Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/152 E. 2019/184 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/152 Esas
KARAR NO : 2019/184

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 20/05/2011
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Yargıtay 11.HD’nin 2015/5788 esas, 2015/13688 karar sayılı ilamı ile İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 tarih ve 2011/82-2014/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ,yüksek mahkemece tarafından dava dosyası bozularak mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2016/152 esas numarasına kayıtlanmış, taraflara bozma ilamı tebliğ edilerek usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılama devam olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Asıl ve birleşen davada davacı vekili; müvekkili …’in kamuya mal olmuş ünlü bir kişi olduğunu, davalılar ile aralarında herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin pazarlamasını yaptığı altın çileğin reklamında …’in adının ve fotoğrafının izinsiz olarak kullanıldığını, diğer davalılara ait internet sitelerinde yayınlanıp haber yapıldığını, bu şekilde davalıların haksız kazanç elde ettiğini, bu haber ve yayınlar ile müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkilinin şöhreti ile oluşturulan muhtemel reklam kazancının tespitini, elde edilen kazancın davacıya verilmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen dava dosyasında ise 55.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Asıl ve birleşen davada davalılar, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Bozma öncesinde Mahkememezce , iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; … Gazetesinin … günlü internet sayısında …’in faydalarını anlatan ünlüler arasında davacı …’in bulunduğu belirtilerek yayınlanan haberin yanında …’in fotoğrafına yer verildiği, davalı …’in bu haberlerin yayınlandığı sitelerden birinin alan adı sahibi olduğu, FSEK 36. madde gereğince basın tarafından umuma yayınlanmış bulunan günlük havadislerin iltibası serbest kabul edilmiş olup haberin kaynağının bu site olmadığı, davalı …’in dava ile bağlantısının kanıtlanamadığı, dava konusu fotoğraf ve içeriğin davalı … Ltd. Şti.’ye ait olan “…” reklamında ticari amaçla kullanıldığından reklamdan yararlanan davalı şirketin sorumlu olduğu, davacının isminin daha başka ünlülerle birlikte kullanıldığı gerekçesiyle davalılar … ile … hakkındaki davanın husumetten reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …Ltd.Şti.’den tahsiline, davacıya ait görsel ve fotoğraflar ile davacıya atfedilen içeriklerin davalı tarafından kullanımının önlenmesine ve reklamların kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.Yargıtay 11.HD’nin 2015/5788 esas, 2015/13688 karar sayılı ilamı ile”..1- Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 186. maddesi uyarınca, tarafların tüm delilleri toplanıp inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra, hakimin, aynı Kanun’un 298. maddesi uyarınca, kararı gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu 297. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK’nın 294/4. maddesi hükmüne dayanılarak, zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. İşte bu gibi hallerde, HMK’nın 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun biçimde gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa karar yazıp tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin, artık bu kararını değiştirmesine de yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi ile HMK’nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzenine ilişkin olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. Somut olayda; kısa kararın (2) nolu bendinde işbu davadan tefrik edilen davanın davalısı aleyhine de hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda bu husus maddi hata olarak nitelenip tefrik edilen davanın davalısı aleyhine hüküm kurulmamıştır. Söz konusu yanlışlığın HMK’nın 304 ve 305. maddelerinde belirtildiği biçimde giderilmesi söz konusu olmayıp mahkemece sözü edilen maddelerdeki yönteme de uyulmamış olduğu açıktır. Buna göre, yukarıda belirtilen hususlar uyarınca yazılı şekilde kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişkiye yol açılması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydedilen ek dava niteliğindeki davanın işbu dava ile birleştirilmesine karar verildiği halde, birleştirilen bu dava karar başlığında yer almadığı gibi birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.” (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildiği” yönünde bozma ilamı bulunmaktadır.
Bozma sonrasında taraflara ait mali kayıtlar celp edilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler 5.12.2017 tarihli raporlarında özetle; Dava konusu uyuşmazlığa konu davacıya ait fotoğrafın gerek kullanım şekli ve gerekse internet sitesi ve gazetesinde yayınlanma şekli ve haberin içeriği tamamen … hapının satışını (cirosunu) artırma, satış rakamlarını etkileme ve halkı sözkonusu ürünü satın almaları yönünde cezbetme, aynı zamanda … gazetesi açısından ise toplumun ilgi duyduğu bir kışı ve zayıflama ile ilgili bir ürünün dikkat çekiciliğinden yararlanarak daha çok okunma, tirajın artması (İnternet ortamında tıklanma, görüntülenme) amacına yönelik olup, somut olayda yer alan yazıların toplumu bilgilendirme ve haber alma hakkının sağlanması kapsamında görülmesinin mümkün olmadığını, Mahkemece, FSEK 86 ve BK 49. Maddesine, aykırılığın yani kişilik haklarına saldırı oluşturduğu yönünde kanaat oluşması halinde; davacının … Gazetesinde yayınlanan … için 10,000,00-TL (Onbin TL), doğrudan satış sitelerindeki tanıtımlar için 25.000,00-TL (Yirmİbeşbin TL) maddi tazminat talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler ek raporlarında; Dava konusu uyuşmazlığa konu davacıya ait fotoğrafın gerek kullanım şekli ve gerekse internet sitesi ve gazetesinde bunun yayınlanma şekli ve haberin içeriği tamamen … hapının satışını (cirosunu) artırma, satış rakamlarını etkileme ve halkı sözkonusu ürünü satın almaları yönünde cezbetme, aynı zamanda … gazetesi açısından İse toplumun İlgi duyduğu bir kişi ve zayıflama ile ilgili bir ürünün dikkat çekiciliğinden yararlanarak daha çok okunma, tirajın artması (ınternet ortamında tıklanma, görüntülenme) amacına yönelik olup, somut olayda yer alan yazılana toplumu bilgilendirme ve haber alma hakkının sağlanması kapsamında görülmesinin mümkün olmadığı,Mahkemece, FSEK. 86 ve BK 49. Maddesine, aykırılığm yani kişilik haklarına saldırı oluşturduğu yönünde kanaat oluşması halinde; Davacının … Gazetesinde yayınlanan … için bu çalışmanın Halkla İlişkiler (PR) çalışması olduğunun kabul edilmesi halinde 10.000,00-TL (Onbın TL), Ticari Reklam olarak kabul edilmesi halinde 150.000-TL (Yüzeliibin TL), Doğrudan satış sitelerindeki tanıtımlar için 25.000,00-TL (Yirmibeşbin TL) maddi tazminat talep edebileceğini,Manevi tazminatın tayini ve miktarının Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Dosyada toplanan tüm deliller bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; “Davacıya ait fotoğraf ve içeriğin davalı … Ltd. Şti.’ye ait olan “…” reklamında ticari amaçla kullanıldığı, yayının davacının kişilik haklarını zedeleyen hir eylem niteliğinde bulunduğu, kendisine husumet düşen davalının fotoğrafın reklamda kullanılması konusunda herhangi hir sözleşme yapmamış, kendisine reklam ücreti olarak herhangi bir bedel ödememiş, bu suretle hem haksız fiil işlemiş hem de davacının hu eylem nedeniyle manevi şahsiyetine zarar verilmiştir. Davacı FSEK m.86 dan kaynaklanan haklarını davalı karşı dermayan edebilir. Somut olayda, maddi tazminatın şartları olan hukuka aykırı fiil. zarar, uygun nedensellik bağı ve kusur gibi şartlar yerine gelmiş ve davacı ünlü bir sanatçı olarak hak ettiği reklam ücretinden somut olayda maddi bir menfaat elde edememiş yani bu gelirden mahrum kalmıştır. FSEK m.86 kişilik hakkının korunmasına yönelik olduğundan ve olayda manevi tazminata hükmetmenin şartlarıda gerçekleştiğinden ötürü mahkemenin uygun bir manevi tazminata hükmetmesinin şartları yerine gelmiştir. Kişilik hakkının ihlalinin reklam yoluyla gerçekleştirilmesi, davacının tanınmışlık ölçüsü, reklamın birçok çok kitleye uluşacak olması gibi kriterler gözetildiğinde talep edilen manevi tazminat miktarı somut olaya göre 5000- TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Dava dosyasında davacının dava dışı üçüncü firmalarla yapılan reklam sözleşmesi, bilirkişi raporları, reklamın süresi kullanılan mecra gözetilerek asıl davada davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtığından 5000 TL maddi tazminata, birleşen davada ise 30.000 TL Maddi tazminata hükmedilmesi BK hükmelerine göre de somut olaya uygun tazminat bedeli olarak belirlendiğinden , fazlaya yönelik istemin reddi gerekmiştir.Zira bilirkişi heyeti de bozmadan sondaki kök raporunda denetime uygun olarak davacının … Gazetesinde yayınlanan … için 10,000,00-TL (Onbin TL), doğrudan satış sitelerindeki tanıtımlar için 25.000,00-TL (Yirmİbeşbin TL) maddi tazminat talep edebileceğini bildirmişlerdir. Davacının bu durumda toplamda 35.000 TL maddi tazminata hak kazandığı anlaşılmış, görüntülerin ürünün reklamlarında kullanılması halinde kullanımın türü, şekli, mecrası ve süresi de dikkate alındığında asıl dava ve birleşen davada toplamda 35.000,00-TL maddi tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılmış, ihlalin niteliği ile davada meydana getireceği manevi tatmin gözetilerek 5000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
Bozma içeriği, uyularak yapılan yargılama, alınan rapor içerikleri, mali kayıtlar, bir bütün olarak incelendiğinde; ASIL DAVADA; Davalılar … ile … hakkındaki davanın husumetten reddine, Davalı … yönünden dava tefrik edildiğinden bu davalı hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi 5.000 TL manevi tazminatın davalı … Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine, Davacıya ait görsel ve fotoğraflar ile davacıya atfedilen içeriklerin davalı tarafından kullanımının önlenmesine ve reklamların kaldırılmasına, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde günlük bir gazetede bir kez ilanına, BİRLEŞEN DAVADA; Davalılar … ile … hakkındaki davanın husumetten reddine, Davalı huzurdaki davayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığından saklı tutulan hak için 30.000 TL maddi tazminatın davalı … Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmün ilanına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
I-ASIL DAVADA;
1-Davalılar … ile … hakkındaki davanın husumetten reddine,
2- Davalı … yönünden dava tefrik edildiğinden bu davalı hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi 5.000 TL manevi tazminatın davalı … Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacıya ait görsel ve fotoğraflar ile davacıya atfedilen içeriklerin davalı tarafından kullanımının önlenmesine ve reklamların kaldırılmasına, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde günlük bir gazetede bir kez ilanına,
5-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 534,60 TL harcın davalı … Tic.Ltd.Şti’den tahsiline,
6-Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalı … Tic.Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalı … Tic.Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Asıl davada Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 2.601,40 TL bozmo öncesi masraf, bozma sonrası 4.500 TL bilirkişi ücreti, 247 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 7.348,40 TL yargılama giderinin davalı …Tic.Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
II-BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davalılar … ile … hakkındaki davanın husumetten reddine,
2-Davalı huzurdaki davayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığından saklı tutulan hak için 30.000 TL maddi tazminatın davalı … Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-2.049 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.109,70 TL harcın davalı …Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.600 TL vekalet ücretinin davalı … Tic.Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleşen davada davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 939,30 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 230 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.194,50 TL yargılama giderinin davalı … Tic.Ltd.Şti ‘den alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar karar davacı vekili ile davalı …’in yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde YARGITAY NEZDİNDE TEMİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.18/04/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır