Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/129 E. 2021/150 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/129
KARAR NO : 2021/150

DAVA : FSEK – İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 27/07/2000
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle: Davalı … A.Ş.’nin müvekkili şirketten …, …, …, … programlarını satın aldığını ancak bedellerini müvekkili şirkete ödemediğinden dolayı davalı borçlu şirkete … 14. Noterliğinin 14 Nisan … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödenmemesinden dolayı … 2. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan takipte borcun tamamına davalının itiraz ettiğini, davalının icra dosyasına haksız itirazının kaldırılmasını, takibin devamını, icra inkar tazminatına karar verilmesini takibe faiz yürütülmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesinde belirttiği programları satın almadıklarını, takip öncesi döneme ilişkin Faiz adı altında usul ve yasaya aykırı talep/ ettiği 8.790 USD faiz talebinin reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı gibi akdedilmiş bir sözleşmenin de bulunmadığını, davanın esasına ilişkin yapılan itirazın kabulü ile takip tarihi itibarı ile faiz ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen …E…. K. ve 13/03/2006 tarihli GÖREVSİZLİK kararı üzerine dava Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizin 2006/417 E. 2011/246 K. ve 27/12/2011 tarihli kararı ile: “… 2. İcra Müdürlüğünün… nolu takibin asıl alacak 73.000.-ABD Dolarına itirazın iptaline, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından inkar tazminatına ilişkin talebin de reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ABD Dolarına Merkez Bankasınca mevduatlara uygulanan faiz yürütülmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan karara karşı davacı vekili temyiz yoluna müracaat etmiştir.
Anılan karar Yargıtay 11. HD’nin 2012/5331 E. 2013/4808 K. ve 12/03/2013 tarihli ilamı ile: “… Dava, program satımından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası devam ederken davalı …Tic. A.Ş.’nin … 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasıyla 10.05.2007 tarihinde iflasına karar verilmiştir. İİK 192. maddesine göre iflasın açılmasıyla borçlu aleyhine yapılan takipler durur, iflas kararının kesinleşmesiyle bu takipler düşer. İflasına karar verilen davalı hakkındaki davanın, esas takip düştüğünden, kayıt kabul davası olarak görülüp, iflas tarihi itibariyle saptanacak alacağın masaya kaydı gerekirken, itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilini sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizin 2013/148 E. 2014/23 K. ve 25/02/2014 tarihli kararı ile: “…73.000 ABD doları alacağın ve bu alacağa 08/06/2000 tarihinden itibaren yürütülecek ABD doları Merkez Bankası’nca mevduatlara uygulanan faiziyle birlikte alacak ve faizin müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan karara karşı iflas idaresi memuru ve davacı vekili temyiz yoluna müracaat etmiştir.
Anılan karar Yargıtay 11. HD’nin 2015/13769 E. 2017/1635 K. ve 20/03/2017 tarihli ilamı ile: “…Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İflas idaresi memurunun temyiz itirazlarına gelince; dava, televizyon programı satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında davalı şirketin iflası üzerine alacağın iflas masasına kayıt kabulü davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, 73.000,00 USD alacağın 08/06/2000 tarihinden itibaren işleyecek USD faiziyle birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, bozma ilamında da belirtildiği üzere, İİK’nın 195. maddesi gereğince iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. Gerçektende, İİK’nın 195/1. maddesine göre, “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır.
Bu durumda, mahkemece, davacının iflas tarihine kadarki alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İİK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. Sadece İİK’nın 198/1 maddesinde konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymette para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı hususu öğretide de kabul edilmiştir.(Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, Ankara, sf.1244) İİK’nın 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılması gerekmektedir.
Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının aynı paraya (Türk Parasına) çevrilmesi gerekir. Çeviri tarihi, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır. Ayrıca, yabancı para alacağının aynen kaydı alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukuku’nun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK’nın 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda, aynı sırada bulunan ülke parası alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelecektir. Bu sonuç her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK’nın 207. maddesine aykırılık teşkil eder. Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının müflis şirketten olan alacağının iflasın açıldığı tarihteki Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4- Kabule göre, kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, bu davalarda sadece alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu durumda, mahkemece, bu davalarda maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği gözardı edilerek, davalı müflis şirket aleyhine nispi oranda karar ve ilam harcı ile davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından 10.05.2007 tarihinde davalı … A.Ş.’nin iflasına karar verilmiş olduğu, İflasin açıldığı 10.05.2007 tarihinde Merkez Bankası Efektif Satış Kuru 1,3408 TL’ den 101.444,65278 USD Davacı alacağının Türk Lirası değerinin 136.016,99 TL olarak hesap edildiği, İflasın açıldığı 2007 yılı Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre Avukatlık Ücretinin 10.461,02 TL olarak hesap edildiği, … 2. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasında takip açıhş masrafının 27,62 TL olarak yer aldığı, Yargıtay ilamı doğrultusunda, davacının iflas tarihine kadarki alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları toplamının 136.016,99 asıl alacak ve toplam faiz + 10.461,02 avukatlık ücreti + 27,62 takip açılış masrafı = 146.505,63 TL olarak hesap edildiği bildirilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı şirkete ait kanalda yayınlanan davacıya ait program bedellerinin ödenmemesi üzerine … 2. İcra Müdürlüğünün… sayılı icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere: Dava, televizyon programı satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında davalı şirketin iflası üzerine alacağın iflas masasına kayıt kabulü davasına dönüştürülmüştür.
İİK’nun 195. maddesi gereğince iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İİK’nun 195/1. maddesine göre, “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır.
Yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İİK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. Sadece İİK’nun 198/1 maddesinde konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymette para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı hususu öğretide de kabul edilmiştir.(Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, Ankara, sf.1244) İİK’nun 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılması gerekmektedir.
Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının aynı paraya (Türk Parasına) çevrilmesi gerekir. Çeviri tarihi, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır. Ayrıca, yabancı para alacağının aynen kaydı alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukuku’nun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK’nun 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda, aynı sırada bulunan ülke parası alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelecektir. Bu sonuç her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK’nun 207. maddesine aykırılık teşkil eder. Bu durumda, Mahkememizce yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının müflis şirketten olan alacağının iflasın açıldığı tarihteki Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, bu davalarda sadece alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu durumda bu davalarda maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce itibar edilen 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere: … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasında 10.05.2007 tarihinde davalı … A.Ş.’nin iflasına karar verildiği ve iflasin açıldığı, 10.05.2007 tarihinde Merkez Bankası Efektif Satış Kuru 1,3408 TL’ den 101.444,65278 USD davacı alacağının Türk Lirası değerinin 136.016,99 TL olduğu, iflasın açıldığı 2007 yılında Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre avukatlık ücretinin 10.461,02 TL olduğu, … 2. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip açılış masrafının 27,62 TL olarak yer aldığı, Yargıtay 11. HD’nin 2015/13769 E. 2017/1635 K. ve 20/03/2017 tarihli ilamı doğrultusunda davacının iflas tarihine kadarki alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları toplamının 136.016,99 asıl alacak ve toplam faiz + 10.461,02 avukatlık ücreti + 27,62 takip açılış masrafı = 146.505,63 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-136.016,99-TL asıl alacak ve faiz, 10.461,02-TL avukatlık ücreti, 27,62-TL takip açılış masrafı olmak üzere toplam 146.505,63-TL nin müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 520,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın bozma öncesi yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 2,80 TL başvuru harcı, 238 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.940,80 TL’nin ve bozma sonrası 579,68 TL peşin harç, 288 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.000TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.808,48 TL den, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 2.538,98 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu 86,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 28,66-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, iflas idare memurunun yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır