Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/217 E. 2021/372 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/217
KARAR NO : 2021/372

DAVA : FSEK – TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 06/08/2012
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillinin davalılardan … A.Ş. için çekilecek bir tanıttım filminin yönetmenliğini yapması amacıyla adı geçen davalının reklam koordinatörü … ve işin yapımını üstlenen dava dışı … Ltd. Şti’nin sahibi … tarafından Türkiye’ye davet edildiğini ve ayrıca kendisinden çekilecek reklam filmi için konsept oluşturmasının da istendiğini bunun üzerine müvekkilinin, dünyadaki birçok havacılık şirketi için üretilmiş eserleri incelediğini ve “…” firmasının ihtiyaçlarını da gözeterek yeni bir konsept/yaklaşım oluşturduktan sonra …’daki işlerine ara vererek 22.07.2010 tarihinde Türkiye’ye geldiğini, söz konusu “tanıtım filmi” işinde diğer davalı … A.Ş.’nin ise “ajans” olarak rol aldığını, müvekkilinin Türkiye’ye geldikten sonra yapılan toplantılarda çekilecek filmin bir “tanıtım filmi” olduğu fuar vb. organizasyonlarda kurulacak kapalı devre ekranlarda döneceğinin söylendiğini, gerek tanıtım filmi ve gerekse tanıtım filmi işi sırasında oluşturulacak arşiv çekimlerinin ileride başka amaçlarla kullanılması söz konusu olur ise müvekkili (yönetmene), oyunculara ve müzik eserini yapan kişiye piyasa şartları gözetilerek mutabık olacakları bir miktar üzerinden ayrıca telif ücreti ödeneceğinin deklare edildiğini, tanıtım filminin çekimlerine başlandığında, iyi bir görüntü yönetmeni bulunamadığı için filmin “yönetmenlik” işi dışında “görüntü yönetmenliği” işini de müvekkilinin üstlenmesinin istendiğini ve böylece müvekkilinin filmin görüntü yönetmenliğini de yapmış olduğunu, başlangıçta 20-25 gün içinde bitirilmesi planlanan tanıtım filminin çekilip, montajlanarak teslim edilmesinin, davalılar ve dava dışı yapımcı şirketten kaynaklanan sebeplerle 4 ay gibi uzun bir sürede tamamlanabildiğini, davalıların ortaya çıkan eseri, hiçbir düzeltme talepleri olmaksızın ve memnuniyetlerini dile getirerek kabul ettiklerini, açtıkları işbu davanın davalıların; müvekkilinin yönetmenliğini yaptığı tanıtım filminin/eserin, müvekkilinin izni ve bilgisi dışında haksız olarak kullanmaları sebebiyle tazminat ve davalıların elde ettikleri karın tahsili davası olduğunu, müvekkilinin, bir belgesel çekimi için 2011 yılı Eylül ayında önce …’a ardından da İstanbul’a geldiğinde, bir televizyondaki (… Haber) … hava durumu/sor bültenini “sunar/sundu” şeklindeki reklam görüntülerinin kendisinin “tanıtım filmi” olarak çektiği esere ait görüntüler olduğunu görmüş olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin … firmasının … ile telefon ve e-mail yoluyla iletişime geçerek haksız tecavüzlerin ortaya çıkarılarak gerek bunlar için ve gerekse de tanıtım filmi için ödenmeyen telif ücretlerinin ödenmesini istemiş olduğunu, …’ün bu talep üzerine haksız kullanımların neler olduğunu davalı ajans yetkilisi …’ a e-mail yoluyla sorduğunu, davalı ajans yetkilisi …’un da, diğer davalı … reklam koordinatörü …’e cevabi olarak 07.10.2011 tarihli e-maili gönderdiğini, …’un e-maili gönderirken müvekkilinin de e-maile ekli olduğunu gözden kaçırdığı için …’e gönderdiği e-maili farkına varmadan aynı anda müvekkiline göndermiş olduğunu, müvekkilinin “sunar-sundu” reklamı dışında, yönetmenliğini yaptığı eserin izni ve bilgisi olmadan davalılarca hukuka aykırı olarak başka şekillerde de kullanıldığına böylece muttali olduğunu, davalıların bilerek, isteyerek ve izinsiz olarak müvekkilinin haklarına tecavüz ettiklerini ve doğal olarak bu işlerden kar elde ettiklerini, davalıların hak ihlallerinin, söz konusu e-mailde belirtilenlerle de sınırlı olmadığını, 3. Yıl kampanya filmi (…kanlarlında), Bir adet 59 TL’ye uçuş kampanya filmi ( … kanalında), Bir dakikalık uzun film (…), “…” filmi galasına bedava bilet verme kampanya filmi, 2 adet “…” şeklindeki reklam ve sponsorluk filmlerinin (TV kanallarının. hava durumu ve spor programları için) de yapıldığını, bunların dışında başka ihlallerin de olduğu kanaatinde olduklarını, bunların da tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla “asgari miktar” olarak ve şimdilik 25.000,00 TL olarak açtıkları davanın HMK 107 maddesi gereğince “belirsiz alacak” davası olarak görülüp, yargılama neticesinde tam ve kesin olarak tespit edilecek tazminatın ve davalıların elde ettikleri karın haksız fiillerin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu tanıtım filmi üzerinde hak sahipliğinin bulunmadığını, söz konusu tanıtım filminin müvekkili şirket tarafından …Ltd. Şti. ile çalışılarak meydana getirilmiş olduğunu, dolayısıyla dava dışı yapımcı şirketin müvekkili şirkete tüm telif haklarının kendisine ait olduğu konusunda taahhütler verdiğini ve müvekkili şirketin de bu tanıtım filmi için kullanım, değişiklik, vs. gibi haklara ilişkin telif bedellerini ikinci yıl da dahil olmak üzere yapımcı şirkete ödemiş olduğunu, bu noktada yapımcı şirketin çalışanı olan davacı ile aralarındaki ilişkinin, müvekkili şirketi bağlamadığını, ayrıca dava dışı yapımcı şirket tarafından hazırlanmış bütçe bilgilerini içerir evrakta ve tanıtım filmine ait tüm evraklarda da görüldüğü üzere , söz konusu tanıtım filminin yönetmeni olarak, “…” isminin yer almakta olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın kendisini söz konusu tanıtım filminin yönetmeni olarak göstererek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, ancak davacının söz kanusu tanıtım filminin sadece “görüntü yönetmeni” olduğunun açık olduğunu, görüntü yönetmenin tanıtım filmi üzerindeki hak sahipliğin söz konusu olmadığını, davacının söz konusu reklam Üzerinde iddia ettiği üzere hiçbir hak ve yatırım faaliyeti içerisinde bulunulmadığını, davacının söz konusu tanıtım filminin görüntü yönetmeni olup senaryo dahil tüm yapımın müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketin kendisine sunmuş olduğu senaryo için bir araya getirilen görüntülerin eser olduğunun iddia edilmekte olduğunu ancak her görüntünün eser olmasının da hayatırı olağan akışına ve kanuna aykırı olacağını, tanıtım filminde yer alanı görüntülerin de bu hali ile bir fikir eserinde bulunması gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber, bir tanıtım filmi söz konusu olduğunda Türkiye’de ticari teamül haline gelmiş bazı ticari uygulamaların söz konusu olduğunu, sektörel bilirkişi incelemesi ile de ortaya koyulacağı gibi, öncelikle Türkiye’de tanıtım filmi çeken yönetmene, yapım şirketinin bütçesine dahil olmak üzere bir kaşe bedelinin ödenmekte olduğunu, çünkü tanıtım yada reklam filmleri için yoğun kullanım döneminin ilk bir yıl olduğunu, sonrasında film kullanılmak istenirse bu sefer kaşe bedelinin altında makul bir ücretin ödenebildiğini, ama tanıtım filmleri söz konusu olduğunda yönetmene ikinci yıl ödemesinin yapılmadığını, çünkü tanıtım filmlerinin reklam filmleri kadar ticari geliri olmayan ve şirketin kendi içerisinde ya da fuarlarda kullandığı bir yayın olduğunu, ancak müvekkili şirketin, tanıtım filminde yer alan bir takım görselleri kullanarak bir reklam filmi meydana getirdiği için, dava dışı yapımcı şirkete müvekkili şirket tarafından bu değişikliklere ilişkin telif bedelinin de ödenmiş olduğunu, bu halde; kaşe bedelinin, birinci yıl telif hakkı ve reklam filmini oluşturan değişikliklere ilişkin telif bedelini ödemiş olan müvekkili şirketin haksız bir kullanım içerisinde olmasının düşünülemeyeceğini, dava konusu tanıtım filmi için dava dışı yapımcı şirket ile çalışma hususunda, müvekkili şirketin müşterisi olan diğer davalı …A.Ş.’nin ısrarcı olması ve onların talebi ile müvekkili şirket dava dışı yapımcı şirketle işbirliği yapılmak durumunda kalındığını, dolayısıyla dava dışı yapımcı şirket ile diğer davalı … arasındaki sözleşmeler ve yazışmaların da davanın çözülmesi için gerekli belgeler olduğundan, özellikle aralarındaki tanıtım filmi çekimine ilişkin sözleşmenin mahkeme dosyasına sunulması hususunda, hem diğer davalı … hem de dava dışı yapımcı şirkete müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir tanıtım ya da reklam filmi için hiçbir şey görüşülmediğini, müvekkili şirketin, davacının telif hakkı bedellerinin de dahil olduğu tüm ödemeleri de eksiksiz bir şekilde dava dışı yapımcı şirkete ödediğini, davacının ise kötü niyetli olarak açmış olduğu dava ile haksız bir kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, çünkü kendisine bu tanıtım filmine ilişkin tüm bedellerin fazlasıyla ödenmiş durumda olduğunu, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu, dava dışı yapımcı şirkete yapılan ödemelerin bir adet tanıtım filmi ve 1 dakikalık reklam filmi için gerçekleştirildiğini, fakat işin teslimi sırasında, tanıtım filmi verildiğini, 1 dakikalık reklam filminin ise daha sonra verilmesinin kararlaştırılmış olduğunu, söz konusu 1 dakikalık filmin, hiçbir şekilde oluşturulmadığını, dolayısıyla tanıtım filmi bütçesi içerisinde yönetmene ödenen kaşe bedeli ve telif bedellerinin; bir adet tanıtım filmi ve 1 dakikalık reklam filmi için ödenmiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin anlaşmalı ajansı olan … A.Ş. (…) tarafından Ağustos 2010 tarihinde … Ltd.Şti. (…) isimli yapımcı şirkete Anadolujet tanıtım filmi stok görüntü çekimi işlerinin verildiğini, Mezkur çekimle ilgili işlemler ve ödemelerin müvekkili …’nin anlaşmalı reklam ajansı … tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, … tanıtım filmi ve stok çekimi işine ilişkin olarak, senaryo ve çekim planlarının müvekkilinin anlaşmalı reklam ajansı … tarafından hazırlanarak yapımcı …’ne verilmiş olduğunu, bu çekim pianlarına göre görüntülerin çekilmesi ve senaryoya uygun birleştirilmesinin yapımcı …’deri talep edilmiş olduğunu, tanıtım filminin çekim planları, senaryosu ve ses düzeninin müvekkilinin anlaşmalı reklamı ajansı … tarafından yapılmış olduğunu, yapımcı şirket …’nin … tanıtım filmi ve stok çekimiyle ilgili olarak davacı yönetmen …’le anlaşmış olup, … tanıtım filmi ve stok çekimi işine ilişkin olarak yapılması gereken tüm ödemelerin müvekkilinin anlaşmalı reklam ajansı olan … tarafından yapımcı şirket …’ne yapılmış olduğunu, müvekkilinin anlaşmalı reklam ajansı olan …’nın, yapımcı şirket …’ye defalarca sözleşme yapılmasını teklif etmesine karşın …’nin daha sonra yaparız şeklindeki yaklaşım; sebebiyle imzalanmış yazılı bir prodüksiyon sözleşmesinin bulunmadığını, ayrıca, …’nin tanıtım filmini Uzun ve kısa versiyon olarak teslim edeceğini kabul etmesine rağmen iş yoğunluklarından kısa versiyonu teslim etmemiş olduğunu, müvekkili …’nin anlaşmalı reklam ajansı …’ya “verilen görüntülerden siz yapın” şeklinde ifade kullanıldığı hususunun müvekkiline aktarılmış olduğunu, sinema eserlerinde; kompozisyonun, sıralamanın, çekim planlarının sahibinin hususiyetini taşımasının şart olduğunu, … tanıtım filminin çekim planlarının, senaryosunun ve ses düzeninin müvekkilinin anlaşmalı reklam ajansı … tarafından yapılmış olduğunu, bu dürüm göz önüne alındığında; Anadolujet tanıtım filminin, çekim planlarına göre görüntülerin çekilmesi ve senaryoya Uygun birleştirilmesi şeklindeki çalışmanın, davacı yönetmenin hususiyetini taşıyıp taşımadığı konusunun açık olmadığını, … tanıtım filminin, bir tanıtım filmi olması sebebiyle niteliği itibariyle bir sinema eseri kategorisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, … tanıtım filminin bir sinema eseri olarak değerlendirilemeyeceğinden FSEK 10. maddesinde yer alan, “birden fazla kişinin iştiraki ile vücuda getirilen eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek ve tüzel kişi tarafından kullanılır” şeklindeki düzenleme uyarınca, … tanıtım filminin üzerindeki hakların eser sahiplerini anlaşmalı reklam ajansı … vasıtasıyla bir araya getiren müvekkiline ait alacağının açık olduğunu, reklamların birden çok eser türünün bir araya gelmesi ile oluşan bir bütün olduğunu bu nedenle sırf tanıtım filminden bazı görüntülerin reklam filminde kullanılmış olmasının, davacı yönetmenin reklam filmi üzerinde eser sahipliği iddiasını ileri sürülmesine imkan tanımayacağının açık olduğunu, kaldı ki; reklam/promosyon filmi için görüntülerden bazı parçaları kullanmak istenildiğinde; müvekkilinin anlaşmalı ajansı … tarafından bu durumun yapımcı …’e sorulmuş olduğunu onaylarının alınmış ve teliflerinin de ödenmiş olduğunu, bu itibarla, herhangi bir kabul anlamına gelmemek üzere; tanıtım görüntülerinden bazı parçaların reklam/promosyon filmi için kullanılmış olmasının davacıya tazminat ya da temin edilen karın talep edilmesi imkanı tanımasının söz konusu olamayacağını, müvekkilinin FSEK ‘e aykırı bir davranış söz konusu olmadığını, yapımcı şirket …’nin reklam/promosyon için bazı parçaların kullanılmasına onay vermiş, gerekli telif ödemeleri de …’ e yapıldığını, davacı … ve yapımcı …’e gerekli tüm ödemelerin yapıldığı göz önüne alındığında, davacının müvekkilinden bir talepte bulunamayacağının açık olduğunu beyan etmiştir.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
22/01/2015 tarihli yönetmen …, yönetmen … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda özetle: Telif hakları genel müdürlüğüne göre: “5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip koruma altına almabilmesi için; fikri bir çabanın ürünü olması, sahibinin hususiyetini taşıması, şekillenmiş olması, kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi, gerekmektedir. Bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir. Bir eserin birden fazla sahibi olabilir. Bir işlemenin veya derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak kaydıyla onu işleyendir. Sinema eserlerinde; Yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı eserin birlikte sahibidir.” buna göre yönetmenin tartışılmaz olarak eser sahibi olduğu ve haklarından feragat etmesinin söz konusu olmadığı, dava konusu olan projede de (her ne kadar tanıtım filmi olsa da) yönetmen eser sahibi sayılacağı, sonuç olarak (bugünkü sektörel uygulamada yeri olmasa da) davacının talebinde haklı göründüğü fakat bu konuda tazminatın belirlenmesinin davacı tarafin önerdiği yollarla yapılamayacağı, makul olanın herhangi bir ek çekim yapılsaydı doğacak maliyeti yani ekstra bir yönetmen maliyeti (kaşesi) ve prodüksiyon maliyetinin hesaplanması gerektiği, bu da tecrübelerine göre örnek videolarda izledikleri çekimler için yaklaşık 75.000 TL ile 150.000 TL arasında olabileceği, bu karışık durumunun bir an evvel sonuçlandırmak adına heyet olarak tavsiyelerinin yönetmen …’e, şu anda var olan ortalama reklam yönetmeni kaşesi olan 25.000 TL üzerinden ödeme yapılması gerekeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
05/10/2015 tarihli yönetmen …, yönetmen … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: 22.01.2015 tarihli kök raporlarındaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek bir durum bulunmadığı, herhangi bir reklam filminin herhangi bir firmanın satışlarını ne derece arttırdığının tespitinin neredeyse imkansız olduğu ayrıca …’ nın bu reklam filmi yerine yeni bir reklam filmi çekerek de reklam filminden kaynaklanan getiriyi sağlıyabileceği, davalı …’ nin asıl ve tek karının ek çekim maliyetinden kurtulması olduğu, ek çekim maliyetinin de kök raporda belirttikleri gibi yönetmen maliyeti (kaşesi) ve prodüksiyon maliyeti yaklaşık 75.000 TL ile 150.000 TL.” arasında olduğu (Bu aralığın tam olarak – veya daha dar bir bantta – belirlenmesinin imkansız olduğu), şu anda reklam piyasasında var olan ortalama reklam yönetmeni kaşesi ücreti olan 25.000,TL.” nin (yönetmen maliyeti) davalılardan alınarak davacı …’e ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
31/03/2016 tarihli yönetmen …, yönetmen … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen 2.ek raporda özetle: Daha önce hazırlanan ilk iki rapordaki tespit ve değerlendirmelerini değiştirecek bir durum oluşmadığı bildirilmiştir.
05/01/2016 tarihli FSEK uzmanı …, senarist-yönetmen-yapımcı … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda özetle: “…”adlı tanıtım filminin FSEK 5.maddesi çerçevesinde sinema eseri olduğu, davacının davaya konu tanıtım filminin birlikte eser sahibi olduğu, ” …, …, …, …, …, …, …” adlı reklamların, davacının görüntü yönetmeni olarak çektiği eser vasfını haiz olmayan tek tek planlardan, ham görüntülerden davalı …’nın yeni bir hususiyetle işleyerek yaptırdığı ve bu anlamda davacı …’in yönetmen olarak hususiyetini taşımayan reklam filmleri olduğunda hak ihlaline sebep olmadığı, “… ” adlı reklamın davacı …’in yaptığı eser olan ve yönetmen olarak sahibinin hususiyetini taşıyan 5 dakika 38 saniyelik …, … adlı eserin son bölümünden bir iki plan atılarak davacının hususiyet kattığı yönde kullandığı, bu çerçevede FSEK 21.maddesi çerçevesinde ihlal yaratan tek kullanımın bu olduğu, hem FSEK 68.maddesi, hem de FSEK 70/2 veya 70/3.maddeleri kapsamında maddi tazminat talep edildiğinde, talep edilen toplam bedelin, anılan seçenekler uyarınca istenebilecek “en çok bedel” ile sınırlı olacağından davacının bu taleplerinden hangisi yüksek ise, en yükseğine hükmedilebileceği yapılan değerlendirme sonucunda davacının talep edebileceği en yüksek tazminatın FSEK 68.maddesi çerçevesindeki 3.000-TL x 3= 9.000-TL olabileceği, ancak hükmedilen bedelin ferileriyle birlikte fiilen ödenmesi halinde, Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca”, taraflar arasında FSEK 68/4 maddesi kapsamında bir sözleşmenin oluştuğu kabulü paralelinde, dava konusu kullanımın yasal hale geleceği ve davalı tarafça kullanılabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
03/07/2017 tarihli FSEK uzmanı …, senarist-yönetmen-yapımcı … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: “…, … “adlı tanıtım filminin FSEK 5.maddesi çerçevesinde sinema eseri olduğu, davacının davaya konu tanıtım filminin birlikte eser sahibi olduğu, “…, …, …, …., …, …, …” adlı reklamların, davacının görüntü yönetmeni olarak çektiği eser vasfını haiz olmayan tek tek planlardan, ham görüntülerden Davalı …’nın yeni bir hususiyetle işleyerek yaptırdığı ve bu anlamda davacı …’in yönetmen olarak hususiyetini taşımayan reklam filmleri olduğunda hak ihlaline sebep olmadığı, … adlı reklamın davacı …’in yaptığı eser olan ve yönetmen olarak sahibinin hususiyetini taşıyan 5 dakika 38 saniyelik …, … adlı eserin son bölümünden bir iki plan atılarak davacının hususiyet kattığı yönde kullandığı, bu çerçevede FSEK 21 çerçevesinde ihlal yaratanı tek kullanımın bu olduğu, hem FSEK 68. hem de FSEK 70/2 maddeleri veya FSEK 70/3 maddesi kapsamında maddi tazminat talep edildiğinde, talep edilen toplam bedelin, anılan seçenekler uyarınca istenebilecek “en çok bedel” ile sınırlı olacağından davacının bu taleplerinden hangisi yüksek ise, en yükseğine hükmedilebileceği yapılan değerlendirme sonucunda davacının talep edebileceği en yüksek tazminatın FSEK 68 maddesi çerçevesindeki 3.000-USD x 3- 9.000-USD (TL yazılması gerekirken sehven USD yazıldığı anlaşılmıştır) olabileceği ancak hükmedilen bedelin ferileriyle birlikte fiilen ödenmesi halinde, Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca”, taraflar arasında FSEK 68/4 maddesi kapsamında bir sözleşmenin oluştuğu kabulü paralelinde, dava konusu kullanımının yasal hale geleceği ve davalı tarafça kullanılabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
29/05/2018 tarihli FSEK uzmanı …, yapımcı-yönetmen-senarist … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda özetle: … Video başlıklı, 5 dakika 37 saniye uzunluğundaki tanıtım filminin eser niteliğinde olduğu, davacının hukuka aykırılık iddiasına dayanak teşkil eden altı adet videodan beşinde bu tanıtım filmindeki görüntülerden kısmen ya da tamamen faydalanıldığı, söz konusu kullanımın FSEK 21. maddede düzenlenen işleme hakkının kullanılması konusunda bir sözleşme yapılmasını gerektirdiği ve taraflar arasında böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığının anlaşıldığı, işleme hakkının tanınması için davacıya ödenmesi gereken bedelin 3000 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
14/07/2020 tarihli FSEK uzmanı …, yapımcı-yönetmen-senarist … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: Kök rapordaki kanaatlerinin değişmediği, davacının hukuka aykırılık iddiasına dayanak teşkil eden altı adet videodan beşinde bu tanıtım filmindeki görüntülerden kısmen ya da tamamen faydalanıldığı, söz konusu kullanımın FSEK 21.madde de düzenlenen işleme hakkının kullanılması konusunda bir sözleşme yapılmasını gerektirdiği ve taraflar arasında böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığının anlaşıldığı, işleme hakkının tanınması için davacıya ödenmesi gereken bedelin 3000 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya 05/01/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının yönetmenliğini yaptığı tanıtım filmin/eserin davacının izni ve bilgisi dışında kullanılması nedeni ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000 TL tazminatın haksız fiil tarihinden, haksız fiil tarihinin tespit edilmemesi halinde ise 07/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce itibar edilen 05/01/2016 tarihli FSEK uzmanı …, senarist-yönetmen-yapımcı … ve mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere: “…, …” adlı tanıtım filminin FSEK 5.maddesi çerçevesinde sinema eseri olduğu, davacının davaya konu tanıtım filminin birlikte eser sahibi olduğu, ” …, …, …, …, …, … ” adlı reklamların, davacının görüntü yönetmeni olarak çektiği eser vasfını haiz olmayan tek tek planlardan, ham görüntülerden davalı … A.Ş.’nin yeni bir hususiyetle işleyerek yaptırdığı ve bu anlamda davacı …’in yönetmen olarak hususiyetini taşımayan reklam filmleri olduğunda hak ihlaline sebep olmadığı, “…” adlı reklamın davacı …’in yaptığı eser olan ve yönetmen olarak sahibinin hususiyetini taşıyan 5 dakika 38 saniyelik “…, …” adlı eserin son bölümünden bir iki plan atılarak davacının hususiyet kattığı yönde kullandığı, FSEK 21.maddesi çerçevesinde ihlal yaratan tek kullanımın bu olduğu, hem FSEK 68.maddesi hem de FSEK 70/2 veya 70/3.maddeleri kapsamında maddi tazminat talep edildiğinde, talep edilen toplam bedelin, anılan seçenekler uyarınca istenebilecek “en çok bedel” ile sınırlı olacağından, davacının bu taleplerinden hangisi yüksek ise en yükseğine hükmedilebileceği bilirkişilerce yapılan değerlendirmede davacının talep edebileceği en yüksek tazminatın FSEK 68.maddesi çerçevesinde 3.000-TL x 3= 9.000-TL olabileceği ancak hükmedilen bedelin ferileriyle birlikte fiilen ödenmesi halinde, Yargıtay’ın yerleşik içtihadları uyarınca, taraflar arasında FSEK 68/4 maddesi kapsamında bir sözleşmenin oluştuğu kabulü paralelinde, dava konusu kullanımın yasal hale geleceği ve davalı tarafça kullanılabileceği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-FSEK 68.maddesi uyarınca 3.000 TL nin 3 katı olan (3.000 x 3 = 9.000 TL) 9.000 TL ‘nin 07/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-614,79 TL ilam harcından, 371,25-TL peşin harcının mahsubu ile eksik 243,54-TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafın yaptığı 21,15 TL başvuru harcı, 371,25 peşin harç, 7.061,80-TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam yargılama gideri olan 7.454,20-TL den, davanın kabul/red oranına göre 2.683,51 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … A.O tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre 32,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.O na verilmesine,
8-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 10 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre 6,40 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ne verilmesine,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır