Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/755 E. 2024/12 K. 09.01.2024 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/755 Esas
KARAR NO : 2024/12
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2023
KARAR TARİHİ : 09/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, …’te kendisine ait … … Maden Ocağı bulunduğunu, müvekkilinin, işbu maden ocağında çıkardığı …inin analizlerini Danışman olarak … … …na yaptırdığını, müvekkilinin maden ocağında çıkarılan …inin zenginleştirilmesi ve bundan daha değerli metaller (Gümüş, Altın, Baryum Karbonat vs.) elde edilip edilemeyeceğine ilişkin fikirler ortaya atılarak tartışıldıktan sonra 2020 yılının Mayıs ayında müvekkiline danışman olarak hizmet veren … … … tarafından yapılan laboratuar çalışmaları neticesinde işbu …inden değerli metal (Altın, Gümüş, Baryum Karbonat vs) elde edilebileceği sonucuna varıldığını ve bu durum müvekkili tarafından da teyit edildiğini işbu …inin zenginleştirilmesi işlemini birlikte yapmaya karar veren tarafların, çalışmalara başladığını ve yapılan laboratuar çalışmaları neticesinde zenginleştirmenin çok kârlı olduğu Danışman … … … tarafından fizibilite edildiğini, kapasite raporu ortaya konulduğunu ve üretimin çok ciddi kârlı olduğu konusunda tüm tarafların mutabakata vardıklarını, yapılan laboratuar çalışmaları ile birlikte baryum karbonat ve değerli metal için gerekli olan pilot uygulama liç reaktörü ve katalitik pişirme fırını imalatı yapıldığını ve danışman … … … tarafından ilk test ve denemeleri yapıldığını, ancak ünitelerin bazı yanlarının başarısız ve eksik olduğu tespiti yapıldıktan sonra her iki ünitenin de revizyonuna taraflarca ortaklaşa olarak karar verildiğini ve akabinde taraflar arasında 02/11/2021 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye konu üretimlerin ve zenginleştirmelerin yapılması için gerekli olan … …, müvekkilinin sahibi olduğu … San. ve Tic. Ltd. Ştinin …teki maden ocağından davalı yatırımcı tarafından yaklaşık 500 ton alınarak sözleşmede belirtilen İstanbuldaki adresine nakledildiğini, her ne kadar taraflar arasında 02/11/2021 tarihli sözleşme imzalanmış ise de Danışman … … …’nun, işbu sözleşmede belirtilen revizyonları bir türlü yapmaya yanaşmadığını ve sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık 4 ay sonra işi bırakıp işbu projeden ayrıldığını, ancak 02/11/2021 tarihli sözleşmeyle imza altına alınan projenin çok kıymetli olması nedeniyle sözleşmenin taraflarınca söz konusu projenin tamamlanması ve yarım bırakılmaması kararı alındığını, bunun üzerine müvekkili davacı tarafından, söz konusu projenin her iki ünitesinin başarısız ve eksik yönleri tespit edilerek revizyonları yapıldığını ve pilot üretimleri sözleşmedeki şartlara uygun olarak gerçekleştirildiğini işbu revizyon ve üretimlerden birincisi; değerli metal reaktörü, ikincisi ise; baryum karbonat üretimi olduğunu, müvekkili davacı, işbu revizyon ve üretimin her ikisini de 2022 yılının sonuna kadar tamamladığını, müvekkili davacı, endüstriyel üretim şartları için yine sözleşmede belirtilmiş kimyasal ve mekanik akış proseslerinin tümünü eksiksiz bir şekilde yaptığını, projelendirmiş ve eksiksiz hale getirdiğini her çalışma en az üç defa tekrar edilerek teyit edildiğini dolayısıyla müvekkilinin, sözleşmeyle hedeflenen projeyi başarılı bir şekilde tamamladığını ve üretime hazır hale getirdiğini ve hatta pilot üretimi de yaptığını, müvekkili davacının, projeyi başarılı bir şekilde tamamlaması ve üretime hazır hale getirmesi hatta pilot üretimi de yapmaya başlaması üzerine yatırımcı ve kâr ortağı olan davalı …, kararlaştırılan yatırımı yapmadığı gibi, taraflar arasında imzalanmış işbu sözleşmeyi hiçbir gerekçe göstermeden haksız olarak feshettiğini, işbu sözleşmeyi fesheden yatırımcı …, müvekkilinin yaklaşık 3-4 yıllık zaman, bilgi birikimini, emek ve mesaisini, yüzlerce laboratuar ve pilot ölçekteki çalışmalarını hiçe sayarak müvekkilinin binbir emekle başarıp bitirdiği projeye ve her türlü haklarına amiyane tabirle çöktüğünü, sadece bununla sınırlı kalmayan davalı, bu projenin hammaddesi olan müvekkilinin şahsına ait …ine de el koyduğunu, müvekkilinin yapıp bitirdiği ve üretim yapacak hale getirdiği yani hayata geçirdiği projeye çöken yatırımcı ve kâr ortağı …’un, işbu projeyi tek başına kendi bünyesindeki mühendislere yaptırmaya başladığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde tasarlanan liç reaktörü ile 1 ton …inden 6 gram civarında altın üretimi yapıldığını, işbu liç reaktörü 5 ton saat için tasarlanmış olup yatırımcı … tarafından yatırım yapılmadığı için hayata geçirilemediğini, tasarlanan işbu liç reaktörü dünyada sadece ABDde bulunan bir tek firmada ilk ve tek olarak siyanür kullanmadan tamamen doğal gübre ile (amonyumtiyosülfat, bakırsülfat, sıvı amonyak ve su karışımı) üretim yapma olanağı sunduğunu, ülkemizde henüz bu konuda herhangi bir girişim olmaması, çevre dostu bir proje olması, izin konularında herhangi bir sıkıntı yaşanmadan izin alınabiliyor olması, üretim maliyetleri açısından da siyanürle üretimden çok daha ekonomik olması konuyu çok önemli ve değerli hale getirdiğini, yatırım yapılmış olması durumunda 1 ton …inden en az 5 gr altın kâr elde edilebilmesinin mümkün olduğunu, bu da ayda yaklaşık olarak 15 kg altın kâr sağlayacağını, üstelik hem çok ekonomik hem de hiçbir çevre sorunu olmadan üretim yapılabileceğini, işbu dilekçe ekinde sunulan yerli ve yabancı literatür çalışma örneklerinden de anlaşıldığı üzere işbu projenin hayata geçirilmesi için aylarca dünya çapında bir literatür çalışması yapıldığını ve en uygun olan ortam şartları oluşturulduğunu, Türkiyede üretimi olmayan Baryum Karbonat, Avrupa ülkeleri ile Çinden ithal edildiğini, seramik sektörü başta olmak üzere farklı farklı kalitelerde ilaç, boya, kağıt vb. bir çok sektörde kullanıldığını, teknik kalite baryum karbonat en ucuzu olup, yaklaşık 800 USD fiyata alıcı bulduğunu, safsızlıkları giderilmiş daha kaliteli ürünler ise analitik kalite olarak adlandırılmakta ve çok pahalı bir ürün olarak alıcı bulduğunu, Alman firması …, analitik kalite üretimi baryum karbonatın tonu 160.000 EUROya kadar alıcı bulduğunu, bu ürünün ham maddesi ülkemizde yılda yaklaşık olarak 40 ila 50 bin ton kadar çıkarılmakta ve öğütülerek 150 dolar gibi ucuz bir fiyata Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini, Avrupa ülkeleri, kendilerine ihraç edilen bu hammaddeyi işleyerek, maalesef çok yüksek fiyatlardan tekrar bize geri sattıklarını, ülkemizde bu tip stratejik bir ürün üretimi halen yapılamadığını, bu üründe sadece teknik kalite üretimi yapılmış olsa bile, ham cevherin 1 tonundan en az 200 USD kâr sağlayacağını, sözleşmede de belirtildiği üzere yılda 33.000 ton ham cevher işleme kapasiteli olacağını, . ancak karşı tarafın hiçbir yatırım yapmadığı gibi, müvekkilini hiçbir gerekçe göstermeden tasfiye ederek bu kadar stratejik bir ürünü tek başına işletmeye ve kazanç sağlamaya çalıştığını, karşı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle müvekkilinin başta işbu tesisin işletmesinden elde edilecek kârdan yoksun kaldığı gibi, yaklaşık 3-4 yıldır tek bir kuruş almadan kesintisiz bir şekilde tüm zamanını, bilgi birikimini, emek ve mesaisini harcayarak başarıp bitirdiği projeden elde edilecek her türlü gelirden mahrum kalmış olup, çok ciddi anlamda zarara uğradığını, yine işbu sözleşmenin karşı tarafça haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin …te bulunan maden ocağından işbu projede kullanılmak üzere getirtilen 500 Ton …ine, işbu projenin pilot uygulamasının yapıldığı karşı tarafın … deki şirket adresinde el konulmasından ötürü işbu 500 ton …inin bedelini alamayan müvekkilinin bundan doğan maddi zararı söz konusu olduğunu, dolayısıyla işbu sözleşmenin karşı tarafça haksız olarak feshedilmesinden ve sözleşme gereklerinin yerine getirilememesinden ötürü müvekkilinin başta kâr kaybı olmak üzere her türlü müspet zararı ile maddi zarar ve ziyanı söz konusu olup, karşı tarafça karşılanması gerektiğini, bu nedenle de müvekkilinin her türlü maddi zarar ve ziyanı ile müspet zararının güncel bedelinin hesaplanarak ticari faiziyle birlikte karşı taraftan tahsili için işbu davayı açma mecburiyeti hasıl olduğunu, işbu uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülmesi için her ne kadar arabuluculuğa müracaat edilmiş ise de, tarafların anlaşamadıklarını, işbu husus, … Arabuluculuk Bürosu, 2023/… başvuru numaralı ve 2023/ … Arabuluculuk dosya numaralı ve 10.11.2023 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Oturum Tutanağıyla sabit olduğunu, davanın kabulüne, müvekkilinin uğradığı her türlü maddi zarar ve ziyanı ile başta kâr kaybı olmak üzere her türlü müspet zararının ticari faiziyle birlikte karşı taraftan tahsiline, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… ‘na müzekkere yazılarak Mahkememiz davacısı … T.C. Kimlik Numaralı … ile davalı … T.C. Kimlik Numaralı …’un Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ‘na müzekkere yazılarak, Mahkememiz davacısı … T.C. Kimlik Numaralı … ile davalı … T.C. Kimlik Numaralı …’un Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ‘na müzekkere yazılarak, Mahkememiz davacısı … T.C. Kimlik Numaralı … ile davalı … T.C. Kimlik Numaralı …’un Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki 02/11/2021 tarihli sözleşmenin feshi uyarınca tazminat talebine ilişkindir.
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin ve dava konusunun değerlendirilmesinde mutlak ticari davalardan olmadığı kanaatine varılmıştır. Tarafların tacir olup olmadığı yönünde mahkememizce yapılan araştırma sonucu davalının esnaf sınırını aşan bir gelirinin bulunmadığı, tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olmaması sebebiyle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulen REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2024

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır