Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/173 E. 2018/44 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/173 Esas
KARAR NO : 2018/44

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2012
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülen patentin hükümsüzlüğü davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … sayılı patentin buluş basamağı taşımadığını, ve yenilik kriteri de taşımadığını, patentin Salbutamol ve ipratropyum bromide kombinasyonunda, … (…), … (…) gibi … sınıfından bir propellantın veya bunların karışımı bir propellantın bulunması ve bu kombinasyonda salbutamolün süspansiyon halinde ve İpratropyum bromîdin ise çözünmüş bir solüsyon halinde bulunmasını koruma altına alan patentte açıklanan problemlere yönelik önerilen bu çözümün yeni olmadığını, dilekçeleri ekinde sundukları … , … , … , …, … ,… , … ,… sayılı döküman ve belgeleri dikkate alan uzman kişinin … ya da … gibi propellan gazların kullanıldığı formülasyonlarda etanol ve aside yer verilip salbutamolün süspansiyon halde sunulmasını ve ayrıca Ipratropyumun solüsyon haline getirilmesini göreceğini, dolayısıyla tekniğinde uzman kişinin etkin maddelerin bu bilindik özellikleri itibarı ile korunan buluşa ulaşacağını, patentin yenilik ve/veya buluş basamağına sahip olma kriterlerine uymaması nedenlerine istinaden davalıya ait … sayılı patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının atıfta bulunduğu belgelerin hiçbirinin aynı anda süspansiyon halinde salbutamol ve solüsyon halinde ipratropyum açıklamamış olması nedeniyle, patentin yenilik özelliğine sahip olduğunu, buluş basamağı incelemesinin ise bir sistematik yaklaşım gerektirdiğini, tartışılan patentin salbutamol ve ipratropyum gibi ikili ilaç sistemlerinde stabilité problemini çözdüğünü, atıf yapılan tekniğin bilinen durumuna ait belgelerin stabilité problemlerini bu şekilde çözmeye yönelecek bir tavsiyede bulunmadığını, en yakın belge olarak gösterilen … patentinin tek fazlı sistemler ile solüsyon yolu ile stabilité teminini önermesi nedeni ile patentin İçeriğinden uzaklaştırıcı bilgi içerdiğini, ayrıca atıf yapılan belgelerin stabilite problemlerine farklı çözümler getirmesi itibarı ile kombine etmeye elverişli olmadığını, adı geçen etkin maddelerin etanol içerisinde süspande olabildiği gibi, çözünebildiği etkin maddelerden biri süspande halde iken, diğerinin her zaman solüsyon halinde kalacağına ilişkin bir kaide olmadığını, ayrıca patentte sunulan çözümün haricen sunulan stabilité testlerine göre beklenmedik şekilde fiziksel ve kimyasal stabilitede iyileşmeler kaydedildiğini, bunun da buluş basamağına delalet ettiğini, dava konusu patentin yeni ve buluş basamağına haiz olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu; … sayılı patentin hükümsüzlüğüne ilişkin olarak açılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumundan patente ait belgeler celp edilmiştir.
Konunun teknik ayrıntı ve inceleme gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, bilirkişilerin sorulan sorulara da denetime uygun şekilde cevap verdikleri anlaşıldığından , bilirkişi raporları HMK 266. madde kapsamında hükme dayanak olarak alınmıştır.
Bilirkişilerin ayrıca sözlü olarakda 13.11.2015 tarihli oturumda beyanları alınmıştır.
Bilirkişiler 13.11.2015 tarihli duruşmadaki beyanlarında aynen”.. Buluşla akciğer hastalığında kullanılan 2 etken maddenin sprey yoluyla birlikte bir arada verilmesine çözüm getirilmiştir. Bu istem 1’de belirtilen … ve … iki ayrı etkin maddedir ve her ikisi de aynı hastalığı tedavi etmektedir. Bu ilaçlar sprey yoluyla hastaya uygulanmaktadır, önceki teknikte bunların birlikte verilmesi durumunda mutlaka aynı fazda verilmesi bilgisi tekniğe dahildir ancak bu şekilde aynı fazda yani ya her ikisi de solisyon yada her ikisinin süspansiyon şeklinde verilmesi mümkündür ancak sakıncaları vardır, tarifnamede bu sakıncalar açıklanmıştır. Patentle istem 1’de …’in çözülmüş halde ve salbutamolun ise süpsansiyon şeklinde birlikte verilmesi söz konusu olup ikisinin birlikte kullanımında … çözünürlüğü bir yardımcı çözücü ile sağlanmaktadır. Bu iki formun bu şekilde kullanılmasının sağladığı avantajlar arge çalışmalarıyla varılabilecek bir sonuçtur. Bu ilaçların belirtilen formda kullanılması buluşun özelliğini oluşturmaktadır ve bu şekildeki kullanım tarifnamede belirtilen avantajları sağlamaktadır. Burada yardımcı çözücü ile kastedilen ester, su ve bunların karışımı gibi maddelerdir. İstem 1’de yardımcı maddenin ismi verilmemiştir. İlgili alan uzmanı arge çalışmalarıyla deneyerek hangisinin uygun olduğunu tespit eder. Sonuç olarak bu iki etkin maddenin belirtilen formda verilmesi önemlidir. Bu yardımcı maddelerden bazıları her iki etkin maddeyi çözebildiği gibi birini belirli bir oranda da çözebilir dolayısıyla bunun için uygun yardımcı çözücünün araştırmayla tespiti gerekir. 2.istemde … hali 3, 4, 5 ve 6’da çözücülerin miktarından söz ediliyor 7 ve 8’de çözücü olabilecek bileşikler, 9 ve 14.istemlerde dengeleyicinin miktarı ve olabilecek bileşenler, 15’den 20’ye kadar sürfaktan olarak kullanılabilecek bileşiklerin özellikleri, 21 ve 22 nolu istemlerde formülasyonun içeriğindeki bileşenler, 23 nolu istemde de endikasyonun hangi hastalıkta kullanıldığı tanımlanmıştır.
En yakın teknik D3, D3’ten ve davacı tarafın dayandığı diğer dokümanlardan hareketle bu iki aktif maddenin belirtilen formda birlikte kullanılmalarıyla belirtilen sorunlara çözüm getirebileceğinin tespiti mümkün değildir. İkisinin bir arada ayrı fazlarda kullanılması tekniğin bilinen durumuna dahil olmadığı gibi rutin bilgilerden ve mevcut dokümanlardan hareketle de kombinasyon yoluyla da bu çözüme ulaşmak mümkün değildir. En yakın doküman … (..)’te … türü itici gazları ve etonolün de yine burda yardımcı çözücü olarak kullanılması öngörülüyor. D3 dokümanının 9.isteminde dava konusu patentte bahsedilen ipraturopyumbromür etken maddesi geçmektedir. Ancak iproturopyumun solüsyon salbutamolün süspansüyon şeklinde kombinasyonu açıklanmamıştır. Sonuç olarak patentin buluş basamağına haiz olduğu ve yeni olduğunu bildirdikleri 13.11.2015 tarihli oturum kapsamındaki beyanlardan da anlaşılmaktadır.
Bilirkişiler tekniğinde uzman kişinin öncelikle ipratropyum bromür ve salbutamolü beraber kullanmaya karar vermesi, daha sonra da bunları hangi fiziksel fazlarda bir araya getireceğine karar vermesi gerektiğini, önceki tekniğe ait belgelerde bu iki etkin maddenin ayrı fiziksel fazlarda bir araya getirmeye ve bunu roparlarında belirtilen teknik problemleri çözmek üzere yapmaya dair açık bir yönlendirme tespit edilmemiş olduğunu, ,bağımsız İstem ve akabindeki bağımlı istemlerin raporda teknik olarak açıklandığını, Davaya konu … sayılı patentin tüm İstemlerinin yeni ve buluş basamadığı niteliğine sahip olduğunu, dolayısıyla patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
551 sayılı KHK’nın 7. maddesine göre, tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir. Dava konusu patent belgesinin 551 S. KHK uyarınca yeniliğinin değerlendirilmesinde, söz konusu patent belgesinin istemlerinde korunan buluşun, patentin rüçhan tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanıp açıklanmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Yenilik değerlendirmesi yapılırken:patent istemlerinde korunması talep edilen teknik unsurlar tanımlanır,İstemlerde tanımlanan bu teknik unsurlardan, tekniğin bilinen durumuna dahil olan ortak unsurlar tanımlanır, tekniğin bilinen durumuna dahil olan unsurlar ile istemde talep edilen unsurlar karşılaştırılır (yenilik değerlendirmesinde tekniğin bilinen durumuna dahil dökümanlar tek tek değerlendirilir, yeniliği yok etmek için birden fazla dökümandaki açıklamalar birleştirilerek kullanılmaz,unsurlar aynı ise söz konusu istem yeni değildir, ancak , tekniğin bilinen durumuna dahil bir doküman içeriğindeki farklı düzenlemelere ait aynı unsurların birleştirilmesi de söz konusu dokümanda aynı unsurların bu şekilde bir birleşiminin olacağı yönünde bir öneri olmadıkça kabul edilmemektedir. Diğer bir ifadeyle, yenilik incelemesinde, farklı dokümanlarda açılanan unsurlar bir araya getirilerek, kümülatif olarak değerlendirilmez, ayrıca, “tekniğin bilinen durumuna ait tek dokümanın içeriğinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği” sınırlaması da yeterli değildir. Bununla beraber, dokümanda söz konusu unsurların bir araya getirileceği yönünde yönlendirici bir bilgi olmadıkça, önceki dokümanda açıklanan her bir unsuru da ayrı ayrı dikkate almak gerekmektedir.
İlgili teknik alanda uzman kişi, istemde tanımlanan unsurları, tekniğin bilinen durumuna dahil olan bir dokümandaki açıklamalardan doğrudan ve tam olarak ortaya koyabıliyorsa, bu durum buluşun yeniliğini ortadan kaldırır. Dolayısıyla, tekniğin bilinen durumunda tanımlanan unsurlar ile istemlerde tanımlanan teknik unsurlar “aynı” ise söz konusu istem yeni değildir. Burada, unsurların “aynı” olması ile kastedilen, istemlerde talep edilen unsurun karşılığının, tekniğin bilinen durumunda kelimesi kelimesine aynen açıklanmış olması gerektiği değildir. Buna göre, önceki dokümanda kelimesi kelimesine birebir açıklanmayan ancak, teknik alandaki uzman kişinin önceki dokümandaki açıklamalardan, uzmanın genel uzmanlık bilgisi içerisinde herhangi bir özel çaba harcanmaksızın doğrudan ve otomatik olarak tespit edilebilecek hususlar yeniliği ortadan kaldıracaktır.
Yeniliğin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken diğer bir husus ise bağımsız ve bağımlı istemlerin değerlendirilmesidir. Patent başvuruları, buluşun yeni olduğu iddia edilen ve korunması arzulanan asıl teknik özelliklerine yönelik bir veya daha fazla sayıda bağımsız istem içerebilir. Buluşun diğer alt teknik özellikleri ise, bu bağımsız ana isteme bağlı olarak bağımlı istemlerde tanımlanır. Bu nedenle, bağımlı istem, ana istemde tanımlanan asıl teknik özelliklerin tamamını içerir, bununla birlikte diğer alt teknik özellikleri de içerin Diğer bir ifadeyle, ana İstemdeki tüm teknik unsurları içeren isteme “bağımlı istem” denir. Buluşun asıl teknik özelliklerinin ana istemde tanımlandığı dikkate alınırsa, koruma kapsamı ana istemde geniş olarak belirlenmektedir. Buluşun asıl teknik özelliklerine ek olarak diğer alt teknik özellikleri ise bağımlı olan istemde verilmektedir. Bu nedenle, ana istem yeni ise, bu isteme bağımlı olarak usulüne uygun olarak kaleme alınmış olan istem veya istemler de yeni olacaktır. Ancak, bu ifadenin tersi doğru değildir. Yani, ana istem yeni olmaması, bu isteme bağımlı istem veya istemlerin de otomatikman yeni olmaması anlamına gelmeyecektir. Çünkü, önceki teknikte ana istemde tanımlanan asıl unsurların tümü açıklanmış olmasına rağmen, bağımlı istemlerde tanımlanan ana istemdeki asıl unsurlara ilave diğer alt unsurlar Önceki teknikte açıklanmamış olabilir. Bu durumda, ana istemin yeni olmaması durumunda, bu isteme bağımlı istemlerin yenilik değerlendirmesinin ayrıca yapılması gerekecektir.
Dava konusu patentin istemlerinin patent verilebilirliği tekniğin bilinen durumuna dahil dokümanlar karşısında bilirkişilerce incelenmiştir.
Buluş Basamağı ise; 551 sayılı KHK’nın 9 .maddesine göre buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifadeyle, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihî ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dahil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna konu buluş aşikârdır. Buluş basamağının değerlendirilmesinde, yenilikten farklı olarak, tekniğin bilinen durumuna dahil olan iki ya da daha fazla sayıdaki dokümandaki açıklamalar da dikkate alınır. Buluşun aşikâr olup olmadığını yani buluş basamağına sahip olup olmadığına karar verebilmek için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerden en kullanılır olanı “Problem ve Çözüm Yaklaşımıdır”, Bu metot Avrupa Patent Ofisinin geliştirdiği metottur (EPO Guideline, Başlık-C, Bölüm IV). Problem ve çözüm metodu 3 aşamada uygulanır:
1-En yakın bilinen teknik belirlenir: Buluş ile alakalı tekniğin bilinen durumundaki en yakm bîlgi/belgedir (Buluşun en fazla özelliklerine sahip bir doküman)
2-Objektif problem tanımlanır: Buluşun sağladığı teknik etkilere (sonuçlara) ulaşmak için en yakm bilinen teknik nasıl değiştirilir veya adapte edilir
3-Could/would yaklaşımı: En yakın teknik ve objektif teknik problemden başlanarak iddia edilen buluşun teknik alanda uzman kişi tarafından aşikâr olup olmadığı sorgulanır, İddia edilen buluşa ulaşmak için; en yakm tekniği değiştirmek veya uyarlamak suretiyle teknik problemi çözmek için tekniğin bilinen durumu içinde teknik alanda uzman kişiyi harekete geçirecek herhangi bir emare veya ipucu var mı? Genellikle en yakm doküman ile tekniğin bilinen durumuna yakın başka bir doküman (yani 2 doküman) birlikte ele alınarak buluşun aşikâr olup olmadığı incelenir.
Buluş basamağı incelemesi yapılırken, buluş ile altı çizilen problemi çözmek umuduyla veya bazı gelişme ve avantajlar elde etme beklentisi ile tekniğin bilinen durumundaki en yakın teknik Üzerinde modifikasyonlar ya da adaptasyonlar yaparak buluşu meydana getirecek olup olmadığı değerlendirilmelidir. Yani, buluş basamağı değerlendirmesi yapılırken, buluş ile altı çizilen problemi çözmek umuduyla veya bazı geliştirme veya avantajlar elde etme beklentisi ile buluşu meydana getirecek olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir . Bu değerlendirmede, uzman kişinin buluşa ulaşabilme ihtimali “yapar mıydı” ya da “yapabilir miydi” (“would or could”) somlan sorularak değerlendirilir. Uzman kişi buluşu “yapardı” şeklinde değerlendiriliyorsa, buluş basamağı olmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, buluş basamağı İncelemesi yapılırken, teknikte uzman kişinin buluşu meydana getirebilecek (could) olması, buluş basamağının olmadığım söylemeye yeterli olmayacaktır. Buluş basamağının olmadığının söylenebilmesi için, teknikte uzman kişinin buluş ile altı çizilen problemi çözmek umuduyla veya bazı gelişme veya avantajlar elde etmesi beklentisiyle buluşu meydana getirecek (would) olması gerekmektedir.
Buluş basamağının değerlendirilmesinde, tekniğin bilinen durumuna dahil olan en yakın doküman belirlenirken, istemde tanımlanan buluş ile aynı amaca yönelik olan konuyu açıklayan ve buluş ile en yakın teknik özelliklere sahip olan dokümanın bulunması gerekmektedir.
Tüm patent hukuku uygulamaları , teknik dökümanlar ve bu dökümünlara ilişkin açıklamalar , Dosyada toplanan tüm deliller, patent belgesi.,belgeye konu istemler, davacı tarafça sunulan dökümünlar, hüküm kurmaya elverişli konusunda uzman bilirkişelerce hazırlanan heyet raporları dikkate alındığında ; Davaya konu … sayılı patentin tüm İstemlerinin yeni ve buluş basamadığı niteliğine sahip olduğu dolayısıyla patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yargılama sonucunda sabit olmakla, davanın REDDİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın reddine,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 14.75 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davanın reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır