Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/299 E. 2023/600 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/299 Esas
KARAR NO : 2023/600
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 15/05/2023
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; Şirketin 01/05/2023 tarihinden itibaren karar defterinin zayi ettiklerini, zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Şirketin sicil kayıtları, … Noterliği müzekkere cevabı ile Vergi Dairesi Başkanlığı müzekkere cevabının dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesi gereğince açılmış zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
TTK 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Zayi belgesi verilmesi talebinde bulunan davacı şirket yetkilerinin 12/07/2023 tarihli celsede “Defterlerimizin nasıl kaybolduğunu biz de bilmiyoruz, Bizim Trabzon’da şubemiz vardır, muhasebeci değiştirdik, yeni muhasebecimiz Trabzon’dadır, eskisi İstanbul’dadır, defterlerimiz daha öncesinde muhasebecilerimizde bulunmaktaydı, her iki muhasebecimizle görüştüğümüzde kendilerinde olmadığını, öbür muhasebecide olduğunu söylediler.” şeklinde beyanda bulunduklarının anlaşıldığı, iddiaya ilişkin somut bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacının iddialarını tevsik eder mahiyette bilgi ve belgelerin de dava dilekçesine ekli olarak sunulmadığı, tacirin defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerektiği anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı şirket karar defterinin herhangi bir afet veya hırsızlık sonucu kaybolmadığı, davacının tacir olup, tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, bu hali ile davaya konu edilen karar defterinin kasaya alınması, özenle korunması ve saklanması gerektiği, davacının dava dilekçesindeki açıklamaları ile bu yönden gerekli özenin gösterilmediği, basiretli bir tacir gibi davrandığının kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından ve TTK 82/7. Maddesi gereği şartları oluşmadığından yerinde görülmeyen davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 269,85-TL karar harcının, peşin yatırılan 179,90-TL’den mahsubu ile eksik kalan 89,95‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza