Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/35 E. 2023/86 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/35 Esas
KARAR NO : 2023/86
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … San. Dış Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin; … Noterliğinin 10.03.2015 tarihli ve … yevmiye numarası ile kayıt altına alınan ana sözleşme kapsamında 12.03.2015 tarihinde tescil edilerek kurulduğunu, şirketin devam eden süreçte ticari hayatına son verilmesi zarureti doğması üzerine 18.09.2019 tarihinde alınan genel kurul kararı ile tasfiye edilmesine karar verildiğini, alınan tasfiye kararı uyarınca müvekkili … ise tasfiye memuru olarak atandığını ve tasfiye işlemlerine başladığını, bu kapsamda gerekli ilanlarının yapılması sonrası şirketin terkin işlemlerinin 04.05.2020 tarihinde sicil gazetesine tescil edilerek şirketin terkin edildiğini, her ne kadar şirket terkin edilmişse de daha sonra haricen edinilen bilgi ve belgeler doğrultusunda şirket adına kayıtlı … plakalı, 2015 model Hyundai marka aracın olduğunun tespit edildiğini, Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7’de ifade edildiği üzere ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebildiklerini, müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmış olduğu şirkete ilişkin tasfiye işlemlerine konu edilmediği anlaşılan … plakalı aracın varlığından sonradan haberdar olduğunu işbu davanın ikame edilmesinde hukuki menfaatinin bulunduğunun ortada olduğunu, gelinen aşamada yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca şirketin adına kayıtlı aracın satış ve devir işlemlerinin tamamlanması adına şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi gerektiğini beyanlarla terkin edilen … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın satış ve devir işlemlerinin yapılarak eksik kalan tasfiye işlemlerinin tamamlanması adına şirketin ihyasına ve müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; … nün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını,… ‘nün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddebileceğini, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, müvekkili … ‘nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı … ‘nün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili …’nün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilinin, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını beyanlarla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri nedeniyle ihyası talebine ilişkindir.
…’nün yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
Toplanan delillerden de anlaşılacağı üzere, ihyası talep olunan … Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi’nin …’ne … sicil no ile kayıtlı olduğu ve adresinin … Mahallesi … Sokak … İş Hanı No: … … /İstanbul olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 547. Maddesinde açıklandığı üzere” tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılıyor ise son tasfiye memurları yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler ” yasal düzenlemesi göz önüne alındığında Güngören ilçesinin … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu anlaşılmıştır.
Kanun maddesinde düzenlenen yetki HMK’nın 114/1-ç. maddelerinde belirtildiği gibi kesin yetki niteliğinde olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Bu durumda açılan davanın HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Açılan davanın yetkisizlik nedeniyle HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331 md. gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
4-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır