Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/296 E. 2021/399 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/296 Esas
KARAR NO : 2021/399

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/12/2012
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacıların tanınmış … ve … tescilli markalarına yönelik tecavüzün önlenmesi, el konulan ürünlerin imhası, ihtiyati tedbire karar verilmesini, tespit edilen ürünlerin gümrük işlemlerini durdurma kararının devamına ve tespit edilen ürünlerin muhafaza edilmesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Davacıların marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüz fiilinin men’i ve bu tecavüzün giderilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davacı yönünden ayrı ayrı 1000-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını, El konulan ürünlerin imhasına, Depolama-sundurma ücretinin davalılara tahmiline, Davalılar aleyhine verilecek mahkeme kararının Türkiye’nin bütününde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA; Davalılar açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın; davacıların tanınmış ve tescilli markalarına yönelik tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi, el konulan ürünlerin imhası, ihtiyati tedbire karar verilmesi ayrıca fazlaya dair hakları saklı tutularak her bir davacı yönünden ayrı ayrı 1000’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ve hükmün ilanı kapsamında açılmıştır.
Bilirkişi … tarafından sunulan 28/03/2013 tarihli bilirkişi raporunda, yapılan incelemede … ve … ibareli güneş gözlüklerinin sahte olduğu tespit edilmiştir.
… ve … firmasına ait marka tescil belgeleri celp edilmiş, … , … , … ibareli markaların davacılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK kapsamında inceleme yapılmıştır.
556 SAYILI KHK 61 maddesi gereğince
Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 9 uncu maddede belirtilen biçimlerde kullanmak
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için gümrük bölgesine yerleştirmek, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutmak veya ticari amaçla elde bulundurmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Markalar hakkında KHK nın 61.maddesinin 9.maddeye yaptığı yollama nedeniyle
Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir:
a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması. ,,” Eylemleri markaya tecavüz teşkil eder.
Bu madde genel olarak ,marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak işaretlerin kullanılmasını yasaklamaktadır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere marka ile aynı veya benzer olan işaretin tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerde kullanılarak halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açılması,marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında “ilişkilendirilme ihtimali” olduğu ihtimali de “karıştırılma ihtimali” kavramına dahil sayılmıştır. Karıştırılma ihtimalinde ,halkın iki işaret arasında herhangi bir şekilde ,herhangi bir sebeple bağlantı kurması yeterlidir. Alıcıların aldıkları ürünlerin başka bir işletmeye ait olduğunu bilmelerine rağmen ,iki işletme arasında ekonomik veya organik bir bağlantı olduğu yanılgısına düşmeleri halinde ,karıştırılma ihtimali vardır ve markalar arsında iltibasın mevcut olduğu kabul edilmektedir.
556 sayılı KHK nin 61-b bendine göre ise “Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek markaya tecavüz sayılan fiiller arasında sayılmaktadır.556 sayılı KHK 9.maddesinin b bendinde markanın aynısının ya da benzerinin iltibas oluşturacak şekilde kullanımı markaya tecavüz teşkil etmektedir.KHK 61 -b bendinde ise ayırt edilemeyecek kadar benzer kavramına yer verilmiştir..Benzer ile ayırt edilemeyecek kadar benzer terimleri birbirinden farklıdır.Birincisi iltibasa neden olurken ikincisi taklit yaratmaktır.Böylece KHKnın 61-b ye göre markanın veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin kullanılması markanın taklit edilmesi anlamına gelmektedir.
Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir. KHK m. 62/1-b’de, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Ancak KHK’da hangi hallerde manevi tazminata hükmedilebileceği belirtilmemiştir. Somut olayda davalılar tarafından taklit ürünler ticari amaçla Mersin Yolcu Gümrüğünde ele geçirilmiştir. Dolayısıyla davalıların, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacılara ait markayı taşıyan ürünleri taklit olduğunu bilerek ticari amaçla KKTC’den yükleyip Gürcistan’da satışa arz edilmek üzere hazırladıkları , dolayısıyla marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır. Davalıların , davacılara ait marka hakkına tecavüz eylemi kusur niteliğinde olduğundan davacıların manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 1000-TL manevi tazminatın ödenmesine de karar verilmesi gerekmiştir.
Toplanan deliller dosya kapsamına sunulan deliller ile birlikte incelendiğinde;… Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü’nde … Ltd. Şti. (…) ait …isimli gemide … plakalı araç ile taşınan … tır kamesi muhteviyatı eşyalar üzerinde yapılan fiziki muayene sonucunda üzerinde …ibaresi bulunan 44 koli güneş gözlüğü ve yine üzerinde … ibaresi bulunan 4 koli güneş gözlüğü tespit edildiği ve belirtilen ürünler bakımından 4458 sayılı Gümrük Kanunun 57. Maddesi gereğince işlemlerin durdurulmasına karar verildiği, … ‘nün, durdurma kararı ile tespit tutanağı kapsamından anlaşıldığı, Durdurulan ürünler ile ilgili olarak … (Kapatılan) Fikri ve Sınal Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E, sayılı davası ile …Tic. Ltd, Şti. aleyhine dava açıldığı ve davanın reddedildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/10997 E. dosyası ile Yerel Mahkemenin davalının taşıyan konumunda olduğu, sorumluluğu bulunmadığı hususundaki görüşü ile karanın onandığı, gümrükte durdurulan ürünlerin taklit olduğu hususunun 20.04.2012 tarihli ve 12.08.2010 tarihli bilirkişi raporları ile tespit edildiği, gümrük belgeleri kapsamına göre, ve kesinleşen dosyada davalı davalı yanca sunulan belge ve gümrük müdürlüğünden gelen işlem dosyasından, ürünlerin göndericisinin … ve alıcısının ise … olduğu , davalıların haklarında açılan davada delil bildirmedikleri, kaldiki ele geçen ürünlerin taklit ürünler olduğu ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun bilirkişi raporları ile anlaşıldığı , davacıların iddiası, marka tescil belgeleri, … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünün 29.10.2009 tarihli, … referans sayılı durdurma kararı, 23.10.2009 tarihli tespit tutanağı, … (Kapatılan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …E.sayılı dava dosyası,Yargıtay ilamı, ürünlerin taklit olduğuna dair bilirkişi raporları bir bütün olarak incelendiğinde … ve …’nin davacılara ait tescilli marka haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,Marka hakkını ihlal nedeniyle 1000 TL’er TL Manevi tazminat isteminin kabulü ile haksız fiil tarihinden itibaren en yüksek avans faziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsili ile her bir davacıya ödenmesine,El konulan ürünlerin imhası için karar kesinleşmesini beklenmeden SMK 163. madde kapsamında hızlı imha prosedürü işletilerek derhal Gümrük Müd. müzekkere yazılmasına, depolama sundurma ücretinin davalılardan tahsiline, Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının( … ve …) davacılara ait tescilli marka haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle 1000 TL’er TL Manevi tazminat isteminin kabulü ile haksız fiil tarihinden itibaren en yüksek avans faziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsili ile her bir davacıya ödenmesine,
3-El konulan ürünlerin imhası için karar kesinleşmesini beklenmeden SMK 163. madde kapsamında hızlı imha prosedürü işletilerek derhal Gümrük Müd. müzekkere yazılmasına, depolama sundurma ücretinin davalılardan tahsiline,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
5 – 136,62 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 106,92 TL eksik harcın davalılardan tahsiline,
6-Marka hakkına tecavüzün tespiti yönünden,Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan ayrı ayrı alınarak her bir davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan ayrı ayrı alınarak her bir davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,70 TL peşin harç, 21,15 TL başvuru harcı, 2.100 TL bilirkişi ücreti 190,90 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.341,75 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 09/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır