Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/54 E. 2019/356 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/54 Esas
KARAR NO : 2019/356

DAVA : Alacak (Sözleşmeden Doğan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2014
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Sözleşmeden Doğan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin yapımcısı olduğu “…’ isimli sinema filminin çekimlerinde davalılarla yaptığı 15/05/2013 tarihli sözleşme ve 10/04/2013 tarihli sözleşme gereğince sözleşmede belirtilen koşullarla … rolünü icra etmeyi üstlendiğini ve film çekimlerine de başlandığını, başlangıç çekimlerine katıldığını, çekimlerin bir süre devam ettikten sonra ara verildiğini ancak daha sonra yönetmenin değiştiği ve başka kişilerle çalışmak istediği gerekçesiyle filmin devamında kendisine iş verilmediğini belirterek dava dilekçesinde açıklanan nedenlerle davacıya ödenmesi gereken 30.000 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle tahsilini, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalılardan … cevap dilekçesinde Özetle, gerek sözleşme gerekse taahhütnamedeki imzanın kendisine ait olduğunu ancak imzayı şahsen değil davalı şirket adına attığını, sözleşmeyi lyiniyetle İmzaladığını, ancak 30.000 TL yi kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalılardan … cevap dilekçesinde; sözleşmede belirtilen imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiş ayrıca 28.04.2017 tarihinde mahkeme ibraz ettiği beyan dilekçesinde davaya konu sözleşmede adı geçen … adlı filmin 2013 yılı ocak ayında çekilmeye başladığını, 4 iş günü sürdüğünü ve beşinci İş gününü takiben sonlandığını, film çekecek kişi olan …’ün çektiği görüntülerin montajdan dahi geçmediğini ve mağdur edildiklerini, şirket bütçesinin aşılması nedeniyle çekimlerin sonlandığını, davacının sadece 3 iş gününü kapsayan sahnelerde rol aldığını takip eden günlerde ekibe dahil olmayıp şirketin kendisine temin ettiği otelde kaldığını beyan etmiştir.
Diğer davalılardan … ve … 2.10.2014 tarihli duruşmada beyanda bulunmuşlardır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; davacı tarafın davalılarla yaptığı 15/05/2013 tarihli sözleşme ve 10/04/2013 tarihli sözleşme gereğince sözleşmede belirtilen koşullarla … rolünü icra etmeyi üstlendiği ve film çekimlerine de başlandığı, başlangıç çekimlerine katıldığı, çekimlerin bir süre devam ettikten sonra ara verildiği ancak daha sonra yönetmenin değiştiği ve başka kişilerle çalışmak istediği gerekçesiyle filmin devamında kendisine iş verilmediği iddiasıyla davacıya ödenmesi gereken 30.000 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle tahsili, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faiziyle davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istemediklerinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, adli tıp raporu alınmış, sözleşme içeriği incelenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi raporu alınmasını müteakip , HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli, sektör uygulamalarının denetlenebildiği, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşıldığından mahkememezce hükme esas alınmıştır.
Davaya konu olayda … isimli filmin çekimlerine katılan davacının icracı sanatçı olduğu sunulu sözleşme kapsasmından ve dosyaya mübrez sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkememiz bu davalı görmeye yetkili ve görevlidir.
Mahkememizce 2.10.2014 tarihli duruşmada; sunulan taahhütnamedeki imzalar davalılara gösterilerek imzaların kendi eli ürünü olup olmadığı hususu sorulmuş,Davalılardan … ile … adlarının altındaki imzaların kendilerine ait olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalılardan … ve … ise imzaların kendilerine ait olmadığını beyan etmişlerdir.
Ayrıca dava dilekçesinde … davalı olarak gösterilmediğinden ; taahhütnamede yazılı …’in …’in günlük dilde kullandığı takma adı olduğu davacı vekilince duruşmada beyan edilmiştir.
Yine duruşmada … imzanın kendisine ait olmadığını, verdiği taahhütnamenin suretini dosyaya ibraz ettiği, ibraz ettiği surette davacının isminin de yer aldığı mahkeme huzurunda tespit edilmiştir.
Davalının sunduğu sözleşme örneği ise huzurda bulunan davacı asile gösterilmiş, davacı ise adının altındaki imzanın kendisine ait olduğunu,ancak kendisinin açığa imza atarak boş olarak imzaladığını, hem üstünü hem de adının bulunduğu bölümün altına atılan imzaları davalıların daha sonra yazıp imzaladığını, imzalar sırasında kendisinin bulunmadığını, aynı şekilde dava dilekçe ekinde sunduğu dayanak taahhütname de sadece adı ve imzasının olduğu boş kağıdın davalılara verildiğini ve davalılar tarafından hem metin kısmı hem de imza ve isim kısmının sonradan doldurulduğunu, daha sonra bunları bana hazır olarak getirip teslim etiklerini, sözleşmedeki imzanın da kendisine aittir olduğunu beyan etmiştir.
Yine duruşmada 15/05/2013 tarihli sözleşmedeki davacı imzası gösterilip sorulduğunda; imzanın kendisine ait olduğunu, yapımcı firma adı altındaki imzanın da …’a ait olduğunu,kendisini şirketin sahibi olarak tanıttığını bildirdiği anlaşılmıştır.
… ise duruşmada ki beyanında; Yapımcı adı altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak davacının ricası üzerine imzaladığını,şirketin iki sahibi mevcut olup biri …’in kardeşi diğeri de kendi kardeşi olup, fiilen şirketi kendilerinin yönettiğini, ancak kendisine resmi olarak temsil yetkisi verilmediğini,ancak …’e bu yetkinin verildiğini bildirmiştir.
Davalı … ise; diğer oyuncularla birlikte başka bir odada bulunduğunu,kendisine gösterilen sözleşmeyi bu şekliyle yani metin kısmı mevcut olarak … tarafından verildiğini ve kendisinin de okuyup imzaladığını, ancak kendisine geldiğinde davacının henüz imzalamamış olduğunu, kendisi imzaladıktan sonra imzaladığını ve kendisine hayırlı olsun dediğiini, davalı tarafın celsede sunduğu suretteki imzanında kendisine ait olduğunu, kendisine gösterdikleri için imzaladığını içeriğine çok bakmadığını beyan etmiştir.
… ise duruşmada; Taahhütname imzalanırken davacı ve kendisinin birlikte imzaladığını, üst kısımdaki metni de onun isteği üzerine kendisinin hazırladığını, ancak davacının ricası üzerine taahhütnameyi hazırlayıp kendisine verdiğini, bundan … ve …’ün de haberi olduğunu, onların bilgisi dahilinde yapıldığını, filmin bütün işlerini kendisinin yürüttüğü için kendisinin imzaladığını, ayrıca davacıya bu miktar ücret verilmesinin mümkün olamayacağını, başrol oyuncusunun … olduğunu ve 10.000 TL aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı duruşma sırasında beyanının zapta yanlış geçtiğini beyan ederek; taahhütnamenin metin kısmını imzaladığı zaman yazılı halde olduğunu,sadece imza kısımlarının olmadığını, ilk … ile kendisinin imzaladığıını, diğerlerinin ise daha sonra kendileri yokken imzaladığını,kendisinin taahhütnameyi imzalarken bir nüshasını da … aldığını, daha sonra rakam kısmını değiştirerek doldurduklarını, dolayısıyla da onların sunduğu taahhütnamedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak taahhütnamenin elle yazılan kısımlarının imza sırasında olmadığını,zaten o ücretle kendisinin de çalışmadığını, Taahhütnamedeki 30.000 ve 10.000 TL rakamlarını kendisinin yazmadığını, taahhütnamedeki miktarlarla sözleşmedeki miktarların birbirini tutmakta olduğunu beyan etmiştir.
Davalılardan … duruşmadaki beyanında; diğer davalının sunduğu taahhütnamedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak ordaki yazının kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını bildirmiştir.
Sözleşme incelendiğinde sözlemenin tarafının davacı ile davalılardan … Ltd Şti olduğu anlaşılmıştır. Yine davacının ihtarmadelerde bu davalıyı muhatap alarak alacağının tahsili için ihtar gönderdiği anlaşılmıştır. Ticaret sicil kaydına göre; şirket temsiye yetkili olan şahsın dava dışı … olduğu anlaşıldığından, davanın … Ltd Şti dışındaki davalılar yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Uygulamada Beyaza imza olarak isimlendirilen, karşı tarafa güvene dayalı olarak verilen boş belgelerin içeriğinin sahibinin rızası hilafına doldurulması tatbikatta sık karşılanan olgulardandır. İmzalı boş kağıdı karşısındakine veren kimse onun üzerine kendisini aleyhine sonuçlar doğurucu nitelikte eklemeler yapılabileceğini öngörmesi gerekir. Bu nedenle doğacak tehlike ve rizikoları ilk başta kabul etmiş sayılır. Açığa atılmak suretiyle düzenlenen senetlerin, anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu kanıtlanmadıkça geçerlidir. Davacının dayandığı belgenin içeriğinin davalının aleyhine sonradan doldurulduğu savunması, yazılı bir belge ile kanıtlanamamıştır. Ayrıca taahütname altındaki imzalarda ancak dizinin tamamen çekilmesi halinde imza atanları bağlayabilir, davalıların hiçbiri şirket ortağı yada temsilcisi olmadığından taahhüt eden imzası ile belge altında imzalarının bulunması bizzati davalıları borç altına sokmadığı gibi,adli tıp inceleme raporunda da imzaların … ve …(…) eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Bk 18. madde çerçevesinde olaya yaklaşıldığında da bir akdin Ya da belgenin şekil ve şartlarını tayinde iki tarafın gerek sehven gerek belgenin düzenleniş zamanındaki hakiki maksatlarını gizlemek için kullanılan tabirlere ve belge altındaki kişilerin şirketi temsile yetkili olmadığı halde beyaza imza atarak karşı tarafa bir belge sunmaları durumunda her iki tarafın hakiki maksatlarının da MK 2. madde kapsamında irdelenmesi gereklidir.
Ayrıca yetkili olmadığı halde şirketi borç altına sokacak hukuki işlemlere imza atan kişi ancak iç ilişkide davalı şirkete karşı vekaletsiz iş görme hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Bunun dışında sözleşmenin tarafı olmayan davalılar yönünden davanın husemetten reddi gerekmiştir.
Adli Tıp raporunda (15.6.2016 tarihli) ; incelenen belgeler kapsamına göre imzaların … ve …(…) eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada sunulan 15.5.2015 tarihli sözleşme içeriği İle 15.6.2016 tarihli Adli Tıp Raporu ile davalıllardan … ile …ın İmzasını taşıyan 04 12.2013 tarihli Taahhütname, taraf beyanları, dosya kapsamında 09.05.2017 tarihli celsede dinlenen … isimli tanığının beyanları, sunulan fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde, … isimli filmde oyunculuk yapması konusunda davacı ile davalılardan … Ltd Şti arasında sözleme imzalandığı, davacının 3-5 gün arası bir çekime katıldığı, bilahare filmin çekimlerinin sonlandırıldığı,Davacının çekimlere katılması hususu dikkate alındığında davacının oyunculuk ücretine hak kazandığı bilirkişi heyetince tespit edilmiştir. Ancak davacının 3-5 günlük çekim karşılığı alacağı Ücretin ne olacağının husunun tespiti gerekmektedir. Dosyada mübrez sadece davalılardan …’ın davalı şirket yetkilisi olmadığı halde şirket kaşesi üzerine imzaladığı 15.5.2013 tarihli sözleşmeye göre filmin tamamlanmasına kadarki hizmetleri karşılığı alacağı 30.000 TL ücret kararlaştırılmış iken 04.12.2013 tarihli davalı … İle …in imzaladığı taahhütnamede 7.500 TL olarak ücret kararlaştırılmıştır. Taahhütnamenin tarihi sözleşme tarihinden daha sonraki bir tarih olduğundan ve davacının 3-5 günlük çekimi karşılığında sektörel uygulama da dikkate alınarak alabileceği makul ücrete de denk geldiğinden davacının davaya konu çekimler nedeniyle talep edebileceği ücretin bilirkişi heyetince 7.500 TL olabileceği tespit edilmiştir. Ortalama bir sineme filminin ortalama çekim süresinin 4 hafta olabileceği ve başroller hariç ana cast oyuncularının ortalama çalışma sürelerinin de 2-3 hafta civarı olduğu hususu da düşünüldüğünde ayrıca dosyada davacıya oyunculuk ücretlerinin Ödendiğine ilişkin herhangi bir beyan ve delile de rastlanmadığından bilirkişilerce tespit edilen 7500 TL ücretin makul olduğu ve davacının maddi tazminat olarak bu bedele hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davacı aynı zamanda manevi tazminat talebinde bulunmuşsa da; icracı sanatçı sıfatıyla davacının FSEK 80 çerçevesinde manevi haklarının ihlal edildiğine dair bir delil bulunmamaktadır. Salt sözleşmeye aykırı davranışın varlığı, manevi tazminat isteminin kabulü için yeterli olmayıp. aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar nedeniyle aynı zamanda davacının kişilik haklarının Medeni Kanunun 24. maddesi anlamında zedelendiğinin de ispatı gereklidir. Somut olayda ise bu yönde bir delil bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre; davanın … , … , … ve … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine,7500 TL maddi tazminatın sözleşme tarihi olan 15.5.2013 tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle davalılardan … LTD ŞTİ’den tahsiline , fazlaya dair istemin reddine, manevi tazminat şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN KISMAN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Davanın … , … , … ve … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-7500 TL maddi tazminatın sözleşme tarihi olan 15.5.2013 tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle davalılardan … LTD ŞTİ’den tahsiline , fazlaya dair istemin reddine,
4-Manevi tazminat şartları oluşmadığından talebin reddine,
5-512,32 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 341,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 900 TL vekalet ücretinin davalı … LTD ŞTİ.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 25,20 TL başvuru harcı 853,90 TL peşin harç 848 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.250 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.977,10 TL yargılama giderinin davalı … LTD ŞTİ.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı …’ın yapmış olduğu 46 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davalı asil …’ın yüzüne karşı diğer davalılar … , … , … ve davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ NEZDİNDE İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 26/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır