Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/126 E. 2018/404 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/126 Esas
KARAR NO : 2018/404

DAVA : FSEK ( tazminat )
DAVA TARİHİ : 10/06/2014
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ülkemizde tanınan bir kişi olduğunu, Davacının sanatçı olarak tanınır olan biri olmasının yanı mesafeli satış yöntemi ile tv ekranlarında satış yapan kurumlar arasında şahıs ve marka anlamında da güvenirliliği ve tanınırlığı olan birisi olduğunu , … isminin Marka olarak da tescil ettirdiğini,Davacının isim ve görsellerinin davalılarca kullanış biçimi bir icracı sanatçının kullanış biçimi olduğunu, bu anlamda FSKK kapsamında 80-84 ve 86 maddelerinin hak sahipliği açısından 68 maddesini ihlal edildiğini, bu nedenle FSEK uyarınca 150.000TL 3 katı 450.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi,itibarın zedelenmesi, davacının isminin kötülenmesi nedeniylede 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi ve tecavüzün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı …,…,…ŞTİ vekili beyan dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini,Dava konusu internet Sitelerinin müvekkillerine ait olduğuna ilişkin en ufak delilin bulunmadığını bununda … 3.Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.lş sayılı dosyasında belirtildiğini,internet siteleri ile ilgili davacının tedbir kararı aldırdığını,Davalılardan … ifadelerinin kendisinin … ürünlerini … AŞ vasıtası İle pazarlandığına ilişkin ifadede bulunmasına rağmen bu durumun kendisine karşı yöneltilmesi için yeterli sayılmasının mümkün olmadığını,… ürünlerinin pazarlamasından herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını,… ile … Pazarlamanın ayrı ayrı kişilikler olduğunu,Dava konusu ürünlerin pazarlanmasının davacının iddiasına göre … AŞ’nin yaptığının iddia edildiğini,davacı yanca bu durumun ispat edilmesi gerektiğini,Davalılardan … ve … AŞ için durum böyle iken diğer müvekkileri … ve … LTD şirketinin bu davaya ne maksatla dahil edildiğinin anlaşılamadığını, Davalıların Kardeş olması vc diğer müvekkiler şirketlerde ortaklıkları bulunması aralarında organik bağın varlığını kanıtlamak için yeterli olmadığını, Reklam vc rayiç piyasaları değerlendirildiğinde Davacı tarafından talep edilen kendilerine yöneltilen miktarları öndenmesinin mümkün olmadığını,tazminat talebinin gerçekçi olmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, Davacının isim ve görsellerinin davalılarca internet sitelerinde tanıtım ürünlerinde izinsiz kullanılması nedeniyle FSEK 68. madde uyarınca 150.000TL 3 katı 450.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi,itibarın zedelenmesi, davacının isminin kötülenmesi nedeniyle 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi ve tecavüzün ref ve önlenmesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.
Davacı ön inceleme oturumundan önce davalardan …’ın adresinin tespit edilememesi nedeniyle bu şahıs hakkıındaki davasından feragat ettiğini , diğer davalılar hakkında davaya devam edilmesini talep etmiş ve dava diğer davalılar …,…,… PAZARLAMA A.Ş. , … LTD.ŞTİ yönünden devam ettiğinden davalılara ön inceleme oturum davetiyesi tebliğ edilmiş, taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiş ve davacının fotoğrafının eser niteliğinin ve tazminat miktarının tespiti yönünden HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 26.4.2017 tarihli raporlarında; davalılardan … tarafından 10.02.2014-10.02.2015 tarihleri arasında kiralanan internet sitelerinden pazarlanmakta ve satışını yapmakta oldukları … ve ürünlerinin tanıtımını yaparlarken Davacının internette Resimlerinin kullanıldığını, Çoğu zaman Televizyonda yer alan değişik bilinen kanallarda pek halk tarafından sürekli izlenmeyen, ancak yerel kanalların çoğunda izlenen film araları, bilhassa kesilerek giren canlı yayınlarda bu internet Reklamlarına sıkça rastlandığını, Satışlarını bu kanallarda ayrıca yapan şirket ve kişiler internet kanallarında bu yayınlarda tanıtımını yaparlarken Bilhassa toplumca bilinen tanınan yüzleri …, … …vs, gibi) kişilerin önceden resmi kanallarda açıklama yapan görüntülerini fotoğraflarını ve konuşmalarını kendi ürünlerinin resimleri arasında koymak suretiyle kendi satışını yaptıkları ürünleri bu tanınan yüzler biliyor kullanmışlar ve tavsiye ediyorlar gibi insanlar üzerinde algı yaratmak suretiyle satışlarını artırmak ve tanınmak (toplumda) gibi haksızca bir rekabete girildiğini,) genellikle sağlık ürünlerinde bu durumun ağırlık kazanmakta olduğunu,halkın tanıdığı ve inandığı, sevilen güven duyulan yüzlerle yapmaları suretiyle,,inandırıcı ve hızlanan satış suretiyle maddi menfaatler temin etmekte olduklarını, davacının fotoğrafları da internet reklamlarının da gösterilmek ve kullanılmak suretiyle davacının tescilli markasında kullanılmış sayılması gerektiğini,davalıların hak sahibi olan davacının iznini almadan hem marka isim hakkını hem de fotoğrafını kendi satışını yaptıkları “…” markalı üriindc kullanmak suretiyle haksız rekabet yaptıklarını, kişilik hakkını da ihlal ettiklerini, davalıların bu işten elde edilen kazanç değerlerinin incelenmediğini davalılarca 20.000 TL üzerinde maddi tazminata, bununda FSEK 68. Maddesi gereğince üç katlı tazminata hükmedilmesine ve ayrıca manevi tazminatın mahkeme tarafından takdir edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Raporda davacının fotoğraflarının eser niteliğinde bulunup bulunmadığı incelenmediğinden aynı heyetten 18.04.2018 tarihinde ek rapor alınmış, fotoğrafların eser niteliğinde bulunmadığı bu nedenle normal tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı heyet ilk raporlarında tazminat miktarını 20.000 TL olarak bildirmiştir.
Davalı vekili davacı yanca sonradan sunulan delilleri kabul etmediğini bildirmiş ise de, davacı haklarında davayla devam ettiği davalılar arasında organik bağ bulunduğu ve ticari ilişkinin varlığını ispat kapsamında zaten iddiası kapsamında delil sunabileceğinden davalı yanın bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de; isim tescil belgesinde alan adının … adına alınmış olması, alan adının 10.2.2014 tarihnde alındığı, tespitin 19.2.2014 tarihinde tarihinde yapıldığı, öte yandan bilişim uzmanı bilirkişinin de raporunda bildirdiği üzere ; www….com 10.02,2014 – 10.02.2015, www…com 10.02.2014 – 10.02.2015, www….com 13.02.2014 – 13.02.2015 ve www….com 13.02.2014 – 13.02.2015 tarihleri arası; 1 yıllık olarak alan adlarının … tarafından kullanıldığı ve 10-13/şubat/2015 tarihinden itibaren sitenin kapandığı, dolayısıyla internet sitelerinin şirket ortağı … tarafından kiralandığı hususu sabittir. Yine bilirkişinin raporunda Şirket iş bölümünde … ve diğer ortaklarında internet sitelerininde reklamını yaptıkları ürünlerinin satışını dağıtımım ve teslimini yaptıkları hususu bildirilmiştir.
Bilindiği üzere alan adı farklı bir kişinin adına dahi olsa site içinde farklı kişi yada tüzel kişilikler reklam verebilmektedir. Davalılar her ne kadar kendilerine husumet düşmediğini ileri sürmüşlerse de; bu husus gerek ceza soruşurma dosşyasında alınan bilirkişi raporu, gerek isim tescil kurumundan gelen yazı, gerek teknik bilirkişi …’un kök rapordaki tespitleri, gerekse ticari sicil kayıtları kapsamına göre yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile dosyada alınan bilirkişi raporlarındaki tespitlere nazaran; dava davacının izinsiz kullanılan fotoğrafı ve adı nedeniyle FSEK hükümlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup; Toplumsal hayata mal olmuş veya bir haberin konusu haline gelmiş bulunanlar hariç, herhangi bir şahsın fotoğrafı karakalem, renkli veya yağlıboya portresi yalnız başına iken veya bir topluluk içinde bulunurken, ya da birkaç kişi ile hirlikte çekilmiş resimleri onun izni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez ve herhangi bir tarzda kullanılamaz. Burada korunan resmin ya da portrenin ya da fotoğrafın eser niteliği olmayıp tasvir olunan kimsenin kişilik hakkıdır. Çünkü, kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi FSEK. anlamında eser olmasa bile korunur. Somut olayda, kullanılan davacıya ait görseller davacıya ait fotoğraf görüntüleridir. Ürün reklamında fotoğrafı kullanan firma, bizzat fotoğrafı çeken eser sahibi değildir. Böyle olsa idi bile reklamlarda kullanmak için davacıdan mutlaka izin alması gereklidir. Ancak FSEK m.86’da korunan kişilik hakkının istisnaları vardır. Kanuna göre, 1. Ülkenin siyasi ve toplumsal hayatında rol oynayan kişilerin resimleri. , 2.Tasvir edilen kişilerin iştirak ettikleri resmi geçit, resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler. 3.Günlük hadiselere ilişkin resimler ile radyo ve lılm haberleri için izin alınması şart değildir. Davalıların ürün reklamında kullanılan fotoğraf 86. maddedeki istisnalardan her üçüne de girmemektedir. Şayet davacının özel hayatında kı bir görüntü haber maksatlı olarak bir gazete de yer alsaydı davacının buna engel olması toplumsal hayatla rol oynayan kişi konumuna girdiğinden ötürü mümkün olamazdı. Oysa somut olayda,davacıdan İzin almaksızın davacıya ait görsel zayıflama ürünü tanıtımında kullanılarak davacının da bu ürünleri kullandığı algısı oluşturularak davacının şöhretinden ve popülaritesinden faydalanılmış ve bu nedenle davacının FSEK m,86 ve FSEK 70 yollaması ile Medeni Kanunun 24.vd hükümleri gereğince kişilik haklarına tecavüz edildiği mahkememizce sabit kubul edilmiştir.
Mahkememizce iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup; kök ve ek raporlarının denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu. Yasanın öngördüğü manada eser tanımına uygun eser denetimi yaptıkları ve ihlale göre tazminat hesabı yaptıkları anlaşılmış belirlenen bedel maddi tazmih-nat açısından somut olaya uygun bulunmuştur.
Bilirkişi raporu ile ürünün niteliği, kullanımın internet sitesi ile olması, yani kullanımın türü, şekli, mecrası ve süresi de dikkate alındığında 20.000,00-TL olarak bilirkişilerin ulaştığı maddi tazminat hesabına yönelik gerekçe ve uluşılan bedel mahkekememizce de sanatçının toplumda uluştığı tanınmışlık , beğeni , popülarite vb kriterlere göre somut olaya göre davacının yoksun kaldığı kazanç olarak kabule şayan bir bedel olarak kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalılar kendisine husumet düşmediğinden davanın usulden reddini talep etmiş ise de,yukarda açıklanan gerekçe ile bu savunma yerinde görülmemiş, davalıların basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün gereği gibi hareket etmedikleri, toplanan deliller kopsamına göre davalıların sorumlu oldukları anlaşıldığından ileri sürülen husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada toplanan tüm deliller bilirkişilerin kök ve ek raporları ve değişik dosyasında alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; “Davacının görüntüsünün izinsiz ayrıca ticari amaçlı olarak davalıların sorumlu olduğu internet/web sayfasında yayınlanması davacının kişilik haklarını zedeleyen hir eylemdir. İzinsiz yayın ,ürün tanıtımı nedeniyle davacının kendisine reklam ücreti olarak herhangi bir bedel ödememiş, bu suretle hem haksız fiil işlemiş hem de davacının hu eylem nedeniyle manevi şahsiyetine zarar verilmiştir. Davacı FSEK m.86 dan kaynaklanan haklarını davalı karşı dermayan edebilir.
Somut olayda, maddi tazminatın şartları olan hukuka aykırı fiil. zarar, uygun nedensellik bağı ve kusur gibi şartlar yerine gelmiş ve davacı ünlü bir sanatçı olarak hak ettiği reklam ücretinden somut olayda maddi bir menfaat elde edememiş yani bu gelirden mahrum kalmıştır. FSEK m.86 kişilik hakkının korunmasına yönelik olduğundan ve olayda manevi tazminata hükmetmenin şartlarıda gerçekleştiğinden ötürü mahkemenin uygun bir manevi tazminata hükmetmesinin şartları yerine gelmiştir. Kişilik hakkının ihlalinin internet ortamında gerçekleştirilmesi, davacının tanınmışlık ölçüsü, yayının daha çok kitlelere uluşacak olması gibi kriterler gözetildiğinde talep edilen manevi tazminat miktarı somut olaya göre 10.000 – TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava dosyasında davacının herhangi bir çekim olmaksızın yani belirli bir gün ayırmadan çekimlere katılmadan salt daha önceki yayınlarda oluşturulan fotoğrafa ait görüntülerin ürünün reklamlarında kullanılması halinde kullanımın türü, şekli, mecrası ve süresi de dikkate alındığında bilirkişi heyetince ilk raporda belirlenen 20.000,00-TL tazminat somut olaya göre uygun görülmüştür. Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
I-Davacının isim ve fotoğraflarının ve Davalılara ait internet sitesinde kullanılmasının, yayınlanmasının önlenmesine, tecavüzün ref’ine,içeriklerin siteden çıkartılmasına,
II-20.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılardan müşteren ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine
III-10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılardan müşteren ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-2.049,00 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 6.489,00- TL harcın davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.400 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 13.150 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar’a verilmesine,
6-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar’a verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 25,20 TL başvuru harcı 8.538,00 peşin harç 480 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.543,00 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 ünün davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 30/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır