Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/197 E. 2018/59 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/197 Esas
KARAR NO : 2018/59

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/09/2013 tarih ve 2010/106-2013/156 sayılı kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2014/1671 Esas, 2014/11833 Karar ve 23/06/2014 tarihli ilamı ile dosya bozularak mahkemesine iade edilmiş,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı şirket arasında yazılı ve sözlü anlaşma olmamasına rağmen müvekkili şirket tarafından dava dışı … A.Ş için hazırlanıp teslim edilen reklam filmi davalı şirketin internet sitesinde müvekkili şirketin bilgisi ve rızası alınmaksızın ve hiçbir telif ücreti ödenmeksizin uzun bir süredir yayınlandığını, davalı şirkete 2006-2010 yıllarını içerir telif bedellerini fatura edip ihtar ile gönderdiklerini, ancak cevabi ihtarlarında reklam filminin bedellerini dava dışı … şirketine ödediklerini beyan ederek faturaları iade ettiklerini, davalı şirket beyanlarının haksız olduğunu, müvekkili şirketin reklam filminin yapımcısı olup söz konusu “…” ile ilgili yönetmen, oyuncu ve müzik hakları sahipleri ile mali hakların devrine dair sözleşme yaptığını, reklam filminin mali ve manevi haklarının müvekkil şirkete ait olduğunu, bununla birlikte davalının dava dışı … şirketine ödediği bedelin reklam filmi bedeli olup internette kullanımından kaynaklanan telif ücreti olmadığını, reklam filmi bedelini müvekkiline ödeme yükümlülüğü müvekkili ile sözlü anlaşma yapan dava dışı … şirketine ait olduğunu, davalıdan talep edilen reklam filminin bedeli değil filmin internette kullanımından doğan telif bedeli olduğunu ileri sürerek, reklam filminin davalının internet sitesinde yayının kaldırılması ve durudurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 5846 sayılı Yasa’ nın 68. maddesi gereğince şimdilik fatura bedelinin 75.000 TL’sinin (dava değeri) 3 katı cezası ile davalıdan tahsilini ve reklam filminin çoğaltılmış kopyalarının, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imha edilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiş, 16.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 229.982 TL’nin tahsilini istemiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu reklam filmini dava dışı … firmasına aralarındaki 31.01.2006 tarihli yazılı anlaşma hükümlerine göre yaptırdığını ve protokol ile belirlenen bedelin dava dışı firmaya ödendiğini, bu bedele sadece film yapım ücreti değil tüm giderler ile telif hakkı bedeli de dahil olup firmanın bu bedel dışında her ne ad ve şart altında olursa olsun başkaca ücret talebinde bulunmayacağı hüküm altına alındığını, ayrıca 4 yıl sonra açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu reklam filminin müvekkili şirket tarafından uzun süredir kullanıldığını, müvekkili şirketin izinsiz kullanımı olmadığını, davacı ile aralarında yazılı ve sözlü anlaşma bulunmadığını, reklam filminin 2005 yılından beri çeşitli TV kanallarında gösterildiğini davacının kötüniyetli olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava davacının hazırlayıp dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş’ye teslim ettiği reklam filminin davalının internet sitesinde izinsiz yayınlandığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/09/2013 tarih ve 2010/106-2013/156 sayılı bozma ilamına konu gerekçeli kararında; davacı ile dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş arasında reklam filminin yapılması konusunda sözlü anlaşma bulunduğu ve davacının yapımcılığını yapıp telif haklarını hak sahiplerinden devir aldığı, filmin televizyonda yayını konusunda davalı ile dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş arasında 31/01/2006 tarihli sözleşme yapıldığı, ancak internetteki kullanım konusunda hakların devredilmediği, 5846 sayılı Yasa’nın 52. maddesi gereğince mali haklara dair sözleşmenin yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği, davacının sözlü anlaşma ile bu hakları sadece televizyondaki gösterim için dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş’ye, onun da davalı şirkete devrettiği, ancak intenette yayın hakkının devredilmediği, bu nedenle kullanımın izinsiz gerçekleştiği anlaşıldığı, davalı zamanaşımı itirazında bulunduğu, ceza zamanaşımı ve FSEK 68. maddeye göre açılan davalarda zamanaşımının 10 yıl olduğundan zamaaşımı itirazının reddi gerektiği, gerekçesi ile bilirkişlerce bulunan rayiç bedel 6.720 TL’nin FSEK. 68. madde gereğince takdiren iki katı arttırılarak 13.440 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, reklam filminin çoğaltılmış kopyalarının ve kalıplarının imhasına, karar verildiği, ilamın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11.HD’nin 2014/1671 esas,2014/11833 karar sayılı bozma ilamı ile bozularak mahkememize iade edilmiş ve bozma gerekçesi olarak; ”mahkemece görüşüne başvurulan ilk bilirkişi heyetince davacının ihlal olunan mali hakkından dolayı 5846 sayılı FSEK 68. maddesine göre isteyebileceği rayiç bedel tespitinde davacı tarafça kesilen yıllık 45.996,40 TL tutarlı faturanın uygun olacağı, ikinci bilirkişi heyeti raporundaki çoğunluk görüşüne göre ise rayiç telif bedeli hesabının söz konusu filmdeki oyuncu ve yönetmen ücreti üzerinden belirlenmesi gerektiği görüşüyle yıllık rayiç telif ücretini 1.680 TL olması gerektiği ifade edildiğini, Mahkemece, davalı tarafça söz konusu filmin TV’ de kullanımı için yüksek bedel ödenmesi ve iyiniyetli olması nedeniyle ikinci rapordaki rayiç bedelin TBK.nun 50 ve 51. maddelerine göre uygun görüldüğü karar gerekçesinde açıklanmış ise de; davalı eylemi 5846 sayılı FSEK. 25. maddesine aykırılık oluşturduğuna göre, davacı tarafından talep edilen rayiç telif tazminatının öncelikle aynı Kanun’un 68. maddesi hükmüne uygun olarak belirlenmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise TBK. 50. maddesi gereğince mahkemece tayin ve takdiri gerekli olduğunu, her iki raporda belirlenen yıllık rayiç bedelleri arasında değerlendirme yöntemi ve miktar bakımından çok büyük farklılıklar bulunduğunu, gibi, davacı 5846 sayılı FSEK. 80. maddesine göre film yapımcısı olarak münhasır hak sahibi sıfatıyla telif tazminatı talep ettiğinden; mahkemenin karara esas aldığı ikinci bilirkişi raporundaki oyuncu ve yönetmen sayısı esasına göre hesaplanan miktarın da TBK. 50. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun bir rayiç bedel olarak kabulü mümkün olmadığını, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmaksızın mahkemece rayiç bedelin belirlenmesi yerinde görülmediğinden kararın taraflar yararına bozulması gerektiğini, ayrıca kabule göre de Dairemiz’in 27.12.2011 gün ve 2011- 14831 E. 2011-17744 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere 5846 sayılı FSEK.’nun 68/1. fıkrası uyarınca eser üzerindeki hak sahibi “sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal ya da rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir.” Anılan madde hükmüne göre; üç katına kadar arttırım seçeneğini kullanma yetkisinin davacıya ait olduğu, anılan hükmün iptali isteminin reddine dair Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.2013 gün 133/33 sayılı karar gerekçesindeki, “İtiraz konusu kural eser, icra, fonogram veya yapımın izinsiz kullanılması halinde hak sahiplerinin dava yoluyla isteyebileceği bedele üst sınır getirmiştir. Kural, hakimin taleple bağlı olduğuna dair veya takdir yetkisine ilişkin olumsuz bir düzenleme içermemektedir. Bu sınır içerisinde kalmak şartıyla hakimin dosya içeriği ve talebi de gözetilerek takdir yetkisi kullanacağı açıktır. Öte yandan dava edilen eser, icra, fonogram veya yapımın bedelini belirleme görevide hakime bırakıldığından hüküm altına alınacak bedelin belirlenmesinde hakimin takdir yetkisini olmadığından söz edilemez.”. şeklindeki açıklamanın da bağlayıcı olmamakla beraber yol gösterici mahiyette bulunduğu ve gerekçenin Dairemizin 27.11.2011 gün ve 14831/17744 sayılı ve yine 4. Hukuk Daire’nin 30.09.2002 tarih 5472/10458 sayılı kararlarında da açıklanan ödenecek rayiç bedelin bu sınır içinde tespitinde hakimin takdir yetkisi bulunduğu ve 5846 sayılı FSEK 66/4 ve 818 sayılı BK 42 ve 43 maddelerinin dikkate alınabileceğine ilişkin görüşlede çelişkili olmadığı halde mahkemece kararda yazılı gerekçeyle rayiç bedelin (2) katına hükmedilmesi de doğru görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerektiği gerekçeleri mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMA VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Bozma sonrası alınan 10.6.2015 tarihli bilirkişiler …, …, … raporlarında, internet sayfasında bir telif bedeli tahakkuk ettiği varsayılacak olursa 2.5.2013 tarihli bilirişilerce düzenlenen rapora katıldıklarını, toplamda 1600 TL nin 3 katı 4800 TL nın telif bedeli olabileceğini bildirdikleri anlaşılmış,10.1.2017 tarihli 2.ek raporlarında ise farklı bir hesaplama yöntemine ulaşamadıklarını, kök ve ek raparlarındaki hesaplama yöntemlerini değiştirecek bir veri olmadığını, tazminatın gerekli olursa BK hükümlerine göre hesaplanabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememizin 2010/6 D.iş nolu dosyası ile internet siteleri üzerinde delil tespiti yaptırarak … Noterliği’nden … tarihinde izinsiz kullanım nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur.
İhbar olunan … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş vekili müvekkili ile davalı arasında …, …, …, … konut pazarlama ve kurumsal imaj filminin çekilmesi konusunda anlaşma yapıldığını ve filmin davacı tarafından gerçekleştirildiğini, çekim bedelinin davacı şirkete ödendiği için şirketin müvekkili aleyhine… 13.Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı … nolu davadan feragat ettiğini, telif haklarının hala müvekkilinde olduğunu savunmaktadır.
Davacı vekili bir yıllık sözleşme süresi sona erdikten sonra filmin internette yayınlandığını, film üzerindeki hakların davalıya devri için … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş ye izin verilmediğini savunmuştur. Böylece filmin davacı tarafından dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş firması için yapılıp teslim edildiğinde ve davanın tarafları arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş ile yapılan 31/01/2006 tarihli sözleşme gereğince filmin … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş tarafından yapıldığını savunmuş ise de … 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … nolu davadaki taraf dilekçe ve beyanlarından ve davacının yapımcı olarak oyuncu ve yönetmenden hakları devir aldığına ilişkin 01/03/2006 ve 10/01/2006 tarihli sözleşmelerden filmin davacı tarafından yapılıp … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş’ye verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı ile … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş arasında yapılan 31/01/2006 tarihli sözleşme ile “…nın kurumsal kimliği ve konut projeleri ile ilgili olarak 60 saniyelik reklam filminin ajans tarafından 150.000 Dolar karşılığı yapılması öngörülmüştür.
… Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş vekili 27/05/2011 havale tarihli dilekçesinde “reklam filminin o günün şartlarında … projelerini potansiyel alıcılara tanıtmak ve kurum imajı yaratmak için hazırlanan kampanyanın parçası olduğunu, internet mecrasına özel bir film hazırlanmadığını, filmin Tv filmi olarak çekilip yayınlandığını, davalının Tv haricinde diğer mecralar için izin ve telif hakkı almadığını, davalının internet sayfasında filmi yayınlamasının müvekkilininin bilgisi dışında gerçekleştiğini, filmin kullanım süresi hakkında da müvekkiline danışmadığını ifade etmiştir.
Böylece davacı ile dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş arasında reklam filminin yapılması konusunda sözlü anlaşma bulunduğu ve davacının yapımcılığını yapıp telif haklarını hak sahiplerinden devir aldığı filmin televizyonda yayını konusunda davalı ile … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş arasında 31/01/2006 tarihli sözleşme yapıldığı ancak internetteki kullanım konusunda hakların devredilmediği anlaşılmaktadır.
5846 Sayılı Yasanın 52.maddesi gereğince “mali haklara dair sözleşmenin yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.
Davacının sözlü anlaşma ile bu hakları sadece televizyondaki gösterim için dava dışı … Reklam İletişim Danışmanlığı ve Eğitim A.Ş’ye onun da davalı şirkete devrettiği ancak intenette yayın hakkının devredilmediği anlaşıldığından kullanımın izinsiz gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de 5846 sayılı yasanın 71/1 maddesi, TCK ‘nun zamanışımı sürelerine ilişkin düzenlemeleri, FSEK 68.maddeye göre açılan davalarda zamanaşımının 10 yıl olduğunu ilişkin yüksek mahkeme ilamları gözetildiğinde davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bozma öncesinde alınan bilirkişi raporlarında mali müşavir bilirkişi davacının kestiği faturalara göre talep edebileceği tazmınat miktarının 45.996,40 TL olduğu, yapımcı bilirkişinin ayrık raporunda ise kulanım karşılığı bedel alındığı ve kullanım için süre belirlenmemesi nedeniyle yeniden tazminat talep edilmeyeceğini, 3.bilirkişi ise raporu imzalamadığından yeni bi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilldiği, Alınan 2.raporda azınlık bilirkişi, şirketin internet sitesindeki yayının ticari amaç taşımadığı, sitenin bilgilendirmeye, imaj oluşturmaya yönelik olduğu bunun reklam mecrasında yayınlama olarak kabul edilemeyeceğinden tazminat talep edilemeyeceği, çoğunluk bilirkişi raporunda ise davacının filmin yapımı için ödediği toplam telif bedeli üzerinden internet mecrası üzerinden % 10,5 karşılığı 6.720 TL tazminat talep edebileceğini bildirdiği belirtilmiştir.
Gerek filmin televizyona yönelik olarak hazırlanması ve bedelinin davacı tarafından devreden şirketten tahsil edilmesi ve gerekse internet kullanımı sözleşmede açıkça zikredilmemekle beraber davalının televizyondaki kullanımı için yüksek bedel ödemesi nedeniyle internetteki kullanımda iyi niyetli olması nedeniyle film yapım bedelinden hareketle bulunan raiç bedel bir önceki müstemir yetkili hakim tarafından makul kabul edilmiştir.
Bozma ilamı sonrası rapor alınmışsada son ikirci ek raporda tazminatın mahkemece takdir edilmesi gerektiğini bildirdikleri anlaşılmıştır. Bilindiği gibi Fsek 66/son maddesinde; “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş, Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiş, Dolayısıyla taraflar arasında davalının kullanımlarına dayanak oluşturacak bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki kullanımlar karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kastın ağırlığına göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak varsayımsal bedelin ne alabileceği yönünde mahkememizce gerek bozma öncesinde iki heyet raporu alınmış, bozma sonrası ise kök raporla birlikte 2 ek BİLİRKİŞİ raporu alınmıştır. Bilirkişi raporları, Eser İcra yapım ve Yayınların Kullanılması ve Kamuya İletilmesine İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te yer verilen düzenlemelerde mahkeme hakimince res’en incelenmelidir ve bu kapsamda ihlalin oluştuğu mecranın davalının internet sitesinde /mecrasında gerçekleşmesi dolayısıyla TV ye nazaran ancak o sayfayı ziyaret edenlerce reklam filminin izlenecek olması, bu kapsamda dosyaya bilirkişiler … ve … tarafından sunulmuş 2.5.2013 havale tarihli bilirkişi raporunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli, sektör uygulamalarının denetlenebildiği, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşıldığından(zira uyğulamada mahkememizin ihtisas mahkemesi olması nedeneniyle internet mecrasındaki kullanımlar için genellikle %10, %15 oranında telif ücreti belirlendiğinden ve 16.000 TL nın %10.5 inin 1680 olarak 4 yıllık ücretin ise FSEK 68 GÖRE 6720 tl olduğu bildirilmiş ve bu bedel somut olaya uygun bin rayiç bedel olarak mahkememizce kabul edilmiştir) Son raporda da bilirkişiler 1600 TL telif bedeli belirlemiş ancak her yıl için %50 oranında artılması gerektiğini bildirmişlerdir. Dolayısıyla her iki rapor esasen 1600 /1620 tl olarak birbirine çok yakın telif bedeli belirlemişlerdir. Dolayısıyla uygulanacak yüzde açısından ve kullanım süresi dikkate alındığında ve son raporda da bilirkişilerin daha önceki bilirkişi raporunda emsal bedele katıldıklarını bildirdiklerinden emsal bedel mahkememizce de 1680 TL olarak belirlenmiş bu bedelin 4 yıl ihlal süresi kapsamında kullanıldığı anlaşıldığından 6720 olarak tespit edildiği, yine mahkememizce somut olayda davacının 3 katı bedele hak kazandığı (ihlal süresi ve ihlalin dava tarihi itibarıyla dahi güncel olması hususları bir arada değerlendirildiğinde) FSEK 68. maddesi kapsamında farazi sözleşmenin kurulmuş olduğu 6720 TL nın 3 katı tazminatın( 20.160) ödenmesi hakkaniyete uygun bulunmuş, imha talebi asıl talebe bağlı bir istem olduğundan kısa hükümde belirtimemiştir.Gerekçeli kararda ise taraflar arasında sözleşmesel ilişki kurulduğundan ancak çogaltılmış kalıpların imhasında hukuki yararı bulunduğundan gerekçeli kararda bu talebi yönünde de hüküm oluşturulmuş ve yukarda açıklanan gerekçe kapsamına aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 6720 TL nın 3 katı olan 20.160 TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, reklam filminin çoğaltılmış kopyalarının ve kalıplarının imhasına,
2-1.377,12 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 459,04 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi 3/1 maddesi gereğince; 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi nedeniyle; red edilen kısım üzerinden hesaplanan Avukatlık asgari ücret tarifesi 3/1 maddesi gözetilerek belirlenen tarifenin 3 katından fazla vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden 9.435,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 3.514,15 TL bozma öncesi yargılama gideri ve bozma sonrası yapmış olduğu 1.900 TL bilirkişi ücreti, 70 TL tebligat müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.484,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın bozma öncesi yapmış olduğu 6 TL giderin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili, davalı … vekili ve ihbar olunan …… vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK üzere karar verilip tefhim kılındı.01/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır