Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/60 E. 2018/96 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/60 Esas
KARAR NO : 2018/96

DAVA : FSEK ( maddi ve manevi tazminat )
DAVA TARİHİ : 03/03/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK ( maddi ve manevi tazminat ) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … TELEVİZYON VE RADYO YAYINCILIK AŞ. bünyesinde yer alan … logolu TV kanalında … Cumartesi günü saat 22:00’de diğer davalı … tarafından hazırlanan, yönetilen ve sunulan “…” isimli programın yayınlandığını, davalılar tarafından hazırlanan ve davalı yayın kuruluşunda yayınlanan “…” isimli belgelde yer alan “… adlı belgeselde, davacıya ait ve aslı 52.07 dakika olan belgeselin tek yetkili dağıtımcısı ve yapımcısı sıfatıyla …ın hak sahibi olduğunu, davalıların belgesel içeriğinin 6 dakikayı aşan ve çok çeşitli bölüm ve görüntülerini davacıdan izin almadan kullandığını ve yayınladığını, … isimli belgesel programın ise bambaşka bir formatta ve bambaşka konuları işleyen haftalık yayımlanan apayrı bir program serisi olduğunu, davalıların 11.08.2012 tarihinde ve sonrasında müteaddit defalar televizyonda yayımlamanın dışında ayrıca tanıtım amaçlı olarak da internet sitesine koyduklan belgeseli, kendilerine özgü bir metin, kurgu ve mantık içinde ticari bir yayım olarak yayımladıklarını, davalılar tarafından yayımlanan, davacıya ait belgeselde, davacının bizzat anlaşmalı şekilde … 3D (üç boyutlu) imajlarına ait animasyonları hazırlattırdığı ve davalıların bu animasyonlarında izinsiz kullanmak suretiyle fikri hak ihlalleri yarattığını, davacı …ın hazırlattığı …’ isimli belgeselin yayın haklarını … ortak televizyon kanalı ..’ye satmış olduklarından, davalıların … isimli kanalın yayın haklarını da İhlal ettiklerini, davalılara ihtarname gönderildiğini, bu nedenle 135.000 TL maddi, 5000 TL ‘de manevi tazminat talebi ile toplam 140.000 TL’nin davalılardan 23.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve mûteselsilen tahsilini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle;davacının yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, … 1. FSHHM’nin … Esas sayılı dosyasında verilen karar İle davaya esas olan ve dava konusu olan görüntülerin hak sahibinin Davacı değil de, …”in olduğuna dair karar verildiğini, davalıların bu belgeseli yayımlama amaçlarının kamuoyunu aydınlatılması ve bilgilendirilmesi amacıyla davacıların belgeselinden alıntılar yapıldığını ve bunun da hukuka uygun olduğunu ,maddi tazminatın fahiş olduğunu ayrıca manevi tazminat istem talebinde bulunma hakkına da sahip olmadıklarını, haksız davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Düzenlenen son raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli, sektör uygulamalarının denetlenebildiği, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşıldığından mahkememezce hükme esas alınmıştır.
İlk bilirkişi heyeti …, … ve …’ 1.8.2016 tarihli raporlarında 381. euro, 68 cent ödenmesinin somut olaya uygun olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
İkinci heyet …, … ve … ise 17.10.2017 tarihli denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporlarında sektörel uygulamayı da incelediklerinden keza DVD leri inceleyerek söz konusu toplam kullanım süresi ( 3 dk 39 saniye) ve bu kullanıma uygun rayici de denetime uygun olarak tespit ettiklerinden son rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı kullanılan görüntülerin eser olduğunu iddia etmiş ve 3 katı tazminat talep etmiştir.
Bilindiği üzere 5846 sayılı yasada eser olarak tanımlanması için yasanın aradığı kriterlerin ve eser sahipliğinin mahkemece res’en denetlenmesi gerektiğinden ve son raporda da yasanın aradığı şekilde eser değerlendirmesi yapıldığından ve FSEK’in 5. maddesine göre;” sinema eserleri, her nevi bedii, İlmi, Öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.” Bu tanımdan hareketle, sinema eserinin üç temel unsurdan meydana gelmesi gerekmektedir. Bunlardan birinci unsur, birbiriyle ilişkili olmak kaydıyla hareketli bir görüntü dizisi; ikinci unsur, bu görüntü dizisinin az veya çok kalıcı bir ortama tespit edilmiş olması, üçüncü unsur ise tespit edilen görüntü dizisinin mekanik, elektronik veya benzeri bir araçla gösterilebilir olması, eserin sinematografik tekniğine uygun olarak getirilmiş olması ve meydana getirilenlerin hususiyetini taşıması gerekir.
Davacı tarafından sunulan DVD( ‘…’ adlı belgesel yayını … versiyon ) bilirkişi kurulunca incelenmiş belgeselin hareketli görüntüler dizisi içerisinde … konusu çerçevesinde hazırlanan, sinema tekniğine uygun çekimleri barındıran ve hususiyet taşıyan uslupsal nitelikleri dikkate alındığında ‘…’ adlı belgeselin FSEK 5. inci maddesi kapsamında sinema eseri olduğu belirlenmiştir.
FSEK m. 11 hükmüne göre; “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumî yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın”.düzenlemesi mevcuttur.
Sinema eseri, birden fazla kimsenin değer itibariyle eş olmayan çeşitli yaratma ve çalışmalarından meydana gelen bir ortak eserdir. FSEK m.8/III e göre, sinema eserinde eser sahipleri; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı, diyalog yazarı ve canlandırma tekniği ile yapılan eserlerde de animatörle sınırlı tutulmuştur.
Sinema eserlerinde eser sahiplerinden özgün müzik bestecisi ile senaryo yazarının fikri ürünleri, sinema eserinden bağımsız olarak telif haklarına konu olabilecek nitelikte olduğundan, sinema eserleri, hem müşterek hem de iştirak halinde eser sahipliğine ilişkin özellikleri bünyesinde banndırmaktadır. Başka bir deyişle sinema eserin bir bütün otarak korunması, eserin içinde yer alan bağımsız eser türlerinin korunmasına engel teşkil etmez. Senaryo, hususiyet taşıyorsa ilim ve edebiyat eseri olarak, filmin müziği ise musiki eser olarak bağımsız korunmadan faydalanabilir. Bununla birlikte sinema eseri bir bütün olarak korunduğunda eser sahipleri birliğine adi ortaklık hükümleri uygulanır. Sinema yapımcıları, aktörlerin hakları ise FSEK m.80 çerçevesinde korunacaktır.
Ayrıca FSEK m. 10/son fıkra hükmüne göre; eğer birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır. Ancak bu düzenlemeden sinema eserleri istisna olduğu maddede açıkça belirtilmiştir. Yani sinema eserlerinde bu hüküm uygulama alanı bulmaz.
Dosyada sunulan deliller incelendiğinde ; 16.04.2010 tarihli davacı ile dava dışı … isimli şirketle imzalanan Ortak Yapım Sözleşmesine göre davacı şirketin davaya konu ‘…’ belgeselin yapımcısı olduğu bu çerçevede davacının davaya konu filmin bağlantılı hak sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Film yapımcısının bağlantılı hak sahibi olduğu hususu FSEK 80’maddesinde düzenlenmiştir. Film yapımcısı, sinema eserini, sermayesi ve işletmesel örgütlenme gücü ve yeteneği ile gerçekleştirip, filme yani şerit üzerine tespit eden gerçek veya tüzel kişidir. Film yapımcısı, sinema eseri sahibi değildir. Bu nedenle sinema eseri üzerinde herhangi bir mali veya manevi hakkı yoktur. Sadece sinema eserinden doğan mali hakların kullanılmasını, bir sözleşmeyle, yani devren kazanabilir. Diğer taraftan, onun film, yani şeritteki tespit üzerinde aslen iktisap edilmiş, herkese karşı ileri sürülebilen bağlantılı nitelikte, koruyucu bir muttak kullanma hakkı vardır. Söz konusu bu hak ürünle ilgili olup “nûsha’ya dair değildir.
FSEK.80/II.maddeye göre, film yapımcısının haklan, onun eser sahibinden ve/veya icracı sanatçıdan mali haklan kullanma yetkisini devralarak filmin ilk tespitini gerçekleştirmesiyle doğar. “Eser sahibinden maksat, FSEK.8.mmaddeki tüm eser sahipleridir.
Davalı taraf her ne kadar davacının belgesel üzerinde haklarını … şirketine devrettiğini iddia etmişse de 16.04.2010 tarihli sözleşmede davacının … şirketine verdiği hak yayın hakkı olup bu yayın hakkı da münhasır bir devir şeklinde verilmemiş davacının davaya konu olayla ilgili yapımcı sıfatıyla olarak dava hakkını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulunca dosyaya sunulan DVD ler incelenmiş, ‘… adlı belgeselin ..’de yayınlanan görüntüleriyle …’de yayınlanan davalı …’ın sunduğu program … isimli programın görüntülerinin bulunduğu , bu görüntüler içerisinde davacı tarafından sözleşme dahilinde …’e yaptırılan 3D(Animasyon) görüntülerinde bulunduğunu,dosyada mübrez ve emsal olarak dikkate alınabilecek nitelikte olan davaya konu belgesel ile ilgili olarak davacı ile dava dışı … arasında İmzalanan yayın sözleşmesinde … nin yayıncıya 12 gösterim bedeli olarak; 55.000.Euro, gösterim başına ise 4.583 Euro 333 Cent ödediğinin görüldüğünü ve bunun da sektörel uygulamada yurt dışından alınan belgesel fiyatlarının ortalamasına yakın olduğu dikkate alındığında Toplam 51 dakika olan belgeselin 1 dakikasının yine …’nin alış fiyatı üzerinden hesaplandığında 4.583.333/51 = 89, 869 Cent olduğunu, Davalı … TV’de kullanılan 3 Dakika 39 Saniye’nin 328,021 Euro olması gerektiğini, bu bedelin 3 katının FSEK 68 çerçevesinde talep edilebileceğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Fsek 66/son maddesinde tazminatın takdirinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş, Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Dolayısıyla taraflar arasında bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki kullanım karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kastın ağırlığına göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak sektördeki rayiç bedelin ne alabileceği yönünde mahkememizce bilirkişi incelemeleri yaptırılmış son raporda DVD bizzat heyetçe incelenip asıl yayın ve davalı kanaldaki yayın ve kullanım süresi tespit edilmiş, 3 dakika 39 saniyelik kullanım için son raporda belirlenen 328.021 bedel sektörel uygulamaya dosyaya sunulan sözleşme kapsamına göre denetim ve hüküm kurmaya elverişli oldundan dolayısıyla bilirkişilerin rayiç bedeli belirlerken kullandığı kriterlerin sektörel teamüllere uygun olduğu, belirlendiğinden son rapor içeriği hükme esas alınmıştır. Eserin kullanıldığı mecranın TV kanalı olması, kanalın bilinen izleyici oranı, kulllanımın 3 dk 39 saniye olması hususları bir bütün olarak dikkate alınarak bilirkişice düzenlenen rapor ve ulaştığı sonuç rayiç bedel mahkememizce denetime uygun bulunmuş , FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 328.021 EURO baz alınarak 3 katı 984.063 EURO nun davanın açıldığı tarih olan 3.3.2014 tarihindeki 1 euronun efektif satış bedeli (3.0657) dikkate alınarak bu miktar ile çarpımı sonucu belirlenen 3.0657TL maddi tazminatın 23.7.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Davalı Manevi tazminat da talep etmiştir. 5846 sayılı yasa eseri başlı başına hayatiyete sahip bir varlık olarak kabul etmiştir. Yasa tarafından eser, sahibinin belirlediği ve adını gösterdiği biçimi ile ayrıca onun kamuya sunduğu bütünlükle varlığını sürdürmekte ve korunmaya devam etmektedir. …’te yayınlanan … belgeseline ilişkin CD bilirkişi heyetince izlenmiş ve belgeselin sonunda görüntülerin alındığı … televizyonuna teşekkür edildiği, dolayısıyla kullanıma ilişkin kaynak gösterildiği dikkate alındığında somut olayda FSEK kapsamında bir manevi hak ihlali bulunmadığından davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-FSEK 68. maddeye göre hesaplanan denetim ve hüküm kurmaya elverişli son bilirkişi raporuda 328.021 EURO baz alınarak 3 katı 984.063 EURO nun davanın açıldığı tarih olan 3.3.2014 tarihindeki 1 euronun efektif satış bedeli (3.0657) dikkate alınırak bu miktar ile çarpımı sonucu belirlenen 3.0657TL maddi tazminatın 23.7.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat isteminin şartları oluşmadığından reddine,
3-209,41 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 2.181,44 TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesi 13/1-son maddesi uyarınca 3.065,70 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesi 13/1-son maddesi uyarınca 13.304,00-TL nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesi 10/son maddesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 2.390,85 TL Peşin harç, 25,20 başvuru harcı, 454,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.870,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 20/03/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır