Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2013/73 E. 2021/337 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/73
KARAR NO : 2021/337

DAVA : PATENT HAKKINA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, MADDİ – MANEVİ VE İTİBAR TAZMİNATI
DAVA TARİHİ : 12/04/2013
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hakkına Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi – Manevi ve İtibar Tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Danimarka … bir şirket olup başta … olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bağlı şirketleri ve distrübitörleri ile ticari faaliyette bulunduğunu, “…” buluşunu gerçekleştirdiğini, buluşu için TPE nezdinde … numara ile incelemeli patent olarak tescile bağlandığını, söz konusu patent belgesinin … numaralı Avrupa Patent belgesinin Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) 65.maddeye uygun şekilde Türkiye’de geçerli kılınmış uzantısı olduğunu, … numaralı Avrupa Patent belgesinin 13.09.2001 tarihli … numaralı Danimarka patent başvurusundan rüçhan aldığını, patentin özetinin “Bir kişi ya da hayvanın derinsini ısırmış ve ağzını deri içine gömmüş olan kene ya da dengi bir kan emici böceğin çıkartılmasında kullanım için, ince bir yarık ile tasarlanmış bir tertibat olup, özelliği, tertibatın cüzdan, cep, çanta ya da benzeri yerde saklanmak üzere uyarlanması, bu tertibatın boyut olarak bir kredi kartı şeklinde tasarlanması, bu kartın karton ya da plastik gibi nispeten sert malzemeden yapılması ve bu kartın bir kişi ya da hayvanın derisini ısırmış ve ağzını deri içine gömmüş olan kene ya da dengi bir kan emici böceğin çıkartılmasında kullanım için ince yarık ile tasarlanmış bir köşe alanına sahip olmasıdır” şeklinde olduğunu, buluşu en iyi açıklayan şekillerden bir tanesinin Şekil 3 olduğunu, ürünün medikal sağlık sektöründe yenilikçi bir ürün olup kene çıkartmada ve başkaca zararlı hayvanların çıkartılmasında etkili olduğunun, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 05.07.2010 tarihli yazısı ile tespit edildiğini, davalının müvekkilinin patent haklarına tecavüz ettiğini, davalının müvekkilinin tasarımını değiştirmek suretiyle ancak fonksiyon itibariyle birebir aynen ürettiğini ve sattığını, patent ve tasarım korumalarının birbirinden tamamen farklı hususlar olduğunu, davalının farklı tasarımla müvekkilinin patentli buluşunu birebir aynen kullandığını, bu hususun müvekkilinin uzman patent vekili … tarafından yazılan teknik mütalaa ile sabit olduğunu, davalının haksız rekabet yaparak müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, davalının müvekkili adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde …numara ile tescili PATENT belgesinden doğan patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, söz konusu fiillerin ivedilikle durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000TL maddi, 50.000 TL manevi ve 25.000 TL itibar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın davaya dayanak yaptığı patente konu buluşun, patent verilemeyecek bir buluş olduğunu, 551 sayılı KHK 6/1- e bendine göre insan ve hayvan vücuduna uygulanacak cerrahî ve tedavi usulleri ile insan ve hayvan vücudu ile ilgili teşhis usullerinin buluş kapsamında olmadığını, dava konusu olayda insan ve hayvan vücudundan kene çıkarma ve bu cerrrâhi müdahelede kullanılan aparatın 551 sayılı KHK’nun 6. maddesi kapsamına girdiğini ve patentin hükümsüz olduğunu, daha önce değişik firmalar tarafından üretilip piyasaya sürülen kene çıkarma aparatını tasarım ve işlevsellik yönünden geliştirip yeni bir tasarım yarattığını, aparatın üzerine büyüteçler yerleştirdiğini, dört ucunda çentiklerin bulunduğunu ve çentiklerin ucunun kenenin hareket kabiliyetini kısıtlayarak sağa, sola dönmesini engellediğini, öncekilerden tamamen farklı bir ürün olduğunu, davacı tarafın buluş olarak ileri sürdüğü işlevselliğin sadece bir yöntem olduğunu, müvekkilinin üretip sattığı ürünün daha kaliteli malzemeden yapıldığını, daha esnek ve işlevsel olduğunu, tamamen farklı bir tasarım geliştirdiğini, davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
03/12/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı şirkete ait … numaralı incelemeli patentin 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK’ya göre geçerli bir patent olduğu ve davalı şirketin kene çıkartma kartı imalat faaliyetinin, davacı şirkete ait … numaralı patentin koruma alanına tecavüz ettiği, bilirkişi üyelerden … diğer üyelerin taklit olayının gerçekleştiği hususundaki görüşüne katılmakla birlikte, davacı tarafından tescil ettirilmiş olan aparatın, 551 sayılı KHK ’nın 6./1-e bendine göre: İnsan ve hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan ve hayvan vücudu ile ilgili teşhis usullerinin “buluş kapsamına girmeyeceği” şeklindeki hükmünün gerçekleştiği ve dolayısıyla aynı zamanda patentin hükümsüz olduğu kanaatine varmış bulunduğu, kendisinin bunun gerekçelerini şöyle açıkladığı; a) Aparatın yegane fonksiyonel karateristik noktası olan “açılı yarık geometrisi’’ günümüzde farklı amaçlar ile kullanılan birçok makine elemanı, iş parçası ve aletler üzerinde yer aldığı, biran için bu geometrinin tescilinin davacıya ait olduğu düşünülecek olsa, çakılan çivileri yerinden sökmede kullanılan keser uçları da kendilerinin fikri hakları kapsamına gireceği, çünkü geometri tamamen aynı olduğu, uygulamadan bunun emsali olan birçok aparat, alet ve makine parçası örnek gösterileceği, örneğin, raptiye sökme aleti ile dikiş makinelerinin ayaklarında ve mekikleri üzerinde de benzeri yarıklara rastlandığı, b) tescil işleminin diğer dayanak noktası olan kartın “imalat yöntemi ile kullanılan malzemesinin” özgün olması da mümkün olmadığı, çünkü günümüzde bu kartın pek çok emsali, aynı türden plastik malzemeler kullanılıp benzeri imalat yöntemleri uygulanmak sureliyle üretildiği, insanların ceplerindeki kredi kartları başta olmak üzere, farklı amaçlar için kullanılan çeşitli örneklerinin var olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… FSHHM’nin …Talimat numarası ile alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava konusu olan … satışlarının davalı muhasebe kayıtlarında ayrı kalem olarak gösterilmediğinden ve dava konusu olan kart sadece resmi kurumlara ihale usulü ile yapıldığından 2012 yılı tüm gelir faturaları incelenmiş olup toplam 16.450 TL satış yapıldığı, dava konusu olan … Satış faaliyetinden kaynaklanan payın toplam satışlar içinde ki yerinin sadece %07 olduğu, davacının uğramış kar kaybı miktarının; 17.953,38 / 0,07 = 1.256,74 olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
… FSHHM’nin … Talimat numarası ile alınan bilirkişi ek raporunda özetle: Kök raporda belirtildiği üzere, dava konusu olan … satışlarının davalı muhasebe kayıtlarında ayrı kalem olarak gösterilmediğinden ve dava konusu olan kart sadece resmi kuruklara ihale usulü ile yapıldığından 2012 yılı tüm gelir faturaları incelenmiş olup toplamda 16.450 TL satış yaptığı, diğer taraftan 2007-2008-2009-2010 yılına ait ticari defterleri Mali Müşavir değişikliği nedeni ile bulunamadığından incelenememiş olup tespit ve değerlendirmeleri 2011-2012-2013 yılı defterleri incelenerek yapıltığı, zira inceleme yapmış olduğu davalı 2011 yılında işletme defterine tabi olduğu, yine inceleme yapmış olduğu 2011 yılı fatura ciltleri 1.cilt …, 2.cilt …, 3.cilt …, 4.cilt …, 5.cilt …, 6.cilt …, 7.cilt … olarak toplam 7 adet fatura incelenmiş olup incelenen faturalarda … satışına rastlanılmadığı, kök raporda beyan edildiği üzere davalı şirketin … adresinde yapılan incelemeye göre davalının 27 adet kategorisinde üretim yaptığı ayrıca toptan ve perakende medical malzeme satış yaptığı, dava konusu olan … satışlarının sadece Resmi Kamu Kurumlarına İhale yolu ile satıldığı dolayısıyla perakende satışının yapılmadığı, davalı taraf davacı ile ihtilaf konusu olan Kene Çıkartma kartını 2012 yılında imalatına başlanıldığı, davalının … satışına 2012 yınıdan itibaren başladığı, buna göre de dava konusu olan … Satış faaliyetinden kaynaklanan payın toplam satışlar içinde ki yerinin 2012 yılı için %07, 2013 yılı için 0,15 olduğu, davacının uğramış kar kaybı miktarı, 2012 ve 2013 yılları için toplamda 16.101,98 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
… FSHHM’nin … Talimat numarası ile alınan 30/03/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Kök raporda belirtildiği üzere, dava konusu olan … satışlarının davalı muhasebe kayıtlarında ayrı kalem olarak gösterilmediğinden ve dava konusu olan kart sadece resmi kuruklara ihale usulü ile yapıldığından 2012 yılı tüm gelir faturaları incelenmiş olup toplamda 16.450 TL satış yaptığı, diğer taraftan 2007-2008-2009-2010 yılına ait ticari defterleri Mali Müşavir değişikliği nedeni ile bulunamadığından incelenememiş olup tespit ve değerlendirmeleri 2011-2012-2013 yılı defterleri incelenerek yapıltığı, zira inceleme yapmış olduğu davalı 2011 yılında işletme defterine tabi olduğu, yine inceleme yapmış olduğu 2011 yılı fatura ciltleri 1.cilt …, 2.cilt …, 3.cilt …, 4.cilt …, 5.cilt …, 6.cilt …, 7.cilt … olarak toplam 7 adet fatura incelenmiş olup incelenen faturalarda … satışına rastlanılmadığı, kök raporda beyan edildiği üzere davalı şirketin www.egesaglikmedical.com adresinde yapılan incelemeye göre davalının 27 adet kategorisinde üretim yaptığı ayrıca toptan ve perakende medical malzeme satış yaptığı, dava konusu olan … satışlarının sadece Resmi Kamu Kurumlarına İhale yolu ile satıldığı dolayısıyla perakende satışının yapılmadığı, davalı taraf davacı ile ihtilaf konusu olan … kartını 2012 yılında imalatına başlanıldığı, davalının … satışına 2012 yınıdan itibaren başladığı, buna göre de dava konusu olan … Satış faaliyetinden kaynaklanan payın toplam satışlar içinde ki yerinin 2012 yılı için %07, 2013 yılı için 0,15 olduğu, davacının uğramış kar kaybı miktarı, 2012 ve 2013 yılları için toplamda 16.101,98 TL olarak hesaplandığı, dolayısı ile kök raporda hesaplanan 1.256,74 TL davalı tarafın 2012 yılı mali verilerine göre hesaplanırken ek raporda ise 2012 yanısıra Mahkemenin talimatı ile 2013 mali verileri de incelenerek hesaplandığı bildirilmiştir.
… 3. FSHHM’nin … E. sayılı dava dosyası istenmiş incelendiğinde: Davacının …, davalının …, davanın … tescil numaralı Patentin Hükümsüzlüğü olup, 17/09/2015 tarihinde davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. H.D’nin 2016/565 E. 2017/3352 K. ve 05/06/2017 tarihli ilamı ile onandığı ve 20/11/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının eyleminin, davacının TPMK nezdinde … numara ile tescilli patent belgesinden doğan patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000TL maddi tazminat, 50.000 TL manevi tazminat ve 25.000 TL itibar tazminatı ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davacı vekili 04/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 16.101,98 TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını 05/03/2019 tarihinde yatırmıştır.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihi itibariyle 551 sayılı KHK hükümleri uygulanacaktır.
551 Sayılı PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’ye göre;
Patent sahibi patent hakkı tecavüze uğradığında maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Madde 137/1-b de buna işaret etmiştir:
Madde 137 – Patentten doğan hakkı tecavüze uğrayan patent sahibi, mahkemeden, özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
b – Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi,
“Maddi zarar, zarar görenin marivarlığırın zarara sebep olan olaydan sonra arz ettiği değer ile böyle bir zarar olmasaydı arz edeceği değer arasındaki farktan ibarettir. ( Akıncı, Borçlar Hukuku Bilgisi (Genel Hükümler) s. 178)
Manevi zarar, haksız fiil sonucunda haksız fiile uğrayanın kişilik değerlerinde meydana gelen azalma ve kayıplardır. (AKmcı, a.g.e, 141,183)
Patent sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca patent hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Buna 551 sayılı KHK’nin 140. maddesinde işaret edilmiş olup davacının bu maddenin “b” bendi uyarınca hesaplama yapılmasını istediği anlaşılmıştır:
Madde 140 – Patent sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca patent hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.
Yoksun kalınan kazanç, zarar gören patent sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir:
b – Patentten doğan hakka tecavüz edenin, patent konusu buluşu kullanmakla elde ettiği kazanca göre;
Davacının beyanlarından 141. maddede yer alan yoksun kalınan kazancın artırımını da talep ettiği anlaşılmış olup iş bu maddeye göre:
Madde 141 – Patent üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, 140 (ncı maddenin ikinci fıkrasının (a) veya (b) bendierinde belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse; mahkeme, ürünün üretilmesi veya usulün kullanılmasında patent konusu buluşun ekonomik bakımından önemli bir katkısının bulunduğu kanaatına vardığı takdirde, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine karar verir.
Patentin, ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısının olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşmasında patent konusu buluşun belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir.
Davacının talepleri arasında itibar tazminatı da yer almaktadır. 142. maddede yer alan düzenlemeye göre : Madde 142 – Patentten doğan haklara tecavüz eden tarafından, patent konusu buluşun kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda, patent konusu buluşun itibarı zarara uğrarsa, patent sahibi, bu nedenle, ayrıca tazminat isteyebilir.
Bu maddeye göre iki halde iş bu tazminata hükmedilebilmektedir:
1) Patent konusu buluşun kötü şekilde üretimi ve/veya
2) Uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda Itibarının zarara uğramış olması gerekmektedir,
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK, TTK hükümleri, mevzuat, bilirkişi raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde.. numaralı patentin davacı adına tescilli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK’ya göre geçerli bir patent olduğu, davalının kene çıkartma kartı imalat faaliyetinin, davacı şirkete ait … numaralı patentin koruma alanına tecavüz ettiği kanaatine varıldığından davalı eylemlerinin, davacının patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
TTK ‘da tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri “basiretli olma” yükümlülüğüdür. (TTK 18/2 madde) davalının eyleminin, davacının patent hakkına tecavüz teşkil ettiği ve davalı tacir olmakla kusur şartının gerçekleştiği, 551 sayılı KHK’nun 137/b, 141 ve TTK hükümleri gereği maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, Mahkememizce itibar edilen … FSHHM’nin … Talimat numarası ile alınan 30/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak 16.101,98 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 12/04/2013 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. TTK 56.maddesinde: Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin kusur varsa zarar ve ziyanın tazmini ile Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebileceği hükümleri yer almaktadır. Patent hakkı tecavüze uğrayan tescil sahibinin manevi tazminat talep edebileceği bilinmektedir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, patent hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Davalı basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait patentin benzerini bilerek satışa sunduğu ve davacının patent hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, somut olayın özelliği ile hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 10.000 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Patent hakkına tecavüz durumunda hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda patentin itibarı zarara uğrarsa bu nedenle ayrıca tazminat yani itibar tazminatı talep edilebileceği ancak davalının, davacı adına tescilli patentin itibarını zarara uğrattığına dair Mahkememizde kanaat oluşmadığından itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mütecavüz ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vb her türlü ticari evraka el konulmasına, toplanmasına, karar kesinleştiği takdirde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, dava konusu taklit ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan makine teçhizat ve sair her türlü üretim araçlarına el konulmasına, karar kesinleştiği takdirde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, Mahkememizce 31/12/2013 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, hükmün ilanında davacının menfaati olduğu gözetilerek masrafın davalıdan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi açıklandığı üzere
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı eylemlerinin, davacının patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine
3-16.101,98 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 12/04/2013 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 12/04/2013 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5- İtibar tazminat talebinin reddine,
6- Mütecavüz ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vb her türlü ticari evraka el konulmasına, toplanmasına, karar kesinleştiği takdirde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
7- Dava konusu taklit ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan makine teçhizat ve sair her türlü üretim araçlarına el konulmasına, karar kesinleştiği takdirde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
8- Mahkememizce 31/12/2013 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
9- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
10-1.783,02 TL ilam harcından, peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile fazla 418,21 TL harcın davacıya iadesine,
11- Patente Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12- Maddi Tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14- Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Reddedilen itibar tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
16-Davacının yapmış olduğu 24,30 TL başvuru harcı, 2.305,50 TL peşin harç, 104,27-TL ıslah harcı, tebligat masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.947,30 TL yargılama giderinden, davanın kabul – ret oranına göre 1.694,98-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
17-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır