisinde “kristal simekrit” olduğunu, bu nedenle ihlal bulunmadığını beyan ettiğini, davacı tarafından kullanılan ölçüm yönteminin dava konusu patentte açıklanan yöntemle karşılaştırılabilir olması gerektiğini, Davalı tarafından açılan delil tespiti davasının 12.06.2017 tarihinde ikame edildiği, bu tarihte dava konusu patentin, Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) ve EPC’nin Türkiye Uygulama Yönetmeliği uyarınca, ülkemizde tescilli bir patent olarak kabul edilmesi gerektiği, hal böyle iken, delil tespiti davasının haksız bir dava olduğunu davacının iddia etmesinin mümkün olmadığını,davacının, davalı şirketin delil tespiti davası nedeniyle telafisi mümkün olmayan bir zarara uğradığı iddiasının dayanaksız olduğunu, davacının ticari itibarının zedelendiği iddiasını her hangi bir delille tespit edemediğini, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Birleşen İst.1.fshhm 2017/611 Esas Sayılı Dosyasında;
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; , davalı adına kayıtlı … sayılı patentin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, müvekkiline ait … sayılı tescilli patentin başvuru kapsamı dışına çıkmadığını, teknik alandaki bir uzmanın patenti uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak şekilde yeterince ve tam olarak açıklandığını, buluş basamağına sahip olduğunu savunarak ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Birleşen İst.2.Fshmm 2017/788 esas sayılı dosyasında;
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi … sayılı patent tescilinden doğan patent haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesinin tecavüz teşkil eden … tedbiren ihracının ve üretiminin durdurulmasını talep ederek belirsiz alacak olarak 10.000 TL maddi tazminata mahkemece makul bir ekleme yapılarak artırılması ve 10.000 TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmişlerdir..
SAVUNMA: Davalı vekili; mahkememize verdiği 21/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; … 1FSHHM’nin … esas sayılı dosyasında dava konusu patentin hükümsüzlüğü talepli dava açtıklarını verilecek hükümsüzlük kararının dava sonucunu etkileyeceğini belirterek dosyaların birleştirilmesini ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Asıl davada; … markalı ürünlerde dahil olmak üzere “…” ürünlerinin üretilme yönteminde kullanılan “…” maddeleri ile bunların ağırtma toprağı olarak kullanımı ile ilgili davalı adına tescilli … sayılı patente tecavüz edilmediğinin tespiti, patente dayanak hukuki ve cezai işlem talep edilmesinin ihtiyati tedbir yoluya önlenmesi , davalının delil tespit talebinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve 1.000.000 TL manevi tazminat istemine ilişkin olup, Birleşen 1. FSHHM’nin 2017/611 esas nolu dosyasında uyuşmazlık konusunun, davalı adına … nolu patentin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, Birleşen 2.FSHHM’nin 2017/788 esas sayılı dosyasındaki uyuşmazlık konusunun , davalının davacıya ait … nolu patentten doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi ihtiyati tedbir , şimdilik 10.000 TL maddi tazminat( SMK 151/2-B maddesine göre) , makul payın eklenmesi 10.000 TL manevi tazminat istemlerini ilişkin olarak açılmıştır.
Türk patent ve marka kurumundan patent tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap ve karşı dava dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Dava tarihinden sonra, davalının … sayılı patentinin … tarafından hükümsüz kılındığını ve söz konusu hükümsüzlük kararının 14.11.2018 tarihinde … nolu Avrupa Patent Bülteninde ilan edildiğini, kurum kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu patentin, EPO Temyiz Kurulu kararı ile hükümsüz kılındığının 21.02.2019 tarihinde yayımlandığı tespit edildiğinden, davaya konu patentin hükümsüz kılınmış olması dolayısıyla davanın konusuz kalıp kalmadığının takdirinin hukuki nitelikte bir değerlendirme olduğu için, bu aşamada, bu hususun mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini, dava tarihinden sonra ortaya çıkan bu yeni gelişmeyi değerlendirdikten sonra, heyetin davacının fillerinin davalının … sayılı patentine tecavüz teşkil edip etmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiği hususunda tekrar görevlendirmesi halinde, ihlale ilişkin değerlendirmenin yapılması gerektiğini bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, Türk Patent ve Marka Kurumunun yazıları, hükümsüzlük kararının sicile işlenme tarihleri, davaların açılma tarihleri, delil tespitinin talep tarihi,bilirkişi raporları ile birlikte incelendiğinde;
Dava konusu dayanak patentin … sayı ile (…) no ile … adına 6.11.2007 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile tescil edildiği , buluş başlığının Amorfoz adsorbent üretim yöntemi ve bunun katı yağların ve/veya sıvı yağların ağartılmasında kullanımı başlıklı olduğu, ancak patentin dava açıldıktan sonra yargılama sırasında iptal edildiği ve EPO ya ait bültende 14.11.2018 tarihinde yayınlandığı ve … bürosu tarafından 27.11.2018 tarihinde kuruma bildirimde bulunulduğu, Türk Paten ve Marka Kurumunun da 29.1.2019 tarihli yazıları ile de patent belgesinin sicilden terkin edildiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Kronolojik olarak incelediğimizde: asıl dava 18.7.2017 tarihinde açılmış olup, Birleşen 1. FSHHM’nin 2017/611 esas nolu dosyasında dava 28.8.2017 tarihinde, Birleşen 2.FSHHM’nin 2017/788 esas nolu dosyasında 27.12.2017 tarihinde açılmış olup, delil tespiti ise 12.6.2017 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Epo nezdinde hükümsüzlük kararı ise 14.11.2018 tarihinde bültende yayınlanmış ve Dava konusu patentin son durumu ve sicilden terkin edilmesi için … bürosu tarafından 27.11.2018 tarihinde kuruma bildirimde bulunulmuş ve Kurumun 29.1.2019 tarihli yazıları ile de patent belgesinin sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla huzurdaki davada patentin hükümsüzlüğü yönünden açılan dava konusuz kaldığından 1.FSHHM’nin 2017/611 esas sayılı dosyasında dava konusuz kalmış olduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl davada davacı … markalı ürünlerde dahil olmak üzere “…” ürünlerinin üretilme yönteminde kullanılan “…” maddeleri ile bunların ağırtma toprağı olarak kullanımı ile ilgili davalı adına tescilli … sayılı patente tecavüz edilmediğinin tespiti, patente dayanak hukuki ve cezai işlem talep edilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi , davalının delil tespit talebinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve 1.000.000 TL manevi tazminat talep etmiş olup, dava konusu patent hükümsüz kılındığından yasal düzenlemeler dikkate alınarak asıl dava ve birleşen davanın incelenmesi gereklidir.
Bilindiği gibi; Patent hakkı sahibine, bu hakkın kullanılması ve 3.kişilere karşı ileri sürülmesi yönünde tekelci hak ve yetkiler getirmektedir. Patent korumasının kapsamını belirlemedeki temel unsuru , istemler oluşturmaktadır. Buna göre, istemlerin dışında kalan konular koruma dışı serbest alanı oluşturmaktadır. Bu sayede, patenti bilen ve gören kişiler kendi davranış tarzlarını ayarlayabilecek, patente tecavüz etmeme bakımından önlem alabilecektir.
Bilindiği üzere 6769 sayılı SMK 10.1.2017 Tarihinde yayınlanmış olup, davaların açılış tarihi gözetildiğinde huzurdaki uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK hükümleri uygulanacaktır.
SMK 139/1 Madde düzenlemesinde: patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, patent başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan bu kanunla sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır.” hükmünü haizdir.
SMK’nun 139/2 fıkrasındaki “hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi düzenlenmiş olup, 2. Fıkrada açıkça patent sahibinin ağır ihmali yada kötüniyetli olması halinde sorumlu olacağına işaret edilmektedir. (Aynı yönde,Yargıtay 11.HD’nin 2015/10857 esas, 2016/5915 karar ve 30.6.2016 tarihli ilamı)
… Ltd. 12.6. 2017 tarihinde Davacılardan …Ticaret AŞ aleyhine tespit davası açmış olup, tespit tarihinde adına geçerli bir patent belgesine haiz olduğu tartışmasızdır…. (…) sayı ile tescilli patentin 12.6.2017 tarihinde (yani delil tespit tarihinde) Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik’in 11. Maddesi kapsamında da geçerli bir patent olduğu hususu “Avrupa Patentinin Etkisi “ başlıklı 11. Madde düzenlemesinde” Türkiye’nin seçildiği bir Avrupa patenti, bu Yönetmeliğin 12 nci ve 13 üncü maddelerindeki koşulların sağlanması şartıyla, Avrupa Patent Ofisi tarafından, Avrupa patentinin verildiğine ilişkin ilanın yapıldığı tarihten itibaren, Türkiye’de verilen bir ulusal patent olarak kabul edilir.” Hükmünü içermektedir. Dolayısıyla Türkiye’de validasyonu yapılan ve geçerli ve tescilli hale gelen bir patente dayanarak SMK’nın 85/2-a. maddesi gereğince “Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması.” Fiillerinin önlenmesini talep etmek hakkı yasal olarak düzenlenmişken ve henüz patent iptal edilmeden … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında talepde bulunulması yasal bir hak olup, talepde bulanan kötüniyetli olduğu hususu ise ispat edilmemiştir. Dolayısıyla Mahkemenin de geçerli patente dayalı olarak delil tespit talebini kabul ettiği sunulu deliller ve 2017/60 DİŞ sayılı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Öte yandan Türkiye’de validasyonu yapılan ve tescilli hale gelen bir Avrupa Patenti 3. kişiler tarafından ihlal edildiği şüphesi ile Türkiye’de 3. kişilere karşı ileri sürülüp bu patente dayanılarak SMK’nın 150/3. Maddesi gereğince delil tespiti talebinde bulunulması hukuka uygun bir hareket olup, davacı yanca davalının kötüniyetli olduğu ve zarar vermek kasdı ile hareket ettiği yönündeki iddiası ispata muhtaçtır. Davacı … ‘un davalının kötüniyetli davrandığına ilişkin delil sunmadığı da toplanan deliller kapsamı ile anlaşılmıştır. Kaldi ki yasal olarak 6769 sayılı SMK’nın 149/1-a maddesi sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibine, ‘Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti’ni talep hakkı vermektedir, patent iptal edilen kadar sahibine her türlü hukuki tasarrufta bulunma hakkı vermektedir. Dolayısıyla iptal edilen patent sahibi patent iptal edilmeden önceki bir tarihte delil tespitinde bulunmuş olup, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi nezdinde … D. İş sayılı dosyaya sunulan bilirkişi raporunda …’ün üretim tesislerinde, Ticari Sır niteliğinde olabilecek herhangi bir üretim yöntemi tespit edildiği yönünde yada tespit esnasında zarar verici eylem ve tutum içinde bulunulduğu yönünde bir delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı …, aleyhine açılan tespit davası nedeniyle manevi bir zarar gördüğünü ,karşı yanın maksatlı bir şekilde ticari zarar vermek ,ticari sırlarına erişmek için hukuki durumdan haksız fayda sağlama niyetinde olduğunu iddiasıyla dava açmışsa da ispat hukuku ilkelerine göre bu iddialarını kanıtlar nitelikte herhangi bir delil sunamadığı anlaşılmıştır.
Davacı patentin hükümsüz kılınmış olması nedeniyle haksız rekabete dair iddialarının incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmişse de; SMK’nun 139 maddesinde “hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi düzenlenmiş olup, 2. Fıkrada açıkça patent sahibinin ağır ihmali yada kötüniyetli olması halinde sorumlu olacağına işaret edilmektedir. Dolayısıyla taraf iddia ve savunmaları, delil tespitinin talep tarihi, talep tarihinde davalının yasal hakkını kullandığı dolayısıyla kötüniyetli olmadığı, davacının manevi yönden zarar gördüğü yönündeki iddiasınında ispat edilmediği gözetildiğinde, asıl davada; … markalı ürünlerde dahil olmak üzere “…” ürünlerinin üretilme yönteminde kullanılan “…” maddeleri ile bunların ağırtma toprağı olarak kullanımı ile ilgili davalı adına tescilli … sayılı patente tecavüz edilmediğinin tespitini talep etmiş olup, her ne kadar patent iptal edilmekle birlikte menfi tespit davasının açılış tarihi ilk açılan dava olup, patent yargılama sırasında iptal edildiğinden ve davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğundan va patent iptal edilmiş olmakla esasen davacının bu yöndeki davası haklı görüldüğünden menfi tespit istemli davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş, Davalının delil tespit talebinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti yönündeki istemi ile manevi tazminat istemlerinin ise gerekçemizde ayrıntılı olarak yazıldığı üzere, davanın açıldığı tarih, delil tespitinin talep edildiği tarih, hükümsüz kılınan patentin bültende yayın tarihi, kurum kayıtları ile 6769 Sayılı SMK’nun 139/1 ve 2. Maddelerinin amir hükümleri gözetildiğinde davalının ağır ihmal yada kötüniyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden asıl davadaki bu yöndeki taleplerin REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir.
Patentin hükümsüzlüğüne karar verildiğinden ve kararın sonuçları geçmişe etkili doğacağından patent başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan yasa ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılacağından yani patent konusu buluş herkes tarafından Kullanılabileceğinden , patent hükümsüz kılındığı durumlarda, hakkın ihlalinden de söz edilemeyecektir. Patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili olacaktır. Bu nedenle dayanak belge başvurusu ile sağlanan koruma doğmamış sayılacaktır. Bu nedenle Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2017/788 nolu dosyasında Davacı …’in … tescil nolu PATENT HAKLARINDAN kaynaklanan haklara tecavüzün önlenmesi ,haksız rekabetin tespiti, maddi / manevi tazminat istemli davasının reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
I- Asıl davada: davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine:
1-… markalı ürünlerde dahil olmak üzere “…” ürünlerinin üretilme yönteminde kullanılan “…” maddeleri ile bunların … olarak kullanımı ile ilgili davalı adına tescilli … sayılı patente tecavüz edilmediğinin tespitine, davalı yanca hükümsüz kalınanpatente dayalı olarak davacıya karşı talepde bulunulmasının HMK 389 vd. maddelerine göre ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine,
2-Davalının delil tespit talebinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti yönündeki istemin ve manevi tazminat istemlerinin davanın açıldığı tarih, patentin bültende yayın tarihi, keza hükümsüz kılınan patent yönünden6769 Sayılı SMK’nun 139/1 ve 2. Maddeleri gözetildiğinde davalının ağır ihmal yada kötüniyetli olduğu da ispat edilemediğinden bu yöndeki taleplerin REDDİNE,
3-Asıl davada 59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 17.018,20 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Asıl davada Haksız rekabet talebinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Patente tecavüz edilmediğinin tespiti talebinin kabulü yönünden , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılıma giderlerinden olan 34,40 TL başvuru harcı, 17.077,50 TL peşin harcı 3.000 TL bilirkişi ücreti 518,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam, 20.630,40 TL’nin takdiren 3/4 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
II-BİRLEŞEN 1.FSHHM’nin 2017/611 esas sayılı dosyasında:
1-… nolu patentin hükümsüzlüğü istemli dava yönünden dava konusu patent yargılama sırasında hükümsüz kılındığından :dava konusuz kalmış olduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen İst.1.Fshhm’nin 2017/611 Esas Sayılı dosyasında 59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Birleşen 1.FSHHM’nin 2017/611 esas sayılı dosyada, Dava konusuz kaldığından davanın açılmasına … sebep olduğundan Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Birleşen 2017/611 esas sayılı dosyasında davacı tarafın yapmış olduğu 328,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılıma giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
III- Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2017/788 nolu dosyasında;
1- Davacının … tescil nolu PATENT HAKLARINDAN kaynaklanan haklara tecavüzün önlenmesi ,haksız rekabetin tespiti, maddi / manevi tazminat istemli DAVANIN REDDİNE,
2-Birleşen İstanbul 2.Fshhm’nin 2017/788 nolu dosyasında 59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile282,25 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen İstanbul 2.Fshhm’nin 2017/788 nolu dosyasında, Haksız rekabet talebinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- PATENTE TECÜZÜZÜN tespiti talebinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılıma giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 HAFTA içerisinde İSTİNAFYASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 28/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır