Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2013/50 E. 2018/182 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/50 Esas
KARAR NO : 2018/182

DAVA : FSEK tecavüzün ref’i ve tazminat talebi
DAVA TARİHİ : 14/03/2013
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK tecavüzün ref’i, tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı Dava Dilekçesinde özetle; davacılardan … tarafından yaratılmış ve üzerinde eser sahipliği sıfatını haiz olduğu eserinin … versiyonunun Davalılardan … tarafından yapımcılığı üstlenilen ve diğer Davalı … ye bağlı … Kanalında yayınlanan ‘”…’ adlı dizinin 10 Ekim 2010 tarihli 10, Bölümünde 56:17 ile 56:52 saniyeler arasında, 04 Nisan 2010 tarihli 32. Bölümünde ise 01:15:25 ile 01:16:20 saniyeler arasında … bunun dışında da varsa dizinin yukarıda sayılan ve/veya diğer bölümlerinde de izinsiz … haksız kullanımının tespiti: FSEK 66. Maddesi uyarınca tecavüzün refi ve dizinin tekrar yayınlarında ilgili bölümlerin yayınının kaldırılması: FSEK 68, Maddesi uyarınca hak edeceği rayiç bedelin tespiti ve bu bedelin üç katının Davalılardan tahsili, Davacılardan … ‘nın FSEK madde 14 uyarınca manevi haklarından umuma arz salahiyetine tecavüz edildiğinden yine FSEK Madde 70 uyarınca 5000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya Konu Müzik Çok Daha Eski Tarihlerde Kullanılmış ve Dava konusu “…” olarak da bilinen ve …’a ait olan “…” olan müziği Davacı … tarafından …’a kaydettirilmesinden önce internette, gece kulüplerinde, televizyonlarda çalınmakta ve sosyal medyada da kendine sıkça yer bulmakta olduğunu, . Nitekim www…com ve http://… internet adreslerine 2009 yılında yüklenmiş videolarda dava konusu eser kullanılmakta olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinde ihtilaf olduğunu, 4.FSHHM’nin 2012/100 esas sayılı dosyasının bekleteci mesele yapılması gerektiğini ve davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir.
Diğer davalı … Rek. Prod. Hizm. San ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların, eser sahibi ve hak sahibi oldukları tespit edilmeksizin FSEK 66’ıncı maddesi uyarınca tecavüzün refi ve dizinin tekrar yayınlarında ilgili bölümlerin yayınının kaldırılması, FSEK 68.maddesi uyarınca hak edeceği rayiç bedelin tespiti ve tahsili ile FSEK 70.maddesi uyarınca manevi tazminat talebinde bulunmaları hukuksal olarak mümkün bulunmadığını,… 4’üncü Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemesinin 2012/100 esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın yargılaması neticesinde; …nın, … tarafından oluşturulan orijinal eseri eser sahibinden izinsiz kopyaladığı, işleyerek ya da remix yaparak kullandığı sonucuna varılması halinde, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yasakladığı bu izinsiz kullanım sebebiyle, bu işleme ya da remix’i kullananların da kendisine herhangi bir telif ödenmeyeceği, Davacı …, kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü … adlı eser ise, …’a kayıt ettirdiği notalarla oluşturmadığından davacının aktif husumet ehliyetinde ihtilaf olduğunu, 4.FSHHM’nin 2012/100 esas sayılı dosyasının bekleteci mesele yapılması gerektiğini ve davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; Davacıların, eser sahibi ve hak sahibi oldukları idiasıyla … isimli esere FSEK 66’ıncı maddesi uyarınca tecavüzün refi ve dizinin tekrar yayınlarında ilgili bölümlerin yayınının kaldırılması, FSEK 68.maddesi uyarınca hak edeceği rayiç bedelin tespiti ve tahsili ile FSEK 70.maddesi uyarınca manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
Bekleteci mesele yapılan … 4.FSHM’nin 2012/100 Esas, 2014/167 karar sayılı ilamına göre Davacı vekili, “… (…) adlı müzik eserinin müvekkili tarafından 2009 yılında bestelendiğini, müvekkilinin 2010 yılında yurt dışından döndükten sonra müzik eserinin radyolarda ve dijital ortamlarda izinsiz olarak çalındığını farkettiğini, bunun üzerine 13.10.2010 tarihinde …’a kayıt yaptırdığını, daha sonra yapılan araştırmada müvekkiline ait müzik eserinin internet ortamında … adıyla satışa sunulduğunu ve …’a bildirim yapıldığını, eserin lisanslı kullanıcılar tarafından GSM oparatörlerince ve dizi, sinema gibi pek çok mecrada kullanılarak haksız kazanç elde edildiğini öğrendiklerini, davalının, eser sahibi olarak müvekkilinin adını belirtmeyerek manevi hakları ihlal ettiğini, davalının müvekkilinin mali ve manevi haklarına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 45.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, birleşen davada davacı şirket vekili, “…” (…) adlı müzik eserini sahipliğinin Sinan Kaybaşı’ na ait olduğunu, bu müzik eserinin ses tespitinin müvekkili tarafından yapıldığını, davalının ise başka bir isim altında ve müvekkilinin izni olmaksızın bu eseri … adıyla dijital ortamlarda satışa sunduğunu ve haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin fonogram yapımcılığından doğan mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, davalının dava konusu müzik eserini haksız olarak kullandığının ve izinsiz bir şekilde satışa sunduğunun tespitini, tecavüzünün ref’ini, FSEK’nın 68. maddesi gereğince müvekkilin hak edeceği rayiç bedelin tespiti ve bunun 3 katının davalıdan tahsilini, davalının elde ettiği kazancın tespit edilerek FSEK’nın 70. maddesi gereğince davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “… isimli eserin hak sahibini araştırdıklarında bu eserin sanatçı adı … olan … adlı sanatçıya ait olduğunu öğrendiklerini ve 24/09/2010 tarihinde bu esere ilişkin mali hakları kullanma konusunda izin, muvafakat ve devir belgesi aldıklarını, 07/10/2010 tarihinde … Meslek Birliği’ne kayıt yaptırdıklarını ve eseri dijital kullanıma sunduklarını, davacının eser sahipliği iddiasının doğru olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, farklı isimlendirmelere rağmen, dava konusu müziğin aynı olduğu, davacı tarafın ibraz ettiği CD’deki kayıtların eserin alt yapısı niteliğinde bulunduğu ancak bu kayıtların ne zaman ve kim tarafından oluşturulduğunun belirlenemediği, bunun tespit edilebilmesi halinde dahi davacının eseri ürettiği tarihlerde eserin internet ortamında olması nedeniyle CD üretim tarihinin kesin bir delil olarak görülemeyeceği ve CD’deki kayıtların eser üzerinde hak sahipliğini ispata yeterli olmadığı, internet sitelerindeki kayıtların da kimler tarafından yüklendiğinin bilirkişilerce tespit edilemediği, internet kayıtları olarak gösterilen linklerin açılamadığı, diğer kayıtların 2009-2010 yıllarına ait olduğu, davacının 13/10/2010 tarihinde … Meslek Birliği’ne sunduğu notalar dışında eser sahibi olduğunu ispata yeterli delil ibraz edemediği, davalı tarafından 07/10/2010 tarihinde … Meslek Birliği’ne yapılan başvurunun davacıdan daha eski tarihli olduğu ve davalının FSEK’nın 52. maddesine göre mali hak kullanım yetkisi aldığı … adlı kişinin eser sahibi olduğunun kanaatine varıldığı, asıl davada eser sahipliği iddiasının, birleşen davada bağlantılı hak sahipliği iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme ilamının YARGITAY 11. Hukuk Dairesi nin 2014/13582 esas, 2015/10255 karar ve 08/10/2015 tarihininde onanmasına karar verildiği, karar düzeltme isteminin red edildiği ve ilamın kesinleştiği, dolayısıyla kesin delil niteliği taşıdığı anlaşıldığından keza FSEK’nın 52. maddesine göre mali hak kullanım yetkisinin … adlı kişiye ait olduğu davacının ise mali hakları kullanma ehliyetine sahip olmadığı subut bulduğundan davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmadığından davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşğıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; YUKARDA AÇIKLANAN GEREKÇE KAPSAMINA GÖRE;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 220,30-TL harcın davacıya iadesine,
3-Reddedilen rayiç bedel tespiti ve ref talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır