Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2013/142 E. 2018/82 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/142 Esas
KARAR NO : 2018/82

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi İstemli
DAVA TARİHİ : 30/06/2006
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü, Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkillerinden …’nin dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olduğunu ve tüm dünyada faaliyet gösterdiğini, bu şirketin iştiraki olan diğer müvekkilinin ise 1988 yılında Türkiye’de kurulduğunu, müvekkili … adına tescilli “…” markasının tüm dünyada tanınmış bir marka olup TPE tarafından da tanınmış marka olduğunun ilan edildiğini, bu nedenle anılan markanın aynısının ya da benzerinin başka hiçbir ürün ve hizmet için marka, ticaret unvanı, alan adı veya başka herhangi bir ticari tanıtım amacıyla kullanılmasının mümkün bulunmadığını, davalı şirketin söz konusu markayı aynen içeren “…” markasını … tarihinden itibaren tescil ettirdiğini ve kullandığını, ayrıca yine müvekkilinin markası ile iltibas yaratan “…” alan adını kendi adına tescil ettirdiğini, diğer davalı olan …’ın ise davalı şirketin ortağı olduğunu ve onun da “…” alan adını aldığını ileri sürerek, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, davalı şirket adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne, davalılar adına kayıtlı alan adlarının iptaline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin tescilli marka ve alan adını kullandıklarını, bu şekildeki kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağını, ayrıca müvekkiline ait marka ile davacıların markası ve unvanları arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Davacı tanınmış … markası üzerindeki öncelik haklarına dayanarak davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğünü, tecavüzün önlenmesi ve alan adlarının iptalini talep etmiştir.
Mahkememizin 4.05.2010 tarih ve 2006/367-2010/93 sayılı kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay 11.HD’nin 2010/14071 esas,2012/18416 karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememize iade edilmiş ve bozma sonrası mahkememizin 2013/142 esas numarasına kayıtlanan dava da taraflara bozma ilamı tebliğ olunmuş,bozmaya karşı tarafların beyanları tespit edilmiş, mahkememizce bozmaya uyularak, bozma sonrasında bilirkişi raporları alınarak yargılama devam olunmuştur.
Bozma ilamına konu önceki mahkeme ilamının gerekçesinde “ mahkemece davacı adına tescilli “…” markasının dünyada ve Türkiye’de tanınmış marka olduğu, “…” ibareli davalı markası ile davacı markası arasında ayniyet düzeyinde benzerlik bulunmamakla beraber, davacının tanınmış “…” markasının davalı markasında aynen yer alması nedeniyle karıştırma ihtimalinin bulunduğu, davalı markasına ilave edilen şekil ve (K) harfinin karıştırılma ihtimalini önlemeye yeterli olmadığı, gerek TRİPS 16. maddesi ve gerekse 556 sayılı KHK’nin 8/4. maddesi uyarınca toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda farklı mal veya hizmetler için de tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, bu maddede öngörülen zarar verme veya yarar sağlama kriterleri değerlendirilirken özellikle markaların ürün ve hizmetlerin benzerlik düzeyinin dikkate alınacağı, davacının markası davalı tarafça aynen kullanılmadığından farklı sınıfta yer alan ürünlerin davacı markasının tanınmış olduğu sınıflara uzaklığı nedeniyle tüketicinin tercihinde bu markanın belirleyiciliğinin zayıfladığı, bu durumda olan sınıflar yönünden istemin yerinde bulunmadığı, iptali istenilen ODTÜ nezdinde kayıtlı bulunan “…” alan adının silindiği, diğer alan adının ise yurt dışında kayıtlı olup, yurt dışında tescilli alan adlarının ülkesellik prensibi gereğince iptalinin mümkün bulunmadığı, tescilli markaların kullanımının markaya tecavüz veya haksız rekabet oluşturmadığı, markanın davalı şirket adına tescilli olması nedeniyle davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı şirket adına tescilli markanın kısmen hükümsüzlüğüne, “…” alan adına yönelik talep konusuz kaldığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, “…”alan adı yönünden iptal talebinin reddine, ancak bu siteye Türkiye’den erişimin engellenmesi şeklinde kullanımın önlenmesine, sair taleplerin reddine, davalı … hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 2010/14071 esas,2012/18416 karar sayılı bozma ilamının gerekçesinde ise; “…. Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf markalarının kapsadıkları mal ve hizmetlerin aynı veya benzer olup olmadığı hususunda alınan 25.03.2010 tarihli ek bilirkişi raporunda, davalıya ait hükümsüzlüğü istenilen marka kapsamında bulunan “gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutular, kılıflar, parçaları ve aksesuarları, Kara araçlarının bakım ve tamiri hizmetleri, Giysilerin bakımı ve tamiri hizmetleri, yangın alarm sistemlerinin tesisi ve tamiri hizmetleri” mal ve hizmetlerinin, davacıya ait markanın kapsamında bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece davacı tarafından dosyaya sunulan özel mütalaa dikkate alınarak bu mal ve hizmetlerin de benzer olduğu kabul edilmiştir. 1086 sayılı HUMK’nun 275. maddesi uyarınca çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Aynı Kanun’un 286.maddesinde belirtilen bilirkişinin rey ve mütalaasının hakimi bağlamayacağı hükmü, hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği, raporu yeter derecede kanaat verici bulmazsa HUMK 283. maddesi gereğince bilirkişiden ek rapor veya HUMK 284. maddesi gereğince yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa hakimin özel bilgiyi gerektiren hususlarda, bilirkişilerin yerine geçerek karar vermesi mümkün değildir. Ayrıca, somut olayda olduğu gibi davacı tarafça sunulan özel mütalaa esas alınarak başka bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın bilirkişi raporunda açıklanan kanaatin aksi yönde karar verilmesi de yerinde olmamıştır. Bu itibarla, mahkemece ek rapor ya da yeni bir rapor alınmaksızın 25.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda, davacı markasının kapsadığı mal ve hizmetlerden farklı olduğu açıklanan mal ve hizmetler yönünden de hükümsüzlük kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Bozma ilamına uyulmuş ve bozma öncesinde iki asıl ve bir ek rapor, bozma sonrası ise iki asıl ve de iki ek rapor alınmış ayrıca bir kısım bilirkişiler sözlü olarak da duruşmaya davet edilmişlerdir.
Kronolojik olarak dosyaya sunulan raporlar ve mütalaalar incelendiğinde özetle, 06.2008 tarihli rapor … tarafından düzenlenmiş , …, …ve … tarafından düzenlenen mütalaa sunulmuş, 5.7.2008 tarihli 9.07.2009 havale tarihli raporlar Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Yrd. Doç. Dr. … tarafından düzenlenmiş,aynı hayet tarafından Ek Rapor düzenmiş ve İkinci raporu hazırlayan iki teknik bilirkişi ile bu heyete dahil edilen …’den alınan ek raporda, bir kısım mal ve hizmetler arasında benzerlik ilişkisi kurulduğu anlaşılmıştır.
Bozma sonrasında alınan …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 14.05.2014 tarihli raporda, davacının hizmet sınıfında tescilli markası olmadığı, taraf markalarında AYNI ürün ve hizmetin bulunmadığı, farklı ve birbirinin yerine ikame edilebilecek mallar olduğu ,… nin hizmetinin bulunmadığı, bilinçli tüketici açısından benzer sayılabilecek ürünlerin iltibasa mahal verici olmasının söz konusu olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
18.7.2014 tarihli Ek Raporda: Bozma sonrası alınan raporu tanzim eden bilirkişi heyetinden alınan söz konusu ek rapor ile de 14.05.2014 tarihli kök rapordaki görüşler aynen korunmuş ve yalnızca mal-hizmet karşılaştırma çizelgesi yönünden beyanda bulunmuşlardır.
Bilirkişiler …, …. ve … tarafından tanzim edilen 29.4.2015 tarihli raporda ise davacı markasının tanınmış marka olduğu, TPE kararı ile de tanınmış marka olduğunun tescil edildiği, davalının … ibareli markasının tanınmış markanın kapsadığı emtia sınıfı açısından mutlak red nedeni olarak değerlendirilerek hükümsüzlük kararı verilmesi,farklı emtia sınıfı yönünden ise davacı markasının tanınmış olması nedeniyle davacı markasına zarar verip vermediği, tannımışlığından haksız fayda sağlanıp sağlanmadığı yönünden bir değerlendirmenin yapılması gerektiğini bildirmişlerdir.
Aynı heyet 14.1.2016 tarihli Ek Raporlarında; heyete teknik bilirkişi … ‘da eklenerek rapor düzenlemişlerdir. Mal ve hizmetlerin tablo halinde karşılaştırmasını yaptıkları anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin dosyaya tablolar, mütalalar sunmaları ve tüm raporlara itiraz etmeleri üzerine bilirkişiler 31.03.2016 tarihli duruşmaya davet edilmişler ve sözlü beyanda bulunmuşlardır. Duruşmada bilirkişiler sözlü olarak dinlenilmiş, bilirkişilerin sözlü beyanları alınmış, ancak duruşmada görüşlerine başvurulan bilirkişilerin dosyayı aydınlatamadıkları anlaşıldığından duruşmada dinlenilmeleri yönündeki ara karardan vazgeçilerek yeni bir hayet oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, …, …’den oluşan heyet’in 16.5.2017 tarihli raporları ve 26.10.2017 tarihli ek raporlarının denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere karıştırma ihtimalı, tanınmışlık bu kapsamda tanınmış markanın farklı mal ve hizmetlerde kullanılması halinde davacı markasının ne şekilde zarar göreceği olgusu dosyaya sunulan deliller ile marka hukukunun genel ilkelerine göre mahkeme hakimince değerlendirilecektir. Bu kapsamda; son alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile …, …ve … tarafından tanzim edilen 29.4.2015 tarihli raporda marka hukukunun genel ilkelerine göre hazırlandığından mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı markasının toplanan delillere göre tanınmış marka olduğu tespit edilmiştir. davacı markasının tanınmış marka olduğu, TPE kararı ile de tanınmış marka olduğunun tescil edildiği anlaşılmıştır. Son bilirkişi raporunda, dava konusu markaların 9.sınıfda kesiştiği, markalarda ortak olan esaslı ibarenin … ibaresi olduğu,markalar arasında karıştırma yol açacak benzerliğin bulunduğu, ortalama tüketicinin markaları karıştırma ihtimalinin bulunduğu, davalı adına … no ile tescilli … şekil ibareli markanın 9. sınıf emtia listesinde yer alan; Haberleşme cihazları hariç ses ve görüntünün kaydı, nakil veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) İçin cihazlar; Radyolar, televizyonlar, videolar, kameralar, audio cihazları ve parçaları, televizyon alıcıları İçin ilave cihaz alarak eğlence cihazları, slnematoğraflk cihazlar, uzaktan kumanda aletleri, kulaklıklar, hoparlörler, megafonlar, dlyafanlar, interkomlar, resim ve dia projeksiyon cihazları, Manyetik ve optik kayıt taştyıcılar: Plaklar, kasetler, diskler, disketler, CD’ler, çekilmiş sinema filmleri, Otomatik satış makinaları, Can kurtarıcı ve koruyucu donanımlar Can yelekleri, can simitleri, yüzme kollukları, dalgıçlar için solunum cihazları, dalgıç giysileri, dalgıç gözlükleri; emniyet kemerleri, emniyet ağları; işaret düdükleri ve fenerleri, işaret şamandıraları, Elektrik malzemeleri; Fişler, prizler, buatlar, vavyenler, anahtarlar, şalterler, devre kesiciler ve ayırıcılar, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, asansör kumanda panoları, klemensler (bağlantı parçası), elektrikte kutlanılan borular, kablo kanalları, butonlar, rezistanslar, elektrik ve elektronikte kullanılan bağlantı elemanları yani konnektörier ve soketler; kuvvetli alan tekniği için, yani elektrik iletim, dönüşüm, yükleme, ayarlama, sevk ve İdare için araç ve cihazlar, yangın söndürme afetleri ve cihazları yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, bunun dışında emtia sınıfı yönünden hükümsüzlük koşularının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının … ibaresinden oluşan markası … tarihinde … numarayla 01, 02, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 16, 17, 19, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28 nolu ürün ve hizmetler için, … nolu markası ise ilk markada yer alan bazı ürünlere ilave olarak 99. Sınıf, 1951 tarihli … numaralı olanı ise kaplanmış aşındırıcılar için tescil edilmiştir. Dosyaya klasör halinde sunulan tescil sayısı, tescillerin yıllara yayılan önceliği, mahkeme kararları, tanıtım reklam dökümanlarından ve TPE kayıtlarından markanın dünyada ve Türkiye’de tanınmış marka olduğu anlaşılmaktadır.
Hükümsüzlüğü istenilen … nolu davalı markası ise bir eksenden üç ayrı yöne bakan bağlantılı (Z) şeklindeki zikzak bir şekil ile … harflerinden oluşmaktadır.
Markalar arasında ayniyet düzeyinde benzerlik bulunmamakla beraber, davacının tanınmış … markasının davalı markasında aynen yer alması nedeniyle ilave şekil ve (K) harfi karıştırılma ihtimalini önleme gücüne sahip değildir. Bu itibarla aynı ve benzer olan ürün ve hizmetler yönünden karıştırma ihtimali bulunduğundan,son bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak markaların sınıflandırılmasına yönelik yönetmelik hükümlerine uygun, emtiaların ve sınıfların birbirleri ile olan ilişkileri ayrıntılı ve mahkeme denetimine uygun bir şekilde hazırlandığından tahkikat sonlandırılmış ve tarafların sözlü yargılama aşamasında da beyanları alınmıştır.
Bilindiği üzere Markaların benzerliği ile mal ve hizmetlerin benzerliğine ilişkin unsurların karşılıklı bir bağımlılık ve dengeleme ilişkisi içinde olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. İşaretlerin benzerliğinde ise, onların ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı da önemli bir faktördür.
Davacı markası tanınmış markadır. ‘makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli” ortalama tüketiciler yönünden, davacı markalarının tescilli olduğu sınıflarda işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak ve ayırt edilemeyecek düzeyde benzer oldukları bunun dışındakı sınıflarda ise davacı markasına zarar verme olgusu yada davacı markasından haksız olarak yararlanma olgusu yönünde delil bulunmadığından huzurdaki davada karıştırma ihkimali bulanan sınıflar açısından davalı markasının kısmi olarak hükümsüzlüğüne ,diğer sınıflar yönünden hükümsüzlük isteminin reddire karar verilmesi gerekmiştir.
Toplanan tüm deliller, türk patent ve marka kurumundan celp edilen marka tescil belgeleri, taraflarca hazırlama ilkesine göre taraf vekillerince dosyaya sunulan deliller, son alınan ve denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ışığında inceldiğinde; Davalı adına … no ile tescilli … şekil ibareli markanın 9. sınıf emtia listesinde yer alan; Haberleşme cihazları hariç ses ve görüntünün kaydı, nakil veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) İçin cihazlar; Radyolar, televizyonlar, videolar, kameralar, audio cihazları ve parçaları, televizyon alıcıları İçin ilave cihaz alarak eğlence cihazları, slnematoğraflk cihazlar, uzaktan kumanda aletleri, kulaklıklar, hoparlörler, megafonlar, dlyafanlar, interkomlar, resim ve dia projeksiyon cihazları, Manyetik ve optik kayıt taştyıcılar: Plaklar, kasetler, diskler, disketler, CD’ler, çekilmiş sinema filmleri, Otomatik satış makinaları, Can kurtarıcı ve koruyucu donanımlar Can yelekleri, can simitleri, yüzme kollukları, dalgıçlar için solunum cihazları, dalgıç giysileri, dalgıç gözlükleri; emniyet kemerleri, emniyet ağları; işaret düdükleri ve fenerleri, işaret şamandıraları, Elektrik malzemeleri; Fişler, prizler, buatlar, vavyenler, anahtarlar, şalterler, devre kesiciler ve ayırıcılar, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, asansör kumanda panoları, klemensler (bağlantı parçası), elektrikte kutlanılan borular, kablo kanalları, butonlar, rezistanslar, elektrik ve elektronikte kullanılan bağlantı elemanları yani konnektörier ve soketler; kuvvetli alan tekniği için, yani elektrik iletim, dönüşüm, yükleme, ayarlama, sevk ve İdare için araç ve cihazlar, yangın söndürme afetleri ve cihazları yönünden kısmı olarak hükümsüzlğüne,diğer emtia sınıflarında hükümsüzlük istemlerinin reddine,.. alan adının silinmiş olduğu ODTÜ Alan İdaresinin 31 Ekim 2007 tarihli yazısıyla anlaşıldığından bu talep yönünden dava konusuz kaldığından bu taleple ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, … yönünden alan adını tahsis eden kurumun yurdışı kaynaklı olması gözetildiğinde alan adının iptaline ilişkin talebin reddine,siteye Türkiye’ den erişimin engellenmesi şeklinde kullanımının önlenmesine, diğer taleplerin reddine, karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
2- Davalı adına … no ile tescilli … şekil ibareli markanın 9. sınıf emtia listesinde yer alan; Haberleşme cihazları hariç ses ve görüntünün kaydı, nakil veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) İçin cihazlar; Radyolar, televizyonlar, videolar, kameralar, audio cihazları ve parçaları, televizyon alıcıları İçin ilave cihaz alarak eğlence cihazları, slnematoğraflk cihazlar, uzaktan kumanda aletleri, kulaklıklar, hoparlörler, megafonlar, dlyafanlar, interkomlar, resim ve dia projeksiyon cihazları, Manyetik ve optik kayıt taştyıcılar: Plaklar, kasetler, diskler, disketler, CD’ler, çekilmiş sinema filmleri, Otomatik satış makinaları, Can kurtarıcı ve koruyucu donanımlar Can yelekleri, can simitleri, yüzme kollukları, dalgıçlar için solunum cihazları, dalgıç giysileri, dalgıç gözlükleri; emniyet kemerleri, emniyet ağları; işaret düdükleri ve fenerleri, işaret şamandıraları, Elektrik malzemeleri; Fişler, prizler, buatlar, vavyenler, anahtarlar, şalterler, devre kesiciler ve ayırıcılar, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, asansör kumanda panoları, klemensler (bağlantı parçası), elektrikte kutlanılan borular, kablo kanalları, butonlar, rezistanslar, elektrik ve elektronikte kullanılan bağlantı elemanları yani konnektörier ve soketler; kuvvetli alan tekniği için, yani elektrik iletim, dönüşüm, yükleme, ayarlama, sevk ve İdare için araç ve cihazlar, yangın söndürme afetleri ve cihazları yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine, Diğer emtia sınıflarında hükümsüzlük istemlerinin reddine,
3-… alan adının silinmiş olduğu ODTÜ Alan İdaresinin 31 Ekim 2007 tarihli yazısıyla anlaşıldığından bu talep yönünden dava konusuz kaldığından bu taleple ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-… yönünden alan adını tahsis eden makamın yurdışı kaynaklı olması gözetildiğinde alan adının iptaline ilişkin talebin reddine,siteye Türkiye’ den erişimin engellenmesi şeklinde kullanımının önlenmesine,
5-Diğer taleplerin reddine,
6-… hakkındaki davanın husumetten reddine dair hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden bu hususda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
7-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 18,75 TL harcın davalıdan tahsiline,
8-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın kısmen reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan bozma öncesi 3.221,71 TL, bozma sonrası 7.271 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafın yapmış olduğu, 899 TL yargılama giderinin taktiren 1/3 inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilip hüküm usulen tefhim kılındı.13/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır