Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/597 E. 2023/655 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İST ANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/597 Esas
KARAR NO : 2023/655
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2023
KARAR TARİHİ : 23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, “…” markasıyla yaklaşık 200 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük yiyecek ve hızlı tüketim ürünleri üreticilerinden biri olan Birleşik Krallık menşeili şirketler grubunun Türkiye’de kurulu grup şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin dahil olduğu … Türk şirketler grubunun, … yılından günümüze Türkiye’de faaliyet olduğunu, bugün itibariyle bünyesinde 3000’e yakın kişiye istihdam sağladığını, davalılardan … …’in, 22.10.2014 tarihinden işbu davaya konu olayların tespiti sonrasında iş akdinin feshedildiği 03.08.2023 tarihine kadar müvekkili şirketin hazine departmanında “hazine-operasyon-muhasebe uzmanı” olarak çalıştığını, … …’e ait SGK işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerini sunduklarını, davalılardan … …’in ve … …’in de yine müvekkili şirketin eski çalışanları olup bu şahısların istifa ederek başka şirkette işe başladığını, ayrıldıkları tarihe kadar da … … ile aynı departmanda çalıştıklarını, davalı diğer şahısların ise, müvekkili ile aralarında hiçbir ticari ilişki veya herhangi bir sebebe dayalı alacak-borç ilişkisi bulunmayan kişi konumundaki şahıslar olduğunu, davalılardan … Bankası Anonim Şirketi’nin müvekkili şirketin işbu davaya konu para transferlerinin yapıldığı banka hesabının bulunduğu banka olduğunu, davaya konu banka hesabının … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdinde bulunmakta olup hesap numarasının … olduğunu, 02.08.2023 tarihinde, müvekkili şirketin maaş hesaplarının bulunduğu … Şubesi’nin yetkililerinin müvekkili şirket yetkilileriyle iletişime geçerek, müvekkili şirketin eski çalışanları olan … … ve … …’in bankalar nezdindeki hesaplarına müvekkili şirketin davalı banka (… Bankası A.Ş.) nezdindeki bir hesabından yüklü tutarda şüpheli para transferleri yapıldığını tespit ettiklerini bildirdiklerini, müvekkilinin davaya konu olaydan bu şekilde haberdar olduğunu, müvekkili şirket yetkililerinin, bu görüşme sonrasında derhal, söz konusu para transferlerinin gönderildiği şirket hesabının bulunduğu davalı … Bankası A.Ş’nin … Şubesi yetkilileri ile temasa geçtiklerini söz konusu işlemler hakkında kendilerinden bilgi almak istediklerini belirterek müvekkili şirketin anılan şubede bulunan hesaplarına ait tüm banka hesap dökümlerini talep ettiklerini, davalı bankanın … Şubesi tarafından müvekkili şirkete iletilen banka hesap dökümlerinin müvekkili şirketin yetkilileri tarafından aynı gün içinde ivedi şekilde incelendiğini ve netice olarak, müvekkili şirketin o tarihte hala çalışanı olan davalı … … tarafından, e-mail ve faks yoluyla gönderilen banka talimatları neticesinde, müvekkili şirketin eski çalışanları davalılardan … … ve … …’in yanı sıra müvekkili şirketle hiçbir ticari ilişkisi veya borç-alacak ilişkisi bulunmayan diğer davalılara da yüksek tutarlarda para transferi yapıldığının tespit edildiğini, söz konusu para transferlerinin tamamında ödeme açıklamalarının “sehven Gelen Bedelin İadesidir” vb. şeklinde bir ibareyi içerdiğini, oysa ki söz konusu ödemelerin yapıldığı davalıların hiçbirinin, hiçbir zaman, müvekkili şirketin hesabına herhangi bir para transferi gerçekleştirmediğini, davalı banka dışındaki … … de dahil diğer tüm davalıların birlikte gerçekleştirdikleri davaya konu hukuka aykırı eylem ve işlemler sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmininden öncelikle haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olduklarını, davalı bankanın, davaya konu hukuka aykırı eylem ve işlemler sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararların tümünün tazmininden sözleşmesel ve yasal yükümlülüklerini ihlal etmesi sebebiyle sorumlu olduklarını, tüm davalıların, müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmininden, Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini talepleri kapsamında, zararın tazmininden müteselsilen sorumlu olan davalılardan, davaya konu her bir para transferi işlemi tutarının işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalı bankanın merkez adresinin … Adliyesi yetki çevresi içinde bulunduğundan mahkemenin HMK MAD.7/1 uyarınca tüm davalılar hakkında hüküm kurmak hususunda yetkili olduğunu, taleplerinin herhangi bir sebeple kabul görmemesi halinde (terditli talep olarak); davalı … Bankası A.Ş.’nin … Şubesi nezdindeki … no.lu banka hesabından … … dışındaki diğer davalılara gerçekleşen şimdilik toplam 368.458.586.-TL tutarındaki 565 adet hukuka aykırı para transferi sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmini kapsamında; EK-3’te yer alan işlem dökümünde yer alan her bir para transferi işlemi tutarının, bu tutarlara her bir para transferi işlemi tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 2. maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanacak faiz oranı üzerinden işleyecek ticari faiziyle birliktte davalı … … ve davalı bankadan müteselsilen tahsiline; … … ve davalı banka dışındaki diğer davalılar yönünden ise davaya konu hukuka aykırı para transferleri kapsamında kendilerine ödenen her bir tutarın kendilerine yapılan her bir para transferi işlemi tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 2. Maddesi uyarınca ticari işlerde uygulanacak faiz oranı üzerinden işleyecek ticari faiziyle birliktte davalı … … ve davalı banka dışındaki her bir davalıdan ayrı ayrı tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretlerinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın, müvekkili ve diğer davalılar hakkında … Başsavcılığı’nın 2023/… esas sayılı dosyasında şikayette bulunduklarını, savcılık dosyasında soruşturma devam etmekte olup iddianamenin henüz düzenlenmediğini, soruşturmanın devam etmesi nedeniyle öncelikle mahkemenin savcılık dosyasını bekletici mesele yapması gerektiğini, bu sebeple dosyanın, savcılık dosyası ve açılırsa ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi müvekkilinin, 22.10.2014- 03.08.2023 tarihleri arasında davacı şirkette çalıştığını, müvekkilinin en son hazine- muhasebe uzmanı olarak çalıştığını, dava dilekçesinde, müvekkilinin iş yerinde savunmasının alındığını, her şeyi itiraf ettiğinin belirtilerek savunma yazısının dosyaya sunulduğunu, öncelikle ilgili savunma yazısının müvekkilinin iradesini yansıtmadığını, davacı şirket yetkilileri tarafından müvekkiline, dolar hesabından TL ye para çevirmesi akabinde de talimatta yazan yere TL cinsinden para göndermesi talep edildiğini, davacı şirketin adı verilen sistem kullandığını, dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacı tarafın maddi zararı doğmadığını, müvekkilinin yükümlü olduğu … sistemindeki döviz kuru bedelini şirket hesabına gönderdikten sonra döviz kurundan elde ettiği fazla parayı arkadaşına gönderdiğini, kısacası müvekkilinin, kendinin yaptığı işlem sonucu kur kazancını diğer davalılara gönderdiğini, böylelikle şirkette maddi anlamda kayıp olmadığını, öncelikle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine aksi taktirde, … Cumhuriyet Başsavcılığı 2023/… esas sayılı dosya için bekletici mesele yapılmasını, davanın esastan reddini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/… D.İş sayılı dosyasının, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2023/… Soruşturma sayılı dosyasının …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2023/… D.İş sayılı dosyasının, İcra Dairesi’nin 2023/… E. Sayılı dosyasının, … cra Dairesi’nin 2023/… E. Sayılı dosyasının, … İcra Dairesi’nin 2023/… E. sayılı dosyasının, … … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… D.İş sayılı dosyasının mahkememiz dosyası içerisine kazandırıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile müvekkili şirketin o tarihte hala çalışanı olan davalı … … tarafından, e-mail ve faks yoluyla gönderilen banka talimatları neticesinde, müvekkili şirketin eski çalışanları davalılardan … … ve … …’in yanı sıra müvekkili şirketle hiçbir ticari ilişkisi veya borç-alacak ilişkisi bulunmayan diğer davalılara da yüksek tutarlarda para transferi yapıldığının tespit edildiğini iddia ettiği olayda, açılan davanın şirketin uğradığı zararın tazmini iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 2022/… esas, 2022/… karar sayılı, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 2022/… esas, 2022/… karar sayılı ve Yargıtay … HD’ nin 2010/… esas, 2012/… karar sayılı ilamlarındaki gerekçeler de göz önüne alınarak, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi; “a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b)İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici dördüncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya … nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakar” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davalı … …’ in davacı şirketin olay tarihindeki çalışanı olduğu, davalılardan … … ve … …’in de eski çalışanları olduğu, dava konusu iddiaların Davalı … …’ in iş yerindeki usulsüz işlemlerinden kaynaklandığı, olay tarihi itibariyle davacı ile davalı arasındaki işçi, işveren ilişkisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Yönetim veya denetim kurulunda yer almayan davalının bağımlı bir nitelikte iş/hizmet ilişkisi içerisinde gerçekleştirdiği çalışmaları nazara alındığında, davacının ileri sürdüğü alacak/tazminat talepleri hakkında yapılacak inceleme ve değerlendirmelerin 7036 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında iş mahkemelerinin görevi kapsamındadır. Öte yandan adı geçen davalı ile diğer davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla birlikte, davanın birlikte açılması sebebiyle bu davalılar hakkındaki davaya bakma görevinin de özel yetkili İş Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-İş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli … İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın … Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ;
Davacı taraf, eski çalışanları tarafından gerçeğe ve hukuka aykırı olarak yapılan havale işlemleri sebebiyle uğranılan zararın tazminini talep etmiştir. Davacı taraf husumeti eski çalışanlarına, havale alan kişilere ve havale işlemlerinin gerçekleştiği bankaya yöneltmiştir. Dava ve 11/10/2023 tarihli talep dilekçesinin incelenmesinde, davacının davalı gerçek kişileri TBK md. 49 vd. uyarınca haksız fiil hükümlerine göre; davalı bankayı ise, davacının davalı banka müşterisi olması sebebiyle aralarında bulunan bankacılık sözleşmesine göre sorumlu tuttuğu anlaşılmıştır.
Davacı, eski çalışanlarına karşı haksız fiil hükümleri dışında aralarındaki iş sözleşmesine dayanarak da husumet yöneltebilir. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu halinde sebeplerin yarışmasını TBK md. 60 “Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.” şeklinde düzenlemiştir. Kanun maddesine göre, davacı sorumluluk sebeplerinden birine dayandığını belirtmedikçe, hâkim en iyi giderim imkânı sağlayan sebebe göre karar verir. Somut olayda davacı taraf, davalı gerçek kişiler yönünden TBK md. 49 vd. uyarınca haksız fiil hükümlerine dayandığını açıkça beyan ettiğine göre, iş sözleşmesi hükümleri uyarınca sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerinin davalı gerçek kişiler yönünden uygulanması mümkün değildir.
Davacı tarafın da iddia ettiği üzere davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Davalı banka yönünden bankacılık sözleşmesinden doğan tazminat talebi söz konusu olduğundan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunun kabulü gerekir. Ancak bilindiği üzere 25/11/2021 tarihli ve 1232 karar sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin iş bölümü kararı uyarınca, bankacılık ve finans işlemleri ile ilgili olarak açılan davalarda … 6,7,8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple davalı banka yönünden her ne kadar asliye ticaret mahkemeleri görevli olsa da, bankaya yöneltilen sorumluluğun sebebi dikkate alındığında bankacılık ve finans işlemleri söz konusu olduğundan, yargılamanın finans ihtisas mahkemelerinde görülmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, TBK md. 60 uyarınca davalı gerçek kişiler yönünden haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği ve davalı banka yönünden sorumluluğun bankacılık işlemleri sebebiyle doğduğu kanaatiyle, HSK’nın iş bölümü kararı uyarınca davanın … 6,7,8 ve 9. ATM’lere tevzi edilmek üzere gönderme kararı verilmesi gerektiği düşüncesiyle, iş mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.