Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/221 E. 2018/4 K. 10.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/221 Esas
KARAR NO : 2018/4

DAVA : Marka (Maddi ve Manevi Tazminat), Marka (Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabet)
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 10/01/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi ve Manevi Tazminat), Marka (Marka Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabet) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin 1979 yılında … tarafından şahıs şirketi olarak kurulmuş ve daha sonra …’in ortaklığa dahil edilmesiyle … Ltd. ŞtL olan ticaret unvanını alarak 25.12,2003 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirdiğini ve kurulduğu tarihten bu yana “…” ticari unvanını kullanmakta olduğunu, “… ” markasının 07.01.2010 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle, 21.04.2011 tarihinde, … Marka No İle, 24 numaralı mal ve hizmet sınıfında, … tarafından ise 28,01,2014 tarihinden İtibaren 10;yıl müddetle, … Marka No île, 35 numaralı mal ve hizmet sınıfında , … Markanın 24 . sınıfda, … Marka numaralı markanın 35 . sınıfda tescil ettirdiğini, Müvekkil şirket tarafından aym zamanda ticari unvan olarak kullanılan “…” ve “…” markalarını, maruf hale getirdiğini, Müvekkili şirketin kullandığı ticari unvan ve tescilli markanın birebir aynısı olan “…” ve “…” ifadelerinin, davalı tarafından aynı sektörde davayı tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, davalı … “…” markası için 35 numaralı mal ve hizmet sınıfında marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkili … ise 07.09,2015 tarihinde … başvuru numarası ile Türk Patent Enstitüsü’ne başvurarak, söz konup markanın aynı mal ve hizmet sınıfında tescilli bulunduğunu ve davalı tarafın müvekkiline ait markayı zaten haksız olarak kullanmakta olduğunu ifade ederek, marka tescil başvurusuna itiraz ettiğini, davalı tarafa ihtarname gönderilerek haksız eylemlerine son verilmesi talep edildiğini, davacı şirketin tescilli ticaret unvanına ve marka hakkına tecavüz teşkil eden ve TTK hükümlerine göre haksız rekabet sayılan davalı eylemlerinin tespit edilerek durdurulmasına, Davalı tarafın ticaret unvanından “”…” ibaresinin çıkarılarak unvan değişikliğinin ticaret sicilde tescil ve ilan edilmesine, “…” ve “…” yazılı veya İşaret bulunan her türlü tabela, evrak ticari doküman veya reklam ve sairiamaçfı belge ve ürünlerin İmha edilmesine,davalı taraf ait …comelektronik posta aidresinin ve … adresinde kayıtlı facebook sayfasının kapatılmasına, 556 saydı KHK’nın 66/b fıkrası uyarınca marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanç tazminat olarak talep edilmekle maddi tazminatın hesaplanmasına ,10,000 TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline hükmün ilanına karar verilmesi istemiyle açılmış olduğu anlaşılmıştır.w
Davalı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin 10.000 TL olduğunu bildirmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, dava dilekçesinde davalı davacı şirketin 1979 yılında … tarafından şahıs şirketi olarak kurulduğunu ve daha sonra …’in de dahil edilmesi ile … Tic.Ltd.Şti olan ticaret unvanını alarak 25.12.2013Tarihlnde tescil edildiğini bildirdiklerini, davanın 15 yılı aşkın süredir … ilçesinde faaliyet yürümekte olduklarını,faaliyet alanlarının farklı farklı ev eşyaları markalarının toptan alınarak perakende satışına yönelik olduğunu, davacının huzurdaki davayı kötüniyetli olarak açtığını davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu,davacı şirketin tescilli ticaret unvanına ve marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarına dayalı olarak eylemlerin tespiti, durdurulması,unvan terkini, erişimin engellenmesi ve tazminat istemleri kapsamında açılmış bir davadır.
HMK 266. madde kapsamında sadace mali yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka ve haksız rekabet hukuku yönünden incelemeler hukuki nitelite bulunduğundan mahkememizce incelenmiştir. Zira Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulmaz hükmü gözetilerek marka hakkı üzerindeki üstün hak, marka hakkını ihlal ve haksız rekabet savunmalarına yönelik dosyadaki delillerin incelenmesi ve değerlendirmesi hakime ait bir görev olup bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde mali yönden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişinin 14.2.2017 havale tarihli raporları kapsamına göre; Davalı işletmenin bağlı bulunduğu Vergi Dairesinden temini yapılan Sicil Kayıt Belgeleri üzerinden gerçekleştirilen tespitler sonucunda Davalı …’ nin “…” “…” unvanı adı altında sürdürmekte olduğu Merkez işyerine ait ticari faaliyetine “…” adresinde … Vergi Dairesinde Merkez İşyerinde 09.04.2003 tarihinde İhtibaren, … faaliyet kodu içeriğinde “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda evde kullanılan Tekstil takımları ve çeşitli tekstil malzemesinden ev eşyaları parekende Ticareti (Çarşaf, Yatak takımı Yasfık kılıfı. Masa örtüsü, havlu. Battaniye,Yorgan,diğer mefruşatlar vb.)” … faaliyet kodu içeriğinde “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda Elektiriklili olmayan ev afettlerî île çatal Bıçak takımı Tabak-Çanak cam eşya, Porselen ve Çömlek Ürünleri gibi Züccaciye ürünlerinîn Parekende Ticareti (Metal Tabak-Çanak Hariç) ticari faaliyetine devam ettiğinin tespiti bilirkişi tarafından yapılmış olup, Davalı …’ e ait 1. Şube işyerinin ise 01.05.2012 tarihinde açılarak. … kodu içeriğinde “Belirli bir maki tahsis edilmiş mağzalarda Halı Kilim ve diğer tekstil yer döşemeleri parekende ticaretl (Keçeden olanlar dahil)” faaliyetine başlayarak devam ettiğinin tespit edildiği, Davalı …’ e ait 2. Şube işyerinin ise 01.07.2015 tarihînde açılarak, … kodu içeriğinde “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağzalarda Halı,Kilim ve diğer tekstil yer döşemeleri parekende tlcareti(Keçeden olanlar dahil)’1 faaliyetine başlayarak devam ettiğinin tespiti yapıldığı , Ticari Sicil Belgeleri üzerinden yapılan İncelemeler sonucunda, Merkez işyerinin 09.04,2003 tarihinden îhtibaren ticari faalliyetîne “…” adresinde “…” “…” ünvanı altında … faaliyet kodu içeriğinde parekende satış yapmak sureti ile hala hazırda devam ettiği, 1. Şube İşyerinin 01.05.2012 tarihinden îhtibaren ticari faalliyetîne “…” adresinde “…” ünvanı altında … faaliyet kodu içeriğinde açılarak parekende satış yapmak sureti île hafa hazırda devam ettiği,- 2. Şube İşyerinin 01.07,2015 tarihinden îhtibaren ticarî faalliyetîne “…’ adresinde “…” ünvanı altında … faaliyet kodu içeriğinde açıîarak parekende satış yapmak sureti ile hala hazırda devam ettiğinin tespiti mali bilirkişi raporu kapsamından anlaşılmıştır.
Türk Paten ve Marka kurumundan davacı ve davalıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Davalı … adına … nolu “…” markasının 35. sınıf için 2.6.2015 tarihinden itibaren tescil edilmiş olduğu TPE’nin 24.7.2017 tarihli yazıları ve ekindeki marka tescil belgesinden anlaşılmıştır.
Davacı … adına “… ” markasının 21.04.2011 tarihinde, … Marka No İle, 24 numaralı mal ve hizmet sınıfında tescil edilmiş olduğu, … nolu … Markasının 35 . sınıfda 30.1.2015 tarihinde tescil edildiği, keza … nolu gelin home şekil Markasının 24 . sınıfda, 25.2.2011 taihinde tescil edildiği , … nolu … Markasının 35 . sınıfda 31.3.2015 tarihinde tescil ettirdiği anlaşılmaktadır.
… Vergi Dairesinin 27.4.2017 tarihli yazıları kapsamında davalının kullandığı kaşe ve faturalarda “… ürünleri pazarlama …” ibareli kaşe ile, yıllık gelir beyannamelerini gösterir kayıtları gönderilmiş ve davalının … ilçesinde 9.4.2003 tarihinde “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda evde kullanılan Tekstil takımları ve çeşitli tekstil malzemesinden ev eşyaları, Elektrikli olmayan ev aletleri île Züccaciye ürünlerinin Parekende Ticareti faaliyetinde bulunduğu, 1,5,2012 tarihinde 1 nolu şube, 1,7,2015 tarihinde ise ikinci bir şube açtığı gelen yazı kapsamından ve mali bilirkişinin raporları kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı ise;Müvekkili şirketin 1979 yılında … tarafından şahıs şirketi olarak kurulduğunu ve daha sonra …’in ortaklığa dahil edilmesiyle … Tİc.; Ltd. ŞtL olan ticaret unvanını alarak 25.12,2003 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirdiğini ve ayrıca marka tescil belgelerinin bulunduğunu bildirmiş ve huzurdaki davayı da 6.11.2015 tarihinde açmıştır.
Davacının ticari sicil kaydındaki faaliyet alanı ise ev tekstili olarak belirtilmekte birlikte firmanın iş konusunun daha ziyade nakış ve konfeksiyon ile ilgili fason,imalet toptan ,depolama bu amaçla kira sözleşmeleri yapma, gayrimenkul satı alma gibi işlemlere yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Dava marka hakkının izinsiz kullanımı tecavüz kapsamında açılmıştır. Marka hakkının ihlali ;
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması,
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kod, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sayılmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı tarafından ” … ve … ” ibaresinin ev tekstili alanında mağazacılık hizmetinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davalının bu kullanımı davacı tarafın marka tescilinden daha önceki bir tarihe dayandığından , bu husus gerek mali bilirkişinin raporları kapsamı ve vergi dairesi yazıları kapsamından anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının marka tescili 2009 yılı ticari unvan tescili 2003 yılı olsada , Davalının da mali bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere Merkez işyerinin 09.04,2003 tarihinden îhtibaren ticari faalliyetîne “…” adresinde “…” ” …” ünvanı altında … faaliyet kodu içeriğinde parekende satış yapmak sureti ile hali hazırda ticari faaliyetine devam ettiği, ticari faaliyete başlama tarihinin 2003 yılı olup, işletmesinde öncesinde tescilsiz olarak gelin home ve … ibarelerini kullandığı, şube açması üzerine … adına … nolu “…” markasının 35. sınıf için 2.6.2015 tarihinden itibaren tescil edilmiş olduğu , dolayısıyla davalı kullanımının marka hakkını ihlal yada haksız rekabet olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, öte yandan davalının faaliyet alanı … ilçesi olup, gerek … , gerekse gelin çeyiz home ibarelerinin ev eşyaları tekstili alanında(evde kullanılan Tekstil takımları ve çeşitli tekstil malzemesinden ev eşyaları,Çarşaf, Yatak takımı Yasfık kılıfı. Masa örtüsü, havlu. Battaniye,Yorgan,diğer mefruşatlar, Elektrikli olmayan ev aletleri ile çatal Bıçak takımı, cam eşya, Porselen ve Çömlek Ürünleri, züccaciye ürünleri) sıklakla kullanılan ibareler olduğu, dürüst ticari kullanımlara marka sahiplerinin katlanma zorunluluğunda bulunduğu,gelin,çeyiz,home ibarelerinin kullanımının kimsenin tekeline bırakılamayacağı, davacının gelin home ve … şekil markalarının marka tescil belgelerine göre ayrıca şekil markaları olup, davalının bu şekilde yani şekil markaları ile birlikte ürün satıp pazarladığına ,satığı ürünler üzerinde markasal ibare koyduğuna dair hiçbir delilin dosyada bulunmadığı, ev tekstili alanında gelin home , … ibareli kullanımların yaygın olması nedeniyle davalı kullanımının salt tabela ve gelin çeyiz malzemeleri sattığını vurgulamak amaçlı kullanımlarının, fatura düzenlemesinin KHK 12. madde kapsamında dürüst ticari kullanım kapsamında bulunması, davacının …’da davalının … ili … ilçesinde faaliyet göstermesi nedeniyle hedef tüketici kitlesi ve alıcılarının ortak olmadığı,,ev tekstili ürünlerinin satışa sunulduğu yerlerin farklı coğrafi bölge olup, davacının marmara, davalının karadeniz bölgesinde küçük bir ilçede bulunması,dolayısıyla hedef tüketici kitlesinin aldanmasının/karıştırma ihtimalinin söz konusu olamayacağı, 556 Sayılı KHK’nın 12.maddesine göre “dürüstçe ve ticari veya sanayi konularla ilgili olarak kullanılmaları koşuluyla mal veya hizmetle ilgili cins, kalite, miktar, kullanım amacı ve diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları” marka tescilinden doğan hakların kapsamına istisna kabul edilmiştir. Davacı yanca dosyaya sunulu görselde davalının tabela kullanımının … ve … AVM şeklinde bir tabela kullanımı olduğu,, dolayısıyla kullanım iş yeri tabelası olarak hizmet markası şeklinde kullanmakta olup, zaten davalının hizmet markası olarak 35.sınıf için … ibareli … tescil nolu tescilli markasının bulunduğu, dolayısıyla davalı kulllanımının dürüst ticari kullanım kapsamında bulunduğu, Somut olayda; davalının fiili kullanımlarının davacının markası ile iltibas yaratmadığı ve marka tescilinden kaynaklanan haklarını ihlal etmediği, davalının rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkilediğine dair davacı yanca sunulu somut bir delil olmadığı, somut olayda marka hakkını ihlal ve haksız rekabet durumunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı tarafın tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 134,88 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Marka hakkına tecavüz, Haksız Rekabetin istemlerinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-10.000 TL maddi tazminatın reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-10.000 TL manevi tazminatın reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davalı tarafın yapmış olduğu 12 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.10/01/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdı