Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/115 E. 2018/411 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/115 Esas
KARAR NO : 2018/411

DAVA : Marka hakkına tecavüz & haksız rekabetin tespiti, önlenilmesi, durdurulması, manevi tazminat talepli
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Marka hakkına tecavüz & haksız rekabetin tespiti, önlenilmesi, durdurulması, manevi tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin … ve … şekli markaları için dünya genelinde sayısız tescile sahip bir firma olduğunu, dünya çapında sahip olduğu tescillerini dilekçeleri ekinde sunduklarını, müvekkillerini ait … markasının Türkiye’deki tanınmışlığı kabul edilen, TPMK nezdinde söz konusu markanın … sayı ile tanınmış marka statüsüne bulunduğunu, Davalının, müvekkiline ait … VE … şekine havi markaları ve … ürününe ait ticari takdim şeklini taklit etmek suretiyle üretip satarak iltibas yaratmakta bu surette haksız rekabette ve markaya tecavüzde bulunduğunu, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası kapsamında delillerin tespiti için davalının işyerinde keşif yapıldığını ve Bilirkişi raporuyla da “’…’ markasının orijinaline benzer şekilde … ibareli ve … şekline benzer, aynı renklerde ve aynı konumlandırmada kullanıldığını,kullanımın ayniyet derecesine benzer olarak algılanmakta olduğunun tespit edildiğini,ivedi olarak tedbir kararı verilerek davalının …. ibaresi de dahil ve bununla kısıtlı olmamak üzere, Davalı tarafından üretilip satışa sunulan ve davacının … şekli olarak adlandırılan şekil markaları ve … marka ve logosunun aynının veya iltibas ve haksız rekabet yaratan şekilde tüm renk ve boyutlar da dahil olmak üzere farklı versiyonları ve benzerlerinin her türlü kullanımının üretim, satış, reklam, pazarlama, dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurması dahil önlenmesini, www….com adresli web sitesi ile https://www…./ ve linklerindeki Facebook sayfalarında ve Internetteki ve diğer mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımlarının durdurulmasını; mütecaviz görüntülerin (dava konusu mütecaviz görüntülerin bulunduğu tüm URL adreslerinin) web siteleri içeriğinden çıkartılmasını; bu mümkün olmadığı taktirde web sitelerine erişimin tedbiren önlenmesini;etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak, her türlü tanıtım vasıtasının, davalıya ait işyer(ler)inden ve bulundukları her yerden toplanarak yeddiemine teslimini ,davalının fiillerinin davacının markalarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ,tecavüzün önlenmesi (men’ine) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına (ref’ine), 50,000.-TL Manevi Tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,hükmün İLANINA karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA;Davalı vekili beyan dilekçesinde; dava öncesine, davalı şirketin Tuzla/ İstanbul adresinde bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapıldığını,eski numune ürünlerden verilen … markası ve …. şekli kullanımının göründüğü (faturası 2013 yılına ait) tek ürün olan “cam temizleyici” ve tespit konusu ARFİEM+ŞEKİL ibaresini taşıyan etiketlerin fotoğraflandığını, davalı şirketin herhangi bir marka kullanımının söz konusu olmadığını, Müvekkili şirketin, bir dönem markanın sahibi olan … TİCARET LTD ŞTİ’ne “…” markalı bazı ürünlerin fason üretimini yaptığını, üretim yaptığı şirketin markasının hangi markalarla iltibas oluşturduğunu araştırma yükümlülüklerinin bulunmadığını, Fason mal üretimi yapan müvekkili şirketin, kendisinden sipariş edilen temizlik ürünlerinin (kendisine sipariş verenler tarafından teslim edilen) ambalajına yapıştırılacak marka ibarelerini de içeren etiketlerin üçüncü kişilere ait marka/marka başvurularıyla iltibas/tecavüz oluşturup oluşturmadığını araştırma ve buna göre ticari ilişki kurma gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, bunun ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİR TARTIŞILMASI VE GEREKÇE,
Dava konusu; davacının “…” markasının sahibi olduğu markanın tanınmış olduğu, … ve … şekil markalarının dünyaca tescil almış markalar olduğu, ayrıca … no ile TPE de tanınmış marka olduğu, davalı tarafından … ve … şekil markalarının taklit ettiği, ticari takdim şekli itibarı ile davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, bu kapsamda haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, refi, 6769 sayılı yasanın 149.maddesi hükmüne istinaden tedbir kararı verilmesi, 50000 TL manevi tazminat ve hükmün ilanı kapsamında açılmış bir davadır.
Türk Patent ve marka kurumundan davacıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Dava dışı … adına … başvuru nolu … şekil ibareli markanın işlemden kaldrıldığı, … adına … başvuru nolu markanın ise itiraz üzerine tam reddine karar verildiği, TPMK’nun 05.07.2017 tarihli yazıları kapsamından anlaşılmıştır.
… 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası kapsamında davalının işyerinde keşif yapılmış ve tespit dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosya içinde mübrez Bilirkişi …’ın 5.1.2016 tarihli raporlarıyla, “’…’ markasının orijinaline benzer şekilde … ibareli ve … şekline benzer, aynı renklerde ve aynı konumlandırmada kullanıldığını,kullanımın ayniyet derecesine benzer olarak algılanmakta olduğunun tespit edildiğini,internet sitelerinde de yer alan görsellerini renkli çıktılarını raporuna eklediği anlaşılmışır.
Delil tespit dosyasındaki rapor HMK 266. madde gereğince denetime uygun bulunduğundan ayrıca dava tecavüz ve haksiz rekabet ile manevi tazminat kapsamında açıldığından ayrıca mahkeme aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir. Tespit dosyasında düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Mahkememizce 13.07.2017 tarihinde HMK 389 vd maddelerine göre ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Dava konusu markalar ve davalı yanca kullanılan işaret ve şekiller arasında farklılaşma kriterinin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti açısından markaların esas unsur ve yardımcı unsurlar da gözetilmek suretiyle; görsel, anlamsal ve fonetik olarak birbirleri ile iltibas tehlikesi oluşturup oluşturmadıklarının tespiti gerekmektedir.
Markaların karıştırılması açısından 556 sayılı KHK.nın ve 6769 Sayılı SMK.nun aradığı ve doktrinde kabul edilen görsel, anlamsal, fonetik değerlendirmeler, markanın esas unsuru, yardımcı unsuru türünden tüm ilkelere “markanın bir bütün olarak tüketicide bıraktığı genel intibaı” değerlendirmesine katkı yapan unsurlardır. Şöyle ki; tüketiciler bir markayı duyduklarında veya okuduklarında iltibas tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarında standart düşünce yapısının bir gereği olarak algılarını birleştirmekte ve bu birleşim sonucu oluşan bütüne göre bir karar vermektedirler. Eğer oluşan bu bütün içerisinde tüketicinin akima iki markanın birbiri ile ilişkili olduğu yönünde az da olsa bir ihtimal beliriyorsa ve markaya güvenle mal ve hizmetlerin karıştırılma ihtimali doğuyorsa, markalar arası iltibasın veya en azından iltibas tehlikesinin kabulü zorunludur. Elbet bu değerlendirme yapılırken markaların tescilli oldukları sınıflar da ( sınıflar yol gösterici olup, mal ve hizmetlerin ayniyeti, benzerliği ve birbiri ile ilgili olup olmadığı) göz önünde bulundurulmalıdır.
Markalar ve unvanlar arasında benzerliğin alıcıları satın almayı düşündükleri mal ve hizmet yerine, bir başka mal ve hizmet almak durumunda bırakması kadar, alıcıların iki farklı mal veya hizmet karşısında olduklarını bilmelerine rağmen bu markalann aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ya da bu mallan üreten işletmeler arasındaki idari – ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmalan da iltibas tehlikeleri içinde ele alınmalıdır. (Arkan; s98-99).
Halkın, karşılaştınlan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi halinde benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olacaktır. Markalar arasında karıştırma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıldık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması benzerlik ve İltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır.
Bu noktada tespiti gereken diğer bir husus halk tarafından karıştırılma ihtimalinden ne anlaşılacağıdır. Doktrinde, halk tarafından karıştırılma ihtimalinin iki koşulun bir araya gelmesi halinde vücut bulacağı kabul edilmiş ve bu iki koşuldan ilkinin tescili istenen markanın daha önce tescilli bulunan markanın aynısı veya benzeri olması, İkincisinin ise her iki markanın aynı mal ve hizmetlerde kullanılmasının olacağı belirtilmiştir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, ortalama tüketici olarak tabir edilen alıcının söz konusu iki marka arasında bir bağlantı kurması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali İçin yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.
…, … SEKLİ VE davalı kallanımındaki … markası ARASINDA BENZERLİK VE İLTİBAS İNCELEMESİ:
… ve … ibareleri kullanılan harflerin ayniyeti, fonetik etkisi ile birlikte benzerdir. … markasının tanınmış marka olduğu davacı yanca sunulu deliller kapsamından anlaşılmaktadır.
Orta düzeydeki bir tüketici … sözcüğünü , tescilli … işaretini marka olarak öğrendikten ve belleğine kaydettikten sonra , … ibaresindeki bir iki harf farklılığını dikkat etmesi farkı ayırt etmesi ve algılaması güçleşir ve bunu … olarak algılaması Ya da bildiği markanın devamı olarak algılaması kuvvetle muhtemeldir.
Tescilli ve tanınmış … şeklinin varlığı da bu ibarenin, davacıya ait markanın bir serisi olarak algılamasına veya iki İşletme arasında idari, ekonomik anlamda bir bağlantı kurabilirler.
Bu anlamda … ve … şekli markalarının piyasaya sunumu ile … ibaresinin yalnız veya … ŞEKLİ ile birlikte ambalajlanın üzerinde basılarak ve … ile … şeklinin tescil edilmiş olduğu mallar için kullanılması halinde 6769 Sayılı SMK 6/1 .maddesi uyannca “markanın tescil haklanna giren aynı mal ve hizmetlerle İlgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere her iki markanın iltibas teşkil edecek şekilde gözde ve kulakta tüketicileri yanıltmasına” neden olacak ve bu durum 6769 Sayılı SMKnun 7/2 (a) ve (b) maddeleri uyannca marka hakkına tecavüz teşkil edecektir.
Renk, Şekil ve kompozisyondan oluşan markanın bir markaya ilişkin iltibas ihtimali incelenirken markayı bir bütün olarak, yani şekil ve renk unsurlarım da göz önüne alarak ele almak gerekmektedir. davacıya ait tescilli ve tanınmış marka olan ürünle, bu markanın tescil kapsamı içine giren aynı ürünler üzerine ibarenin aynı renk ve kompozisyonlarda sunulması 6769 Sayılı SMK.’nun 6/1 maddesi uyannca “markanın tescil haklarına giren aynı mal ve hizmetlerle İlgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdİnde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere her iki markanın iltibas teşkil edecek şekilde gözde ve kulakta tüketicileri yanıltmasına” neden olacak ve bu durum 6769 Sayılı SMK.’nun 7/2 (a) ve (b) maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil edecektir.
6769 Sayılı SMK nun 29/1. Maddesinde marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemler sayılmıştır. Buna göre;
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerekliği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak ” şeklindeki eylemler marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilmiştir.
Davalı şirketin …, …+…. ŞEKLİ ibareli ürün kullanımı ve ticari takdim şekli davacının Tanınmış ve Tescilli markalarının eşya kapsamı içinde yer alan 03. Sınıfta “Yıkama müstahzarları ve çamaşır yıkamada kullanılmaya mahsus diğer maddeler” Ve ambalajlan üzerinde kullanması tüketicide iltibasa neden olup, davacının tescilli markalarına tecavüz teşkil etmektedir.
Değişik tespit dosyasında davalı işyerinde ele geçen ürün üzerindeki görsel , internet sitesindeki kullanım marka hakkına ihlal ve haksız rekabet yaratacak şekilde bir kullanımdır.
Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, TPMKkayıtları, D.iş dosyabı, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporları hep birlikte incelendiğinde; Davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün men’ine, tecavüzün önlenmesine , sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, Davalı tarafın eylemi, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olarak kabul edildiğinden ve davalı taraf bu eyleminde kusurlu olduğundan 6102 sayılı TTK’ nın 56. maddesi ile 556 sayılı KHK’ nın 9, 61 ve 62/1-b ve 6769 sayılı SMK’nun 29, 149.maddeleri gereğince manevi tazminat talebi kısmen yerinde görülerek, fiilin işlenme tarzı, hükmedilecek tazminatın marka sahibinin manevi tatmin duygusunu giderecek düzeyle olması kriteri, hak ve nesafet ölçüleri gözetilmiş ve ihlalin boyutu ile gerçekleşme biçimi, kapsadığı coğrafi alan ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal konumları da dikkate alınarak manevi tazminat talebinin 10.000 TL lık kısmının kabulüne,fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmün ilanında davacının hukuki menfaati bulunduğundan ilan talebininde kabulüne, karar vermek gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- A- Davalının …, … … şekil şeklindeki ürünlerinin ticari takdim şeklinin davacının tescilli …, … şekil markaları ile iltibas yaratacak, şeklindeki eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün men’ine, tecavüzün önlenmesine , sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
B- Davalı tarafından üretilip satışa sunulan dava konusu ürünlerin davacıya ait markaların ticari takdim şekli ile ayırtedilemeyecek kadar benzer ve iltibas yaratan ürünlerinin ve benzerlerinin etiket ve boş ambalaj dahil her tür ambalaj ve kataloğ, üretim, satış, pazarlama, dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurmasının önlenmesine, Bu kapsamda mahkememizce verilen 13.7.2017 tarihli tedbir kararının devamına,
C- www….com adresindeki ve url adresleri ile davalının facebook adresindeki dava konusu tüm tanıtım ve kullanımlarının durdurulmasına; mütecaviz görüntülerin web siteleri ve uzantılı URL içeriğinden çıkartılmasına,
D-karar kesinleştiği takdirde halen piyasada bir kullanım bulunduğu takdirde davalı ürünü ile haksız rekabet ve marka hakkını ihlal yaratan ürünlerini, aynen imalat, satış, depolama ve pazarlama dahil her tür ticari kullanımının önlenmesi kapsamında, Davalı tarafın ticari takdim şekli itibarıyla …, … … şekil, ürünlerine ait, şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak, her türlü ürün ambalaj ve tanıtım vasıtasının, davalıya ait işyer(ler)inden ve ticari amaçla bulundukları her yerden, TTK md. 56/(4) bendi hükmü uyarınca üçüncü kişilerin elinde olsalar dahi TOPLANMASINA ve İMHA EDİLMESİNE, şayet ürünlerin içi dolu ise ekonomiye katkısı düşünülerek ürünlerin içleri boşaltılması suretiyle toplama ve imha işleminin yapılmasına,
e- Davalının marka hakkına vaki tecavüzleri ve haksız rekabetleri nedeni ile somut olayın özelliklerine göre 10.000 .-TL Manevi Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
F- Mahkeme Kararının Kesinleşmesinden sonra, masrafı Davalıdan alınarak karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez İLANINA;
2-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 170,78 TL harcın davacıya iadesine,
3-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 853,88 peşin harç 186 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.071,28 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekilerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 01/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır