Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/122 E. 2018/124 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/122 Esas
KARAR NO : 2018/124

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının katma değerli servis hizmeti sunan bir şirket olduğunu, Müvekkili ile davalı şirket arasında 01.04.2014 ve 14.04.2015 tarihlerinde ‘Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmesi’ imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı şirkete bir kısım servisler ile ilgili katma değerli servis hizmeti sunmak maksadıyla gerekli programların oluşturulduğunu, kaynak kodları yazıldığını Nitekim, ”…/…”, “…”, “…/…” ve “…” servislerine ilişkin hizmetler de müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini,ayrıca “…” ve “…” servisine ilişkin olarak da kaynak kodlarının müvekkili şirket tarafından yazılmış, oluşturulmuş ve davalı şirkete sunulmuş olduğunu,sözleşmenin haksız şekilde erken feshi ve askıya alınan servislere yönelik uğranılan zararın tahsili istemi ile şimdilik zarar tespitinden sonra artırılmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın tahsili ve feshin haksız olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunmuş ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ilişkinin her iki taraf arasında imzalanan 01.04.2014 ile 14.04.2015 tarihli Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmelerine dayadığını,davalı haksız olarak davasını FSEK 50 hükümlerine dayandırmışsa da, söz konusu iddia edilen uyuşmazlıkta FSEK hükümlerinin uygulanmasına imkan olmayıp, iki taraf arasındaki sözleşme hükümleri Borçlar Kanununa ve Türk Ticaret Kanuna tabi olması nedeniyle ,her iki tarafın tacir olması sebebi ile görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, sunulan sözleşme hükümleri incelendiğinde sözleşmenin bir istisna akdi olduğunu,iki tacir arasındaki ilişki basit bir iş görme ve gelir paylaşımı ilişkisi ve sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ilişkinin sırf mobil işlemlerin bilgisayarlar üzerinde görülmesi nedeniyle FSEK kapsamında olmadığı, müvekkili şirketin ne davacı şirkete herhangi bir yazılım veya kaynak kod yazdırmadığı, ne de davacı şirketin lisanslı bir yazılımını sözleşme gereği kullanmadığını,davacının dava dilekçesinin başında, dava konusunun FSEK hükümlerine göre eser olduğunu iddia ettiğini, ancak davacıya özel bir yazılım veya kaynak kod yaptırılmadığı veya standart bir yazılım üzerinden özel yazılım yaptırılmadığı ve bunun sözleşme ile düzenlenmediği dolayısıyla somut olayda FSEK kapsamında yaratılmış bir eser bulunmadığını, Davacının olaya uymayan yasa maddeleri yazmak suretiyle daha yüksek tazminat alabilmek için fsek hükümlerini ve olaya uymayan yargı içtihatlarını, dava konusuna uyarlama çabasında olduğunu, Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında mobil hizmetlerin görülmesi için işbirliği ve gelir paylaşımı esasına dayanan bir ilişki bulunup, bu ilişkinin hukuki durumu her iki tarafı da tacir olan taraflar tarafından sözleşme altına alınıp bu iş ilişkisinin ve sözleşmenin sona erme ve fesih halleri de net olarak belirlendiğini,bu ilişki mobil hizmeti olması nedeni ile elbette bilgisayar veya bağlı sistemler üzerinden gerçekleşeceğini,bu iş ilişkisinin bilgisayarlar üzerinden yürütülmesinin sözleşmenin FSEK hükümlerine göre çözümleneceği anlamına gelmeyeceğini,. taraflar arasındaki sözleşme ile davacı tarafın sözleşmeye aykırı olarak sözleşme ile üstlenilen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedilmiş olduğunu, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; Davacı ile davalı şirket arasında 01.04.2014 ve 14.04.2015 tarihlerinde ‘Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmesi’ uyarınca davalı şirkete bir kısım servisler ile ilgili katma değerli servis hizmeti sunmak maksadıyla gerekli programların oluşturulması, mobil hizmetlerin görülmesi için işbirliği ve gelir paylaşımı esasına dayanan sözleşmenin erken feshi ve askıya alınan servislere yönelik uğranılan zararın tahsili istemi ile şimdilik zarar tespitinden sonra artırılmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın tahsili ve feshin haksız olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Dosya içindeki sözleşme hükümleri incelendiğinde; sözleşmenin bir istisna akdi olduğu,iki tacir arasındaki ilişki basit bir iş görme ve gelir paylaşımı ilişkisi ve sözleşmesi niteliğinde bulunduğu,taraflar arasındaki ilişkinin sırf mobil işlemlerin bilgisayarlar üzerinde görülmesi nedeniyle uyumazlığın FSEK kapsamında olduğunun söylenemeyeceği, davalı yanca davacıya özel bir yazılım veya kaynak kod yaptırılmadığı veya standart bir yazılım üzerinden özel yazılım yaptırılmadığı ve bunun sözleşme ile düzenlenmediği dolayısıyla somut olayda FSEK kapsamında yaratılmış bir eser bulunmadığı, bilindiği üzere uygulamada çoğu ticari sözleşmelerde sözleşme içeriğinde lisans, marka, web tasarımı, proğram..vb gibi ibarelerin geçebileceği , ancak bu ibarelerin geçmesinin bizatihi çıkan her uyuşmazlıkta ihtisas mahkemesini görevli kılamayacağı, dilekçe içeriğinde fsek hükümlerine dayanılmış olmasının da mahkememizi görevli kılamayacağı, zira hakimin yasa maddeleri ile bağlı olmayıp asıl uyuşmazlık konusu ile bağlı olduğu, salt yasa maddelerine göre hareket edildiği takdirde asıl uyuşmazlık konusu gözden kaçırıldığı takdirde dilekçesinde yada savunmasında fsek/marka/tasarım/ ibaresi geçen tüm vekillerin genel mahkemelerde açtığı davaların ihtisas mahkemesine görülmesi gibi bir yanılgı ortaya çıkmaktadır.
Uyuşmazlığının özünün bir fikri hak ihlali yada talebi olmayıp,istisna sözleşmesi kapsamında edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmemesi, sözlemenin feshinin haklı olup olmadığı varsa davacının talep edebileceği tazminat miktarının ne olabileceği hususlarıdır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
Taraf ve iddia ve savunmalarıa göre ; Taraflar arasındaki uyuşmazlık 01.04.2014 ve 14.04.2015 tarihlerinde ‘Katma Değerli Servislerin Sunulmasında İşbirliği Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada FSEK’ten yada 6769 sayılı sınai mülkiyet yasasından doğan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gereklidir.( 1)
(1)Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/852 esas,2017/3865 karar ve 19.6.2017 tarihli ilamlarınde de aynen”…Asıl davada, davacı vekili, davalının, taraflar arasında aktedilen menajerlik sözleşmesini haksız feshettiğini ve anılan sözleşme uyarınca müvekkiline ödemesi gereken ajans servis komisyonunu ödemediği gibi müvekkilinin sözleşmenin devamı halinde elde edeceği kazançtan mahrum kaldığını ileri sürerek cezai şart ve yoksun kalınan kârın tahsilini, karşı davada ise davacı vekili, karşı davalının ajans servis komisyonu olarak takas ettiğini belirttiği alacağının ödenmesini istemiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık 16.06.2010 tarihli menajerlik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada FSEK’ten doğan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya ihtisas mahkemesince devam edilmesini bozma sebebi saymıştır.Keza aynı yönde Yargıtay 11.HD ‘nin 2015/15748 esas, 2017/2889 karar ve 15.5.2017 tarihli ilamlarında “ dava, taraflar arasında web sitesi tasarımı yapılmasına ilişkin sözleşmenin feshi nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, web sitesi tasarım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, 5846 sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunu kapsamında ve fikri sınai haklar mahkemesinde görülmesi gereken bir dava ve uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın TBK hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve ihtisas mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Aynı yönde İstanbul BAM 37.HD’in 2017/1569 esas, 2017/1640 karar ve 21.9.2017 tarihli ilamları.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
1-Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
2- HMK 20. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden ,kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli istanbul NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli Mahkeme belirlendikten sonra, görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 29/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır