Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/96 E. 2019/402 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/96 Esas
KARAR NO : 2019/402

DAVA : Patente Tecavüzün Önlenmesi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/04/2014
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Patente Tecavüzün Önlenmesi, Tazminata ilişkin asıl dava ile Patent Hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalının müvekkilinin tescilli patentine konu buluşun kullanıldığı ürünleri piyasaya sürdüğünü ileri sürerek patent haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesini, ürünlerin ve üretimde kullanılan eşyalara el konularak muhafaza altına alınarak imha edilmesini, davalının internet sitelerine erişimin engellenmesini, belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat 20.000 TL itibar tazminatının dava tarihinden değişen oranlarda davalıdan tahsilini, 141.madde gereğince tazminattan makul bir payın eklenmesini, hükmün ilanını talep ederek, 23.8.2017 tarihli harç tahsil makbuzu ile maddi tazminat istemini 70.000 TL ye yükseltmiş , karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA; Davalı-Karşı davacı vekili cevap dilekçesinde, davacı buluşunun yeni ve buluş basamağı kriterlerine sahip olmadığını, anonim olduğunu savunarak Karşı dava olarak … sayılı patentin hükümsüzlüğünü talep etmiş, asıl davanın da reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu asıl davada; patent haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesini, ürünlerin ve üretimde kullanılan eşyalara el konularak muhafaza altına alınarak imha edilmesi, tedbir, 70.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat 20.000 TL itibar tazminatının dava tarihinden değişen oranlarda davalıdan tahsili, 141.madde gereğince tazminattan makul bir payın eklenmesi, hükmün ilanını karşı davanın konusu ise; … sayılı patentin hükümsüzlüğüdür.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi raporu alınmasını müteakip, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporların denetim ve hüküm kurmaya elverişli, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşıldığından mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi …’ın 17.6.2014 tarihli raporunda özetle; Bağımsız bir istemde, buluşun tüm esas özelliklerinin belirtilmesi gerektiğini, Mevcut durumda bağımsız tek istemin, İstem 1 olup ve buluşun gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan tüm ana unsurları ihtiva etmek mecburiyetinde olduğunu, başvuru sahibi, incelemeli patent belgesinin bağımsız tek istemini (İstem 1), 7 unsurdan oluşacak şekilde yazdığını, tecavüz suçlaması yapılan bir ürün, söz konusu patent ya da faydalı model belgesinde bulunan istemlerden en az bir tanesinin tüm unsurları ile birlikte suçlanan ürün üzerinde tespit edilmesi gerektiğini, mevcut durumda bağımsız İstem 1 de yer alan unsurlar, suçlanan kapak üründe bütünüyle var olduğu için davacıya ait ‘00828 no.lu patentin 1 no.lu isteminin koruma kapsamı dahilinde kaldığını bildirmiştir.
Bilirkişi …, … ve … 24.7.2015 tarihli raporlarında; Dava konusu patentin dosya kapsamındaki deliller karşısında tüm istemleri itibariyle yenilik, buluş basamağı kriterlerine sahip ve sanayiye uygulanabilir olduğunu, İncelenen davalı ürününün dava konusu … sayılı patent kapsamında olduğu ve anılan ürüne ilişkin davalı eylemlerinin patentten doğan hakkın ihlali niteliğinde bulunduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ,… 7.3.2016 tarihli raporlarında; Dava tarihinde patentin koruma süresi henüz dolmadığından bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının talep edebileceği tazminat miktarının istatiksel olarak yapılan hesaplama yöntemine göre 2.407330 TL olabileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … 30.5.2016 tarihli raporlarında; Davalı firmanın merkez adresinde yapılan inceleme sonucunda; 2012-2013 ve 2014 yıllarında clipso kapaklı tencere satışlarından toplamda 42.450,56.TL net satış karı elde ettiğini,bu satışların tescilli ürünler olması ve bu ürünleri üreten firmanın davalı firma olmaması nedeniyle,Davalı firmanın patent tazminatı konusunda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 19.7.2017 tarihli raporlarında; Muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil teşkil ettiğini, Dava tarihi itibariyle, davalının dava konusu ürünlerin satışından elde ettiği net kazananın 100.325,47 TL olarak hesap edildiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … ve … ise 5.2.2019 tarihli raporlarında; 2011,2012, 2013 ve 2014 ün ilk çeyreğinde toplamda 45.076. adet kapak satışı yapıldığı, kapak başına 1.56 net kar elde edildiği ve toplamda davalı karının 70.318.56 TL olduğu belirlenmiştir.
Toplanan deliller bir arada incelenidiğinde; toplamda biri tek kişilik bilirkişi raporu olmak üzere 5 kez de heyet olarak 6 defa bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, tüm heyet raporlarında karşı dava yönünden hükümsüz kılınması talep edilen patentin hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı ve davalı ürününün davacının patentinin koruma kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı maddi tazminat seçim yöntemini 551 sayılı KHK’nin 140/2 (b) bendinde düzenlenen hakka tecavüz edenin, patent konusu buluşu kullanmakla elde ettiği kazanca göre talep etmiş olup, davayı belirsiz alacak hükümlerine göre açmış ve bilirkişi raporları dosyaya sunulduktan sonra ise harcını ikmal ederek alacağını belirli hale getirmiştir. Belirsiz alacak davalarında kısmi davaların aksine zaman aşımı alacağın tümü için dava tarihi sırasında kesilmiş kabul edildiğinden davalı – Karşı Davacının kısmi dava iddialarının ve zamanışımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yine Davalı – karşı davacı kapakları tescil sahibi firmalardan aldığı için patent hakkına tecavüz oluşturmayacağını beyan etmiştir. Ancak sonraki tarihli bir faydalı model önceki tarihli patent tesciline karşı savunma olarak ileri sürülemeyeceğinden davalının bu yöndeki savunması haklı bulunmamış, ihlal subut bulduğundan maddi tazminatın aydınlatılması için mali incelemeler yaptırılmıştır.
Zira bilindiği üzere 3.kişiler adına tescilli sonraki tarihli faydalı model/ patentlere göre üretim yapılmış olması 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca davalının fiillerinin tescilli patente tecavüz teşkil etmesine engel değildir.Yine yargılama sırasında patent tescilinin koruma süresinin sona ermiş olması, davalının bu tarihten önce meydana gelmiş olan tecavüz fiillerine ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığından bu yöndeki savunmaların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2011 yılından 2014 yılına kadar mali kayıtlar celp edilmiştir.
Bilirkişilerce dosyaya sunulan 19.7.2017 tarihli raporda öncelikle kapak satın alma maliyeti hesaplanmıştır. Örneğin: 2011 yılı için 6.820 kapak 35,74 TL’den alınmış, toplam 243.746,80 TL kapak masrafı yapıldığı hesaplanmıştır. Ardından o dönem yapılan masrafların ne oranda kar getirdiği bulunup buna göre kapakların ne kadar kar getireceği bulunmuştur: 2011 yılı için davalı – karşı davacı tarafın her 100 TL harcamasında 9,92 TL kâr elde ettiği hesaplanmış, bu kapsamda 243.746,80 TL kapak harcaması neticesinde (243.746,80TL x %9,92) 24.179,68 TL kapaklardan elde edilen kâr bulunmuştur.Ayrıca o dönem için yapılan finansman gideri hesaplanarak bulunan miktardan düşürülmüştür. 2011 yılı için davalı -karşı davacı tarafın her 100 TL harcamasında 2,42 TL finansman gideri masrafı olduğu bulunmuş, bu kapsamda 243.746,80 TL kapak harcamasının (243.746,80TL x %2,42) 5.898,67 TL finansman gideri olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak da 24.179,68 TL kapak kârından 5.898,67 TL finansman gideri düşülerek 2011 yılı kârı 18.281,01 TL bulunmuştur.Bu hesaplama ayrıca davalının elde edilen rakamdan %20 Kurumlar vergisi de çıkarılarak bir hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı her ne kadar bir tazminat takdir edilecekse lehe olan mali raporun dikkate alınmasını aleyhe olan ve kapakların sadece bir üründe kullanıldığı çelik tencere setleri ve çeyiz setlerininin toplam karının tümünün satış bedelinin tazminata konu edilerek hazırlanan raporu kabul etmediğini beyan etmiştir.
Bu kapsamda yani kapak satışına göre yapılan son bilirkişi incelemesinde; 2011,2012, 2013 ve 2014 ün ilk çeyreğinde toplamda 45.076. adet kapak satışı yapıldığı, kapak başına 1.56 net kar elde edildiği ve toplamda davalı karının 70.318.56 TL olduğu belirlendiğinden ve son rapor muhasebe tekniği ve hesaplama yönteminin şeffat ve taraf iddia ve savunmalarının tamamına göre mali kayıtlar ile denetime uygun olarak hazırlandığından mahkememezce kabul edilmiş ve maddi tazminat yönünden hükme esas alınmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürülükte olan 551 sayılı KHK’nin 138. maddesi: “Patent sahibinin izni olmaksızın, patentle korunan ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulunduran veya patentli bir usulü kullanan kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlü olur.” düzenlemesi dakkate alındığında; davalının davacının dava tarihinde ve öncesinde Patentle korunan buluşu izinsiz olarak kullandığı, ticari olarak kar elde ettiği anlaşıldığından Davacının patent hakkının ihlal edildiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının seçim yöntemine göre hükme dayanak alınan son rapor kapsamıda dikkate alınarak 551 s.lı KHK’nın 140/b hükmüne göre 70.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişir oranlı avans faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Davalının eyleminin davacının patent hakkına tecavüz olarak kabul edilmiş olduğundan ve davalı tarafından yapılan bu eylemden davacı tüzel kişi bundan zarar göreceğinden tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal konumları ihlal eyleminin gerçekleşme biçimi dikkate alınarak 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren değişir oranlı avans faiz ile davalıdan tahsiline, ancak davacının itibar tazminatı ve makul payın eklenmesi taleplerinin şartları bulunmadığından bu taleplerin reddine,mahkememizce verilen 30.6.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına, karar kesinleştiğinde yatırılan taminatın davacıya iadesine, dosya içine alınan bilirkişilerce incelenen depoya alınan bir adet tencere kapağının tutanak ile davacıya iadesine,hükmün ilanında davacının hukuki yararı gözetilerek karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline, hükümsüzlük koşulları oluşmadığından -karşı davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
-ASIL DAVADA; Davacının patent hakkının ihlal edildiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, davanın açıldığı tarihte yürülükte olan 551 sayılı KHK hükümleri ve davacının seçtiği maddi tazminat seçim yönteminne göre 70.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişir oranlı avans faiz ile davalıdan tahsiline,
1 -20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren değişir oranlı avans faiz ile davalıdan tahsiline,
2-İtibar tazminatı ve makul payın eklenmesi taleplerinin şartları bulunmadığından reddine,
3-Mahkememizce verilen 30.6.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına, karar kesinleştiğinde yatırılan taminatın davacıya iadesine,
4- dosya içine alınan bilirkişilerce incelenen depoya alınan bir adet tencere kapağının depoda ürün koyacak yer kalmadığından tutanak ile davacıya iadesine,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıtahsiline,
6- 6.147,90 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 4.269,40 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
7-Patent hakkının ihlali yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 8.050 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 2.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-İtibar tazminatına ilişkin talebin reddi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 2.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 768,50 TL peşin harç, 26,20 TL başvuru harcı, 1.110,04 TL ıslah harcı, 3.700 TL bilirkişi ücreti ve 481 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 6.085,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-II-KARŞI DAVANIN REDDİNE,
1-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 19,20 TL eksik harcın davalı karşı davacıdan tahsiline,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.931 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
3-Davalı karşı davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 3.750 bilirkişi ücreti ve 170 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.920 TL’nin davalı karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
-Dair verilen karar DAVACI-KARŞI DAVALI VE DAVALI-KARŞI DAVACI vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 17/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır