Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/171 E. 2018/228 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/171 Esas
KARAR NO : 2018/228

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi ve Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi ve Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde: davacı … ‘ın 2011 yılında “…” isimli belgeseli meydana getirdiğini çeşitli mecralarda yayınlandığını, davacıya ait 8 adet görselin davalı şirketin 3.boğaz köprüsü tanıtım isimli videosunda izinsiz kullanıldığı halende kullanıma bildirilen web adresinde devam edildiğini, bu nedenle FSEK 68 gereği şimdilik 1.000 TL tazminat, rahiç bedel tespitine göre 3 katı, ayrıca 20.000 TL manevi tazminatın videonun yayınlanmaya başladığı tarih olan 01/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13.3.2018 tarihli ısleh dilekçesi ile sundukları fatura tutarına göre her bir görsel için 11.351.60 TL olarak rayicin belirlenmesini, 3 görsel için 34.054.80 TL nin 3 katı olan 102.164.40 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA; Üzerinde hak sahibi olduğu iddia edilen tüm görsellerin Ajansa sözleşme kapsamında hazırlattırıldığını, imzalanan fim sözleşmesi geregince kullanımın yasal olduğunu, davanın sözleşmeye taraf olan firmaya ihbarını talep ettiklerini, davanın reddine talep ettikleri anlaşıldı.
İhbar olunun vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu: Davacı … ‘tarafından meydana getirilen 8 adet görselin davalı şirketin 3.boğaz köprüsü tanıtım isimli videosunda izinsiz kullanıldığı ve halende davalının web adresinde bu kullanımın devam edildiğini bu nedenle FSEK 68 gereği şimdilik 1.000 TL tazminat, rahiç bedel tespitine göre 3 katı, ayrıca 20.000 TL manevi tazminatın videonun yayınlanmaya başladığı tarih olan 01/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesi ve FSEK 66 gereği ref istemli olarak açılmıştır.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen kök ve ek raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 18.5.2017 tarihli raporlarında; Davacının harcadığı emek ve zaman dışında, görüntüleri kayıt altına alırken kullandığı anlatım dilinin, çekim yaptığı yerlerin (kadrajlar), kullandığı çekim açılarının, ölçeklerinin, görüntülerin ışık ve renklerinin kendine özgü olduğu ve davacının hususiyetini taşıdığını, davacının söz konusu kullanım {davalının web adresinde ve sosyal medyada halen yayınlanan dava konusu tanıtım filmi) için talep edebileceği en düşük maddi tazminatın emsal fatura değeri kadar olabileceği, buna göre maddi tazminatın en düşük 9.620 TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine hayete fotoğrafçı bilirkişi de eklenmiş ve Bilirkişiler …, …, …, … 11.12. 2017 tarihli raporlarında; Dava konusu olan görseller video ve fotoğraf mantığının birleşimi olan … tekniği uygulanarak çekilmiş görsellerden oluştuğunu, Fotoğraftan farkı, aynı kadrajda yer değiştirmeden belli aralıklarla ( dava konusu görsel 5 sn aralıklarla) çekilerek çok sayıda fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulan görüntü bütününden oluştuğunu, Videodan farkının ise, normal video saniyede 24 ayrı fotografdan oluşurken, bu teknikte fotoğraflar arası zaman farkı bu çekimi yapan kişinin yorumuna bağlı olarak değiştiği ve 1 sn ile 1 saat gibi tamamen kişisel yoruma bağlı olarak çekimler yapılacağı ve birleştirilerek elde edileceği, dava konusu görseller de bu teknik ile oluşturulan görüntülerden oluştuğunu, Kullanılan time-lape görüntü sayısı 3 olup, Bu görüntüler, kök raporda kurgu programı yardımıyla saniyede 24 kare (24 fotoğraf) esasına göre açıklanmış ve teknik inceleme ile sunulmuş olduğunu,Dava dosyasında bunlardan başka sözü edilen 8 adet fotoğrafa rastlanmadığını, kullanılan … görüntüler için daha önce sunulan kök raporda tesbit edilen rayiç bedelin aynen geçerli olduğunu yani 9.620 TL olabileceğini, manevi tazminat yönündeki takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Yargıtay kararlarına göre, FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı re’sen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “ sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise “ kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması”dır. Doktrinde, bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur” veya “esasa ilişkin şart”, ikincisine ise “objektif unsur” veya “şekle ilişkin şart” denilmektedir. Subjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin “ hususiyetini” taşıması gerekmektedir.Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için, sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Başka bir deyişle bu fikri çaba gözle görülebilir, elle tutulabilir , kulakla duyulabilir, kısaca algılanabilir olmalıdır. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer . Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır.Dava konusu uyuşmazlıktaki davacının zaman atlamalı (time-lapse) tekniğini kullanarak Şehri …” isimli belgeseli meydana getirdiği, bu çekimlerinde kullanılan görsellerin bazılarının ise davalı yanca 3. boğaz köprüsü tanıtım isimli videosunda izinsiz kullanıldığı sabit olup, davalı yanca bu kullanımın niteliği, davacıya ödenmesi gerekli rayiç bedelin tespiti gereklidir.
Davacı yanca birçok fotoğraf karesinden zahmetli bir çalışmaya girilerek yaratılan eserler, bilgisayar ortamında, zahmetli bir montaj çalışmasıyla birleştirilmiş, Bu çalışma, anlarının ardışık olarak sıralanmasıyla orjinal ve hususiyet taşıyan bir çalışma olup, konu seçiminin özgünlüğü, fotoğraflamaya gösterilen özen ve fotoğraflama sonrasında video görseli hazırlama aşamalarında da büyük emek harcandığını göstermektedir. Davacının Şehri …” isimli belgeseli estetik değere de sahip bir fikri üründür. Bu fikri ürün FSEK m.4/5 anlamında “fotografik eser ve slayt” ve aynı zamanda “birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisi” olması hasebiyle de FSEK m.5 anlamında sinema eseridir. Sinema eserlerindeki ifade aracı hareket eden resimdir. Sinema eserlerinde fotoğraf eserlerinden farklı olarak tek resim konu hakkında fikir vermemekte, konu ancak resimlerin birbirini izlemesiyle ifade edilebilmektedir. Sinema sanatının en önemli kurallarından birisi resmin hareketli olmasıdır. Diğer taraftan bir filmin sesli yada sesiz olması onun sinema eseri olmasını engellememektedir. Sinema eserinin meydana getirilmesinde kullanılan ve aynı zamanda bağımsız bir eser olarak nitelendirilebilecek diğer unsurlar, örneğin filmin senaryosu edebiyat eseri olarak, özgün müziği, musiki eser olarak, filmin çekiminde faydalanılan dekorasyon, kostüm ve benzer şeyler güzel sanat eseri olarak korunacaktır.
Yargıtay kararlarında FSEK kapsamındaki uyuşmazlıklarda, “eser sahipliği” sıfatının da re’sen gözetilmesi gereğine işaret edilmektedir. Dolayısıyla huzurdaki davada da, uyuşmazlık konusu fikri ürünlere ilişkin “eser sahipliği” sıfatının re’sen irdelenmesi gerekmektedir. Dosyada mübrez CD’ler, çalışmaya ilişkin fotoğraflar, çalışmaya ilişkin görüntülüler davacının FSEK m.11.f.1 gereğince dava konusu eserin eser sahibi olduğu ve işbu davayı açma ehliyetinin bulunduğunu göstermektedir.
Somut olayda eser sahibinden de izin alınmadığı için vaki bu eylem eser sahibinin FSEK m.22 ve 23 anlamında çoğaltma ve yayma haklarını ihlal ettiğinden davacıya FSEK 68. madde kapsamında maddi tazminat ödenmesi gereklidir.
Davacının eserinin kendisinden izin alınmaksızın davalı tarafından hazırlanan 3. köprü tanıtımındaki reklam filminde gösterilmesi FSEK m.16’da; “Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz…” şeklinde düzenlenen ve eser sahibinin manevi haklarından olan “eserde değişiklik yapılmasını men” hakkının ihlalidir. Ayrıca eser sahibinin ihlale konu olayda isminin zikredilmemesi FSEK m.15’te düzenlenen ve eser sahibinin manevi hakları arasında yer alan “adın belirtilmesi hakkı ihlalidir.
Davacı, FSEK m.68 çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı tutarında tazminat talep etmektedir. SEK m.68/I hükmüne göre; “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir”. FSEK m.68’deki kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir. Yine Yargıtay’a göre; “…eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir.
Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin sanatsal yeteneği, eserin beğeni ölçüsü, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın niteliği ve türüne göre, eserin 3. köprü tanıtımına ilişkin olarak kullanılması, bu kapsamda yayınlanan coğrafi alan, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, gibi objektif kriterler dikkate alındığında eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel … 3.köprü tanıtımının toplamdaki uzunluğunun 5.51 dakika olması, davalının kız kulesi ve martılar görünümü,(00:30-00:33)…’dan … görünümü(1:47-01:48),… ve 2.köprü görünümü(01:34-01:36) yani reklam içindeki toplam davacının eserlerinin yer aldığı 3 videonun bulunduğu, bu kapsamda rapordaki tespit ve değerlendirmelere göre maddi tazminatın en düşük 9.620-TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dosyada davacı yanca fatura sunulmuş ise de, faturada istanbul 2020 filmi için görüntü telif bedeli adı altında 8.917 TL lik fatura sunulduğu, dolayısıyla bir filmde ödenecek telif bedelinin filmin ulaştığı kitle nazara alındığında daha yüksek bir bedel olmasının beklenir bir değerlendirme tarzı olduğu, filmde ne kadarlık süre ile kullanıldığına dair başka bilgi bulunmadığı, öte yandan zaman atlamalı teknik ile çekilen videolar ile fotoğraflar için belirlenen telifin ayrı olamayacağı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedelinin tespiti, bilirkişilerce davalıya ait kendi eserinde yer alan üç sanatsal time lapse tekniğine göre yani zaman atlamalı eser açısından eserin niceliği, ihlal edilen mali hakkın hem çoğaltma hem de yayma hakkı olması, ihlal süresi, ihlalin geniş bir çevreye ulaşmasını sağlayan internet vasıtasıyla yapılması, dolayısıyla bunun geniş halk kitlesine ulaşımı, yapılan reklam filminin ortalama bütçesi ve davacının eserinin bu film içerisinde kapsadığı alan gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedelin alt sınırının reklemda kullanılan tüm eserler yönünden 9620 TL olacağı anlaşıldığından ihlalinin halen internet sitesinde sürmesi nedeniyle takdiren 3 katı bedele hükmedilmiş, toplamda 28.860 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, fazlaya ilişkin istemin şartlarının bulunmadığı anlaşılmış, FSEK m.70/I’e göre; “manevi hakları haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir. Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline de hükmedebilir…”. Dosya kapsamında yapılan değerlendirmede davalı tarafından davacının FSEK m.15 ve 16’daki manevi hakları ihlal edilmiş olduğundan ve eylemin izin almadan gerçekleştirdiği bu eylemde davalının kusurlu olduğu ve manevi tazminat talep etme koşullarının gerçekleştiği sonucuna ulaşıldığından, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline, Dava fsek 68 .madde kapsamında tazminat istemiyle açılmış olduğundan, davacıya maddi tazminat ödenmesine karar verildiğinden ve bu kapsamda taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğundan FSEK 66. madde kapsamındaki isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 9620- TL nın 3 katı olan 28.860 TL nın 1.5.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
2- 10.000 TL manevi tazminatın 1.5.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
3-Dava FSEK 68 .madde kapsamında açılmış olup, davacıya maddi tazminat ödenmesine karar verildiğinden ve bu kapsamda tarafla arasında farazi sözleşeme ilişkisi kurulduğundan FSEK 66. madde kapsamındaki isteminin reddine,
4-2.655 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 546,37 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi 10/1 madesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi 13/1 maddesi madesi uyarınca 3.463 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi madde 10/2 uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi madde 13/1 uyarınca 8.413 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 358,63 TL peşin harç 446 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.750 TL ıslah harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.583,83 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafın yapmış olduğu 11 TL yargılama giderinin taktiren 1/3 inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekili ve ihbar olunun vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 22/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır