Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/25 E. 2023/790 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/25 Esas
KARAR NO : 2023/790
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/10/2018 tarihinde sürücü faili meçhul sevk ve idaresindeki Plakası tespit edilemeyen araç seyir halinde iken Yaya … …’a çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü 2918 sayılı K.T.K.‘nın ilgili maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında Plakası tespit edilemeyen aracın …’nın sorumluluğunda olduğunu, müvekkili tarafından davalıya başvuru yapılmış olup davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili … …, söz konusu trafik kazası nedeniyle, … ‘nden 07/09/2021 tarihinde alınan maluliyet raporuna göre %5 oranında malul kaldığını, müvekkilinin haksız olarak mağdur edilmeye devam edildiğini, müvekkilinin bu mağduriyetinin ve maluliyet zararının giderilmesi için sigorta şirketinden ZMSS kapsamında alacağı olan maluliyet tazminat miktarının bilirkişi marifeti ile hesaplanarak müvekkiline ödenmesi için dava açma mecburiyeti doğduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile, maluliyet oranı dahil olmak üzere fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; -6.000 TL Sürekli iş göremezlik -1.000 TL Geçici İş göremezlik -500 TL Bakıcı gideri -500 TL Tedavi gideri tazminatı olmak üzere şimdilik toplam 8.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yapılacak yargılama nedeniyle oluşacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili Kurum’a yapılan başvuru neticesinde … Hasar numaralı dosya oluşturulduğunu ve gerekli incelemelerin yapıldığını, 24/01/2020 tarihinde başvuruyu değerlendirebilmek adına davacı vekiline yazı gönderildiğini ve yönetmelik hükümlerine uygun bir rapor temin edilebilmesi için davacının … … Hastanesine yönlendirildiğini, ardından inceleme yapılması amacıyla eksik evraklar talep edildiğini, davacı tarafından bu eksiklikler tamamlanmadan … ‘na 2021.E… sayılı dosya ile başvuru yapılmış olup, İtiraz … sayılı kararı ile de dosyada el çekme kararı verildiğini, Kabul anlamına gelmemek kaydı ile; başvuru sahibinin yabancı uyruklu olması nedeni ile, Türk yargı sisteminde dava açılabilmesi için teminat sunma zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, müvekkili …nın, mevzuatı gereği hakkı ve yükümlülüğü olan inceleme görevini yerine getirmek amacıyla davacı vekilinden 24/01/2020 tarihli mail ile eksik belgeleri talep ettiğini, bu eksik belgeler temin edilmeden işbu davanın ikamesinin kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından müvekkili Kurum’a sunulan evraklar arasında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş bir sağlık kurulu raporu bulunmadığını, bu nedenle, davacı vekiline yazı gönderilerek usule uygun bir sağlık kurulu raporu sunulması gerektiği bildirildiğini, müvekkili Kurum’un davacı … ‘nun maluliyetinin tespit edilmesi amacıyla yönetmeliğe ve usule uygun bir maluliyet raporu alması için 24/01/2020 tarihinde ekteki yazıyla birlikte T.C. … Hastanesine’ne yönlendirildiğini, davacının hastaneye sevki sağlanamamış olup 07/09/2021 tarihli … tarafından hazırlanan yönetmelik hükümlerine uygun olmayan ve yetkili olmayan sağlık kuruluşundan alınan maluliyet raporu ile huzurdaki davanın açıldığını, davacının kesin ve sürekli sakatlık oranını gösterir bir sağlık kurulu raporu almadan müvekkili Kuruma yaptığı başvuru usulüne uygun yapılmamış olacağından dava şartı eksikliği bulunduğunu, müvekkili Kurum’un başvuruyu reddi söz konusu olmadığını, eksikliğin davacı tarafa bildirildiğini ancak davacı taraf eksikliği gidermeksizin dava yoluna gittiğini, başvuru şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının usulden reddine, kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsünün tespiti halinde davaya ihbarına, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… ‘na müzekkere yazılarak 2021/… esas, 2022/… karar sayılı dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ne müzekkere yazılarak Davacının ülkemize giriş-çıkış bilgileri, güncel adres bilgisi ve statüsüne ilişkin kayıtların ve davacının aile nüfus kayıt örneğinin araştırılarak, mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Davacı … …’ un dava konusu yaralanma nedeniyle olay tarihi 04/10/2018 ve sonrasında gördüğü tedaviler sırasında çekilen tüm grafilerin (X-Ray, BT, MR vb.) DICOM formatında CD kopyaları ile birlikte muayene bulguları, konsultasyon notları, ameliyat notları, epikriz raporları, tetkik ve tedavi evrakları dahil tüm tıbbi belgelerin, davacıya ait tüm hasta evrak kayıt ve belgelerinin (mümkünse dijital ortamda DICOM formatında) çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…’na müzekkere yazılarak Davacının 14/10/2018 tarihli kazaya ilişkin başvurusu sonucu hasar dosyasının ve ilgili evrakların mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2019/30178 soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Davacı, 04/10/2018 tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarptığını belirterek …’na karşı işbu davayı açmıştır. Dava konusu kazaya ilişkin savcılık soruşturma dosyasının incelenmesinde kazanın 04/10/2018 tarihinde gerçekleşmesine rağmen, şikâyetin 22/03/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Soruşturma dosyasında şüphelilerin tespit edilemediği, daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Davacının kaza sebebiyle yapıldığını öne sürdüğü tedavilere ilişkin evrakların incelenmesinde; hastaneye başvurunun ve ameliyatın 10/04/2023 tarihinde yapıldığı, doktor raporlarında trafik kazasından ve adli olaydan bahsedilmediği ve hastane işlemlerinde kolluk tarafından işlem yapılmadığı tespit edilmiştir. Öncelikle iddia edilen kaza tarihi ile tedavi tarihi uyumsuzdur. Zira sunulan tedavi evrakları, iddia edilen kaza tarihinden 6 ay öncesine dayanmaktadır. Tedavi evraklarında trafik kazasına ilişkin herhangi bir bulgu/bilgi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla sunulan tedavi evraklarının trafik kazasına ilişkin olduğu tespit edilememiştir.
Kazanın oluşumuna dair davacı vekiline ayrıntılı beyan sunması için süre verilmiş, ancak sunulan beyan dilekçesinde kazaya dair detaylara yer verilmediği görülmüştür. Bu hususta davacı asile yapılan isticvap davetiyesine rağmen, davacı asil duruşmaya katılmamıştır. Dolayısıyla kazaya ilişkin detaylar ve ayrıntılı bilgiler davacı tarafından açıklanamamıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle; sunulan tedavi evraklarının ve anlatılan olay örgüsünün çelişkili olduğu kanaatiyle iddia edilen trafik kazasının meydana geldiği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 89,95-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 8.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 3.120,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır