Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/496 E. 2023/551 K. 25.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/496 Esas
KARAR NO : 2023/551
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2023
KARAR TARİHİ : 25/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Anonim Şirkeli (“…”) tarafından Davalılar … Anonim Şirketi (“…”) ve … Anonim Şirketi (“‘…”) aleyhine (birlikte “Davalılar”) … İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyasında taşınır rehinlerinin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olup, davalılar takibe itiraz ettiklerini, du dava ile davalıların takibe itirazlarının iptal edilmesi, alacağın tahsiline ve davacı müvekkili … lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesi talep edildiğini, davalıların davacı müvekkili …’e olan borcunun teminatlarından biri …. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyasında derdest takibe konu Davalı …’in ticari işletmesi de dahil olmak üzere …’in Kırklareli’ndeki fabrikası ile Silivri ve Büyükçekmece’deki tesislerinde yer alan tüm taşınırları üzerinde kurulmuş taşınır rehni olduğunu, davacı müvekkili …’in rehin hakkı sahibi olduğu Taşınır Rehni Sicili (TARLES) kayıtlarından ve noter onaylı sözleşmelerden açıkça görüldüğünü, Taşınır Rehni Sözleşmesi’nin incelenmesi ile davacı müvekkili Alacaklı …’in davalılardan olan alacağının teminatı davalılardan …’in fabrikasında yer alan makine ve teçhizatın rehni olduğunu, …’in huzurdaki davaya konu alacağın teminatı olan taşınırlar üzerindeki rehin, Kredi Sözleşmesi uyarınca kurulmuş olup bu rehinin Kredi Sözleşmesi tahtındaki tüm borçların teminatlarından birini teşkil ettiğini, bu rehnin, … kayıtlarında ve noter onaylı sözleşmede açıkça görüldüğünü, müvekkili davacı alacaklı …’in kendi payını aşan kısmı ödediği anda alacaklı bankaların yerine geçtiğini ve halef sıfatı ilk alacaklı bankaların sahip olduğu tüm hakları kanun gereği ve kendiliğinden kazandığını, davalı borçlu …’in, davacı alacaklı …’e noter kanalı ile göndermiş olduğu ihtarnamede de halefiyeti varlığını ikrar ettiğini, alacağın varlığının, muacceliyetinin, borçlunun temerrüdü ve müvekkili alacaklı davacının rehinli alacaklı sıfatı hususunda hiçbir tartışma olmadığını beyanlarla davalıların …. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı icra takibine karşı yapmış oldukları itirazın iptaline ve bu doğrultuda icra takibinin devam etmesine; alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmeleri kapsamında ödenen borcun iç ilişkide rücuen tahsiline dair taşınır rehinlerin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi mahkemelerin görevinin ancak yasa ile belirlenebileceğini ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğunu açıkça ifade etmiştir. Kesin yetki halleri de bu çerçevede değerlendirilir. Bu yasal düzenlemeye paralel olarak görev ve kesin yetki halleri dava şartları arasında sayılmıştır (HMK m.114/1-c ve ç)
26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun “Hukuk mahkemelerinin kuruluşu” başlıklı 5. maddesinin 17/4/2013 tarihli ve 6460 sayılı Kanunun 10. maddesiyle değişik beşinci fıkrası hükmüne göre; “İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.” Görüldüğü üzere, bu fıkra hükmünde de, açıkça, bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme arasındaki “iş dağılımı”ndan bahsedilmiş; iş dağılımını belirleme yetkisi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna verilmiş ve dairelerin, belirlenen iş dağılımına göre tevzi edilen davalara bakmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Eldeki davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kredi sözleşmeleri kapsamında ödenen borcun iç ilişkide rücuen tahsiline dair taşınır rehinlerin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali davası olup uyuşmazlığın temelinin bankacılık işlemlerinden kaynaklanması nedeniyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı uyarınca 15/12/2021(tarihi dahil) tarihinden itibaren, Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki iş dağılımına göre ….7.8.9. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak iş bu dosyaya bakmaya görevli olduklarından, dosyanın ilgili mahkemelerden birine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiş ve iş bölümü nedeniyle verilen karar gönderme kararı olup HMK’nın 341. maddesinde belirtilen istinafa tabi nihai karar niteliğinde olmadığından kesin olmak üzere aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Dava dosyasının konusu itibariyle ihtisas mahkemesi olan ….7.8.9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Harç, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin esas mahkemesinde karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi. 25/08/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır