Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/258 E. 2020/7 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/258 Esas
KARAR NO : 2020/7

DAVA : Marka Ve Tasarım Hakkına Tecacavüzün Tespiti Önlenmesi, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan marka ve tasarım hakkına tecacavüzün tespiti önlenmesi, maddi tazminatdavasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde ve 14.9.2017 tarihli ön önceleme oturumunda özetle; müvekkilinin … markası adı altında ürettiği çakmakların dünyaca tanınmış olduğunu, davalı yanın müvekkilinin marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek haksız rekabet ve tecavüzün tespitini, men’ini, marka ve tasarım hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasını, şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini , ayrıca KHK 67.madde kapsamında yoksun kaldıkları kazancın tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket yetkilisi 29.1.2015 tarihli cevap dilekçesinde; davalılardan …, … ve … ile hiçbir ticari bağlantısının bulunmadığını, ürün ve sözlü yargılama oturumundaki beyanlarında; davacının davasını ispat edemediğini, müvekkilinin hiçbir şekilde marka ve tasarım hakkına tecavüzde bulunmadığını, bu hususun 22.7.2017 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu 14.9.2017 tarihli celsede davacının imzalı beyanı kapsamına göre; davalının marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet eyleminin tespitini, men’ini, marka ve tasarım hakkına tecavüz teşkil eden davalı fiillerin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, ayrıca KHK 67.madde kapsamında yoksun kaldıkları kazancın tespitine ilişkin olarak açılmış bir davadır.
Dava başlangıçta 4 davalı aleyhine açılmış, ancak Davacı vekilinin 22/04/2016 havale tarihli dilekçesi ile … Lüks Hırdavat Ticaret ve … yönünden tarafların değiştirilerek davanın davalılardan sadece … Ltd.Şti. aleyhine devam etmesini talep etmiştir.
Davacı aradan geçen zaman içinde hangi davalıdan ne kadar tazminat talep ettiğini bildirmediğinden mahkememizce açıklamada bulunması için davacıya kesin süre verilmiş ve davacı vekilinin 26.4.2017 havale tarihli … 1.FSHHM’si aracalığıyla sunduğu dilekçede açıklamada bulunduğu ancak huzurdaki davalının hangi eyleminden kaynaklı olarak markaya mı tasarım hakkına mı dayalı olarak ne kadar talepde bulunduğunu keza bu davalının fiilini ispat eden delilleri sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ilk sunduğu dava dilekçesinde … ile … hakkında taraflar arasında devam eden davalara yönelik olarak açtığı davaları bildirmiş ancak huzurdaki davalı şirket yönünden ihlalin ne şekilde gerçekleştiğini keza bu davalı şirketin diğer davalılarla ne şekilde ortak hareket ettiğini, marka yada tasarımının ihlal edildiğini ispat edememiştir. Keza …’nın yetki itirazında bulunmuş olması nedeniyle bu davalı hakkındaki dava tefrik edilmiş olup, huzurdaki davalı yönünden ise davacının davasını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davalının ticari sicil kaydınında eski ortakların …, …, … ve yetkili şahsın ise …olduğu, diğer davalılarla davalı şirketin bir irtibatının bulunmadığı, huzurdaki davada davacının … markası adı altında ürettiği çakmaklara keza 2006/04385 ve 2011/03137 sayılı tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet iddialarının ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Hükme dayanak yapılan 22.7.2019 tarihli 4 kişilik bilirkişi heyetinin müşterek raporlarında özetle; davalı şirketin ihlal teşkil eden her hengi bir eyleminin bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 119/1-e maddesi uyarınca davacı, iddiasının dayanağı olan bütün olayların ve olguların sıra numarası altında açık özetlerini dava dilekçesinde yazmalıdır. Bunlar, dava dilekçesindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye elverişli bulunan vakıalardır. Öte yandan, HMK’nın 194. maddesi uyarınca; taraflar dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdır. Kanun, buna vakıaları somutlaştırma yükü demektedir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut olarak ortaya konulması gerekir. Somut bir şekilde ortaya koymadan iddia veya savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacaktır. Taraflar, haklarını dayandırdıkları hukuk kuralının aradığı koşullara uygun, somut vakıaları açıkça ortaya koymalıdırlar. Bu vakıaların somut olarak ileri sürülmesi, ilgili taraf için bir yüktür; bu yükü yerine getirmeyen taraf sonuçlarına katlanmak durumundadır.
Somut dava dosyasında da; davacı huzurdaki davalı yönünden davasını somutlaştıramadığı gibi, gerek ihlal gerek tazminat istemlerini ispat eden delilleri ileri süremediğinden davasını ispat edememiştir.
Tüm dosya kapsamı, ticari sicil kayıtları, tefrik edilen dosya kapsamı, davacının ve davalının aşamalardaki beyanları ile hükme dayanak yapılan 22.07.2019 tarihli 4 kişilik bilirkişi heyetinin raporları gözetildiğinde, davalı şirketin ihlal teşkil eden her hangi bir eyleminin bulunmadığından, davacı davasını ispat edemediğinden davanın tüm talepler yönünden esastan reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 116,35 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin reddi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 4.910 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre; tamamen red halinde yasal tarife altında kalmamakla birlikte talep edilen miktarı geçemeyeceği gözetilerek)
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır