Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/623 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/44 Esas
KARAR NO : 2023/623
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2023
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı (borçlu) ile müvekkili şirket arasında imza altına alınan … nolu Elektrik Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan cayma bedeline ilişkin olmak üzere 1 adet fatura bedelinin ödenmemesi sebebiyle, … 2022/… (esasa geçildiğinde … İcra Dairesi 2022/… E. Olmuştur) Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun, 15/12/2022 tarihinde herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile borca itiraz etmiş olup, yapılan itiraz ile icra takibini durdurduğunu, davalı-borçlunun itirazları ve iddialarının hukuki mesnetten yoksun olup, haksız bir menfaat sağlama gayesi ile yapılmış olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, davalı borçlu şirketten olan alacağının, elektrik kullanımına ilişkin ilgili sözleşmelerinden kaynaklandığını, borca ve icra takibine konu fatura sözleşmedeki hükümlere karşılık düzenlendiğini, söz konusu fatura bedelinin davalı tarafından halen ödenmediğini, takibe konu edilen 48.525,75-TL tutarlı olan fatura cezai şarttan (cayma bedeli) kaynaklandığını, borca ve takibe dayanak faturanın, elektrik abonelik sözleşmesinin hükümlerine göre öngörülen cezai bedele ilişkin düzenlendiğini, söz konusu fatura bedelinin davalı tarafından halen ödenmediğini, borçluya akdedilen abonelik sözleşmesi ve SKTT %10,00 tarife paketi borçların ödenmemesi sebebi ile sözleşme feshedildiğini ve sözleşme bitiş süresinden önce fesih nedeniyle cayma bedelinin 23/12/2021 tarihli faturaya yansıtıldığını, şöyle ki elektrik abonelik sözleşmesinin son sayfasında gayet net bir şekilde yer aldığı üzere, “…sözleşmenin tedarik başlangıç tarihinden sonraki ilk 24 ay içerisinde abone tarafından herhangi bir sebep ile feshedilmesi veya bu sürede herhangi bir neden ile tedarikçinin portföyünden çıkmış olma halinde faturaların ortalama tutarının 2(iki) katı kadar bedeli fesih cezası olarak derhal ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde hüküm altına alındığını, davalının, basiretli tacir sıfatıyla imzaladığı sözleşmenin ve SKTT %10,00 tarife paketi kullanım şartlarının ilgili hükmü ile bağlı olmasına rağmen cayma bedeli faturasını ödemeyerek itiraz ettiğini, taahhüde uyulmaması halinde de “Cayma Bedelinin ödeneceği ve bu bedelin de nasıl hesaplanacağı seçilen ve imza edilen tarifede ve dahası sözleşmenin ilgili maddelerinde gösterilmiştir. “ davanın kabulüne, davalı-borçlunun takibe, borca, faize faiz oranına ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketle davacı şirket arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde “sözleşmenin bu şekilde feshinde” öngörülen bir cayma bedeli hükmü bulunmadığını, müvekkili şirketin aboneliğinin , “ödenmeyen faturalar nedeniyle” feshedilmiş , sonrasında faturalar ödenince yeniden abonelik başvurusunda bulunulduğunu, teminat istenmesi vs ile prosedürün devam ettiğini, sözleşmenin sona erme nedeninin ödenmeyen faturalar olduğunu, anılan ve resen öngörülecek sebepler ile davacının davasının reddi ile abonelik sözleşmesinde açık hüküm bulunmamasına rağmen müvekkili şirket hakkında takip yapılması nedeni ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Mahkememiz davalısı … vergi numaralı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin 2021-2022 yıllarına ait KW-TL bazında tüketim bilgilerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… İcra Dairesi’ne müzekkere yazılara… esas sayılı takip dosyasının bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak Mahkememiz davalısı … vergi numaralı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin 2021-2022 yıllarına ait BA-BS formlarının Mahkememiz dosyasına gönderilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Mahkememiz davacısı … vergi numaralı … ANONİM ŞİRKETİ’nin 2021/2022 yıllarına ait BA-BS formlarının Mahkememiz dosyasına gönderilmesi istenilmşitir.
22/08/2023 tarihinde Elektrik mühendisi ve SMMM bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas numaralı dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde, takibin usul ve yasaya uygun olduğu; takibe yapılan itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu görülmüştür. Takip konusu alacak, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca uygulanan cezai şarta ilişkin düzenlenen fatura alacağına ilişkindir. Sözleşme ve abonelik dosyasının incelenmesinde, sözleşmenin, davalı abonenin faturasını süresinde ödememesi sebebiyle davacı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 6.2. maddesinde taraflardan birinin yükümlülüklerini ihlal etmesi, abonenin faturasını son ödeme tarihine kadar ödememesi halinde fesih hakkı doğmaktadır. Davalı abonenin faturalarını zamanında ödemediği ve bu sebeple sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı abone de, cevap dilekçesinde ödenmeyen faturaların bulunduğunu ikrar etmiştir. Bu kapsamda davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kanaatine varılmıştır. Sözleşmenin aynı maddesi uyarınca, faturaların ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi halinde davacının cezai şart bedellerini talep edebileceği de hüküm altına alınmıştır. Yine sözleşmede cezai şartın nasıl hesaplanacağı da taraflarca kararlaştırılmıştır.
22/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda, sözleşmedeki hesaplama yöntemi esas alınarak, davacının 48.525,75 TL cezai şart bedeli talep edebileceği tespit edilmiştir. Yapılan hesabın sözleşmeye, usul ve yasaya uygun olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda davacının faiz talebi de değerlendirilmiş ve faturada belirtilen faiz oranına göre hesaplama yapılmıştır. Bu doğrultuda davacının takip tarihine kadar 26.915,93 TL işlemiş faiz talep edilebileceği tespit edilmiştir. Sözleşmede, gecikme halinde ödenecek faizin faturada belirtileceği kararlaştırılmış ve takip dayanağı faturada aylık %5 faiz uygulanacağının yazıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının, taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, fesih sebebiyle cezai şart talep edebileceği, bu kapsamda takip dayanağı faturanın sözleşmeye uygun olduğu ve davalının bu fatura sebebiyle borçlu olduğu kanaatiyle, davalı borçlunun itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Taleple bağlılık ilkesi kapsamında davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olması sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KABULÜNE,
-… İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline; takibin 48.525,75 TL asıl alacak ve 26.689,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.214,91 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına,
2)15.042,99 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.137,93-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 179,90-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.958,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 179,90-TL Başvuru Harcı, 179,90-TL Peşin/nisbi Harcı, 5.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 180,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.540,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 3.120,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır