Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/268 E. 2019/242 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/268 Esas
KARAR NO : 2019/242

DAVA : FSEK 68.maddeye dayalı tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2014
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK 68.maddeye dayalı tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; mali hakları müvekkiline ait bulunan ve eser sahibi … olan … adlı eserin diğer davalı … Reklamcılığın yapımcısı olduğu diğer davalıya ait reklamda izinsiz kullanıldığı iddiasıyla FSEK 68.maddesi gereğince 3 katı karşılığı şimdilik 100.000 TL+KDV ve stopajın tecavüz tarihinden hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde davacı ile eserin yayıncısı olan … firmasi ile imzalanmış olan sözleşmenin 21.maddesinde verilen hakların sözleşmenin ek a maddesinde belirtilen bestelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup dava konusu müzik üzerindeki hakları davacıya devredildiğinden bahsedilmediği, ayrıca ek a belgesinin boş bir metin olduğu içinde eser yer almadığı ayrıca adı geçen yabancı şirket ile eser sahibi … arasında mali hakları temsiline ilişkin sözleşme sunulmadığı belirtilerek öncelikle davacının mali hak sahibi olduğunu kanıtlamaması sebebiyle husumet yokluğundan davanın reddine, ayrıca esastan da müziğin kullanım lisansını İmaj Seslendirme … Şti. aracılığı ile … A.Ş. firmasından satın alındığını adı geçen firmaya telif bedeli ödendiğini kendisine husumet düşmediğini, davanın adı geçen şirketlere ihbarını talep ettiği, keza söz konusu müziğin bir halk müziği olduğu korunmadığını bunun Sırbistan meslek birliğinin yazısı ile sabit olduğunu 1996 yılında çıkarılan bir albümlede aynı müziğin kullanıldığını ve bestenin anonim olarak gösterildiğini reklam filminde kullanılan müziğin … ‘ya ait olmadığını davanın husumetten ve esastan reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Diğer davalı ile ihbar olunan vekilleri davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; mali hakları davacıya ait bulunan ve eser sahibi … olan adlı eserin diğer davalı … Reklamcılığın yapımcısı olduğu diğer davalıya ait reklamda izinsiz kullanıldığı iddiasıyla FSEK 68.maddesi gereğince 3 katı karşılığı şimdilik 100.000 TL+KDV ve stopajın tecavüz tarihinden hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 8.4.2016 tarihli raporlarında; Dosyaya sunulan tüm belgeler incelendiğinde; … ile davacı arasında imzalanmış olan YAYIMCILIK HAKLARI VE DEVRİ SÖZLEŞMESİ ile ORTAK YAYIN ANLAŞMASI belgelerinde, dava konusu … adlı eserin söz ve bestesinin … ya ait olduğu, eserin editörünün … olduğu, davacı ile … arasında imzalanan 05.02.2003 tarihli sözleşme uyarınca eserin ülkemizdeki kullanımlarının davacı tarafından takip edildiğini, Ayrıca …’nın ıslak imzası ile davaya konu eserin kendisine aİt olduğunu beyan ettiğini, ancak bu belgelerin tek başına eserin …’ya ait olduğunu kanıtlar nitelikte belgeler olmayıp, …’nın eser sahibi olduğu kabul edildiği takdirde, eserin telif hakları korumasının davacı taralından takip edildiği ve bu hususta davacının yetkili olduğunu gösterir belgeler niteliğinde olacağını, ancak günümüze kadar örnekleri çok fazla olmasından dolayı anonim olan bir eseri aksi ispat edilemediği sürece sahiplenmek isteyen birçok sanatçı olduğunu, …’mn bağlı bulunduğu ülkesine ait bir meslek birliğinden veya resmi bir televizyon kanalından veya resmi sayılabilecek bir makam tarafından eser sahipliğinin anılan kişiye ait olduğuna dair sunulacak bir belge ile ispatının mümkün olabileceğini, … adlı eserin bir çok sanatçı tarafından da icra edildiğini ve kullanılan albümlerde eserin anonim olarak yer aldığına dair tarafların açıklamaları ve dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında, bu hususun … ile davacı arasında imzalanmış olan YAYIMCILIK HAKLARI VE DEVRİ SÖZLEŞMESİ ile ORTAK YAYIK ANLAŞMASI belgelerinde, dava konusu … adlı eserin söz ve bestesinin ıslak imzasıyla …’ya ait olduğu, eserin editörünün … olduğu, davacı ile …. arasında imzalanan 05.02.2009 tarihli sözleşme uyarınca eserin ülkemizdeki kullanımlarının davacı tarafından takip edildiğini gösteren belgeler dışında sanatçının kendi ülkesine ait herhangi bir resmi kaynaklı aksini ispat eder nitelikte bir delilin dosyada yer almadığını, bahse konu … adlı eserin çeşitli sanatçılar tarafından farklı enstrümanlarla düzenlenerek üretilmiş versiyonlarının bulunduğu CD kurtonellerinde yer alan “ANONİM” ifadesi haricinde, aksini ispat eder nitelikte sanatçının ülkesine ait resmi kayıtların bulunmadığnı, eser sahibinin … olduğunun ispatlanamadığı durumda, eserin anonim olması neticesinde davalıların ödemesi gereken bir telif bulunmadığını, bu durumda …’nın icrası bir işlenme eser niteliğinde sayılıp, davalıların kullandığı eser ise başka bir işlenme eser niteliğinde olduğundan herhangi bir hak ihlaline yol açmayacağını bildirmişlerdir.
İtiraz üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda bilirkişiler …,…, … 2.5.2017 tarihli raporlarında; Dava konusu eserin …’ya ait olduğunu, sanatçının üyesi olduğu …’daki meslek birliği … kayıtlarında da 1957 yılında eserin kaydının … adına yapılmış olduğunu, söz konusu eserin anonim eser niteliğinde kabul edilemeyeceğini, … tarafından aranje edilen ve …” adı ile yeni bir eser gibi meslek birliği (…) veri tabanına yapım firması beyannamesi ve edisyon sözleşmesi ekli eser listesi olarak Yapımcı şirket … tarafından … adına 11.02.2011 tarihinde kaydettirilmiş olduğunu, Dava konusu eserin, davalılardan …. Bankasının reklamında kullanılan hali ile …. üzerine kayıtlı halinin aslında aynı eser olduğu, bu reklamda … isimli eserin 25 saniyelik kısmının kullanıldığı, 08.01.2000 tarihinde … ile … arasında Yayımcılık sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile sözleşme ekinde EK-A olarak belirtilen eserler bakımından eser sahibinin yayın, çoğaltma, senkronizasyon, video ve ilerideki tüm telif haklarını yayıncıya devrettiğini söz konusu sözleşme ekinde yer alan EK-A belgesinde dava konusu … isimli eserin yer aldığı, … firmasının da … Ltd Şti ile 05.012009 tarihinde Alt Yayıncılık Sözleşmesi imzaladığı, söz konusu sözleşme ile (sözleşmenin EK-A belgesine atıf yapılan eserler bakımından) davacı şirkete çoğaltma ve işleme haklarına dair münhasır hak tanındığı, ancak mezkur sözleşmenin EK-A olarak ifade edilen belgesinde herhangi bir eser ismine yer verilmediği, dosyaya … Meslek birliği … ile … arasında yapılan yazışmalarda ve belgelerde … tarafından dava konusu eser yönünden … yayımcı, … firması da Türkiye için alt yayımcı olarak belirtilmiştir. Bunun gibi, daha önce dava konusu şarkının Türkçe aranjesi niteliğinde olan … ve … isimli şarkıların Ortak Yayın Anlaşmasında davacı şirketin yayıncı olarak hak sahibi gözüktüğü anlaşılmıştır.
Dolayısıyla Mahkemece söz konusu belgelerin hak sahipliğinin tespiti bakımından yeterli olduğunun kabulü durumunda dava konusu eser yönünden davacının hak sahibi olacağı, bununla birlikte EK-A listesinde dava konusu eser isminin yer almaması sebebiyle hak sahipliği silsilesinin koptuğu kabul edildiğinde davacının hak sahipliği sıfatının bulunmayacağının değerlendirildiği anlaşılmıştır.
İtiraz üzerine 2. raporu düzenleyen heyetin 28.9.2017 tarihli ek raporlarında; Dosyada yer alan plakta dava konusu eserin atfında yazan “…” ibaresinin bu eseri anonim eser niteliğine getirmeyeceği, kök raporlarında ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, sanatçı …’nın yerel meslek birliği kayıtları, internet üzerinden yapılan araştırmalar neticesinde eserin sahibinin … olduğunu, her ne kadar taraflar arasında yapılan 05.02.2009 tarihli sözleşmenin ekinde yer alan sayfanın boş olduğu anlaşılmakta ise de, gerek … tarafından davacı … şirketinin Türkiye’de alt temsilcisi olduğuna dair … meslek birliğine hitaben yazılan yazı ve gerekse dava konusu eserin Türkiye’de muhtelif sanatçılar tarafından icra edilmesi sonrasında davacı … Müzik şirketinin bu icralar üzerinde hak sahipliği sıfatından doğan hisse oranlarını gösterir … ile yapılan ORTAK YAYIM ANLAŞMALARI nazara alındığında ülkemizde dava konusu eser üzerinde … Müzik şirketin hak sahibi olduğu kanaatine ulaşılabileceğini, Dava konusu eserin, davalılardan … Bankası’nın reklamında kullanılan hali ile … üzerine kayıtlı halinin aslında aynı eser olduğu, bu reklamda … isimli eserin 25 saniyelik kısmının kullanıldığı,reklam filminde 25 saniye olarak kullanılan dava konusu eserin kullanım rayiç bedelinin ise 50,000 TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine yeni bir heyet oluşturulmuş ve 3 bilirkişi heyetinin …, … ve …’dan oluştuğu ve bilirkişilerin 5.2.2019 tarihli raporlarında; Davaya konu … isimli parça incelendiğinde Dava konusu … isimli bestenin anonim olduğu, Davacının hak sahibi olabilmesi için öncelikle davaya konu aranjenin sahibi olan …’nın haklarını …’e devretmesi daha sonra da …’in bu haklan davacıya devretmesinin gerektiği, dosyada …’nın aranjesi üzerindeki hakları …’e devrettiğine ilişkin herhangi bir sözleşme mevcut olmayıp sadece …’in bu hakları davacıya devrettiğine ilişkin sözleşme bulunmakta olup bu sözleşmede de dava konusu eserin devredildiğine ilişkin açık bir belirleme söz konusu olmadığından davacının davaya konu aranje açısından hak sahipliğine ilişkin olarak silsile halinde hak sahipliğini İspatlamasının gerektiğini, Dava konusu reklam filminde …’nın aranjesinin mi kullanıldığı yoksa başka bir aranjenin mi kullanıldığı tespit edilmesinin gerektiği, eğer davacının hak sahibi olduğunu ispat etmesi halinde …’nın aranjesinin reklam filminde kullanılmasının hak ihlali sayılacağı başka bir aranjenin kullanılmasının ise hak ihlali sayılmayacağı, bu çerçevede yapılan incelemede davaya konu reklam filminde kullanılan müziğin …’nın atranjesi olmayıp …’nın yorumladığı … isimli aranje olduğundan herhangi bir hak ihlalinin söz konusu olmadığı, Herhangi bir hak ihlalinin bulunmadığı kanaatine vanlmış ise de Mahkemece aksi kanaate varılması halinde rayicin 50.000 TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Somut dava dosyasında ek roparla birlikte 4 kez rapor alınmış olup, somut olayda davacının öncelikli olarak hak sahibi olduğunu ispat etmesi gereklidir.
Musiki eserlerin sinema eserlerinde yada reklam filminde kullanılması halinde, eserin reklamda kullanılacak hale gelene kadarki aşamalarda yer alan eser ya da hak sahiplerinden izin alınması gerekir. Birinci aşamada, eserin bestecisi ve söz yazarı bulunur. İkinci aşamada eserin üretimi aşamasında yer alan hak sahipleri yer alır; bunlar eseri icra eden icracı sanatçılar ve ilk tespiti gerçekleştiren fonogram yapımcılarıdır. İşte bir musiki eserin, bir reklamda kullanılması daima bu iki eser grubunun hakları ile ilintilidir. Bir (reklam) fılminde musiki eserin kullanılması, ya eserin değiştirilmeksizin filme aktarılması ya da eserin değiştirilerek filmde kullanılması şeklinde olmaktadır. Bir musiki eserin reklam filminde kullanımında, müziğin tespit edildiği taşıyıcıdan film şeritlerine aktarılmasında bir çoğaltmanın varlığı yanında eser, ilk defa resimlerle bağ kurularak ve tamamen yeni müstakil bir bağlamda kullanıldığı için çoğaltma yanında işlenmenin de olduğunun kabulü gerekir.
Eser ya da hak sahibi, musiki eser üzerindeki reklam yapım hakkını, yani musiki eserin bir sinema eserinde ya da reklam filminde kullanım hakkını (senkronizasyon hakkı) meslek birliğine yada 3.bir kişiye yetki belgesi kapsamında vermişse film yapım hakkı (senkronizasyon hakkı) için meslek birliğinden izin alınması gerekir. Musiki eserlerin sinema eserlerinde yara başka bir mecrada kullanımı ile ilgili olarak yetki belgesinde “senkronizasyon hakkı” açıkça devredilmemişse, bu durumda film yapımcısının sadece ilgili meslek birliklerinden izin alması ya da bu meslek birlikleri ile sözleşmesinin olması, musiki eserlerin filmde kullanılması için yeterli değildir. Bu halde musiki eserin tamamının ya da bir kısmının, değiştirilerek ya da değiştirilmeksizin kullanımı arasında bir fark gözetmemek gerekir, zira bir musiki eserin değiştirilmeksizin, yani orijinal olarak ilk tespitinin yapıldığı haliyle kısmen de olsa bir sinema ya da reklam filminde kullanılması yetki belgesinde öngörülen kullanıma “yabancı” bir kullanım olup, özel izni gerektirir. Bu şekildeki “amaca yabancı bir kullanım”, işlenme olarak görülmelidir, işleme hakkı devredilmiş olsa bile FSEK m. 55 uyarınca, işleme haklarından hangisinin devredildiği tasrih edilmediğinden, ayrıca bir musiki eserin filmde kullanılması, eser ya da hak sahibinin bu hakları meslek birliğine devrederkenki öngörüleri ve menfaatleriyle bağdaşmaz, zira eser ya da hak sahibinin bizzat kendisinden bu iznin alınması halinde eser ya da hak sahibi çok daha yüksek bir lisans bedeli talep edebilir. Bu nedenle, bir musiki eserin bir sinema filminde, reklam filminde ya da dizide kullanılabilmesi için ilgili alan meslek birliklerinden izin alınması ya da bunlarla sözleşmelerin bulunmuş olması yeterli olmayıp, eser ya da hak sahibinden bizzat izin alınması gerekir.
Davacıların ise aktif husumet ehliyetine sahip olabilmesi için mali hakları usulen devir aldığını FSEK 52. madde kapsamında ispat etmesi gereklidir.
Yine …’a ait albüm kartonetlerinde eserin çingene halk türküsü olduğu yazdığı daha sonra eser üzerinde icra sanatçının adının yazımasının eserin bu şahsa ait olduğu şeklinde yorumlanamacağı, kaldiki . …. Meslek birliği yetkilisi olduğu bildirilen … tarafından … yetkilisi gönderilen eserin anonim olduğuna ilişkin 31.4.2011 tarihli mail, … Meslek Birliğinin … veri tabanlarında eserin anonim olduğuna ve eserin aranjelerinden kaynaklanan bir çok versiyonunun olduğuna ilişkin 16.01.2015 tarihli yazısı, …’e ait CD kartonetinde dava konusu eserin “…” olarak belirtilmesi, …’in 1996 tarihli CD kartonetinde dava konusu eserin müziğinin anonim olduğunun belirtilmesi, … Meslek Birliği …’mn dava konusu eserin 14 terkiı versiyonunun olduğuna dair 02.12.2014 tarihli yazısı, … meslek birliğinin … Meslek Birliği ve … Meslek Birliği ile yapılmış yazışmalar neticesinde dava konusu eserin anonim olduğuna ilişkin 13.05.2016 tarihli yazısı dikkate alınıdğında eserin davacının iddia ettiği gibi …’ya ait olduğu hususunda ciddi şüphelerin bulunmasına neden olduğu, belgeler FSEK 11’deki karine de dikkate alınarak değerlendirildiğinde dosyadaki meslek birliklerinin yazılarından birinin diğerine üstünlüğü söz konusu olmayacağından davadaki en önemli delil eserin sahibi olduğu belirtilen …’nın bizzat kendi albümünde davaya konu eserin çingene halk türküsü ya da geleneksel olarak belirtmiş olmasıdır.
Dolayısıyla …’nın ancak davaya konu eserin eser sahibi değil eseri aranje edenlerden biri olabileceği bu durumda da ancak aranje ettiği eserin aranje edilmiş hali için işlenme eser sahibi sıfatıyla davacıya tüm mali haklarını devir ettiği varsayıldığında davacının dava açma hakkının bulunabileceği, oysa sunulu ek belgelerde bu silsileyi teyit eden belgeler bulunmadığı gibi bir an için bu belgeler yeterli görülse dahi teknik bilirkişi heyetince reklamda kullanılan eserin müziğinin …’nın yorumladığı … isimli eser olduğu dolayısıyla davacının hak iddia edebileceği bir mali hakkının bulunmadığı tüm rapor kapsamları ile anlaşıldığından hükme dayanak alınan son rapordaki tespitler de dikkate alınarak subut bulunmayan davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın reddine,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 1.663,35 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 10.750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı … Bankası A.Ş.’nin yapmış olduğu 1.146 TL giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı …Ticaret A.Ş.’nin yapmış olduğu 1.146 TL giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/05/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır