Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/556 E. 2023/585 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/556 Esas
KARAR NO : 2023/585
DAVA : Tazminat (Ayıplı mal sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 19.07.2018 tarihinde sürücü müvekkili …’nun tarlada çalışma yaptıktan sonra biçerdöveri durdurup motoru kapattığını, daha sonra biçerdöverin temizlik ve bakımını yapmak için biçerdöverin altına geçtiğinde birçerdöver aniden hareket ettiğini ve müvekkili … ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrasında Tokat İli … ilçesinde bulunan … isimli … servis görevlileri tarafından yapılan inceleme sonucunda tutulan tutanaklarda da açıkça belirtildiği üzere kaza biçerdöverdeki mekanik arızadan kaynaklandığını, …’nun yaşadığı bu acı kazadan sonra hastanede tedavi gördüğünü, taburcu olduktan sonra da vücudundaki yaralardan dolayı 3-4 günde bir hastaneye gidip kontrole girmesi gerektiğini, bu durumun müvekkilinin hayatı üzerinde hem kısa hem de uzun vadede önemli etkiler bıraktığını, çiftçi olarak çalışsan ve 5 çocuklu bir ailenin geçimini sağlayan … bu süreçte ailesine gerekli desteği sağlayamadığını, kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2018/… numaralı dosyasıyla soruşturma yürütüldüğünü ve 2018/… Karar numarası ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkili …’nun iç organlarında kayıp oluştuğunu ve vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar meydana geldiğini, bundan sonra günlük yaşamına ve iş yaşamına büyük güçlüklerle devam edecek olduğunu, müvekkiller uğradığı zararlar karşısında moral çöküntüsü meydana geldiğini, müvekkilin kazanın meydana geldiği güne kadar vücut bütünlüğü ve buna bağlı olarak vücut fonksiyonları tam olan bir kişi olduğunu, müvekkilin vücut fonksiyonlarındaki kayıp aynı zamanda bu kişisel güvenini de zedelemiş ve müvekkilin istikbale ilişkin yatırım ve gelir beklentilerini bertaraf ettiğini, müvekkilin günlük işleri ve iş yaşamı kaza öncesine nazaran değiştiğini, artık müvekkil kazanın etkilerini yaşadığı sürece hissedeceğini, müvekkilinin hissetmesi sadece duygusal alanla sınırlı kalmayacağını gelecekte elde edeceği gelirin, bulacağı işler ve yerine getireceği gündelik işler bakımından bu fonksiyonel kayıp etkisini mütemadiyen müvekkilinin yaşamında göstereceğini, müvekkilin yaşamı üzerinde kısa ve uzun vadeli etkileri görülen kaza müvekkilin geçimini ve iş yaşamını da sekteye uğrattığını, biçerdöverin ayıplı ifası sebebi ile mekanik hatasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların davalı şirketçe karşılanması gerektiğini, 19.07.2018 tarihinde biçerdöver makinesinin altında temizlik yaparken makinenin aniden hareket etmesi sonucunda yaralanan müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik …’nun geçici iş göremezliği için 100,00-TL, sürekli iş göremezliği için 100,00-TL maddi, manevi zararları dolayısıyla 75.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 75.200,00 TL tazminatın davalı … şirketlerin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalılar tarafından müşterek ve müteselsilen tazmin edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda davacı taraf, ayıplı mal sebebiyle uğradığı zararın tazmini amacıyla malın üreticisi firma ile davalı … şirketine karşı dava açmış; … AHM’de görülen davada davanın tefrikine karar verilmiş ve davalı … şirketine karşı açılan dava yönünden yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Davacı hakkında yapılan tacir araştırması sonucu, davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davacının talebi finansal kiralama sözleşmesine dayalı bir alacak olmayıp, ayıplı mal sebebiyle uğranılan cismani zararın tazminine ilişkindir. Bu kapsamda davanın Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanına girmediği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır