Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/654 E. 2023/668 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/654 Esas
KARAR NO : 2023/668
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/10/2023
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin adına kayıtlı bulunan … plakalı aracının trafikten men edilerek davacı şirketin otoparkına bağlandığını, davacı şirketin bu işlemden kaynaklı yediemin ücreti alacağını oluştuğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2023/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiğini, tebligat yapılabilmesi amacıyla Ticaret Sicil kaydı sorgulandığında şirketin kayıtlı adresinin İstanbul olduğunu fakat resen terkin edildiği anlaşıldığını, icra müdürlüğünden dava açmak için yetki belgesi aldıklarını, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün mümkün olmadığını, TTK 547. maddesinin 1. fıkrasında alacaklıların şirketin ihyasını talep edebileceğinin düzenlendiğini beyan ederek 24/02/2015 tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden resen terkin olunan …’in ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde davalı şirketin ticaret sicil kaydını ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 24/02/2015 tarih 8765 sayılı sayfasının çıktısını sunmuş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtlarının çıkartılarak dosyaya alındığı, kayıtların tetkikinde davalı şirketin 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği anlaşıldı.
Sıfat  deyimi  dava  konusu  sübjektif  hak  (dava hakkı) ile  taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf sıfatı, Yargıtay içtihatlarında aktif ya da pasif dava ehliyeti olarak da adlandırılmaktadır. Taraf  ehliyeti, dava  ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle (usul hukuku sorunu) ilgili olduğu halde; taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hakka (maddi hukuk sorunu) ilişkindir. Sübjektif bir hakkı dava etme yetkisi (davacı sıfatı-dava hakkı) o hakkın sahibine ait olup (aktif husumet); hakkını o hakka uymakla yükümlü kişiden (davalı sıfatı-pasif husumet) isteyebilecektir.  Sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu daha açık bir ifadeyle bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu hususu dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin olması nedeniyle maddi hukuk sorunudur.
Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usuli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Dava ehliyeti ise aynı Kanun’un 51. maddesindeki medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. Fiil ehiyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usul işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf sıfatı (aktif veya pasif dava ehliyeti) ise dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD’ nin 2023/157 esas, 2023/785 Karar sayılı ilamı )
Somut olayda, davalı şirket sicilden terkin edildiğinden tüzel kişiliğinin son bulduğu ve davalı olarak davada taraf olma ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, davanın, davalının taraf ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın, davalının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK’ nun 114/1-d uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Yeterince harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinden davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesi başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır