Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/295 E. 2023/606 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/295 Esas
KARAR NO : 2023/606
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hortum, boru, hidrolik, balata, hırdavat vb ürünlerinin satışının yaptığını, davalı şirketin müvekkilinden Mayıs ve Haziran aylarında ürünler satın aldığını ve ürünlerin bedellerini ödemediğini, davalı şirketin satın aldığı ürünlerin detaylı bilgisinin yer aldığını, bu ürünler karşılığında 03/05/2018 tarihli 636,80-TL bedelli, 11/05/2018 tarih 672,60.-TL bedelli, 25/05/2018 tarih 1.085,60.-TL, 30/05/2018 tarih 253,70.-TL bedelli, 04/06/2018 tarihli 2.566,50.-TL bedelli , 04/06/2018 tarih 2.655,00.-TL, 07/06/2018 tarih 993,56.-TL bedelli faturaların düzenlendiğini, davalı şirketin bu güne kadar bu faturalara konu ürün bedellerini ödemediğini, bu bedellerin tahsili istemi ile ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile açılan takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin borcuna karşılık … ‘a ödemelerini yaptığı halde … ‘ın bu ödemeleri iade ettiğini, 27/07/2018 tarihinde 5.000,00.-TL ve 08/10/2018 tarihinde 2.500,00.-TL olmak üzere banka havalesi yolu ile davacının müekkiline gönderdiği faturada yer alan banka hesap numarasına toplam 7.500,00-TL gönderdiğini ancak davacı tarafından yine banka yolu ile paranın iade edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının fatura karşılığı tutarları almasına rağmen müvekkiline iade etmesi ve akabinde icra takibinde bulunmasının haksız kazanç elde etmek amacı ile yapıldığını, faturalara konu edilen malların ise müvekkiline teslim edildiğine dair sevk irsaliyesinin de bulunmadığını, malın teslim edildiğine dair ispat külfetinin davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
Mahkememizden verilen 24/02/2020 tarih ve 2018/… esas 2020/… sayılı kararı; … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 02/03/2023 tarih ve 2020/… esas 2023/… karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA yeniden yargılama yapılmıştır.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2018/… esas sayılı dosyasının akıbetinin mahkememiz dosyasına bildirilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu verilen 24/02/2020 tarihli karar, … BAM … HD’nin 2020/… Esas ve 2023/… Karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır. Kaldırma kararı sonrası dava konusu takip dosyasının incelenmesinde, dosyanın takipsizlik sebebiyle kapatıldığı görülmüştür. Taraf vekilleri dosyaya sundukları beyanlar ile haricen tahsil ile ödeme yapıldığını, tarafların sulh olduklarını ve davanın konusuz kaldığını bildirmişlerdir. 01/04/2020 tarihli protokol ile dava konusu takip dosyası ve dayanağı borç üzerinde tarafların sulh oldukları anlaşılmıştır.
HMK md. 313 uyarınca “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.” Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği konularda yapılabilir. Zaman olarak hüküm kesinleşinceye kadar sulh sözleşmesi yapılması mümkündür. Sulh ile dava sona erer ve kesin hüküm gibi sonuç doğar. Tarafların talebine göre sulh sözleşmesine göre veya karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle dava konusu takip dosyasının kapatılması, tarafların sulh protokolü düzenlemiş olmaları ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettikleri gözetilerek, sulh protokolünün usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yargılama giderleri hususunda anlaşma yapılmamasına rağmen hakkaniyet gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın konusuz kalması sebebi ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 40,74-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır