Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/641 Esas
KARAR NO : 2023/657
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2023
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili … dava dışı … ve E-Ticaret A.Ş şirketinde muhasebeci olarak çalıştığını, … ve E-Ticaret A.Ş yetkileri şirketin yanlarında çalışan müvekkilini zarara uğrattığı iddiası ile 10.10.2022 tarihinde iş yerinde bir odaya alınmış, iş yerinde tehdit edilmiş, müvekkilinin eşi …, davalı ve dava dışı şirket sahibi … … tarafından iş yerine çağrılmış, iş yeri adresi olan … Mah. … Sk. … Merkez No:… /İST. İsimli adrese gitmiş, adreste iş yeri sahibi olan … …, …, … ün iş yerinde eşine bağırdıklarını görmüş, müvekkili eşi tarafından sakinleştirilmiş, polisi aramaması istenmiş, sadece hukuksal bir meselenin olduğu belirtilmiş, eşinin iş yerine zarara uğrattığını bunun ailesi olarak herkesin sorumluğu bu sebepten zararın herkes tarafından karşılanması gerektiği beyan edilmiş, müvekkilinin her ne kadar bu zararı bilmediğini beyan ettiğini, bu sefer davalı … tarafından bu zararın tam ne olduğunun tespiti yapılana kadar kendisine vekaleten evi için satış vekaletnamesi vermesi gerektiği , eğer ki bu teklifi kabul etmesi halinde eşini bırakacaklarını ve bu olayları kısaca kamera kaydına alacaklarını beyan etmesi üzerine ayrıca müvekkili çocukları ile tehdit edilmesi üzerine, 10.10.2022 tarihinde … Noterliğinde … Yevmiye numarası ile dava dışı … … isimli şahsa vekaletname düzenletildiğini, dava dışı … … ise satış göstererek taşınmazı davalı … a satış gibi göstererek taşınmazın geçişini sağladığını, davalının dava dışı mahkeme ikrarlarında davacı …’ in şirketi zarara uğrattığı iddiasına sığınmışlar ancak şirketin ticari defterleri incelendiğinde aslında şirketin hiçbir zarara uğramadığını, konuyla ilgili olarak ilk olarak taraflarınca … Cumhuriyet Başsavcılığına 2023/… soruşturma numaralı dosya ile şikayet ettikten sonra davalı yan da şirket adına … Cumhuriyet Başsavcılığı 2023/… numaralı soruşturma da şikayette bulunulduğunu, işlemler baştan sona kadar hukuka aykırı olup müvekkillerinin borçlu olmadıkları halde borçluymuş gibi protokol adı altında düzenlemeler yapılmış, İş bu düzenlemelerde şirketin zarara uğradığı iddia edilmiş, ancak ne senetlerde ne de vekaletnamelerde …ın adı dahi geçmemiş, resmi kayıtlarda şirket sahibi … … olmasına rağmen, şirkette hiçbir resmi bağı olmayan … …’ ın üzerine senet düzenlendiğini, olayın aslı ise müvekkilinin savcılık ifadelerinde ortaya çıktığını, şirket …ın asıl sahibi … … olup, davalı … …’ ın abisi olup, şirket yönetimi … …’ da kaldığını, davalının iddia ettiği protokolde davalının imzasının bulunmadığını, tüm bu olayların davalı … tarafından müvekkilini kullanarak şirketten para aldığı müvekkilinin savcılık ifadelerinde ortaya çıktığını, diğer müvekkili açısından ise olayla hiçbir bağlantısının olmadığını, davalının eşi ile arasındaki ilişkinden dolayı zarar görmüş halende zarar görmeye devam ettiğini, senede konu olan alacağın kesinlikle hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcununda bulunmadığını, zaten senetteki müvekkili …’ e ait TC’ lerde yanlış yazıldığını, işbu senet kim tarafından doldurulduğunu müvekkillerinin bilmediğini, senette bedel nakden yazılmış ancak taraflar arasında herhangi bir para alış verişinin bulunmadığını, davalı yan kolluk ifadesinde alacağı devir aldığını beyan etmesine rağmen dosyaya sunulan protokol adı altında evraklarda davalı …’ ın imzasının bulunmadığını, davalının açıkça alacaklı olmadığı, dava dışı şahıslar ile birlikte hareket ettiği, iddia edilen şirketin zarara uğradığına dair bir belge de savcılık dosyalarına sunulmadığını, ayrıca tevilli ikrar niteliğinde ki beyanlar nazara alındığında davacı müvekkiller ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, alacak vereceğinde olmadığı açıkça görüldüğünden dolayı, … İcra Müdürlüğü’nün 2023/… E sayılı dosya üzerine yatan ödemelerin davalıya verilmemesi yönünde ihtiyadi tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, tüm bu açıklanan nedenlerden dolayı … İcra Müdürlüğünün 2023/… E sayılı dosyaya ödenen ödemelerin davalıya ödenmemesi için ihtiyadi tedbir kararı verilmesine, …icra Müdürlüğünün 2023/… Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibe konu olan 500.000,00.-TL Miktarlı 10/10/2022 Tanzim Tarihli, 31/12/2022 Vade Tarihli için açılan 227.076,00.-TL icra takibine konu senedin müvekkiller açısından borçlu olmadıklarının tespitine, senedin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, …icra Müdürlüğünün 2023/… Esas sayılı dosyasına yapılan alacağa ilişkin menfi tespit istimine ilişkindir.
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Davanın ticari dava olmadığı ve davaya İş Mahkemesince bakılması gerektiği kanaatine varıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (emsal ve alıntı Yargıtay 23. HD’ nin 2016/5383 esas, 2020/1248 karar sayılı kararı)
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İSTANBUL İŞ MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL İŞ MAHKEMESİ’ NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır