Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/223 E. 2018/477 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/223 Esas
KARAR NO : 2018/477

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 06/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; … Şti ve … Tic. A.Ş. ile sözü edilen yayın kuruluşuna ait (… TV kanalında) yayınlanmak üzere “…” isimli bir dizi film yapımı hususunda anlaştıklarını, kamuoyunun sevdiği, popülaritesi yüksek icracı sanatçılarla, işinde uzman senarist, yönetmen ve benzeri kişilerle ,piyasadaki en iyi teknik ekiple sözleşmeler yapan davacının etkileyici bir başlangıç yapabilmek, izleyiciyi diziye bağlayabilmek amacıyla hiçbir masraftan kaçınmadığını, yönetmen koltuğunda …’in oturduğu dizinin senaryosunu; önce … ve tayfası daha sonra ise; … ve …’nun yazdığını, …, …, …, …, …, … başrollerini paylaştıklarını, … TV kanalında yayınlanmak üzere on üç bölümlük TV dizisinin yapımını sipariş edildiğini ve aralarında 11.12.2013 tarihli bir sözleşme imzaladıklarını,. 90 dakikalık 13 bölüm halinde hazırlanacak dizide sözleşmede bölüm başı 550,000 TL + KDV olarak belirlenip, dış satış gelirlerinin taraflar arasında % 50- % 50 paylaşılacağı düzenlemesi getirildiğini,. Sözleşmenin 23, maddesi uyarınca dizinin herhangi bir bölümü AB/C1/20+ kategorisinde 3,5 raiting altında çıkarsa, kanal; yapımcıya bildirimde bulunarak, herhangi bir tazminat ya da cezai şart ödemeden sözleşmeyi feshedebileceğini.ancak 23,2 maddesinde fesih olduğu takdirde izlenecek şartlar düzenlenip, dizinin 4. Bölümü yayınlanmadan önce bitirilmeyeceği ve dizi bitirilirse, tamamlanmış iki bölümün ve çekimine başlanmış bir bölümün, yani toplam olarak 7 bölümün bedellerinin ödenmesi gerektiğinin belirlendiğini,davacının dizinin yapımına sözleşme uyarınca hemen başladığını, ilk üç bölümü kanala teslim ettiğini,davalının 17-25 Aralık 2013 olaylarına rağmen, 19 Aralık 2013 tarihinde ilk bölümü yayına sokarken davacının dizinin ilk 4 bölümünün çekimini tamamladığını, îlk bölüm yayınlandığında tüm ülkede 17-25 Aralık olaylarına yoğunlaştığından yeterli tanıtımın yapamamasından dolayı dizinin ilk bölümü kanalın istediği izlenme oranına ulaşamadığını, davacının bir süre ara verilen dizide, kanalın talimatıyla mevcut senaryo ekibi … ve Tayfasını azledip, … ve …’ndan oluşan yeni bir senaryo ekibiyle 2. ve 3, Bölümlerin senaryosunu tekrar yazdırmak zorunda kaldığını, yayınlanmayan 2. ve 3. Bölümler yeniden çekim ve revizyonlarla 4. ve 5. Bölümler haline getirilecek, çekilen 4. bölüm de ilave çekim ve revizyonlarla 6.bölüm haline getirileceğini, ancak yeni çekilen 2. Bölüm, ilk bölümün yayınlanmasından 3 ay sonra, bu kez de ülkenin 30,03.2014 seçimlerine yoğunlaştığı bir dönemde, 16.03.2014 tarihinde, 3. Bölüm ise 23.03.2014 tarihinde yayınlanmış fakat kanalın İstediği izlenme oranlarına yine ulaşılamayınca kanalın diziyi bir mini diziye dönüştürülerek 6 bölümde bitirilmesi talimatını verdiğini,bölüm olarak hazırlanan eski 4. bölümün, tekrar revizyon edilerek final haline getirilmesinin istendiğini, Kanalın talimatlarına göre yeniden çekimlerle bitirilen 4, 5, 6 Bölümlerin kanala teslim edildiğini,ancak davalı 3, Bölümden sonra fiilen dizinin yayınına son verdiğini, “…” isimli dizinin çekilip hazırlanan altı bölümü kanala teslim edilmiş, 3 bölüm yayınlandıktan sonra diğer 3 bölüm yayınlanmadığını, noter kanalıyla ihtar gönderildiğini, … TV tarafından … tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile faturaya itiraz edilerek faturanın iade edilmek istendiğini, itiraz süresi kaçırıldığından fatura içeriğinin davalı tarafından kabul edilmiş olduğunu, 1 947 000.-TL yanı sıra, 25 000.- TL manevi tazminatın şimdilik kaydıyla HMK madde 107 kapsamında yoksun kalınan kar bedeli 28.000.TL ile mahkemeden toplam 2.000.000.-TL’ nin davalıdan tahsiline,ticari itibarın zedelenmiş olduğu da dikkate alınarak hükmün, masrafları davalıya ait olmak Türkiye’de yayınlanan tirajı en yüksek 3 (üç) gazetede ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında yargılamanın uzamaması için yoksun kalınan kar talebinden feragat etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; … TV’nin yönetimine … tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF) tarafından el konulduğunu, akabinde … ile … Holding arasında … tarihinde hisse satışıyla ilgili sözleşmenin Fon Kurulunca onaylanmasıyla … A.Ş/ye devrolduğunu, Davalı TV kanalı … tarihli sözleşmenin 23.3 maddesi uyarınca, dizinin AB/CI/20+ kategorisinde izlenme oram 3.5 ve altında olması halinde herhangi bir ihtara, ihbara gerek olmaksızın, herhangi bir zarar, ziyan, tazminat, cezai şart vs, ödemeden feshetme yetkisine sahip olduğunu, ancak iddia edildiği gibi çekimi tamamlanmamış iki bölüm kasedi ile çekimlerine başlanmış olması kaydı ile bir bölüm kasetinin yayma hazır şekilde müvekkiline teslim edilebileceği, ve bu bölümlerin ücretinin davacıya ödeneceği, 4, Bölümün yayınlanmasından önce fesih olamaz gibi hüküm doğuracak şekilde bir düzenleme bulunmadığını, 1. Bölüm beklenen ratingi alamadığını,ara verme kararının davacının ifade ettiği gibi alınmadığını,yapımda aksaklıklar bulunduğunu, dizinin sözleşmenin 23.3 maddesi uyarınca fesih olunduğunu,… tarihînde müvekkili şirkete TMSF tarafından el konulduğunu, İlk bölümün 19.12,2013, 3. Bölümü 23.03,2014 gribinde yayınlanmış ve yayında kalktığı hususunun haberlere konu olduğunu, Davacıya mevcut sözleşmenin 23.3 maddesi uyarınca fesholunduğu ve bu maddede 3 bölüm daha ödeme yapılması yönünde bir hüküm bulunmadığı hususunun bir kez daha hatırlatıldığını,taraflar arasındaki sözleşmenin 23.3 maddesi uyarma dizinin 3. Bölümünden sonra fesholunduğunu, Davacı dizinin izleyici ilgisini çekmediğini bilmesine rağmen, müvekkili şirket yönetimine el konulduğu tarihte ihtarname ile eski görüntüleri yeniden montajlayarak teslim ettiğini, fatura yayınlayarak kendi lehine bir sonuç yaratmak istediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Davada uyuşmazlık konusunun ; davacı yapımcının mali hak sahibi olduğu “…” isimli dizi filminin gösterimi için davalı şirketle yaptıkları sözleşme gereğince davalı tarafından ilk 3 bölüm ücretinin ödenmesine rağmen teslim edilen 4, 5 ve 6.bölümün yayınlanmadığı ve ücretlerinin ödenmediği iddiasıyla 4, 5 ve 6 bölümlere ait 1.650.000 TL+KDV = 1947.000 TL alacak, itibar kaybı karşılığı 25.000 TL manevi tazminat ile kar kaybı karşılığı belirsiz alacak davası olarak şimdilik 28.000 TL’nin 10/07/2014 tarihinden avans faiziyle tahsili, hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak en yüksek trajlı bir gazetede yayınlanması talebine ilişkin olarak açıldığı hususu ön inceleme oturumunda tespit edilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında yargılamanın uzamaması için yoksun kalınan kar talebinden feragat etmiştir.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İlk bilirkişi heyeti …, … ve … 9.8.2017 tarihli raporlarında;. Davacının yapımcı sıfatıyla 6 bölüm dizi çektiğini, 6 bölümü yayıncı kanalın İzni ve bilgisi dahilinde çektiğinin tespit edildiğini, aksi durumun akla mantığa ve işleyişe uymadığını,yayıncının tüm bölümleri teslim aldığı da dava dosyasında ispatlı olduğunu, Yapımcı firma kendisine karşı sorumlu olduğu Yayıncı TV kanalının İzni ya da bilgisi olmadan tamamen kendi kafasına göre ya da İnisiyatif kullanarak bir bölüm çekmeye, kurgulamaya ya da kolaj yapmaya asla kendi başına karar veremeyeceğini,. Bu İzin ve yetkiyi yapımcı firma ya o anlık alınan resmi kararlarla ya da evvelinde sözleşme İle yazılı hale getirilmiş, karşılıklı taahhütleşilmiş bir belgeye dayanarak kullanılabileceğini,bir dizinin kaderini belirleyen en önemli faktörün 1.bölüm olduğunu,, raporlarında açıkladıkları sebeplerle davalı yanca dizinin tanıtımı, reklamı İle İlgili sıkıntılar ve yanlışlar yapıldığının tespit edildiğini, yayın günü ve saatinin de sıkıntılı olduğunu, riskli dönemlere denk geldiğini, haber gündemiyle dolu zamanlarda olduğu hususununda bir gerçek olduğunu, Sözleşmede yer alan avans konusu işlenmiş ve her Yapımcıya olduğu gibi davacı yapımcıya da 1 bölüm ücreti olan 550 bin TL nin avans olarak öngörüldüğünü, bu avansın nasıl geri ödeneceğinin aynı sözleşme maddesi İle “2.3.4.5 bölümlerden eşit şekilde tahsil edilerek edilecektir” diye açıklandığını, dolayısıyla sözleşmedeki yer alan bu düzenleme ile taraflar arasında en az 5 bölüm yayın öngörüldüıünü,sözleşme ile de bu durumun sabitlendığını, dolayısıyla sadece ratinge dayanarak, sözleşmenin diğer maddeleri hiçe sayılarak 23.3. maddesi gereğince önceden de haber verilmeden dizinin aniden yayından kaldırılması ve eldeki çekilmiş ve teslim alınmış bölümlerin ücretlerinin ödenmemesinin hem hukuka, hem etiğe hem de işleyişe uygun gözükmediğini heyet olarak tespit ettiklerini, sözleşmenin 23.2 maddesi uyarınca davacının ödenmeyen 4,5,6,bölümlerinin davacıya ödenmesi gerektiğini . Manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
İkinci bilirkişi heyeti …, … ve …’ın 27.6.2018 tarihli raporlarında; dizinin 6 bölümüne ait DVD’lerin heyetçe izlendiğini, dizi kalitesinin hem hikaye ve senaryo larak, hem yönetim ve oyunculuk olarak yüksek olduğunu, birçok seyircinin hoşuna gidebilecek nitelikte ve yurt dışında birçok ülkeye satılabilecek nitelikte olduğunun tespit edildiğini, 4., 5,, ve 6. Bölümlerde, ancak bir profesyonelin görebileceği, yapılan değişiklikleri, birinci bölümde başlayan hikayeye irtibatlandırabilmek için yapılan çabaların mevcut olduğunu,hikayenin başı ve dizinin baş rol karakteri öldürüldükten uzun bir süre sonra, karakterin ikiz kardeşinin onun kimliğiyle İstanbul’a geldiği zaman arasında ileri, geri zaman yolculukları da, yapılan değişiklikleri mümkün kıldığını, ancak 4, 5 ve 6, Bölüm kesinlikle Davalı’nın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi, “ .. bir şekilde var olan görüntülerin fârklı montajlanması ile elde edildiği yönünde..” değil. Bilakis bölümlerin bu hale gelebilmesi için fazladan çekimler yapıldığı hususunun açık bir şekilde belli olduğunu, Ancak bu durumda dahi dizinin tüm dünya seyircileri tarafından seyredilecek nitelikte bir kalitede olduğu husunun tespit edildiğini, taraflarca imzalanan sözleşmenin , ülkemiz ‘deki teamülleri eksiksiz yansıtan bir sözleşme niteliğinde olduğunu, Tüm finansmanı ve her türlü sorumluluğu davacı yapımcının yüklendiğini, yayıncının yayın stratejisi, pazarlama ve tanıtım gibi somut bir yayın sorumluluğu dahi almadığını, dava konusu dizinin, hikayesini, senaristlerini, senaryosunu, yönetmenini, oyuncularını, mekan, kcstüm gibi ber türlü detayını davalının kendi onaylamasına rağmen, dava dosyasında belirtilmeyen sebeplerle, çekilen 2. ve 3. Bölümleri beğenmediğini, senaryonun değişmesini, hatta senaristlerin değişmesini istediğini, dizinin 2. ve 3. Bölümlerinin yeniden, yeni yazılan senaryoya göre çekilmesi talimatıyla yayının 3 ay ertelemesinin Türkiye’de değil, dünyada dahi hiçbir kanalın senaryo üzerinde bu kadar radikal değişiklik yapacak kadar senaryo konusunda uzman bilgi ve yeterli deneyime sahip çalışanı bulunmadığını, davacı yapımcının, sözleşme uyarınca bu isteği, çekilen 2. ve 3, Bölümlerin sonradan yeni 4. ve 5. Bölümlere, çekilen 4. Bölümün de 6. Bölüm olarak değiştirmesi şartıyla kabul ettiğini, Birinci bölümü yayınlandıktan 3 ay sonra 2. ve 3. Bölümleri yayınlanacak dizinin başarılı olmasına inanmak her yayıncının yapacağı bir uygulama olmadığını, Yapımcının bu teklifi kabul etmesi dahi büyük iyi niyet göstergesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, Sözleşmenin fesih şartlarım belirleyen 23.2 maddesi uyarınca 13 bölüm için yaptığı “Çekim öncesi Devresinde ve 6 bölümün çekiminde harcadığı paraların Davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, Davalı savunma dilekçelerinde sürekli olarak sözleşmenin 23.3 maddesindeki fesih durumunun oluşması düzenlemesini öne sürerek, sözleşmenin 23.2 maddesini adeta yok saydığını, halkın çoğunun, 17-25 Aralık meselesindeki gerçeği televizyonlarda değil internet ortamında aradığını ve “raiting” ler sadece o saatteki mevcut televizyon seyircisi deneklerin görüşlerini yansıttığını, ayrıca …, …; … , … gibi İnternet platformları açarak dizilerin yayınlamakta, Yabancı Netflix internet platformu dahi birçok Türk film ve TV dizisinin yayınlamakta olduğundan ,ölçüm aleti yerleştirilen evler izlesense dahi bu üke genelini yansıtmadığından , eski dizileri sürekli izleyen sadık bir hedef oluştuğundan ve de bu seyircinin hîkayede ne olacağını merak ettiği, kendi dizisini, bırakıp yeni bir diziyi izlemesindeki güçlüğünde göz önünde bulundurulmasını, davalı yanca dava konusu dizinin yeterli tanıtımının yapılmadığını , davalı savunmasındaki fragman adetlerinin doğru olduğunu , ancak pek bir şey ifade etmedini, fragman gösterimlerinin kaçta, hangi program ve dizinin arasında gösterildiği husunun sayısından daha önemli olduğunu,bir dizi başlayacağı zaman, yayınlanacağı saatte başka dizileri seyredenlere, diziyi seyretme, gel bizim diziyi seyret, bizimki daha ilginç, daha güzel” diye bir tanıtım stratejisi izlemek gerektiğini, Genelde bu tanıtımı geniş bir zaman yaymak gerektiğini,somut olayda davalı yanca kaliteli, tanıtım stratejisi yapıldığı husunun söylenemeyeceğini, davalı yayın kuruluşunun kusurlu davranışları yüzünden davacının hem maddi, hem de manevi bakın| mağduriyete uğradığını, “Film Sanayinde, Tv Dizisi Yapım Yayın ilke Ve Teamülleri” bölümünde de değindikleri gibi televizyon dizileri bütçesi, kararlaştırılan bölüm sayısının tümü için yapılacağından,dava konusu dîzi sözleşmede 13 Bölüm yapılmasına karar verildiğine göre, Davacı şirkete en azından 4,, 5, ve 6. Bölümlerin parasının ödenmesi gerektiğini, Davalının, sözleşmede yer alan hükümler gözetildiğinde sözleşme şartlarına uymayarak, sözleşmeyi haksız feshettiği de heyetçe tespit edildiğini, film sanayi başladığından beri, tüm süreçlerde kesinlikle sözlü bildirim yapılmadığını,bunun gerekçesi İş çok stresli ve yorucu olduğundan, unutulur korkusundan kaynaklandığını, bu sebeple çok deneyimli davalının en azından bir e-posta ile diziyi durdurduğunu davacıya bildirmesi gerektiğini, Eğer hal böyle olsaydı, Davacı, daha önce çekilen bölümleri 4., 5. ve 6. Bölüm haline getirmek için uğraşmayacağını,.çünkü bu İşlemin bir bölüm çekmekten bile zor, stresli ve zorlayıcı bir işlem olduğunu,aynca davalı, aynı maddede “Davacı dizinin izleyici ilgisine çekmediğini bilmesine rağmen, müvekkili şirket yönetimine el konulduğu tarihte ihtarname ile eski görüntüleri yeıiden montajlayarak teslim etmiştir..”, ifadesini kullanmaktaysa da; eski görüntüleri yeniden montajlayarak mevcut 4, 5 ve 6. Bölümler getirmesinin imkansız olduğunu, mutlaka yeni çekimler yapılmış olması gerektiğini, . Kaldı ki ve 3, Bölüm çekilmesine karar verildiğinde, eski 2. ve 3. Bölümün, 4 ve 5., e; Bölümün de 6. Bölüm haline getirilmesi husunun da taraflarca karara bağlandığını,çekilen toplam bölüm sayısının altı olduğunu, 6 bölüm bedelinin ödenmesi gerektiğini, Taraflar arasında imzalanan 11.12.2013 tarihli sözleşmenin hükümlerine göre yapımcının her bir bölümünün ardından 7 (yedi) gün içinde düzenleyeceği karşılığında bölüm başına 550.000- (beşyüzellibın Türk Lirası) + KDV tutarında ödeme yapacağını ve ödemelerin ilgili bölümün yayınını müteakip (30) gün vadeyle ifa edilmesinin kararlaştırıldını,davacı 4,5 ve 6’ıncı bölümleri Video Master Bant Kopyalarını İçeren Video kasetlerini davalıya teslim ettiği yayınlanmadığını ve bu üç bölüme ait (550.000 x 3) = 1.650.000 TL + 297.000- TL bedeli olmak üzere toplam 1.947.000- TL alacağını tahsil edemediğini, alacağının tahsili (4) ayrı tarihte fatura düzenleyip davalıya tebliğ ettiğini, 08.07.2014 tarih ve 949309 fatura 10.07,2014 günü Noter aracılığıyla tebliğ edildiği halde, (8) gün içerisinde edilmediğinden kesinleştiğini ve davalının 30.07.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden ayrıca 1.7.2014 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizinin 3095 sk göre hasaplanabileceğini, sonuç olarak; Davacının, “ … “ adlı dizi filmin 4. 5. ve 6. Bölümlerine ait davalıdan tahsil edemediği asıl alacağının (550,000 x 3) = 1.650.000- TL, KDV alacağının 297 TL olmak üzere, toplam 1,947,000- TL olduğunu, Davalı 01.07,2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden asıl alacak 1.650,000- TL üzerinden 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun (2) inci maddesi gereğince, 01.07.2014 tarîhinden alacağın tamamen tahsiline kadar olan süre için değişen faiz oranlan dikkate alınarak avans oranlarına göre faiz hesaplanabileceğini, manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde bulunduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Her iki bilirkişi raporunda da sektörel teamüller somut olaya göre incelendiğinden denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Dosya kapsamına göre, davacının sipariş ve yayın garantisi almadan keza davalı yandan bir talimat almadan masraflara katlanarak ve oyuncu ve diğer görevli ve hak sahipleri ile yükümlülük altına girecek şekilde bölüm çekme işine girişmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Tacir ileriyi görerek ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır (TTK m.20). B uyönde toplanan deliller kapsamına göre davalı yayıncı üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemiş ve sözleşmesi haksız olarak fesh etmiştir.
Dizi film sektöründe bir dizinin sürekliliğinin, alacağı reyting ile bağlantılı olduğu, dolayısıyla yeterli reyting almayan dizinin derhal gösterimden kaldırılmasının olağan bir uygulama olduğu kabul edilirse, dizi film sektörünün, dizinin aldığı raitingle bağlantılı olarak nasıl işlediği, bu çerçevede yeterli izleyici kitlesine ulaşmayan bir dizinin halen gösterimde tutulmasının olağan görülüp görülmeyeceği hususlarınında incelenmesi gereklidir.Bu bağlamda bilirkişilerce raporlarında ayrıntılı olarak beyanda bulundakları gibi mahkememizin ihtisas mahkemesi olması nedeniyle; dizi film sektöründe, bir dizi filmin sürekliliği elbette onun alacağı rating ile bağlantılıdır. Televizyon yayıncılığında amaçlardan biri kamu hizmeti ve kamu yararını gözetme, diğeri ise kar elde etmektir. Kar elde etmek ise, dizi filmin izleyicinin beğenisini kazanması ve bu gerekçeyle diziye yerleştirilen reklamlar sayesinde para kazanmakla olur, reyting oranı istenen seviyede veya daha üst seviyede oldukça dizinin müteakip bölümlerinin yayınlanmasına devam edilir, aksi halde yayınına son verilir. Ancak dizinin başarılı olması ve reyting oranının istenen seviyede veya daha yukarıda olması için senariste yönetmene, oyunculara, özgün müzik bestecisine, diyalog yazarına ve yapımcıya önemli görevler düştüğü gibi, yayın kuruluşuna da önemli görevler düşmektedir. Yayın kuruluşu, dizinin tanıtımlarını kendi TV kanalında önceden defalarca ve uygun saatlerde yapmalı, gazete ve ilgili dergilerde dizinin reklamını yapmalı, yayınlanan ilk bölümün hatta 2.ve 3. bölümlerin tekrar yayınını yapmalı ki, izleyicinin dikkatini çekilmiş olsun. İcabında TV Kanalında senaristle, oyuncularla, yönetmenle önceden söyleşi ve röportajlar yapılmalıdır. Reklamın ana işlevi mal veya hizmetin pazarlanmasını sağlamak ve satışını artırmaktır. Televizyon yayın kuruluşları arasında reyting amaçlı kıyasıya bir rekabet ortamının olduğu gönümüzde, tanıtım duyuruları tam olarak ve gereğince yapılmadan, keza dosyada toplanan delillere göre tüm finansmanı ve her türlü sorumluluğu davacı yapımcının yüklendi sabit iken, yayıncının yayın stratejisi, pazarlama ve tanıtım gibi somut bir yayın sorumluluğu dahi almadan dava konusu dizinin, hikayesini, senaristlerini, senaryosunu, yönetmenini, oyuncularını, mekan, kcstüm gibi ber türlü detayını davalının kendi onaylamasına rağmen, dava dosyasında belirtilmeyen sebeplerle, çekilen 2. ve 3. Bölümleri beğenmediği, iyiniyetli olmadan bir fesih sebebi yarattığı hususu sabittir. Davalı yayıncının yeterli tanıtım yapmadığı , ülkede gelişen olaylar nedeniyle( Fetö terör örgütünün TÜRKİYE CUMHURİYETİ Devletini ele geçirmek amacıyla etkin olduğu kurum ve kuruluşların da işbirliği ile her türlü hile ve kumpas ile Hükümeti yıpratmak ve ülkemizde kargaşa çıkarma amacıyla yargı darbesi ile kirli yüzünü gösterdiği) dolayısıyla dizinin yayın gününde toplumun habere odaklı yayın izlediği, davalı yayıncının bu hususu bilmesine rağmen dizinin tanıtımı için sektörel bazda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalının başarılı bir dizinin tanıtımı için hiçbir tanıtıcı faaliyete bulunmadığı, davalının feshinin haksız olduğu, yargılama ile subut bulmuştur.
Hükme dayanak alınan her iki bilirkişi raporu dikate alındığında; “…” isimli dizi filmin davalıya teslim edilen ve bedeli ödenmeyen 4,5,6, bölümlerine ilişkin bölüm başı 550.000 TL den 3 bölüm ücreti olan 1.650.000 TL ‘nin ve kdv bedeli 297.000 TL toplam 1.947.000 TL ‘nın davalının temerrüde düştüğü tarih olan 10.7.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre ticari işlerde mevduatlara uygulanan en yüksek ticari(avans) faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Dosya kapsamına ve somut olayın özelliklerine göre dizinin haksız fesih ile yayından kaldırılması nedeniyle davacının ticari manevi değerlerinde zarar oluştuğu ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak 25.000 -Manevi tazminatın davalının temürrüde düştüğü tarih olan 10.7.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre ticari işlerde mevduatlara uygulanan en yüksek ticari(avans) faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı vekili Yoksun kalınan kar kaybına ilişkin 28.000 TL tazminat isteminden feragat edildiğinden HMK 307 madde gereğince feragat nedeniyle bu talebe ilişkin istemin REDDİNE,karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-“…” isimli dizi filmin davalıya teslim edilen ve bedeli ödenmeyen 4,5,6, bölümlerine ilişkin bölüm başı 550.000 TL DEN 3 BÖLÜM ücreti olan 1.650.000 TL ‘nin ve KDV bedeli 297.000 TL toplam 1.947.000 TL ‘nın davalının temürrüde düştüğü tarih olan 10.7.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre ticari işlerde mevduatlara uygulanan en yüksek ticari(avans) faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 25.000 -Manevi tazminatın davalının temürrüde düştüğü tarih olan 10.7.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre ticari işlerde mevduatlara uygulanan en yüksek ticari(avans) faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı vekili Yoksun kalınan kar kaybına ilişkin 28.000 TL tazminat isteminden feragat edildiğinden HMK 307 madde gereğince feragat nedeniyle bu talebe ilişkin istemin REDDİNE,
4-Mahkeme Kararının Kesinleşmesinden sonra, masrafı Davalıdan alınarak karar özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez İLANINA;
5-136.620 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 102.465 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Davanın kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 79.405 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekilili ,yoksun kalınan kar kaybına ilişkin talepten feragat edildiğinden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 34.155 TL peşin harç 27,70 TL ilam harcı , 1.500 TL bilirkişi ücreti , 450 TL tebliğat ve müzekerere masrafı olmak üzere toplam 36.132,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından ödnek verildi. 06/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır