Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/514 E. 2023/552 K. 04.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/514 Esas
KARAR NO : 2023/552
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2023
KARAR TARİHİ : 04/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının … Caddesi no: … Şişli/İSTANBUL adresindeki taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, davalının kira sözleşmesin göre Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım 2023 aylarına ilişkin 4 aylık peşin kira bedeli alacağını ödememesi üzerine aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2023/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlunun takibe haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ederek takibin durdurulmasını sağladığını, borçlu hakkında daha önce de 2023 yılı Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarına ilişkin 4 aylık peşin kira bedeli alacağıyla ilgili …. İcra Dairesi’nin 2023/… esas sayılı dosyasından icra takibi yapılmış olduğunu, borçlunun takibe itiraz etmediğini, bu sebeple borçlunun taşınmazı kullanmaya devam etmesine rağmen devam eden kira dönemine ilişkin ilgili davaya ilişkin kötü niyet oluştuğunu, davanın kabulünü, borçlunun itirazının iptalini, takibin devamını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda davacı alacaklılar, davalı borçlu aleyhine başlattıkları icra takip dosyasına karşı yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kaynağı kira sözleşmesidir. Davacı taraf, dava dilekçesinde 2023 yılı Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ilişkin taşınmaz kirasının ödenmediğinden bahisle işbu davayı açtığını beyan etmiş ve 01/04/2022 tarihli kira sözleşmesini sunmuştur. Bunun yanında dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin “adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip” niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle dava konusu alacağın taraflar arasındaki kira ilişkisine dayanması sebebiyle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulen REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır