Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/211 E. 2018/43 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/417 Esas
KARAR NO : 2018/45

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şahsa ait, TPE nezdinde … sayı ile kayıtlı “…” markasının hükümsüzlüğü istemiyle açıldığı anlaşılmışıtır.
SAVUNMA; Davalı açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLERİN TARTIŞILMA SI VE GEREKÇE;
Dava konusu; Davalıya ait … sayı ile kayıtlı “…” markasının hükümsüzlüğü istemiyle açılmıştır.
Türk Patent ve Marka kurumundan davacı ve davalıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Uyuşmazlık gerçek hak sahipliği, tanınmış marka, kötüniyetli tescil, karıştırma iddilarına dayalı olduğundan marka hukununun genel ilkelerine göre çözüleceğinden bilirkişi incelemesine gerek görülmeden uyuşmazlık ihtisas mahkemesi sıfatıyla mahkememizce çözümlenmiştir.
Davacının sunduğu deliller kapsamına göre davacı … ye ait “…” markasının dünya genelinde tescil kayıtları ile koruma altında olduğu, markanın …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … Sınıflarda TPE nezdinde tescilli … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” , … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, ve … sayılı “…” ve at üstünde … sayılı “¸ ” , … sayılı “¸ ” … sayılı “¸ ” markalarının sahibi olduğu davacı yanca sunulan marka tescil belgelerinden anlaşılmıştır.
Davacının marka tescil belgeleri kapsamına göre davalıdan çok önce marka tescil belgeleri bulunduğu, sunduğu deliller incelendiğinde sunulu belgeler kapsamına göre yurt dışında da tescilli markalarının bulunduğu, tanıtım ve reklam için ciddi yatırım yaptıkları dolayısıyla tanınmış marka olma kriterlerini sağladığı anlaşılmaktadır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca, “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa” tescil edilemez.
8/1-b bendi kapsamına ibareler arasındaki benzerliğin yanında, “aynı tür” mal veya hizmetlerle, “benzer” mal veya hizmetler girmektedir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığı; söz konusu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, üretim yerlerinin, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkanlarının ya da birbirini tamamlayıcı yönlerinin bulunup bulunmadığı, dikkate alınarak belirlenir.
Davalıya ait marka ve davacıya ait tescilli markalara ait TPE kayıtları incelendiğinde; davaya konu … Sınıf emtialar için tescilli davalı markasının … ve … ibareleri ile birlikte, … “…l” unsurundan oluştuğu, davacının ise TPE nezdinde …, … ,…, …, …, …., …, …, … ve … ve … sınıflarda tescilli markalarının tümünün esas unsuru da aynı şekilde “…” ibaresi ve at üstünde … oluşan şekilden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davalının markasında yer alan “…” ibaresi genel bir ifade olup gece anlamına gelmektedir. Dolayısıyla markada esas unsur olan “…” ve at üstünde … oyuncusu figürüdür. Markada yer alan night ibaresi markaya ayırtı edecilik kazandırmamaktadır. Öte yandan davalı da tescilden itibaren markasına yatırım yaptığına ve kullanım yolu ile markasının ayırt edici olduğuna dair delil sunmamıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendinde sayılan “Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa..” şeklindeki düzenleme karşısında davacı va davalı markalarının ortalama tüketici tarafından karıştırma ihtimalı bulunduğu ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu, davalının davacıdan önce markayı bulup ihdas ettiğine marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğuna dair hiçbir delil de sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tanınmış marka olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı vekili “…” ve “ … ” markalarının tanınmış marka olduğu hususunun birçok farklı Yerel Mahkeme ilamı ve TPE kararı ile de kabul edildiğini, Dilekçe ekinde (Ek.3) sundukları TPE kararları ile birlikte, İstanbul 3. FSHHM’nin 2013/98 E. – 2014/105 K. sayılı ilamında müvekkili şirketin “…” markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 ve 7/i madde hükümleri anlamında tanınmış marka olduğunu, Ankara 2.FSHHM’nin 2012/40 E. – 2013/214 K. sayılı ilamında da hem “…” markasının hem de “…” markasının, 556 sayılı KHK’nın 8/4 ve 7/i madde hükümleri anlamında tanınmış marka olduğuna karar verildiğini (Ek.4) olarak sundukları delillerinde bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Davacı markasının ulaştığı tanınmışlık olgusu dikkate alındığında davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu da anlaşılmıştır. Zira dava konusu “…” ve şekil markalarının uzun yıllardır … sınıflar kapsamında yer alan emtialar üzerinde davacının kullandığı, TTK 18 madde kapsamında tacirin basiretli hareket etme yükümlülüğü altında olduğu, tacirin, kendi sektöründe faaliyet gösteren orijinal nitelikli belli oranda tanınan bir markayı herhangi bir zorunluluğu olmamasına karşın tercih edip Türkiye’de kendi adına tescil ettirmiş olmasının kötü niyetli gaye ile hareket etmiş olduğunu ispatladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller, TPMK kayıtları, sunulu deliller bir bütün halinde incelendiğinde TPE nezdinde davalı adına … sayı ile tescilli “…” markasının kötüniyetle tescil edilmiş olması , davacı markasının belirli bir tanınmışlık seviyesine ulaşmış olması, markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunması nedeniyle markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğu görülmekle markanın hükümsüzlüğüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın KABULÜNE,
2 -Davalı adına … no ile tescilli “ …” şekil markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3 -Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine,
4-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 6,70 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 90 TL tebligat-müzekkere masarfı olmak üzere toplam 148,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı vekillerinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.15/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır