Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/140 E. 2022/143 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/140 Esas
KARAR NO : 2022/143

DAVA : Marka Hakkına ve Tasarım Hakkına Rekabetin Tespiti Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/06/2014
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına ve Tasarım Hakkına Rekabetin Tespiti Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının kurulduğu 1961 yılından bugüne kadar özellikle; bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, Davacı adına 25.07.2012 tarih ve … no ile … emtia sınıflarında tescilli “…”, 09.11.2012 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “…”, 06.11.2013 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “ …”, 06.11.2013 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “…”, 24.10.2011 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 21.11.2013 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 19.12.2013 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 19.12.2013 tarih ve … no ile 30 emtia sınıflarında tescilli “… ”, 03.01.2014 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… , 14.02.2005 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “…”, 05.06.2009 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… şekil, 03.01.2006 tarih ve … no ile … emtia sınıflarında tescilli “… ”, 05.06.2009 tarih ve… no ile … emtia sınıfında tescilli “… turti şekil”, 23.05.2008 tarih ve … no ile 30 emtia sınıflarında tescilli “…”, 10.05.2012 tarih ve … no ile … emtia sınıflarında tescilli “…”, 04.09.2007 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 03.08.2007 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 03.08.2007 tarih ve … no ile … emtia sınıflarında tescilli “… ”, 08.01.2009 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 30.12.2008 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 23.07.2004 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 23.07.2004 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “… ”, 25.12.2013 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “…”, 23.01.2002 tarih ve … no ile … emtia sınıfında tescilli “…” markalarının sahibi olduğunu, “…” unsurlu markaların üzerinde kullanıldığı ürün ve ürün ambalajlarının da; 14.01.2008 tarih ve … no, 06.01.2005 tarih ve … no ile endüstriyel tasarım olarak davacı adına tescilli olduğunu, Davalı tarafından TPE nezdinde 17.06.2009 tarih ve … no ile “…” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, taraflarınca yapılan itirazlar neticesinde 29.05.2011 tarihli ve …sayılı YİDK kararı ile … nolu marka başvurusunun kapsamından “şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar” emtialarının çıkarılmasına karar verildiğini, bunu müteakip olarak davalı tarafından … 4. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde …E ve …K sayılı dosya ile … sayılı YİDK kararının iptali ile çıkarılan mallar yönünden tescil işlemlerine devam edilmesi için dava açıldığını, davanın reddine karar verildiğini,
Davalının “Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar” malları için tescil ettiremediği … no’lu markası ile müvekkiline ait tanınmış marka statüsüne
haiz olan … ayıcık figürlü … no’lu markanın da esas figürü olan ayıcık figürü olduğunu, Davalının “Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar” malları için tescil ettiremediği markasını sanki esaslı değişiklikler yapmışçasına kötü niyet ile üretmeye devam ettiğini, kek emtiası için tescil edilmemiş olan ayıcık figürlü markasını ufak tefek değişiklikler yaparak kek emtiası için kullanmış olsa da hala müvekkiline ait markaları ile 556 sayılı KHK’nın 8/1(b) maddesi gereğince iltibas oluşturduğunu, davalının, marka ve tasarım haklarına yarattığı tecavüz ve haksız rekabetin tespitini,davalının kazanç miktarına göre tazminatın tespiti ile şimdilik 1’er TL maddi ve manevi tazminata hükmonulmasına, tedbire hükmedilmesine , hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkili olan şirketin .. tescil numaralı tasarımın hak sahibi olduğunu, Müvekkili olan şirketin ürününün “ …” ibaresinin yer aldığı marka ile üretilmekte ve satılmakta olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin, ürünün ambalajındaki zemin renklerinin …, … kod numaralı marka tescilli olduğunu, Davacının müvekkili olan şirket adına tescilli … tescil numaralı kek tasarımı hakkında verilen TPE kararı aleyhine … 4.FSHHM’de dava açtığını, tasarımın tescili yönünden YİDK kararının iptalinin talep edildiğini, mahkeme kararının davacı aleyhine sonuçlandığını, kararın Yargıtay tarafından da onandığını, … numaralı marka başvurusuna itiraz edilmesi sonucu tescilin yapılamadığı, bunun üzerine taraflarınca açılan YİDK kararının iptali davasından da sonuç alınamadığı, sonuç olarak markanın o haliyle kullanılmadığını, tescil ettiremedikleri ambalaj markasını kullanmadıklarını, farklı bir ambalaj tasarımı ile kullanım söz konusu olduğunu, Davacının davasına dayanak olarak gösterdiği “…” markasının 2002 yılında tescil ettirilmesine rağmen o tarihten beri hiçbir zaman hiçbir üründe kullanılmadığını, marka hükümsüzlüğü için dava açıldığını ancak yargılamanın devam ettiğini, bu yargılamada kullanıma ilişkin hiçbir belge sunulmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davada uyuşmazlık konusunun, Davacının marka haklarına ve tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesini, davalının kazanç miktarına göre tazminatın tespiti ile şimdilik 1’er TL maddi ve manevi tazminata hükmonulmasına, tedbire hükmedilmesine ve verilecek kararın masrafı davalıdan alınarak bir gazetede bir kez ilanına ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 165. Madde kapsamında bekletici mesele yapılan dava dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmiş, daha sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Bilirkişiler …, … 29/01/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; Davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu, Davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait tasarımlara tecavüz teşkil etmediği, Davalı yanın kullanımlarının davacı yan ile haksız rekabete sebebiyet verir mahiyette olduğu, Rapor içerisinde mali inceleme ve değerlendirme kısmında açıklanan nedenlerden dolayı davaya konu lisans ücreti hesaplamasının yapılamadığı yönündeki görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … 03/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; Dava konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “Çikolata / ek” tasarımdır. Tasarımlar “…” hayvanının stilize edilmiş hali olup hayvanın yüz ifadesi, duruşu ve zemin üzerinde yer alan yüzey özellikleri ile farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan … koyu renk dikdörtgen oranlarda zemin üzerinde daha yüzeysel olarak tanımlanmışken, davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan …, üç boyutlu ve zeminden bağımsız olarak gösterilmiştir. Tasarımlarda yer alan hayvanlar oturur pozisyonda ve ön görünüşten gösterilmiş olmakla beraber hayvanı tanımlayan bütün vücut parçaları farklı biçim ve oranlardadır.
Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … 14/01/2022 tarihli EK bilirkişi raporlarında; kök raporda vardıkları görüşlerinde değiştirecek bir husus bulunmadığını tecavüzün ve haksız rekabetin söz konusu olmadığını bildirmişlerdir.
Toplanan deliller , taraf iddia ve savunması, marka tescil ve endüstriyel tasarım belgesi, kesinleşen mahkeme ilam içerikleri, HMK 266 madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu , denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içerikleri bir bütün olarak incelendiğinde;
Dava konusu edilen benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “Çikolata /Kek” tasarımıdır. Tasarımlar “…” görselinin stilize edilmiş hali olup … yüz ifadesi, duruşu ve zemin üzerinde yer alan yüzey özellikleri ile farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan … koyu renk dikdörtgen oranlarda zemin üzerinde daha yüzeysel olarak tanımlanmışken, davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan …, üç boyutlu ve zeminden bağımsız olarak gösterilmiştir. Tasarımlarda yer alan … oturur pozisyonda ve ön cepheden gösterilmiş olmakla beraber … tanımlayan bütün vücut parçaları farklı biçim ve oranlardadır.
Bilirkişilerce isabetli bir şekilde Tasarımların seçenek özgürlüğü kapsamında her iki tasarım tescili incelenmiş olup ,davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait … numaralı Marka tescili görseli de kıyaslanmış olup; Dava konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “Ambalaj” tasarımdır. Tasarımlar dikdörtgen oranlarda yüzey üzerinde yer alan grafik kompozisyonu oluşturan öğelerin biçimleri, oranları, renkleri, yerleşimleri ve birbirleri ile ilişkileri sayesinde farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır. Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan ambalaj yatay konumlanmış dikdörtgen oranlarda iken, davalı tarafa ait ambalaj dikey konumlanmıştır. Davacı tarafa ait ambalajda zemin hakim rengi kırmızı üzerinde açılı konumlanmış sarı elips iken, davalı tarafa ait ambalaj yukarıda mavi aşağıda kırmızı renklerdedir. Ambalaj üzerinde yer alan ve ürün muhteviyatı olan … çikolataların gerek biçimleri gerekse grafik kompozisyon içindeki oran, sayı ve yerleşimleri farklıdır. Grafik kompozisyon içinde yer alan marka/logo ve diğer bilgilendirici yazıların farklı biçim oran renk ve yerleşimde olduğu görülmüştür. Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait … numaralı Marka tescili görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’da marka hakkına tecavüz halleri 29.madde içeriğinde ,tasarıma tecavüz halleri ile 81. Madde kapsamında düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK m.29/1/a gereği, marka sahibinin izni olmaksızın markayı m.7’de belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz sayılan fiillere kapsamındadır.
6769 sayılı SMK m.81 hükmüne göre “tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek ticaret alanına çıkarmak vd. tasarım hakkına tecavüz sayılır.
Yargıtay 11.HD’nin 2020/1207 esas- 2021/1896 karar ve 2.8.2021 tarihli ilamlarında özetle; “… Davacı adına … sayılı “…” markası … sınıflarda, … sayılı “…” markası ise yine aynı sınıflarda davalı şirket adına tescilli olup taraflar arasında uzun süre diğer şirkete karşı bir uyuşmazlık çıkmamış, markalar birlikte varlıklarını sürdürmüştür. Davacı şirket, halen davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğünü istediğine dair bir iddia da ileri sürmemektedir. Davaya konu olup hükümsüzlüğü talep edilen … sayılı “… ŞEKİL” ibareli markanın da … sınıflarda tescili istenmiştir. Davalı şirket, … sayılı “…” ibareli markaya dayanarak anılan markanın başvuruya konu işaret için kazanılmış hak sağladığını savunmuş olup davalı şirketin “…” ibareli markalarına ilave olarak tescil başvurusu yaptığını ileri sürmesi de önceki “…” ibareli markasından dayanan hakları kullanamayacağı anlamına gelmez. Dairemizin 01.04.2019 tarihli … Esas 2019/2432 Kararında da belirtildiği üzere kazanılmış hak teşkil eden önceki markanın varlığı yönünden öngörülen kıstaslar somut uyuşmazlıkta gerçekleştiğini ve başvuru konusu … sayılı markanın … sayılı markanın serisi niteliğinde olduğu kabul edilerek mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak asıl davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamış, kararın davalı kurum vekili ve davalı-karşı davacı vekili yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Kurum vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Kurum vekili ile davalı-karşı davacı( … ) vekili yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalı Kurum ile davalı-karşı davacıya iadesine, 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Şeklindeki bozma içerik ve gerekçesi bulunmaktadır.
Keza Yargıtay 11.HD’nin 01.04.2019 tarih 2017/ 2968 esas- 2019/ 2432 karar sayılı ilamı gerekçesine göre ise; “…Dava, TPMK YİDK kararının iptali ile davalı şirket adına başvurusu yapılan … sayılı ” … ŞEKİL” ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı şirket adına önceden tescilli … sayılı “…” ibareli markanın dava konusu başvuru markası için kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve YİDK kararının iptali ile … sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
… sayılı “…” markası … sınıflarda davacı adına, … sayılı “…” markası ise yine aynı sınıflarda davalı şirket adına tescilli olup her iki taraf uzun süre diğer şirkete karşı bir uyuşmazlık çıkarmamış, markalar birlikte varlıklarını sürdürmüştür. Davacı şirket, halen davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğünü istediğine dair bir iddia da ileri sürmemektedir. Davaya konu olup hükümsüzlüğü talep edilen … sayılı “…” ibareli markanın da … sınıflarda tescili istenmiştir. Davalı şirket, … sayılı “…” ibareli markaya dayanarak anılan markanın başvuruya konu işaret için kazanılmış hak sağladığını savunmuş olup davalı şirketin “…” ibareli markalarına ilave olarak tescil başvurusu yaptığını ileri sürmesi de önceki “…” ibareli markasından dayanan hakları kullanamayacağı anlamına gelmez. Bölge Adliye Mahkemesince emsal alınan … sayılı marka hakkındaki uyuşmazlıkta ise davalı şirket tarafından … sayılı markaya dayanılmamış ve işaretler arasındaki benzerliğe bağlı olarak hüküm tesis edilmiştir. Dairemizin 19/09/2008 tarihli … Esas .. Karar sayılı “…” kararında kazanılmış hak teşkil eden önceki markanın varlığı yönünden öngörülen kıstaslar somut uyuşmazlıkta gerçekleşmiş olup, halen davalı şirket adına tescilli bulunan, davacı tarafından uyuşmazlık çıkarıldığı ileri sürülmeyen ve davalı şirket için müktesep hak oluşturan … sayılı “…” unsurlu markanın bulunması, aynı sınıflar için yapılan başvuruda bu markanın serisi niteliğinde olması da gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış, kararın davalılar yararına bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı TPMK vekili ile davalı …Tic. A.Ş. vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. ” şeklindeki gerekçe içerikleri mahkememizi bağlamaktadır. Dolayısıyla bilirkişi raporları denetlenirken de Mahkememizce yüksek yargı uygulaması ve bu yönde yol gösteren içtihatlar Mahkememizce dikkate alınmıştır.
Türk Patent ve Markalar Dairesi Başkanlığının 08.08.2014 tarihli yazısı kapsamına göre; … ibareli marka … no ile davacı … AŞ adına …Sınıf (diyet gıdaları, süt ve süt ürünleri, şekerlemeler, çikolatalı ürünler vd.) ürünlerinde kullanılmak üzere ilk defa tescil edilmiş, 25.07.2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilenmiştir.
“… ” şekil markası … no ile … Sınıf (çikolatalar vd.) emtiada kullanılmak üzere 09.11.2012 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescillidir. … şekil markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere, … no ile … şekil markası … Sınıf emtiada, … şekil markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere, … markası … ile …, Sınıf emtiada, … şekil markası … no ile … Sınıf emtiada, … şekil markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere, … şekil markası … no ile 30. Sınıf emtiada kullanılmak üzere, … şekil markası …. Sınıf emtiada kullanılmak üzere … no ile 14.02.2005 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edilmiştir. … şekil markası …. Sınıf emtiada kullanılmak üzere 05.06.2009 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile, … maymuncuk markası … Sınıf emtiada kullanılmak üzere, … markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak 23.05.2008 tarihinden, … MARKASI … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere 10.05.2002 tarihinde tescil edilmiş olup 10.05.2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilenmiştir.
Davacı adına … markası …, … markası … no ile … Sınıf emtiada, … markası … no ile … markası … no ile 30. Sınıf, … markası … no ile … Sınıf emtiada, … Şokoçok markası … no ile… Sınıf emtiada kullanılmak üzere tescil edilmiş olup,23.7.2014 tarihinden itibaren yenilenmiştir.
… markası … no ile … Sınıf emtiada, … markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere tescil edilmiş 23.01.2012 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilenmiştir.
… A.Ş. adına “… şekil” markası (başvuru no 06.03.2017 tarih 2017 — …) “çikolatalar ve çikolata ürünleri” alanında TPE Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 06.12.2017 tarihli kararı ile “tanınmış marka olarak kabul edilmiştir.
TPE Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 17.09.2014 tarihli yazısına göre davalı …Tic. A.Ş. Adına . “… ” şekil” markası … no ile …. Sınıflarda (şekerleme, çikolata, bisküvi vd.) 01.08.2011 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile. “…” markası … no ile … Sınıflarda kullanılmak üzere 02.06.2004 tarihinde tescil edilmiş olup 02.06.2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilenmiştir. “…” markası … no ile … Sınıf emtiada kullanılmak üzere 23.08.2011 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil edilmiştir. “…” … ” ayıcık resimlerinin” bulunduğu ambalaj deseni … no’lu tasarım tescil belgesi ile 21.08.2013 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile tescil edilmiştir.
Somut davada davacı davalının … no’lu markası tescil edilmediği halde bu markanın çok benzeri olan ambalaj görselini kullanıp davacının marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, davacının “….” esas unsurlu tanınmış markaları ve “…” ibareli markası ile haksız rekabet ve iltibas yaratan … no’lu markası ve ambalaj görselini kullanmasının ihtiyati tedbir kararı verilerek önlenmesi ve tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
Davacı adına “… ” şekil markasının çikolata ve çikolata ürünlerinde … kod no ile 06.12.2017 tarihinde tanınmış marka olarak tescil edildiği, “… “şekil” ambalaj tasarımının … no ile, “şekil” tasarımının … no ile “…” markasının … no ile “… ” şekil” markasının … no ile “… markasının … no ile “… ” markasının…no ile “… ” markasının … no ile “… ” markasının …,“…” markasına … no ile “… ” markasının … no ile “… ” markasının … no ile tescil edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Sunulu deliller ve tescil belgeleri ile davacı ve davalı kullanımlarına esas görseller , HMK 266 madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu , denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …, …, … 0tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içerikleri hükme dayanak olarak alınmış olup, toplanan delillere göre; davalı … Çikolatanın … no’lu tasarımın (kek bakımından) tescilli olduğu 6769 Sayılı SMK m.55/4 uyarınca koruma kapsamına girdiği dolayısıyla ambalaj üzerinde kullanılabileceği, Y.11.H.D’nin 2968/2432 sayılı ilamları çerçevesinde davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının … Sınıflarda kullanılmasının davalı taraf için müktesep hak oluşturduğu dikkate alındığında, davalı … kek ürünü üzerinde “…” kullanmasının davacı markalarına tecavüz oluşturmadığı anlaşılmıştır. Keza davalı adına tescilli “…” ibareli marka (…) ve markada yer alan “…” davalının tescilli marka ve tasarımında yer almaktadır. Bu halde anılan ibare ve şekil görünümün davacı markasına tecavüz teşkil etmediği anlaşılmıştır. Davalı …, adına tescilli … no’lu “…” markası ve markada yer alan şekli unsurları olan… ve kek görünümünün davalıca kullanılmasının davacı …’nın marka ve tasarım haklarına tecavüz niteliği taşımadığı somut olayda davacının marka hakkına, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet koşullarının ve tazminat talep edebilme koşularının bulunmadığı anlaşıldığından davacının subut bulmayan davasının esastan reddine karar verilmesi gereklidir.
Mahkememizce Bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen 29/01/2021 tarihli bilirkişi raporu Yargıtay 11.HD’nin kesin nitelikteki ilamı gözetilmeden hazırlandığından marka hukuku yönünden mahkememizce hükme esas alınmamış, Yargıtay 11.HD’nin kesin nitelik arz eden ilamları sunulduktan sonra alınan ve HMK 266 madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu , denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içerikleri hükme dayanak olarak alınmıştır.
Davalı şirket için müktesep hak oluşturan “…” ibareli markası … no ile tescilli olup, davalının daha sonra ” … şekil” markası oluşturduğu anlaşılmaktadır. “…” ibaresini gören tüketicinin bu ibareyi önceki tarihli “…” markasından bağımsız olarak göremeyeceği, davalı yanın “…” ibaresi üzerinde … Sınıf emtialarda kazanılmış hakkının bulunduğu ve taraf markaları arasında herhangi bir iltibas ihtimalinden de söz edilemeyeceği, davalı … ayrıca … no’lu tasarımın tescilli olduğu 6769 Sayılı SMK m.55/4 uyarınca koruma kapsamına girdiği dolayısıyla ambalaj üzerinde kullanılabileceği, Y.11.H.D’nin 2968/2432 sayılı ilamları çerçevesinde davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının … Sınıflarda kullanılmasının davalı taraf için müktesep hak oluşturduğu dolayısıyla gerek marka kullanımının gerekse tasarım kullanımının tescile dayalı olduğu, gerek ürün üzerinde davalının “…” kullanmasının gerekse oluşturduğu ambalaj ile kullanımının davacı markasına yada tasarımına tecavüz oluşturmadığı, kullanım hukuka uygun bulunduğundan somut olayda haksız rekabetten de söz edilemeyeceği anlaşılmıştır. Keza davalı adına tescilli “…” ibareli marka (…) ve markada yer alan “…” (…) ve ticari takdim şekli de (… nolu marka tesciline dayalı ) davalının tescil kapsamındaki marka ve tasarımları kapsamında yer almaktadır. Davacı ise iddiasında davalının … no’lu markası tescil edilmediği halde bu markanın çok benzeri olan ambalaj görselini kullanıp marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet eyleminin gerçekleştiğini iddia etmektedir. Ancak davacı adına tescilli … nolu marka ve … nolu ETB ler ile davalı ürürleri ve kullanıma esas marka ve tasarımlar kıyaslandığında bilirkişi raporunda da tartışıldığı üzere tecavüz bulunmadığı, davalı kullanımlarının hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır. Sunulu delillere göre davacı yan tarafından ileri sürülen tecavüz iddiası ispat edilememiştir. Davalı kullanımının davacı …’nın marka ve tasarım haklarına tecavüz niteliği taşımadığı somut olayda davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet koşullarının ve tazminat talep edebilme koşularının bulunmadığı anlaşıldığından davacının subut bulmayan davasının esastan reddine karar verilmesi gereklidir.
Yüksek yargı uygulamalarında da işaret edildiği üzere; asıl unsurlu ve başvurudan önceki tarihlerde tescilli olan mükerrer markalarının varlığı ve hükümsüz kılınmadıkları müddetçe her ikisinin de diğerini mükerrer markayı kullanmaktan men edemeyecek olmasına dair ilkeler gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde yapılan seri marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nin 7/1-(b) bendi uyarınca reddedilmesi kazanılmış haklar ilkesine uygun düşmeyeceği gibi, menfaatler dengesini de zedeler. Aksi düşünüldüğünde, farklı işletmeler adına tescil edilmiş ve uzunca süredir varlığını sürdüren mükerrer markaların varlığı halinde, işaretler arasında iltibas tehlikesi amacı taşımayan seri markaların daha sonraki tarihlerde her iki işletme adına da tescili mümkün olamayacaktır. Oysa, bir işletme ile özdeşleşmiş markanın zaman içindeki değişiklik ve gelişmelere uyum sağlaması ve asli unsuru korunarak seri markalar yoluyla kendini yenilemesi zorunlu ve gerekli olabilir. Davalı da önceki tarihli markalarına şekil unsuru ekleyerek ve tescilli tasarımı ile birlikte hukuka uygun bir kullanımda bulunduğundan davacı yanca ileri sürülen tecavüz iddiasının yerinde olmadığı sabittir.
Somut dava dosyasındaki deliller , ürün örnekleri, markaların tasarımların sicile kayıt tarihleri ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01.04.2019 tarih 2017/2968 E. – 2019/2432 K. sayılı kararı ile bozulan ve Ankara BAM 20.HD’nin 2019/741 esas, 2019/830 karar ve 11.9.2019 tarihli ilamındaki gerekçeler, … 1. FSHHM’nin 15/11/2016 tarih ve … E. – … K. İlamları dikkate alındığında; … sayılı “…” markası … sınıflarda davacı adına, … sayılı “…” markası ise yine aynı sınıflarda davalı şirket adına tescilli olup, her iki taraf uzun süre diğer şirkete karşı bir uyuşmazlık çıkarmamış, markalar birlikte varlıklarını sürdürmüştür. Davacı şirket, halen davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğünü istediğine dair bir iddia da ileri sürmemektedir. Davaya konu olup hükümsüzlüğü talep edilen … sayılı “… ŞEKİL” ibareli markanın da … sınıflarda tescili istendiği gözetildiğinde, davalı şirket adına tescilli önceki tarihli … sayılı “…” ibareli markanın, dava konusu başvuru yönünden kazanılmış hak sağlar. Bu durum karşısında davalının önceki tarihli ve … sayılı “…” unsurlu markanın, davalı taraf için müktesep hak teşkil ettiğine dair kesinleşen ilam içerikleri de incelendiğinde ilamdaki belirlemelerin huzurdaki dava ile yakından ilgili olduğu sabittir.
Davalı adına … nolu ETB kek ürünleri için ayıcık şekli ile tescilli olup, yine davalının … tescil nolu şekil markasının varlığı karşısında davalı kullanımlarının tescile dayalı olduğu, ambalajların ticari takdim şeklinin tamamen davacıdan farklı olarak sunulduğu , Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan … koyu renk dikdörtgen oranlarda zemin üzerinde daha yüzeysel olarak tanımlanmışken, davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde yer alan …, üç boyutlu ve zeminden bağımsız olarak gösterilmiştir. Tasarımlarda yer alan hayvanlar oturur pozisyonda ve ön görünüşten gösterilmiş olmakla beraber hayvanı tanımlayan bütün vücut parçaları farklı biçim ve oranlardadır.
Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu anlaşılmış, “…” ibaresinin 1999 yılından beri, “…” ibaresi 2004 yılından beri davalı adına tescilli olup, davalının ambalajlarında kullandığı zemin renkleri de davalı şirket adına marka olarak tescillidir.( …) … figürü … sayılı tasarım ile kek ürünleri yönünden tescilli olup, bu tasarım ve marka tescilleri halen geçerlidir. Yine davalının ambalajında kullandığı … nolu marka zemin renkleri içeren ve ambalaj üzerinde kullanılan tescilli bir markadır. Yargıtay 11. HD 2010/12747 E. 2012/3776 K. İle … şekli üzerinde davacıya tekel hakkı verilemeyeceğine de işaret edilmiştir.
Toplanan deliller, Yargıtay 11.HD’nin kesin nitelikteki içtihatları, taraflara ait marka ve tasarım tescilleri, kullanıma ilişkin görseller ve ambalaj örnekleri,HMK 266 madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu , denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen kök ve ek rapor içerikleri dikkate alındığında subut bulmayan davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Davanın REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 55,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Ret edilen tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Ret edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Ret edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu 2.018 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır