Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2013/154 E. 2018/442 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/154 Esas
KARAR NO : 2018/442

DAVA : FSEK (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/07/2013
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK (Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin, … alan adlı web sitesinin sahibi ve işleticisi olduğunu, sitenin muhtelif konulara İlişkin soruların, ilgili konuda deneyim ve bilgi sahibi olan çeşitli uzmanlar tarafından bir söyleşi dâhilinde cevaplanmasından oluşan bilgilendirici videolar içerdiğini,davacının videolar üzerinde, FSEK.m.80 / f.2 gereği “yapımcı” sıfatıyla hak sahibi olup; FSEK m, 80 / f.21de öngörülen umuma iletim hakkı dâhil tüm mali haklara sahip olduğu gibi, videoların üçüncü kişiler tarafından kullanımına izin verme hakkı ve üçüncü kişilerce kullanımını yasaklama yetkisine de sahip olduğunu, davacı şirket ile davalının müvekkili şirketin, Davalı yanın uzmanlık alanı olan estetik konusunda çeşitli sorulan cevaplayacağı videoların yapımının gerçekleştirilmesi konusunda anlaştığını, videolardan 44 adedini Nisan 2008 tarihinde ve 9 adedinide Ocak 2009 tarihinde kendisine ait … sitesinde umuma iletime sunduğunu,videoları… sitesinden kaldırmadan önce, davalı yana gönderdiği 22.11.2011 tarihli e-posta ile; davaya konu videoların … sitesinden kaldırılacağını ve söz konusu videoların davalı yan tarafından … ve … gibi sitelerde yayınlanamayacağını bildirdiğini, uzun bir süre sonra, tesadüfen, Müvekkili şirket tarafından yapımı gerçekleştirilen anılan 53 adet videodan 37 adedinin, Müvekkili şirketin bilgi ve onayı olmaksızın ve ayrıca videoların orijinal kayıtlarında yer alan “…” logusunda oynama yapılarak bu logo yerine “Dr. …” ibareleri konarak, ‘…” adlı … kullanıcı hesabı üzerinden … sitesine yüklenmiş olduğundan; … sitesine yüklenen bu videoların bizzat Davalı yana ait … alan adlı web sitesinde umuma iletildiğinden haberdar olduklarını, 18.03.2013 tarihinde Davalı yana … 1. Noterliğinden … yevmiye no.lu ihtarname keşide olunarak;videoların … ve … sitelerinden kaldırılması ve başkaca internet sitesinde ya da ortamlara kullanılmakta ise bu kullanımlara da son verilmesi, husunun yazılı olarak bildirildiğini, davalının davacı ile sözleşme yapsa idi, Davalı yanın kullanımı için şimdilik FSEK 68.maddeye göre 3 katı bedelin 10.000 TL kısmıma, izinsiz kullanım sebebiyle Davalı yana gönderilen İhtarnamenin tebliğ tarihi olan 19.03.2013 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, muhtemel tecavüzlerin men’ine, videoların …, …, … dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın internet mecrasında herhangi bir sitede kullanılmaması için ihtiyati tedbir karan verilmesi” ni talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili 10.10.2018 tarihli dilekçesi ile; 44.380 TL nin 3 katı FSEK 68 göre 133.140 TL nin maddi tazminat bedeli olarak kabul edilerek 19.3.2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde;Videoların içeriğinin tamamen davalı müvekkili tarafından belirlenmiş ve hazırlanmış olduğundan müvekkilinin eser üzerinde hak sahibi olduğunu, davalının hiçbir maddî çıkar gözetmeksizin uzmanlık alanındaki bilimsel bilgisini, deneyimlerini (ameliyat öncesi, ameliyat aşaması ve sonrası fotoğraf ve görüntüleri), emeğini ve zamanını vererek halkı bilgilendirmek ve aydınlatmak amacıyla bizzat en çok merak edilen soruları hazırlamış ve sözlü olarak cevaplayarak videolar hazırladığını,videoların davacı şirket çalışanlarınca davalının muayenehanesinde çekildiğini, içerik olarak davacı şirket elemanlarının videolara bir katkısının olmadığını, videoların bir kopyasını davalı talep etmesine rağmen kendisine verilmediğini,internet sitesinden alabileceğinin söylendiğini, 2007-2011 yıllan arasında kesintisiz beş yıl süre ile davacının internet sitesinde yayınlandığını, 2011 yılında ise davacının yayınlar için ücret talep ettiğini, ücretin fahiş olması nedeni ile davalının para Ödemeyi kabul etmediğini,taraflar arasında haklarının devrine dair sözlü veya yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının hem fsek 68 e göre üç kat bedel, hem de ref ve men talebinde bulunamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA;
İDDİA;Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde, Davacı-karşı davalın … sitesinde kullanıp yayından kaldırdığı, davalı-karşı davacı uzman Dr. …’ın içeriğini hazırladığı 53 adet videonun yasal haklarının davalı-karşı davacı Dr. …’a aidiyetlerinin tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesini,davacı-karşı davalı tarafından söz konusu video kayıtlarının kullanılmasının önlenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı-karşı davacı vekili beyan dilekçesinde;karşı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık asıl davada, FSEK 68.madeye göre 3 katı bedelin 10.000 TL nin 19.03.2013 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsili, muhtemel tecavüzlerin men’i, videoların …, …, … dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın internet mecrasında herhangi bir sitede kullanılmaması için ihtiyati tedbir karan verilmesi” taleplerine dayalı olarak açıldığı, karşı dava konusunun ise; davalın … sitesinde kullanıp yayından kaldırdığı, davacı uzman Dr. …’ın içeriğini hazırladığı 53 adet videonun yasal haklarının davacı Dr. …’a aidiyetlerinin tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi, söz konusu video kayıtlarının önlenmesini talep ve dava etmişlerdir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
İlk bilirkişi heyeti …, … ve … 4.6.2014 tarihli raporlarında; FSEK’in 52. maddesi uyarınca mali haklar dahil sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve hakların ayrı ayn gösterilmesinin şart olduğunu, taraflar arasında ise net ve açık bîr şekilde metne bağlanmış bir sözleşme bulunmadığını, FSEK’un 10. Maddesinde: “Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi, onu vücuda getirenlerin birliğidir. Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir. Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez” hükmünün de yer aldığını, Davalı tarafın doktor olması sebebiyle hastaları tarafından veya muayeneye gelen kişilerden kendisine en çok sorulan sorular hakkında videoların hazırlandığı, konu seçiminin de doktor tarafından yapıldığını, Davacı tarafın konu hakkında detaylı ve doyurucu bir bilgiye sahip olamayacağından, mutlaka konusunda uzman bir kişiye İhtiyaç duyduğu/duyacağı hususun açık olduğunu, videoların kurgusu, montajı, tespiti ve yapımın davacı tarafça gerçekleştirildiğini, davalı tarafın da bunu kabul ettiğini, FSEK’un 8. Maddesinde “bir işlenmenin sahibi, asıl eser sahibinin haklar mahfuz kalmak şartıyla, onu işleyendir. Düzenlemesinin yer aldığını,bildirdikleri anlaşılmıştır.
Aynı heyet ek raporlarında; FSEK md. 80/1-2 uyarınca film yapımcısının eser sahibinden ve icracı sanatçıdan mali haklan kullanma yetkisini devraldıktan sonra orada sayılı haklara sahip olunacağının ifade edilmekte olduğunu, Film yapımcısı eser sahibi ya da sahipleri ile yapmış olduğu sözleşmeye göre mali haklan kullanabilir. Yapılan bu sözleşmeyle de mali haklar değil, mali haklan kullanma yetkisinin yapımcıya intikal etmekte olduğunu,Davacı ile davalı arasında böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığını,somut olayda … iptal edilerek davalı yanca kendi isminin eklendiğini, sözleşmenin olmaması nedeni ile FSEK kapsamında davacı tarafın Telif hakkına sahip olmayacağını,ancak çekimi yapan davacı firma bu çekilen video görüntüleri her ne kadar bir sinema filmi olmasa da 2006 yılında çekimleri yapılmış ve senelerdir internet ortamında yayınlamış ve bu sayede davalının bir nevi reklamını tanıtımını yaptığından, FSEK 68 ve haksız rekabet hükümlerine göre kullanım tarihi itibariyle 53 adet bilgilendirici video çekimleri konusunda her iki tarafında video üzerinde hakkı olduğu hususları da göz önüne alınarak 60.000 TL nin yarısı yani 30,000 TL nin dava tarihinden itibaren hesaplanarak rakamı talep edilebileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
İkinci heyet … ve … 4.10.2017 tarihli raporlarında; Video içeriklerinin davalı/karşı davacı tarafından üretildiği, dava konusu videoların içeriğini oluşturan konuşmaların söz ile ifade edilen ilim ve edebiyat eseri olduğu ve davalı/karşı davacının bu eserlerin sahibi olduğunu, taraflar arasında, davalı/karşı davacının eseri niteliğindeki konuşmalar üzerindeki haklann konu alan yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, bu sebeple davacı/karşı davalının, bağlantılı hak sahibi olabilmek için gerekli olan izni hukuka uygun şekilde elde edemediği düşünülebilirken, bazı hallerde şekle aykırılığın ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması (TMK m,2) olarak değerlendirilebileceğini,somut olayın şartlarına bakıldığında taraflar her ne kadar yazılı bir devir sözleşmesi yapmamışsa da davalı/karşı davacının, söz konusu videoların tespitine ve bu videoların davacı/karşı davalının internet sitesinde yayımlanmasına muvafakat gösterdiğinin dosya kapsamından ve kendi beyanlarından anlaşıldığını, davalı/karşı davacının, 16.09.2013 tarihli davaya cevap dilekçesine kadar bu kullanıma karşı çıktığını gösterir bir delile rastlanmadığını,bu durumda davalı/karşı davacının, taraflar arasımda yazılı bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davacı/karşı davalının bağlantılı hak sahibi olamayacağını iddia etmesinin hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceğini,şekle aykırılığın ileri sürülemeyeceği kabul edildiğinde, davalı/karşı davacının vermiş olduğu sözlü muvafakat, eser üzerindeki hakların ileriye dönük olarak devri sonucunu doğurmasa da davacı/karşı davalının bu sözlü muvafakata dayanarak ve yine bu muvafakat sınırları içerisinde gerçekleştirmiş olduğu kullanımın hukuka uygun kabul edilmesini gerektiğini, bununla birlikle Davalı/karşı davacının, söz konusu videoları/tespitleri, davacı/karşı davalının izni olmadan kendi sitesinde umuma açık şekilde kullanması durumunun bağlantılı hakkın ihlali anlamına geldiğini, Emsal değer olarak,davalı/karşı davacının haklı olunması telinde, yalnızca teknik harcama olan 7.380 TL’nin, davacı/karşı davalının haklı bulunması halinde ise 7,530 TL teknik giderir yanı sıra, her bir bölüm için l.000 TL, 37 Video için 37.000 TL +- 7.580 TL (Teknik gider) Genel Toplam 44.380 TL olarak belirlendiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Üçüncü bilirkişi heyeti …, …, … 30.3.2018 tarihli raporlarında; Dosyada bulunan Cdler içindeki video kayıtları İncelendiğinde video kaydında …yerine Dr. … isminin yerleştirildiğini, dosya içerisinde bulunan websiteleri ekran görüntüleri kontrol edildiğinde bu videoların youtube ve dailymotion platformları üzerinden yayınlandığını, Davaya konu olayda da davalıyla yapılan estetik alanına ilişkin çekim banda veya videoya alınmış olmakla dava konusu videoların FSEK m.84 anlamında korunmasının mümkün olabileceğini,Davacının FSEK 84 çerçevesinde davaya konu video kayıtlarının hak sahibi olduğunu, Davalının ise bu video kayıtlarının çekimine rıza ile katılmış olmakla bu video kayıtlan üzerinde FSEK ten kaynaklı herhangi bir hakkının bulunmadığını,davacı tarafın izinsiz yayın nedeniyle davalıdan FSEK 84 atfı nedeniyle TTK 54 vd hükümleri çerçevesinde maddi tazminat talebinde bulunabileceğini, FSEK 84’e aykırılık halinde FSEK 68′ e dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmayacağını,dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden ve mail yazışmalarından davacının davalıdan 35 adet çekim karşılığı talep ettiği miktar video başına 600 Tl olmakla bu rakamın sektörel uygulamadaki miktarlara da uygun olduğu, bu çerçevede davacının yukarıda teknik değerlendirme kısmında kullanıldığı tespit edilen 39 adet video yayını için TBK 50 ve 51 çerçevesinde 39 x 600= 23,400 TL maddi tazminat talebinde bulunabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Üçüncü bilirkişi ek heyeti raporlarında; kök rapordakaki hukuki tespitlerin aynen muhafaza edildiğini,Her ne kadar kök raporda video hesaplamasında 39 videodan bahsedilmişse de delil listesinde sunulan klasör içerisinde bulunan dosya isimleri ile karşılaştırıldığında toplamda 41 video kaydında … yerine Dr. … isminin yerleştirildiği tespit ettiklerini, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden ve mail yazışmalarından davacının davalıdan 35 adet çekim karşılığı talep ettiği miktar video başına 600 Tl olmakla bu rakamın sektörel uygulamadaki miktarlara da uygun olduğu, bu çerçevede davacının yukarıda teknik değerlendirme kısmında kullanıldığı tespit edilen 41 adet video yayını için Takdiri TBK 50 ve 51 çerçevesinde Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 41 x 600= 24.600 TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Somut olayda ilk planda tartışılması gerekli olan husus videoların eser niteliğinde bulunup bulunmadığı, videolar üzerindeki kimin hak sahibi olduğu hususlarıdır.
Son kök rapor mevzuat ve dosyadaki delillere uygun olarak hazırlandığından HMK 266. madde gereğince denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle son kök ve ek rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Davaya konu video İçeriklerindeki bilirkişi heyetince yapılan incelemede FSEK 2/1 anlamında hususiyet arz eden bir durumun söz konusu olmadığı,içeriklerin estetik alanına ilişkin bilgilendirme amaçlı içerikler olduğu, video içeriklerinde FSEK 2/1 anlamında hususiyet arz eden bir durumun söz konusu olmadığı,video içeriklerinin FSEK anlamında “eser” vasfını haiz olmadığını, yapılan çekimin herhangi bir hususiyet arz etmeyen herhangi bir sistematik içerik ve sinopsise dayalı anlatım içermeyen görüntüler dizisi olduğunu bildirmişlerdir.
Asıl davada davacı davaya konu video içerikleri üzerinde müvekkilinin FSEK 80/2 anlamında yapımcı sıfatının bulunduğunu iddia etmiş ise de davacının davaya konu olayda FSEK 80/2 anlamında film yapımcısı olmadığı anlaşılmıştır. Zira Film yapımcısı, sinema eserini, sermayesi ve işletmesel örgütlenme gücü ve yeteneği ile gerçekleştirip, filme yani şerit üzerine tespit eden gerçek veya tüzel kişidir. Bir sinema eserinde, olağan şekilde adı bulunan gerçek veya tüzel kişi aksine bir kanıt bulunmadıkça filmin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcı olarak kabul edilir.Film yapımcısının hakları, onun eser sahibinden ve/veya icracı sanatçıdan mali haklan kullanma yetkisini devralarak filmin ilk tespitini gerçekleştirmesiyle doğar, “Eser sahibinden maksat, FSEK.madde 8 de yer alan tüm eser sahipleridir. Ancak bu devir halinde de sinema eseri üzerinde mali ve manevi haklar eser sahiplerinde kalır. Davaya konu olayda sinema eseri söz konusu olmadığı gibi, kanunun aradığı anlamda “film” de söz konusu değildir. Nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı İşaretin, resmin veya sesin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasını men edebilir’. Maddedeki “nakil” sözü yanıltıcıdır. Zira “nakil” sözü ile ses, işaret veya resmin bir yerden diğer bir yere iletilmesi İçin kullanılan araçların kastedildiği sanılmaktadır. Oysa bu hükümle kastedilen husus, gramofon plakları, fotoğraf negatifleri, teksire yarayan klişeler gibi bir sesi, bir melodiyi tekrarlamaya, bir resmi çoğaltmaya yarayan araçların ve bu araçları imal eden bir kimsenin emeğinden başkalarının faydalanmasını engelemektir. Örneğin; bir televizyoncu topluma mal olmuş bir şahsiyetle yaptığı röportajı banda alıp ticaret mevkiine koymuşsa, bu bantları çoğaltıp yayan üçüncü şahıslan, bunlar tacir olmasalar bile, TTK.nun haksız rekabet hükümlerine göre dava edebilir. Davaya konu olayda da davalıyla yapılan estetik alanına ilişkin çekim banda veya videoya alınmış olmakla dava konusu video FSEK m.84 anlamında korunabilecektir.
Davacı ile davalının estetik alanına ilişkin bilgilerini sunacağı video yapılması konusunda anlaştıkları, bu konuda her iki tarafın herhangi bir ücret talep etmeden anlaşmaya vardıkları 2006-2011 yıllan arasında davaya konu videoların … isimli sitede yayınlandığı, bilahare davacının davaya konu video içeriğinin sitede yayınlanması nedeniyle ücret talebinde bulunduğu ve ancak tarafların ücret konusunda yapılan mail yolu ile müzakerelerde anlaşmadıkları, bu süreçte davalının reklamının yapıldığı dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkiden başından beri yazılı bir sözleşme bulunmamakta birlikte bu yayınlara davalının reklamının yapılması nedeniyle davalı yanca ses çakarılmadığı, ancak taraf iradelerinin www.uzmantv.com isimli sitede davalının video haline getirilen konuşmalarını yayınlama konusunda uzlaşı içerisinde oldukları hususu dikkate alındığında, davaya konu video kayıtlarının davalı yanca ticari amaçla çoğaltıp yayınlaması hususları da dikkate alındığında davaya konu video kayıtları üzerinde davacının hak sahibi olduğu anlaşılmıştır. Davalı ise bu video kayıtlarının çekimine rıza ile katılmış olmakla bu video kayıtlan üzerinde FSEK’ten kaynaklı herhangi bir hakkının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının özel bir web alanı ihdas ederek, bu alana reklam ve yatırım yaparak konusunda uzman olanlar ile rızaya dayalı videolar çekmiş olması nedeniyle davaya konu somut olayda da video kaydının oluşturması nedeniyle video kayıtları üzerinde FSEK 84′ ten kaynaklanan hakları söz konusu olmakla bu videolar üzerinde “…” ibaresinin kaldırılıp davalının ismi yazılarak başka mecralarda yayınlanması davacının FSEK ‘ten kaynaklanan haklarına aykırılık teşkil edeceğinden, FSEK 84 atfı nedeniyle TTK 54 vd hükümleri çerçevesinde maddi tazminat talebi kabul edilmiş davalı yanca 41 kez ihlal teşkil eden yayınlar umuma iletildiğinden 600 TL yayınların ulaştığı mecra dikkate alınarak BK hükümlerine göre makul bir bedel olarak belirlenmiş, FSEK 84 maddesine aykırılık nedeniyle 24.600 TL nın kabulüne, davalı yanca davaya konu videoların ticari amaçlı olarak haksız rekabet kapsamında yeniden yayınlanması halinde yeni ihlaller sez konusu olacağından ref talebi ile muhtemel tecavüzlerin önlenmesine de karar verilmesi gerekmiştir. Davacı 10.10.2018 tarihli bedeli ilişkin dilekçesinde maddi tazminat isteminin 133.140TL olarak belirlediğinden fazlaya ilişkin 108.540 TL nin yerinde olmadığı anlaşıldığından fazlaya ilişkin istem yerinde görülmemiştir.
Karşı davada ise davacı davalın … sitesinde kullanıp yayından kaldırdığı, davacı uzman Dr. …’ın içeriğini hazırladığı 53 adet videonun yasal haklarının davacı Dr. …’a aidiyetlerinin tespitini talep etmiş ise de; yukarıda açıklanan gerekçe ile Davacı bu video kayıtlarının çekimine rıza ile katılmış olmakla, bu video kayıtlan üzerinde davacının reklamı da yapılmış olduğundan, davacı …’ın FSEK’ten kaynaklı herhangi bir hakkının bulunmadığı anlaşıldığından karşı davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-I ASIL DAVANIN KABULÜNE,
Fsek 84. madde kapsamında 24600 TL nın 19.3.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davaya konu videoların internet ortamında yayınlanmasının ref’i ve muhtemel tecavüzlerin önlenmesine,
2-1.680 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.509,62 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi 13/1maddesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık ücret tarifesi 13/1maddesi uyarınca red edilen miktarı üzerinden hesaplanan 11.383 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 24,30 TL başvuru harcı, 170.80 TL peşin harç, 487 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.200 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.382,10 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
II-KARŞI DAVANIN REDDİNE,
1-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 64,10 TL harcın davacıdan tahsiline,
2- Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı/karşı davalı vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.20/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır