Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/168 E. 2020/263 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/168 Esas
KARAR NO : 2020/263

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/08/2016
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’nin önde gelen lider konut, inşaat, dinlenme ve turizm tesisleri yapan bir şirket olup dünya çapında da tanınmış olan otel, konaklama, eğlence ve dinlenme tesisleri sektöründe kullanılan “…”, “… ” ve “… ” markasının her türlü kullanım hakkı sahibi olduğunu, müvekkiline ait “…” ve “… ” ibareli markalarının davalı tarafından izinsiz kullanımı nedeniyle haksız rekabet ve tecavüz oluşturduğunu ve müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına ve davanın alacak davası olarak kabulünü, davalının müvekkilinin markasına tecavüzünün önlenmesini, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesini, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin tedbiren toplatılmasını, kararın ilanına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve bilirkişi incelemesi neticesi tespit olunacak maddi zararı talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının markaya haksız tecavüzü nedeniyle elde ettiği gelirin tazminat olarak tarafına ödenmesini, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi akabinde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yoksun kalınan karın yasada öngörülen usullerden müvekkilli lehine olan usul ile hesaplanarak işlemiş ticari faiziyle davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; … ibaresinin ortak bir kavram olduğunu, davalının tescilli ticaret ünvanını kullandığını ayrıca Kıbrıs’ta iş yaptığı … Limited adlı şirketinin işletmiş olduğu gazinonun markası olduğunu bu kullanımın davacı tarafın marka devir sözleşmesi yaptığı tarihten çok önceye dayalı olduğunu, ilgili ibareyi marka olarak kullanan bir çok şirket bulunduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı şirkete ait “…” ve “… ” markasının davalı tarafından izinsiz olarak kullanılması nedeniyle bilirkişi incelemesi sonucu tespit olunacak maddi zarara ilişkin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına ve davanın alacak davası olarak kabulü, davalının müvekkilinin markasına tecavüzünün önlenmesi, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesi, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin tedbiren toplatılması, kararın ilanına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve bilirkişi incelemesi neticesi tespit olunacak maddi zararı talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının markaya haksız tecavüzü nedeniyle elde ettiği gelirin tazminat olarak tarafına ödenmesi, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi akabinde şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsili, 50.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili, yoksun kalınan karın yasada öngörülen usullerden müvekkilli lehine olan usul ile hesaplanarak işlemiş ticari faiziyle davalıdan tahsili, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebine ilişkindir.
Bilirkişiler …, … ve … 12/10/2017 tarihli raporunda; Davalı şirketin işyerinin dış cephesinde ve giriş kısmında “… ” yazılı tabelasının asılı olduğu ve kartvizit, broşür, alan adı vb. alanlarda “…” ibaresinin kullanılmakta olduğunu, davalının bu kullanımlarının davacının “…” ibareli markalarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının iş bu kullanımının Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği ancak hakların yarışması söz konusu olduğu durumda taleplerin yığılamayacağından haksız rekabet için ayrıca tazminat talep edilemeyeceğini, davacının marka hakkına tecavüz edildiğinden 15.02.2017 tarihli dilekçesinde seçtiği şekilde 556 sayılı KHK’nın 66/2-b maddesi gereğince maddi tazminat talep etme hakkı olduğunu, davacının manevi tazminat talep etme hakkı olup takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalı şirketin, ticari defterleri ile Kurumlar Vergisi Beyannameleri üzerinde yapılan incelemede, faaliyete başladığı tarih ile dava tarihini kadar olan dönemde sadece 2015 yılında kar elde ettiği ve davacının talep edebileceği| 55.439,24 TL maddi tazminat bulunduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler Bilirkişiler …, … ve … 19/04/2019 tarihli ek raporunda; davalı yanca kullanılan “…” ibaresinin, davacı adına tescilli marka ile görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzer olup, üzerinde kullandıkları hizmet sınıfı birbiri ile benzer ve bağlantılı olmakla birlikle, hitap ettiği tüketici kitlesi de benzer olduğundan davalı yanın “…” ibaresini işletme adında, internet sitesi alan adında, işletmesinde, işletme adı olarak ve broşür, kitapçık, kartvizit gibi yazılı kaynaklarda kullanmasının, 556 sayılı KHK’nın 61. maddesi hükmünce davacı yanın marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, rapor içerisinde yer verilen nedenlerle, kök ve birinci ek raporda, tazminat hesaplamaları yönünden yapılan değerlendirmelerin aynen muhafaza edildiği, buna göre davacı yanın lerdh ettiği hesaplama yöntemi dikkate alınarak talep edebileceği tazminat tutarının 66.439.24 TL olabileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … 11/02/2020 tarihli raporunda; esas unsuru “…” olan …, … ve … tescil noJu markaların 43. sınıfta (konaklama hizmeti dahil olmak üzere) davacı adına tescilli olduğunu, davalının “… ” markasını konaklama hizmeti alanında kullandığını, davacı adına tescilli markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerinin davalı tarafından aynı hizmet alanında kullanılmasını haklı kılacak bir delil (tescil belgesi, lisans sözleşmesi vs. dosyaya ibraz edilmemiş olmakla, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceğini, Mahkemece davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde kanaat oluşması durumunda, huzurdaki davada tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleştiğinin kabul edilebileceğini, talep edilebilecek maddi tazminatın 55.439,24 TL olduğunu, manevi tazminat bedeli takdirinin Mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Taraf vekilleri Mahkememizin 07/10/2020 tarihli oturumunda; uyuşmazlığı arabuluculuk ile çözdüklerini, davanın konusuz kaldığını, esasla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri dikkate alınarak esasla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Tarafların 16/07/2020 tarihli ticari uyuşmazlıklarda ihtiyati arabuluculuk son oturum tutanağı ve anlaşma belgesini mahkememize ibraz ederek davanın konusuz kaldığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmesini talepleri dikkate alınarak; dava konusuz kaldığından esasla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır