Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/50 E. 2019/425 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/50 Esas
KARAR NO : 2019/425

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu patent belgesi ile korunan buluşun, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK ile öngörülen koruma kriterlerinden yoksun olmakla hükümsüz kılınması gerektiğini, bu nedenle dilekçelerinde bildirdikleri teknik açıklamalar gözetilerek Davalı yana ait … sayılı patentin (bütün istemlerinin) hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde … saydı patentin 1 ve 5 no.’lu bağımsız istemlerinin koruma kapsamları, … sayılı patent için rüçhan tarihi, yapılan istem değişikliği ile başvurunun kapsamının aşıldığı, bir takım önceki tür dokümanlar karşısında dava konusu patent ile korunan buluşun yeni ve buluş basamağına sahip olmadığı, dava konusu patentin koruduğu buluşun teknik etkisinin patent belgesinde açıklanmamış olduğu, buluşun açık olmadığı, buluşun tedavi usulü olduğu, patent ile ilgili Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdinde devam eden süreç, Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) … ve … sayılı patentler ile ilgili verilen kararları bildirdiğini oysa davacının dava dilekçesinin son derece yüzeysel olduğunu, ortaya atılan iddiaların hiçbirinin somutlaştırılmadığını, dava konusu patentin patentlenebilirliğinin sistematik bir yaklaşım içinde değerlendirilmediğini, sadece önceki tür dokümanların içeriklerine kısaca değinildiğini, huzurdaki uyuşmazlık ile ilgisi olmayan EPO ve ABD’deki bir takım süreçlere atıf yapıldığını, bilgilerin hatalı ve yanıltıcı olduğunu cevap dilekçelerinde gerek usule ve gerekse esasa ilişkin olmak üzere, iki ana başlık altında sundukları cevap ve beyanlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu Davalı yana ait … sayılı patentin (bütün istemlerinin) hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Türk Patent ve marka Kurumundan patent dosyası celp edilmiştir.
Dava konusu patentin başvuru tarihinin 24.9.1999 yılı olduğu, 24.9.2019 tarihi itibarıyla patentin koruma süresinin yargılama sırasında dolduğu anlaşılmıştır. Ancak dava sürerken patentin koruma süresi dolmuş olmakla birlikte, geçerli olduğu süre bakımından hükümsüzlük değerlendirmesi yapılabileceğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
HMK 266. madde kapsamında mahkememizce bilirkişi görüşü alınması yoluna gidilmiş, alınan sunulan raporun dosyadaki deliller ile KHK’nin aradığı maddi unsurları açıklamaya yeterli, objektif, dosyadaki kanıtlarla tutarlı, denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden, mahkememizce de kabul edilmiştir.
Bilirkişiler …, … 15.12.2017 tarihli raporlarında özetle; dava konusu patentin, buluşu açık ve yeterli şeklide açıklamadığı, ikincil tıbbi kullanım patentine ilişkin olduğu ve dolayısıyla bir tedavi yöntemi sunduğu, … ve … şeklinde isimlendirilen rüçhanlarının geçersiz olduğu, İstemlerinin yeni olduğu fakat hiçbir isteminin buluş basamağına sahip olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … eklenerek ek rapor alınmış 23.10.2018 tarihli ek raporda bilirkişiler; Sonuç olarak her 12 saatte bir 3 mg/kg dozaj rejiminden başlayarak daptomisinin etkinliğinin arttığı ve kas toksisitesinin azaldığı dozaj rejimini arayan uzman kişinin .. dokümanına bakarak dava konusu buluşa aşikar biçimde ulaşabileceğini, dava konusu patent istemleri … ve … veya … ve … sayılı önceki teknik dokümanları birlikte dikkate alındıklarında buluş basamağına sahip olmadığını, Buluşun açık ve yeterli şeklide açıklamadığını,İkincil tıbbi kullanım patentine ilişkin olduğu ve dolayısıyla bir tedavi yöntemi sunduğu, … ve … şeklinde isimlendirilen rüçhanlarının geçersiz olduğu, istemlerinin yeni olduğu fakat hiçbir isteminin buluş basamağına sahip olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … 08/08/2019 tarihli raporlarında özetle; Patentin istemlerinden, 1 ile 5, 7 ila 10 ve 25 ile 28 nolu istemlerine konu buluşun, rüçhan dokümanlarından …’de (25.09.1998 tarihli … nolu belge) ve …’de (24.03.1999 tarihli … nolu belge) açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanmadığı, bu nedenle patentin 1 ila 5, 7 ile 10 ve 25 ile 28 nolu istemlerinin … ve … rüçhan hakkından yararlanamayacağı, ancak, 6 ve 11 ila 24 nolu istemlere konu buluşun … belgesinde açıklandığı, patentin 6 ve 11 ila 24 nolu istemlerinin … rüçhan hakkından yararlanacağını, Patentin 1 nolu bağımsız İsteminin “ürün” istemi olduğu ve 5 nolu bağımsız isteminin ise İsviçre Tipi İstem formatında ikinci tıbbi kullanım istemi olduğu, 1 ve 5 nolu bağımsız istemlerin teşhis ve tedavi yöntemi kapsamına girmediği, 1 ve 5 nolu bağımsız istemlerin ve dolayısıyla bu istemlere bağımlı olan diğer istemlerin Mülga 551 sayılı KHK md. 6e uyarınca patentle korunabilir olduğu, Patentin tüm istemlerine konu buluşun, Mülga KHK Md. 46(1) kapsamında, ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak açıklandığı, Mülga KHK Md. I29(l)(b) uyarınca patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, patentin verilmesi sürecinde istemler yönünden yapılan değişiklikler kapsamında, ilave bilgi ya da konu eklenmesinin söz konusu olmadığı ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılmadığı, Mülga KHK Md. 129( 1 )(c) uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, patentin 1 ile 3 nolu istemlerinin yeni olmadığı, 4 nolu isteminin buluş basamağına sahip olmadığı, 5 nolu bağımsız İstemin ve bu isteme bağımlı olan 6-28 nolu istemlerin de buluş basamağına sahip olmadığı, bu nedenle, patentin tüm istemleri yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamında 8.10.2019 tarihli celsede Davalı vekili; 12/09/2019 tarihli beyan dilekçelerini ve rapora karşı beyanlanlarını içeren dilekçelerini tekrar ederek, müvekkili tarafından 18/01/2019 tarih ve … evrak sayısıyla TPE nezdinde patentin istemlerinde terk -geri çekme işlemi yapıldığını, dolayısıyla istem setinin daraltıldığı, daraltılan set dikkate alınarak bilirkişilerden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili ise; söz konusu patentin … üzerinden Türkiye’ye girdiğini, davacının bu şekilde istemlerin daraltılmasını talep etmesinin mümkün bulunmadığını, ek rapor isteminin davayı uzatmaya yönelik olduğunu, ilk rapor, 2. ek rapor ve 2.heyet raporu dikkate alındığında patentin tüm istemlerinin hükümsüz kılınması koşulları oluştuğundan tahkikatın sonlandırılmasını talep etmiştir.
Davalının beyanında geçen 18/01/2019 tarih ve … evrak sayılı başvurunun akıbeti TPMK’dan sorulmuş kurumun 23.10.2019 tarihli yazıları ile cevap verdiği anlaşılmış, kurumdan gelen yazı dikkete alınarak tahkikatın sonlandırılmasına karar verilmiş ve 5.112019 tarihli celsede alınan beyanlarda davalı vekili; patentin koruma süresi dolduğundan dava konusuz kaldığını bu nedenle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ise son sözlerinde; alınan her 3 rapor kapsamıyla patentin hükümsüzlük şartlarının oluştuğunu, davalı patentin bir kısım istemlerinde değişiklik, bir kısım istemlerinde vazgeçme talebinde bulunmuşsada alınan rapor içerikleri istem vazgeçmeleri, kapsamında sonuca etkili olmayıp patentin hükümsüz kılınmasını gerektirdiğini, davacı yanın patentin koruma süresi dolduğundan bahisle davanın konusuz kaldığı ve bu nedenle hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verilmesi yönündeki talebini de kabul etmediklerini, koruma süresi dolsa dahi hükümsüzlük davası açılabildiğini, sonuçları geçmişe etkili olduğu için patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin gerekli olduğunu beyan etmişlerdir.
Patentin hangi hallerde hükümsüz kılınabileceği Avrupa Patent Sözleşmesinin 138.maddesinde, Mülga 551 sayılı KHK nın 129. maddesinde ve 6769 sayılı SMK ’nun 138. maddesinde üzenlenmektedir. Anılan madde hükümlerine göre patentteki istemlerin yeni olmaması, patentin buluşsal adım koşulunu taşımaması halleri hükümsüzlük sebebidir.
Avrupa Patent Sözleşmesinin anılan hükmüne göre Avrupa Patentinin konusunun, sözleşmenin 52 ile 57.maddelerine göre patentlenebilir nitelikte olmaması hali düzenlenmektedir. Sözleşmenin 54. Maddesinde yenilik koşulu, 56. Maddesinde ise buluşsal adım koşulu yönünde düzenlemeler yer almaktadır.
Buluşsal adım hususunda Avrupa Patent Sözleşmesinin 56. Maddesi ile 551 sayılı KHK nın 9. Madde hükümleri ve 6769 sayılı SMK’nun 82,83 84. maddeleridir. Avrupa Patent Sözleşmesinin 56.maddesinin Türkçe metnine göre “buluş ilgili teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumu dikkate alınarak kolay bir şekilde çıkarılamıyorsa buluşsal adım içerir.” . Buluşsal adım 551 sayılı KHK nın 9. maddesinde düzenlenmektedir. “Tekniğin bilinen durumunun aşılması” olarak da adlandırılan buluşsal adım koşulunun gerçekleşmesi için “buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması” gereklidir. Türkiye’ nin de taraf olduğu Avrupa Patent sözleşmesinin 56. maddesine göre buluş eğer tekniğin ilgili alanındaki uzman kişi için, tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında “aşikar” değil ise buluşsal adımın mevcut olduğu kabul edilecektir. Dava konusu buluşun buluşsal adım koşulunu taşıyıp taşımadığının belirlenebilmesi için “tekniğin ilgili alanında uzman kişinin ya da kişilerin en yakın bilinen teknikten (en yakın referanstan) hareket etmesi durumunda, gerekirse basit ve rutin deneyler de yaparak, makul bir sürede ve makul bir bilimsel çaba ile patent konusu buluşa ulaşmalarının beklenip beklenmeyeceğinin, bu konuda makul bir başarı beklentisinin bulunup bulunmadığının, böylece buluşun aşikar olup olmadığının” tartışılması, en yakın referanslardan hareket eden uzman kişi ya da kişiler, buluşa “ulaşabilirdi” değil, “ulaşırdı” denilip denilemediğinin irdelenmesi gereklidir. Somut uyuşmazlıkta da görev alan bilirkişilerde Yasanın ve Alınan her iki heyet ve ek raporla birlikte üç rapor içeriğinde de patentin hükümsüz kılınması gerektiği denetime uygun olarak teknik açıklamalar ve dökümanlar, rüçhan tarihleri ile birlikte denetime uygun olarak açıklandığından raporlar hükme esas alınmıştır.
Yargılama sırasında dava konusu patentin koruma süresi dolmuş olmakla birlikte, geçerli olduğu süre içinde davacı tarafından hükümsüzlük davası açılmış olması ayrıca hükümsüzlük değerlendirmesi sonucunda verilecek hüküm, geçmişe de etkili olacağından ( 551 sayılı KHK:131/1) ve dava konusu patentin … patenti olup 2.faz ile ülkemize giriş yaptığı dolayısıyla davalının kurumdan istemlerin daraltılmasını talep etmesinin sonuca etkili bulunmadığı zira patentin İkincil tıbbi kullanım patentine ilişkin olduğu ve dolayısıyla bir tedavi yöntemi sunduğu, … ve … şeklinde İsimlendirilen rüçhanlarının geçersiz olduğu,İstemlerin buluş basamağına sahip olmadığı gözetilerek , hükme dayanak alınan tüm heyet raporları gözetildiğinde dava konusu patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekmiş , patentin tüm istemleri itibariyle hükümsüz kılınması gerektiği anlaşıldığından dava konusu patentin hükümsüzlüğüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1- Dava konusu … NOLU PATETİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine,
3-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 15,20 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti, 512,80 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.571,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu 7.000 TL bilirkişi ücreti ve 100 TL gider avansı olmak üzere toplam 7.100 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.05/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır