Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/101 E. 2018/543 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/101 Esas
KARAR NO : 2018/543

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” markasının … ve “…” markasının … numarası ile kendi adlarına tanınmış marka olarak tescil edildiğini, bu markaları içeren birçok seri marka yaratıldığını, bu markaları taşıyan ürünlerin dünya çapında uzun yıllardır kullanıldığını,davalıların ise bu markaların tanınmışlığından yararlanmak kastı ile hem şirket adresinde, hem de muhtelif sosyal medya hesapları üzerinden “…”, “…” ve “…” ibareli sahte ürünlerin reklam ve pazarlamasını yaptığını , bu kapsamda davalının …, … ve … markalarıyla tütün mamülleri sattığını, davalı tarafın işyerindeki ürünler üzerinde ve … hesaplarında da bu biçimdeki kullanımları gerçekleştirdiklerini, davalı şirketin sahibi davalı gerçek kişinin TPE’ne yaptığı marka başvurularının reddedilmesine rağmen davalıların kötüniyetli olarak bu kullanımları sürdürdüklerini marka haklarına tecavüz ettiklerini, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yararlandıklarını, itibarına zarar verdiklerini, bu eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile davalıların …, … ve … markalı ürünleri pazarlamasının, satışının, ihracının ve ithalatının durdurulmasını, bu malların toplatılarak el konulmasını, bu markaların tanıtım materyalinde, tabela, kartvizit vb yerlerde ve davalılara ait dava dilekçesinde belirtilen … hesaplarında kullanılmasının durdurulması ve bu … hesaplarına erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini,davacıya ait “…” ve “…” markalarına yönelik gerçekleştirilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile erişimin engellenmesinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde;internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının davalılar ile hiçbir irtibatı bulunmadığını, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtası ile yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 17.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda da marka hakkına tecavüz fiilinin oluştuğuna dair herhangi bir olguya rastlanmadığının bildirildiğini, dava dilekçesi ve ekinde yer alan fotoğraf ve belgelerin davalılar ile hiçbir irtibatı bulunmadığını,davalıların davacı markasını,benzerini taşıyan ürünleri üretmemekte, satmamakta, ithal ve ihraç etmemekte olduğunu, … tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numaralı “…” ve … numaralı “…” markaları için tescil talebinde bulunulduğunu, bu hususun da davacı şirket markalarının ihlal edildiğine delil teşkil ettiğinin ileri sürülmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, marka başvurularının yapılmış olmasının, anılan markaların kullanıldığını göstermediğini, … adına tescili talep edilen … sayılı “…” markasının TPE tarafından tesciline karar verildiğini, … “…” markasında ise davacı şirketin itirazları ile reddedilmiş olduğunu, tescil kararı verilmesinin beklendiğini, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin davayı görmeye yetkili olduğunu usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE engellenmesi kapsamında tedbir taleplerine ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundan marka tescil belgeleri ile başvuruya esas belgeler celp edilmiştir.
Davalı taraf mahkemenin yetkisiz olduğunu iddia etmişse de; huzurdaki dava davacının marka hakkına tecavüz davası olup davalı Marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir ‘’ şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında davalıların ssoyal medya kullanımı ile filiin etkilerinin her yerde görüldüğü gerçeği de dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numaralı “…” ve … numaralı “…” markaları için tescil talebinde bulunulduğunu bildirmiş ve bu başvuruya esas belgeler celp edilmiştir. Ancak somut olayda bu başvurunun tescil ile sonuçlanıp sonuçlanmayacağının huzurdaki dava için önemi yoktur zira davalıların kullanımı tescil belge başvurusundaki şekli ile değil bizzat davacının tanınmış ve tescilli markalarının izinsiz kullanımı şeklinde gerçekleştiğinden başvurunun tescile bağlanıp bağlanmayacağı hususu huzurdaki davada tartışma konusu yapılmamıştır.
HMK 266. madde gereğince sosyal medya hesabı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … raporunda; www…..com/…isimli link adresi incelemesinde, ilgili hesabın “…” İsimli “…” hesabına ait olduğu, sosyal medya hesabının güncel durumda kapalı olduğu,www…..com/…mamulleri link adresin incelemesinde, ilgili hesabın “… Mamulleri” isimli “…” hesabına kayıtlı olduğu, sosyal medya hesabının güncel durunda yayında olduğu,https://… link adresi incelemesinde, ilgili hesabın “…” İD numaralı “…” hesabına kayıtlı olduğu, sosyal medya hesabının güncel durumda yayında olmadığını, sosyal medya hesabına yönelik arşiv kayıtlan incelemesinde, “…” platformu üzerinde yer alan dava konusu hesaplara ilişkin teknik bir tespit yapılamamış olup, güncel durumda açık durumda olan … Mamulleri İsimli hesabı içerisinde bulunan fotoğraflar ve ekran görüntülerinin rapora eklendiği anlaşılmıştır.
Talimat yolu ile düzenlenen 13.7.2017 tarihli rapor kapsamında ise özetle; 21/06/2017 tarihinde aleyhine tespit istenenlere ait “… adresine tespit isteyen vekili ile gidildiğini, işyerinin bir dükkan şeklinde olduğu, dükkanın içinde raflarda ürünlerin yer aldığı, demir merdivenle çıkılan asma katta ise koliler içinde bulunan fazla ürünlerin depolandığını, incelemede tespite konu tescilli markaların yer aldığı ürünlere rastlanmadığını, yapılan ayrıntılı inceleme rapor ekinde sunulmuş olan “…” markalı sigara kutusu ile “…” ve “…” markalarını taşıyan çakmakların rafta satışa sunulmuş olduğunun belirlenmiş olduğunu, İşyerinde bulunan kişi ile yapılan görüşme sırasında kendisi tespit dilekçesine ekli ve mevcut İşyerinde çekilmiş fotoğrafların gösterilmesi karşısında “Bu ürünler hiç bizim İşyerimizde olmadışeklinde beyanında bulunduğunu, dilekçe ekinde çekilmiş fotoğrafların bulunduğu alanlar söz konusu işyerinde dikkatle gözlendiğinde aynı işyerinde çekilmiş olduğunu, ancak dışarıdan bir bilgi alınmış olma ihtimaliyle malların buradan taşınmış olabileceğinin gözlendiğini beyan etmiştir.
Marka tescil belgesi kapsamına göre davacı adına … figürü ibareli … markasının tanınmış marka olduğu ve davacının birçok … esas unsurlu markasının bulunduğu, ayrıca yine … esas unsurlu 34. sınfta tescilli birder çok seri markalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Markanın asıl işlevi 6769 sayılı SMK’nun 4. maddesinde de belirtildiği üzere; Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin ,diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlamasıdır. Bu özelliği nedeniyle tüketiciler bir ürün yada hizmeti alırken yada ürün ve hizmet konusunda araştırmalar yaparken kısaca tüketici tercih hakkını kullanırken markanın hitap ettiği piyasadaki ayırt ediciliği dikkate alarak tercihlerini kulanmaktadır. Bu açıdan Markaların markalar siciline TESCİL EDİLDİĞİ şekli ile kullanılması esastır. Davalılar ise davacı markalarının çekim gücünden ve tanınmışlığından yarar alanmak amacıyla sosyal medya hesapları da dahil olmak üzere kullanmı da bulundukları, davacı yanca dava açılmadan önce dosyaya sunulan belgeler ve yerinde yapılan tespit kapsamında da ürürleri işyerinden kaldrırmış olsalarda dava tarihinden önce davalıların kullanımlarının markasal olduğu, davacının marka hakkının ihlal edileceği keza haksız rekabetin oluşacağı konusunda şüphe bulunmadığı sabittir. Davalının bu tür kullamımı ayrıca marka başvurusunda bulunması da mahkememizce ayrıca kötüniyetli bir kullanım olarak da değerlendirilmiştir.
Türk Ticaret Kanununda “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” kenar başlıklı 55. maddesinde haksız rekabet hâllerinin “başlıcalarını” (6) bent halinde (12) adet davranış biçimi olmak üzere “haksız rekabet örnekleri” olarak saymıştır. Belirtilen maddenin a, b ve c bentlerinde sayılan davranış şekillerinden önce “özellikle” terimine vurgu yapılması, sayılan davranışların sınırlı olmayıp, başkaca biçimlerle de dürüstlük kuralına aykırı davranışların gerçekleştirilebileceğine vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla yalnızca 55. maddede örnek olarak sayılan hallarde sınırlı olmadan, aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı diğer hallerdeki davranışlar ve ticari uygulamaların da TTK’nın 54 ve 55. maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturacağı belirtilmektedir.
Haksız rekabetin varlığı için, davranışı gerçekleştiren kişinin kusurunun bulunması aranmamaktadır. TTK’nın 54 ve 55. maddelerinde haksız fiilin bir unsuru olarak kusurdan söz edilmemiştir.
Her ne kadar tespit için işyerine gidildiğinde herhangi bir ürüne rastlanmadığı belirtilmiş isede , davalıların ürünün satışını yaptığı davacı yanca dava açılırken sunulan deliller kapsamı ile anlaşılıdığından ve davalı yanca üreterek çeşitli şekillerde satışa sunduğu … ibareli sigara ,… ibareli …, … ibareli … görsellerinde davacı yanın … ibareli tanınmış markasını taşıyan deve figürü dahil marka ibaresinin yine … ibareli sigara kutusunda davacı markasına yaklaşır şekilde fil ve aslan figürü ile üzerinde aynen davacının sigara pakatlerinde kullandığı … ibaresinin kullanım geometriside dahil olarak (eğim şekli) şekli ile benzetilmek sureti ile oluşturulduğu hususları ve davacı yanca dosyaya sunulan muhtelif materyallerde de davalının davacı markasını taklit niteliğindeki kullanımlarının bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit görülmüştür.
Toplanan deliller , davacı yanca davalıların sosyal medya hesabındaki ürünlerin tanıtımına esas renkli fotoğraf görselleri, ambalaj paketleri, çakmak görselleri, Tpe marka tescil belgeleri bir arada değerlendirildiğinde; Davalıların davacıya ait tescilli marka haklarına ,tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- Davalıların eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2 -Davalıların gerek sosyal medya kullanımlarında gerekse ticari faaliyet kapsamında gerekse reklam ve tanıtımlarında davacıya ait tescilli dava konusu markaları marka tecavüzü teşkil eder ,iltibas yaratır şekilde tütün ve sigara emtiası ile ambalaj ve tanıtım malzemelerinde kullanımının önlenmesine, muhtemel tecavüzlerin ref’ine,
3-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 1.300 TL bilirkişi ücreti, 340 TL teblgat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.702,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.20/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır