Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/155 E. 2018/32 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/155 Esas
KARAR NO : 2018/32

DAVA :Marka (tecavüzün önlenilmesi, tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (tecavüzün önlenilmesi, tazminat)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 25.04.2005 tarihinde distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, davalının …Ticaret Odasına … sicil no ile kayıtlı olan … Ltd Şti. adı ile bir şirket açarak, bu şirket üzerinden davacıya ait ürünlerin taklidinin satışını yaptığının öğrenildiğini, bu dununun haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalıya bu eylemlerinin sonlandırması için … Noterliği’nden … yevmiye sayılı 1… tarihli ihtarname gönderdiklerini, ancak davalı bu eylemlere devam ettiği için 19/07/2013 tarihinde davacı ile olan distribütörlük sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu, davalının taklit ettiği “…” nun davacı şirketin tescilli … markasının asli unsuru olduğunu, davalının bu logoyu marka tescil kapsamı içinde yer alan mal ve hizmetlerde kullanılması halk üzerinde işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimaline neden olduğu ve bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, … isimli internet sitesi kurarak tecavüze konu ürünlerin sitede tanıtılarak satışa arz edildiğini,
davalının satışa arz ettiği ürünlerden, her türlü yazılı ve basılı evrak üzerinden silinmesine, … web sitesinden kaldırılmasını, reklam, promosyon ve tanıtım ilanlarda kullanılmasının menine, davalının 556 Sayılı KHK.nm 77 madde hükümleri çerçevesinde tecavüze konu eylemlerinin durdurulmasına, mahkeme kararının ilanına, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ine ve durdurulmasına, davacının uğradığı zararların hesaplanarak zararın tazmini için 30,000-TL maddi, aynca marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemleri sebebiyle 556 Sayılı KHK.nun 66/2/b uyarınca “marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre hesap edilerek davacının yoksun kaldığı kazancının tazmini için 30.000-TL, 556 Sayılı KHK.md 68. maddesi uyarınca marka itibarının uğradığı zarar nedeniyle 50.000-TL itibar tazminatının olmak üzere şimdilik 110.000-TL nın davalı şirketin faaliyete başladığı tarihten itibaren ticari işlerde işleyecek avans faiz oranına göre işleyecek faiz ile davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Ön inceleme duruşmasında davacı vekili hükümsüzlük talepleri olmadığını, marka haklarının ihlali kapsamında tazminat talebiyle dava açtıklarını beyan etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının TPE nezdinde tescilli markasını kullandığını, davacının markasına tecavüz teşkil eden eylemlerinin mevcut olmadığını, dolayısıyla ihtiyati tedbir talep etme koşullarının mevcut olmadığını davacı adına TPE nezdinde tescilli marka olmaması nedeniyle marka hakkına dayalı bir dava açmasının mümkün olmadığını ve davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini, yine yetkili mahkemenin … FSHM olduğunu, inhisari olmayan lisans sahiplerinin dava açmak haklarının bulunmadığını, her iki markanın karşılaştırılmasında şekilsel benzerliğin olmadığı, her iki markanın asıl unsurlarının kelimeden oluşmakta olduğunu, her iki markada farklı Kartal figürlerinin kullanıldığını, Amerikan Şirketine ait markanın kelime öbeğinin “forever” kelimesi ve eklentilerden oluştuğunu, davalının markasının kelime öbeğinin ise “…” ibaresinden oluşmakla olduğunu, aradaki farkın rahatlıkla anlaşılacağı, dava dışı … Şirketinin logolarında kartal figürünün beyaz zemin üzerine siyah kartalın bir ağaç dalına, kanatları açık konmakta olduğu şeklinde kullanılmışken, davacıya ait markanın logosunda iç içe geçmiş iki hilalin üzerinden kalkmaktayken ve beyaz zemin üzerine yaldızlı ve sarı bir renk ile ifade edilerek kullanıldığını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; Davacının münhasır Lisans sahibi olduğu … – … no ile tescilli markalan ile çok benzer olan davalı adına … ve … no ile tescilli … markalarının .. ve … Sınıf mal ve hizmetler açısından kullanılmasının, ilgili tüketici kesiminde iltibasa neden olacağı, bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, davalının satışa arz ettiği ürünlerden, her türlü yazılı ve basılı evrak üzerinden sözkonusu ibarelerin silinmesi, … web sitesinden kaldırılması, reklam, promosyon ve tanıtıcı ilanlarda kullanılmasının menine, davalının 556 Sayılı KHK.nın 77 madde hükümleri çerçevesinde tecavüze konu eylemlerinin durdurulması, mahkeme kararının ilanı, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ine ve durdurulması, davacının uğradığı zararların hesaplanarak zararın tazmini için 30.000-TL, aynca marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemleri sebebiyle 556 Sayılı KHK.nın 66/2/b uyannea “marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre hesap edilerek davacının yoksun kaldığı kazancının tazmini için 30.000-TL, 556 Sayılı KHK.nın 68. maddesi uyarınca marka itibarının uğradığı zarar kapsamında 50.000-TL itibar tazminatı olmak üzere şimdilik 110.000-TL nın davalıdan tahsili istemlerine ilişkin açılmış bir davadır.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli, sektör uygulamalarının denetlenebildiği, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşılıdığından mahkememezce hükme esas alınmıştır.
Bilirkişiler marka vekili …, … ve …’un 07.09.2017 tarihli raporları kapsamına göre; Davacı şirketin münhasır lisans hakkı sahibi olduğu dava dışı … adına TPE nezdinde tescilli …, VE … markalarının dayalı adına … Sınıfta yer alan emtialar için … no ile tescil edilmiş olan ve … Sınıfta yer alan hizmetler için … no ile tescil edilmiş olan … markalan ile benzer olmadığı, Markalar arasında benzerlik olmadığından kötüniyetli tescilden de bahsedilmeyeceği, davacıların markaları ile davalı markaları arasında benzerlik olmadığından, davacıların tescilli markalarının itibarına zarar verilemeyeceği, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, Tescilli bir markanın hükümsüzlüğüne karar verilip karar kesinleşene kadar tescilli marka hakkı sahibinin markasını kullanmasının hukuken meşru olması nedeniyle davacılann herhangi bir kazanç kaybı veya tazminat talep edemeyeceği yönünde rapor tanzim ettikleri anlaşılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlar ve dosya içinde yer alan marka tescil belgeleri incelendiğinde, asıl marka sahibi lisans veren adına; … (…) markasının … no ile … tarihinden itibaren … adına …, … ve … sınıflarda yer alan mallar için tescil edilmiş olduğu;
Kartal şekli markasının … no ile … tarihinden itibaren … adına …, …, … ve … sınıflarda yer alan mall&j için tescil edilmiş olduğu,
… markasının … no ile … tarihinden itibaren … adına …, …, … ve … sınıflarda yer alan mallar için tescil edilmiş olduğu,
… markasının … no ile ilk olarak … tarihinden itibaren … adına …, …, … ve … sınıflarda yer alan mallar için tescil edilmiş olduğu,
… markasının … no ile … tarihinden itibaren … adına …, sınıfta yer alan ürünler için tescil edilmiş olduğu,
Davalı adına … şekil markasının … tarihinden itibaren … no … sınıfta … adına tescil edilmiş olduğu,
… markasının … tarihinden itibaren … no ile … sınıfta … adına tescil edilmiş olduğu TPE kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Dosyada mübrez davacı şirket ile dava dışı … arasında imzalanmış olan Münhasır Pazarlama ve Lisans Anlaşması incelendiğinde; lisans alanın … ile lisans veren … (…) arasında düzenlendiği anlaşılmıştır.
… şeklinde alan adı olmadığı, davalının web sitesinin isminin … şeklinde olduğu, ilk olarak … tarihinde oluşturulup, … ye kadar … adına tahsis edildiği, davalıya ait … isimli web sitesi bilirkişilerce incelenmiş ve raporlarında da görselleri sunulmuş olup, davalının tamamen kendi tescilli markasını kullandığı anlaşılmıştır.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
Sözkonusu markalar karşılaştırıldığında, davacının lisans hakkı sahibi olduğu markalar siyah renkli Kartal şekli ile yine beyaz zemin üzerine … kelime unsuru +… ibarettir.
Davalının markası ise siyah renkli … yazısı ile altın rengindeki iki hilal ( … ) arasındaki … şeklidir. Davalının markasına bakıldığında büyük puntolu yazısı ile … ibaresi ilk göze çarpan unsurdur. Altın rengindeki kartal işareti markada tali unsur olarak kalmaktadır. Her iki taraf markasındaki ortak unsur kartal şekli olmakla, kartalların şekli de renkleri de farklıdır. Davalının markası sadece şekil markası olmayıp, esas ve baskın unsuru … olup, altın rengindeki kartal işareti tali unsur olarak kalmaktadır. Davacının markası tanınmış marka olmadığından, kartal işaretinin sözkonusu ürünlerdeki mevcudiyeti hitap ettiği tüketici kitlesi yönünden bir karıştırmaya neden olamayacaktır. Kaldiki kartal figürü ve renkleri kimsenin tekelinde olamayacağından ve kartalların figürleri de farklı olup markada tali unsur olarak yer aldıklarından keza markadaki asıl unsur … ve … ibareleridir. Sadece … şekli ise ayırdediciliği zayıf, tali bir unsurdur.
Ortalama düzeydeki yararlanıcı ve tüketicilerin ilk bakışta ve derhâl her hangi bir araştırma yapmasına gerek kalmaksızın bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki marka olduğunu algılamalarının mümkün olduğu, bu hususun her hangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde görüldüğü, bizatihi kartal figürünü gören tüketicinin ürün üzerindeki asli unsur olan … ibaresini gördüğünde ürünün başka bir firmaya ait olduğunu çok rahat öngörebileceği, davacı firma ile bir bağlantı olduğunu düşünmeyeceği hususu açıktır.
Davalının markasının kullanımı tescil edildiği şekline uygun olup, aksinin iddia ve ispat edilmemesi, marka tescil belgesi iptal/terkin ettirilmediği sürece sahibine yasal koruma ve kullanma hakkı tanımasına, başkasının markasına tecavüz ve rekabet oluşturmamasına göre, davacının tüm istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 1,842,63 TL fazla harcın talep ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Red edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Red edilen yoksun kalınan tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Red edilen itibar tazminatı talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.850 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Haksız rekabet ve marka hakkının ihlalinin tespiti talebinin reddi nedeniyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır