Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/26 Esas
KARAR NO : 2023/187
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile dava dışı … …’ın 2018 Yılı Nisan ayında yine dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ni %50’şer ortaklık ile kurduklarını ve müşterek imza ile müdür olduklarını, aradan geçen yıllar içerisinde dava dışı şirketin iştigal konusu olan inşaat sektöründe faaliyet gösteremediğini, kararların düzenli olarak alınamadığını ve müvekkilinin hem müdürlükten istifa etmek istediğini hem de ortaklıktan ayrılmak istediğini, ancak müvekkilinin diğer müdür ile birlikte müşterek imzaya yetkili olduğu için müdürlükten istifasını Ticaret Sicile tescil ve ilan işlemlerini tek başına yapamadığını, müvekkilinin … Noterliğince tasdikli 15.03.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname uyarınca “işbu ihtarname ile Müdürlükten istifa kararımın Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlaması için gerekli belgelerin imzalanması adına Şirket Merkezinde buluşulmasını” ihtar ettiğini ve müdürlükten istifasının tescil ve ilan edilmemesi halinde yasal yollara başvuracağı ihtarında bulunduğunu, ihtarnamede açıkça ifade edildiği üzere müvekkilinin Müdürlükten istifa ettiğini, dava dışı diğer müdürü … …’ın müvekkilinin müdürlükten istifasının tescili için davet edilen gün ve saatte şirket merkezine gelmediği gibi … Noterliği’ nin 21.03.2022 tarih ve …452 yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile haksız ve mesnetsiz olarak 2 Milyon TL talep ettiğini ve aksi halde taleplerinin karşılanmayacağını beyan ettiğini açıklanan nedenler çerçevesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 32, 33 ve 40. Maddeleri gereğince dava dışı şirketteki müdürlük görevinden müvekkilinin istifasının …nde tescili ve ilan kaydının yapılması gerektiğini, davanın kabulüyle, müvekkilinin … ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin müdürlük görevinden istifasının davalı … Sicil Müdürlüğünde tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;17.01.2023 tarihli tensip tutanağının müvekkili Müdürlüğe 24.02.2023 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle cevap dilekçesi verme süresinin dolması beklenilmeden ön inceleme duruşmasının icra edildiğini, bu nedenle uyuşmazlık konusunun tespit edilmesinin hukuka ve Kanuna aykırı olduğunu, aksi halde müvekkili Müdürlüğün hukuki dinlenilme hakkının (HMK m. 27/2) ihlâlinin söz konusu olacağını, müvekkili …’nün 12.04.2022 tarihli cevabi ve bilgilendirici mahiyetteki yazısının davacıya … aracılığıyla 15.04.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davanın, hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.12.2022 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın “ilgili” sıfatını haiz olmadığından huzurdaki davada aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, nitekim müvekkili müdürlüğün pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, …’nün, TTK. M. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği M. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davacının 07.04.2022 tarihli başvurusunun, (mevzuat gereğince ilgili kişi olmadığından) tescil başvurusu olarak nitelendirilemeyeceği gibi müvekkili müdürlüğün 14.04.2022 tarihli cevabi yazısı da tescil talebinin reddine dair olmayıp, açıklayıcı ve bilgi mahiyetinde olduğunu, davacının 07.02.2022 tarihli başvurunun geçerli olduğu düşünülse bile, talep (ticaret sicili yönetmeliğinin 31. maddesi gereğince) harca tabi olduğundan ve herhangi bir harç yatırma işlemi de bulunmadığından müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün, işlem yapmamasının hukuka ve mevzuata uygun olduğunu, nitekim bu hususun müvekkili müdürlüğün 14.04.2022 tarihli cevabi yazısında da “gerekli harcın ödenmesi suretiyle tescil ve ilanı için başvuruda bulunulması gerektiği hususu bilgilerinize sunulur.” şeklinde belirtildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını,bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, huzurdaki davanın öncelikle usûlden (dava şartı yokluğundan ve/veya davacının ilgili sıfatını haiz olmaması nedeniyle aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini,yine açıklandığı üzere, müvekkili müdürlüğe husumet yöneltilemeyeceğinden, mahkeme aksi kanaatte ise, açıklanan gerekçelerle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… E. Sayılı dosyası, … cevabi yazısı ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
…’ne yazılan yazıya cevap verildiği, … ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin sicil dosyasının gönderildiği görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… E. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde; Davacı … … tarafından davalılar …, … Ticaret Limited Şirketi aleyhine Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) istemli dava açıldığı, işbu mahkeme dosyasının 08/02/2023 tarihinde ön inceleme duruşmasının yapıldığı, mahkememiz dosyasının bekletici mesele yapılarak duruşmasının 19/04/2023 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde her ne kadar 17.01.2023 tarihli tensip tutanağının müvekkili Müdürlüğe 24.02.2023 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle cevap dilekçesi verme süresinin dolması beklenilmeden ön inceleme duruşmasının icra edildiğini, bu nedenle uyuşmazlık konusunun tespit edilmesinin hukuka ve Kanuna aykırı olduğunu, aksi halde müvekkili Müdürlüğün hukuki dinlenilme hakkının ihlâlinin söz konusu olacağını beyan etmiş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde 17/01/2023 tarihli tensip zaptının yaşanılan teknik aksaklık ve sonrasında ülkede yaşanan deprem sebebiyle e-tebligatların sistemde kilitli olması nedeniyle davalı asil … ‘ne ilk aşamada tebliğ edilemediği ancak 24/02/2023 tarihinde dava dilekçesi, ekleri ve tensip zaptının bizzat davalının UETS adresine tebliğ edildiği, mahkememiz dosyasının ön inceleme duruşmasının 02/03/2023 olduğu ve davalı asile ön inceleme duruşma gün ve saatinin, duruşma yapılmadan evvel tebliğ edildiği, bu durumda davalının ön inceleme duruşma saatinden haberdar olduğu ancak duruşmaya katılım sağlamadığı, ayrıca mahkememiz 02/03/2023 tarihli celsesinde herhangi bir hüküm kurulmadığı, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu göz önüne alınarak dosya üzerinden karar verilmesine kararı verilmiştir. Bu doğrultuda davalı vekilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlâli iddiasına itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince 07/03/2023 tarihinde vekaletname ibraz edilerek 08/03/2023 tarihinde cevap dilekçesi sunulmuş, mahkememizce de 20/03/2023 tarihinde dosya üzerinden karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacının … ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti müdürlük görevinden istifasının Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescili şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri ile celp edilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… E. Sayılı dosyası, … cevabi yazısı hep birlikte değerlendirip incelendiğinde; somut olaya emsal olabilecek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2009 tarihli, 2007/14500 Esas, 2009/3597 Karar sayılı ilamında; “Ticaret siciline yapılacak tescilleri isteme hakkı TTK.nun 30 uncu maddesi uyarınca ilgililere ait bulunmaktadır. Bu ilgililerin kimler olacağı Ticaret Sicili Nizamnamesi’nin 31 nci maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacirin hükmi şahıs olması halinde onun yetkili uzuvları veya temsilcileri ilgili kişi olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, tescil istemi istifa eden davacı tarafından istenilmiştir. Oysa ki yasal düzenlemeye göre bu hususta istemde bulunma hakkı davalı şirket tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kılınanlara aittir. Ticaret siciline tescil ve ilan işlemleri davalı şirketin organsız kalması nedeniyle yerine getirilememiş ise bu durumda da davacının şirketin temsili amacıyla kayyım tayini için gerekli yasal yollara başvurması gerekmektedir. Bu itibarla, davacının ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ticaret sicil memurluğuna başvuruda bulunabilecek “ilgililer” kapsamına girmediği, ticaret sicili müdürlüğü kayıtlarına göre davacı dışında … … isimli şirket ortağının daha bulunduğu anlaşıldığından davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.-TL karar harcının peşin yatırılan 80,70.-TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 99,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden oy birliğiyle karar verildi. 28/03/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır