Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/333 Esas
KARAR NO : 2023/670
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/05/2023
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan hisse devirlerinin usule uygun şekilde işlenmemiş olduğundan hazirun cetvelinin iptalinin gerektiğini, 01.04.2019 ve 11.05.2019 tarihlerinde … …’ın şirket nezdinde sahip olduğu paylardan 21.500 adeti müvekkiline devrettiğini, bu pay devrileri kapsamında müvekkilinin şirket pay oranının %12,23 olduğunu, bu hususun …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… Esas 2021/… K. Sayılı ve … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile sabit hale geldiğini, ancak hala şirket tarafından müvekkiline ve … …’a ait pay oran ve adedinin düzeltilmediğini, bu hususun … Noterliği’ nin 09.03.2023 tarih, … sayılı ihtarında da belirtildiğini, TTK m. 357’de düzenlenen ” pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulur.” hükmüne aykırı hareket edildiğini, bu sebeple öncelikle müvekkiline ve … …’a ait pay oranlarının ve adetlerinin düzeltilerek doğru pay oranlarının yazılması gerektiğini, bu hususta müvekkilinin hazirun cetveline itiraz ettiğini ve Genel Kurul Tutanağında bu hususu muhalefet şerhi olarak dermeyan ettiğini, hazirun cetvelinin tanzim sebebinin genel kurula katılmanın ve oylamanın doğru ve güvenli yürütülmesinin temini olduğunu, bu sebeple söz konusu hazirun cetveline itiraz ettiklerini ve payların düzeltilmesini talep ettiklerini, şirket hesaplarında yer alan olağan dışı masraf ve kalemler hakkında raporun hazırlanmasından sonra ortaklıktan kaynaklanan hakların kullanılabilmesi için şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Üretsan adlı aile şirketinde; Müvekkili …’ın 12,23 oranında pay sahibi olduğunu, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahiplerinin veya paylarının itibarî değeri toplamı en az bir milyon Türk Lirası olan pay sahiplerinin üç ay içinde mahkemeden özel denetçi talebinde bulunabileceklerini, müvekkilinin pay oranının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… esas 2021/… k. sayılı ve … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile sabit olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin özel denetçi atanmasını talep etme hakkının doğduğunu, Anonim şirkette küçük pay sahiplerinin korunması amacıyla getirilen düzenlemelerden birinin özel denetçi tayin edilmesini talep hakkının olduğunu, müvekkili Üretsan’dan edindikleri bilgiler ve yapmış oldukları incelemeler sonucunda aşağıda ayrıntılarına yer verilecek konunun özel denetçi ile açıklığa kavuşturulmasını isteyerek, 2,3 ve 4 no.lu karara karşı olumsuz oy kullanıldığını ve karara karşı Muhalefet Şerhi koydurulduğunu, yapılan incelemelerde tespit edilen olağan dışılığının giderilmesi için genel kurulda özel denetçi atanması için 2. No.lu kararda talepte bulunmasına rağmen bu talebin reddedildiğini, özel denetçinin hazırlayacağı rapor ile detaylarına yer verilecek konu hakkında bilgi edinilmeden faaliyet raporunun onaylanması ve yönetim kurulunun ibra edilmesi hakkında sağlıklı bir karar verilmesi mümkün değilken özel denetçi taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, işbu sebeple … ‘ın 14.03.2023 tarihli genel kurulunun 2, 3, ve 4 no.lu kararlarının iptal edilmesi ve mahkeme tarafından bağımsız denetçi atanmasını talep ettiklerini, davalı şirketin mali tablolarında faaliyete göre olağan dışı masraf ve gider kalemlerine rastlanıldığından faaliyet raporunun doğruluğu ve yönetimin sorumluluğu konusunda müvekkilinin ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullanabilmesi için bağımsız denetçi raporunun alınması gerektiğini, tüm bunlar değerlendirildiğinde şirketin zarar ettiği algısı oluştuğunu ve TTK’ nun özel denetçi atanmasına ilişkin şartların sağlandığını, bu kapsamda müvekkili tarafından genel kurul kararında da görüleceği üzere aynı zamanda bilgi edinme de talep edildiğini ancak kati suretle bu hususta bilgi verilmediğini, bu sebeple müvekkili tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2023/… Esas sayılı dosyası üzerinden bilgi edinme davası da ikame edildiğini, konuya ilişkin TTK m. 438’in gerekçesine bakıldığında özel denetim isteme hakkının kullanılması için TTK m. 437/5’te düzenlenen dava açma hakkının kullanılmış olmasının da şart olmadığını, Yargıtay kararları ve doktrin görüşünde özel denetçi atanması talebiyle dava açılması için TTK m.437/5 hükmü gereğince dava açılmış olması gerekmediği gibi bu davanın açılmış olması da özel denetim talepli dava açmaya engel olmadığını, şirket esas sözleşmesinde açıkça “şirketin işleri ve idaresi genel kurul tarafında türk ticaret kanunu hükümleri dairesinde hissedarlar arasından seçilecek en az 3 üyeden oluşan yönetim kurulu tarafından yürütülür” şeklinde olduğunu, … ‘ in tek başına yönetim kurulu başkanlığı yapmakta olduğundan ortada hukuken ve esas sözleşmeye uygun bir yönetim kurulu mevcut olmadığını, bu sebeple şirketin organ eksikliği olması sebebiyle şirkete yönetim kayyumu atanmasını talep ettiklerini, Yönetim kurulu organında yeterli kişi olmadığından yönetim kurulu organı eksik olan şirkette … …’in tek başına borçlandırıcı işlem yapmasının olanaksız olduğunu, … …’ in tek başına şirket adına borçlandırıcı işlem yapma yetkisine haiz olmadığı gibi ortada bir yönetim kurulu organı da mevcut olmadığını, bu sebeple acil olarak tedbiren dava sonuçlanıncaya kadar şirkete yönetim kayyumu atanmasının gerektiğini, işbu talepleri kapsamında şirkete tedbiren yönetim kayyumu atanmaz ise hukuken meşru olmayan yönetim kurulunun yapacağı işlemler şirketi telafisi imkansız ve önlenemez zararlar silsilesine sürükleneceğini, ortada hukuken geçerli bir yönetim kurulu organı mevcut olmadığını ifade ederek davalı Şirket’in 14.03.2023 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında hukuka aykırı olarak hazırlanan hazirun cetvelinin iptalini, 2, 3 ve 4 no.lu kararlarının TTK hükümleri gereğince iptal edilmesini, davalı Şirkete Ticaret Kanunu’nun 439. maddesi uyarınca özel denetçi atanmasını, şirket esas sözleşmesinde belirtilen şekilde yönetim kurulu oluşturulmaması sebebiyle organ eksikliği söz konusu olduğundan şirkete dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren yönetim kayyumu atanmasını beyanlarla davalı şirket’in 14.03.2023 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında hukuka aykırı olarak hazırlanan hazirun cetvelinin iptaline, davalı şirket tarafından yapılan olağan dışı masraf ve giderler dolayısıyla müvekkilinin pay sahipliğinden kaynaklanan haklarının zarara uğradığından dolayı 2 no.lu kararın iptaline ve bu sebeplere ilaveten yönetim kurulu ibrasından karar yeter sayısının da sağlanamamasından dolayı ibra kararının alınmasından dolayı 4 no.lu kararın iptaline, davalı şirket tarafından yapılan olağan dışı masraf ve giderler dolayısıyla müvekkilimin pay sahipliğinden kaynaklanan haklarını kullanabilmesi için mezkur konuda 3 no.lu kararın da iptali ile, Ticaret Kanunu m.439 vd. hükümlerince bağımsız denetçi atanmasına, şirket esas sözleşmesinde belirtilen şekilde yönetim kurulu oluşturulmaması sebebiyle organ eksikliği söz konusu olduğundan şirkete dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren yönetim kayyumu atanmasına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; aynı konuda daha önce açılmış … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… E. No.lu davası bulunduğundan TTK.’nun 448. Maddesi gereğince davaların birleştirilmesinin gerektiğini, birleştirme kararı verilmesini talep ettiklerini, TTK.’nun 448. Maddesi gereğince müvekkilinin muhtemel zararlarına karşılık teminat takdir edilmesini talep ettiklerini, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, birleştirilecek dosyadaki savunmaların burada da geçerli olup , davacının ileri sürdüğü hususların tam aksi yönde de Bölge Adliye Mahkemesi kararı bulunup, birleşecek dosyada beyan edileceğini, esasen davacının ileri sürdüğü dosyanın henüz Yargıtay aşamasında olup derdest olduğunu, hisse devirlerinin dava konusu olup halen derdest olduğunu, dolayısıyla Hazirun Cetveli’nde bir hatanın olmadığını, bilinmesi gerektiği gibi her davanın dava tarihindeki şartlara göre vaz edilebilir olduğunu, diğer bir anlatımla, daha sonraki bir değişikliğin sonraki genel kurullarda değerlendirildiğini, davacının şirketteki hissesinin yüzde onun altında bulunduğundan özel denetçi talebi kanuna açıkça aykırı olduğunu, esasen daha önce de reddedildiğini, faaliyet raporu ve bilançolarda bir aykırılık bulunmadığını, kar paylarını itirazsız alan davacının beyanlarının iyiniyet kuralını ihlal ettiğini, yönetim kurulu ile ilgili TTK hükümlerinin ana sözleşmesinin değiştirmeyen şirketlerde sözleşme hükümlerinin yerini aldığını ve bu hususun daha önce kazanılmış davalarda ayrıntılı açıklandığını, birleşecek dosyada bildirilecek Bölge Adliye Mahkemesi kararında da da çok tatminkar hukuki gerekçelerle benimsendiğini, davacının belirttiği kararın yüzeysel ve TTK hükümleri karşılaştırmalı olarak incelenmeden tatminkar gerekçesiz verilmiş olup, dayanak olamayacağını beyanlarla öncelikle birleştirme ve teminat kararı verilerek sonuçta haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 14/03/2023 tarihli Genel Kurul toplantısında hazırlanan hazirun cetvelinin iptali, alınan 2, 3 ve 4 nolu kararlarının iptali ile şirkete bağımsız denetçi atanması talebine ilişkindir.
Mahkememiz 19/06/2023 tarihli ara karar ile davacı vekilinin dava içerisinde tedbiren yönetim kayyumu atanması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin: “Anonim Şirketler TTK’nun 365.maddesi uyarınca Yönetim Kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunurlar. Şirkette organ boşluğu bulunmamaktadır. Anonim şirketlerde yönetim kurulunun yönetim yetkisinin mahkemelerce kaldırılacağına veya sınırlandırılacağına ilişkin yasal düzenleme yoktur.Yönetim Kurulunun görevden alınması, seçilmesi TTK’nın 408(2)-b gereği şirketin genel kuruluna tanınmış bir yetkidir. Yönetim Kayyımı atanması istemi aynı zamanda yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına geldiğinden yasal görülmemiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ nin 2023/963 esas, 2023/903 karar sayılı ilamı). Kaldı ki genel kurul kararının iptali davasında yönetim kayyımı atanmasının davanın niteliği itibariyle alınabilecek tedbir cümlesinden olmadığı gibi azil davasında ileri sürülebilecek bir tedbir talebidir.” gerekçeleriyle reddine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen işbu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2023/1125 E., 2023/901 Karar sayılı ilamı ile yerinde görülerek İstinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyası celp edilerek yapılan incelenmesinde; Davacı … tarafından Davalı … Anonim Şirketi aleyhine Genel Kurul Kararının İptali İstemli dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu ve duruşmasının 07/12/2023 gününe talik edildiği görülmüştür.
HMK’nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5)İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmü amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her iki dava konusunun aynı tarihli genel kurul toplantısına ilişkin (14/03/2023) olduğu, TTK’ nun 448/2 madde ve fıkrasına göre birden fazla iptal davası açıldığı taktirde davaların birleştirilerek görüleceğinin hükme bağlandığı göz önüne alınarak mahkememiz iş bu dosyasının ilk davanın açıldığı mahkemede davanın birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Yargılama gideri ve harçların birleşen dosyada esas hüküm ile birlikte karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı nihai kararla birlikte … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye ..
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır