Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/226 Esas
KARAR NO:2023/526
DAVA:Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ:10/04/2023
KARAR TARİHİ :17/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin görevli elektrik tedarik şirketi olan dava dışı … … … Satış A.Ş.’nin – 2023/3. dönem normal elektrik tüketim faturasından (ek-1) da anlaşıldığı üzere – ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, ticari işletmesi olan … tesisat/hizmet numaralı kullanım yerinde elektrik enerjisi kullanıldığını, elektrik dağıtım şirketi olan davalı tarafından müvekkilinin kullanımı yerinde kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı iddiası ile – bir sureti müvekkile verilmediğinden sunulamayan – 13.03.2023 tarih ve H/… seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenmiş ve bu tutanağa dayanılarak tanzim edilen 14.03.2023 tarihli, … no’lu ve 261.432,22-TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturası (ek-2) ve aynı tarihli, … no’lu ve 128.611,20-TL bedelli kaçak ek tüketim faturası (ek-3) ile müvekkil adına toplam 390.043,42-TL kaçak elektrik tüketim borcunun tahakkuk ettirildiğini, müvekkili tarafından mezkur kullanım yerinde kaçak elektrik enerjisini kullanmammış olup, davalı şirket tarafından müvekkiline atfen ileri sürülen haksız eylem nitelikli kaçak elektrik kullanım iddiası haksız, maddi ve hukuksal mesnetten yoksun olduğunu, bu bağlamda önceki bazı Yargıtay kararlarında aksi benimsenmiş olsa da – davalı şirket, kaçak elektrik tüketim bedeli talebine dayanak olarak ileri sürdüğü haksız eylem nitelikli kaçak elektrik kullanım iddiasını ispatla yükümlü olduğu gibi, somut uyuşmazlığın tarafı ve özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkilin imzasını içermeyen kaçak elektrik tespit tutanağı aksi ispatlanıncaya kadar geçerli bir belge olmayıp kaçak elektrik kullanım iddiasını ispata elverişli ve yeterli delil olmadığını, özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirket tarafından, tarafı olduğu uyuşmazlıkta tek taraflı olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı, HMK.m.204 hükmüne göre aksi ispatlanıncaya kadar geçerli resmî senet niteliğinde olmadığını, davalı şirketin tek taraflı olarak düzenlediği, müvekkilinin imzasını içermeyen elektrik tespit tutanağının HMK.m. 205 hükmüne göre adi senet niteliğini taşımadığını, müvekkili tarafından kaçak elektrik enerjisi kullanıp kullanmadığı, kullanılmış ise davaya konu mezkûr faturalar ile tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin, EPTHY.’nin kaçak elektrik tüketiminin tespiti ile kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınması gereken tüketim miktarını ve süreyi belirleyen m.42 ilâ m.49 hükümlerine, EPDK tarifelerine uygun hesaplanıp hesaplanmadığı, haksız ve hukuka aykırı olarak fazla tahakkuk ettirilip ettirilmediği, özel ve teknik uzmanlık gerektiren uyuşmazlıkta uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmeli6 ve sonucunda, kaçak elektrik kullanım iddiasının ispatlanamaması hâlinde, müvekkilinin davaya konu faturalarla tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tamamından borçlu olmadığının tespitine, ispatlanması hâlinde ise haksız ve hukuka aykırı olduğu tespit edilen kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin davaya konu mezkûr faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası, HMK.m.109 hükmü uyarınca hukuken mümkün olduğundan “kısmi dava” olarak ve ayrıca, menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi olmadığından, arabulucuya başvuru yapılmaksızın açıldığını, davada önce … Asliye Ticaret Mah.’nin 03.04.2023 tarihli ve 2023/… D. İş sayılı ihtiyati tedbir kararı ile “müvekkilin kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin, davaya konu mezkûr faturaların borçlarından dolayı kesilmemesine” dair tedbir kararı verilmiş ve 05.04.2023 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2023/… E. sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararının uygulanması talep edilmiş olup; HMK.m.397/1 hükmüne göre, davaya konu faturalardan doğan uyuşmazlığın esası hakkındaki menfi tespit davası, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep ettikleri tarihten itibaren 2 haftalık sürede açılması gerektiğini, HMK.m.109 hükmü uyarınca kısmi dava olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkilin, davalı şirket tarafından düzenlenen davaya konu mezkûr faturalar ile tahakkuk ettirilen bedelin şimdilik 500,00-TL kısmından borçlu olmadığının tespiti istemiyle, görevli ve yetkili olan Sayın Mahkeme nezdinde, uyuşmazlığın esası hakkında asıl dava olan işbu menfi tespit davasını öngörülen kanuni süre içinde açma zaruretinin doğduğunu, HMK.m.109 hükmü uyarınca kısmi dava olarak “fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak” kaydıyla; davacı müvekkilin, davalı tarafından düzenlenen 14.03.2023 tarihli, … no’lu ve 261.432,22-TL bedelli fatura ve aynı tarihli, … no’lu ve 128.611,20-TL bedelli fatura ile borç olarak tahakkuk ettirilen 390.043,42-TL’nın şimdilik 500,00-TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, HMK.m.397/4 ve m.323/1-ç hükümlerine göre, asıl dava dosyasının eki olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/… D. İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasının giderleri de dâhil olmak üzere, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacı taraf işbu davayı kaçak tüketimin gerçekleştiği yerin ticarethane olması nedeniyle, mahkemeye ikame ettiğini, mahkemenin işbu dava bakımından görevli olmadığını, dava konusu kaçak tüketime ilişkin yapılan ihtiyati haciz talebi mahkeme tarafından reddedildiğini, mahkeme gerekçesinde yapılan sorgulamada davacının potansiyel mükellef kaydı bulunduğunu, somut olay değerlendirildiğinde, ihtiyati haciz talebine konu kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin potansiyel mükellef olması nedeniyle uyuşmazlığın nispiticari niteliğinde de olmadığı, HMK madde 2 uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görevsiz mahkemeden talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüklerini, mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, menfi tespit davalarında da HMK uyarınca icra takibinin yapılmadığı yer mahkemesinin yetkili olduğunu dava konusu kaçak elektrik tüketiminden kaynaklanan borcun tahsili için müvekkili tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava bakımından bakımından görev itirazımızın yerinde görülmesi durumunda İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemeleri, görev itirazımızın yerinde görülmemesi halinde ise İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin görevli olacağını, görev ve yetki itirazlarının yerinde görülmemesi halinde, davacının iddialarının aksine menfii tespit davaları bakımından zorunlu dava şartı olarak arabuluculuğa başvurma gerekliliğinin bulunmadığı kati olmadığını, dava dilekçesinde bu hususun HMK madde 109 kapsamında mümkün olduğunu, davacının bu yöndeki iddia ve beyanları gerçeği yansıtmadığı gibi alenen usul ve yasaya aykırı oluğunu, davacı hakkında müvekkili şirket tarafından kaçak elektrik kullanması nedeniyle işbu davaya konu icra takibi başlatıldığını, davacının kaçak elektrik kullanımı sonucu ortaya çıkan zarar ve kaçak tüketim bedeli belli olup, davadan talep edildiğini, davacanın borcunun belli olduğu, davacının sadece dava harcı ödemekten ve işbu haksız davanın reddi halinde 500,00 TL üzerinden vekalet ücreti ödemek nedeniyle işbu menfii tespit davasını kısmi dava olarak ikame ettiğini, HMK madde 109’da yer alan düzenleme uyarınca talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebileceğini, ancak işbu dava bu hüküm koşullarını sağlamadığını, çünkü talep konusu kaçak tüketim bedeline ilişkindir ve icra takibiyle davacı borçlu aleyhine takip başlatıldığını, bu sebeple davacının işbu davasının usule ilişkin hükümlere uymadığı, bu surette işbu haksız davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı taraf müvekkili şirket tarafından hakkında usulsüz bir şekilde kaçak elektrik tüketimi bedelleri tahakkuk ettirildiğini iddia etmiş olup, haksız ve mesnetsiz çıkar sağlamak amacıyla işbu davayı açtığını, davacının taleplerinin açık bir mesnedi ve izahının olmadığını, davacı taraf karşılıksız yararlanma kastıyla haksız ve mesnetsiz çıkar sağlamak amacıyla kaçak elektrik tüketiminde bulunduğunu, davacı taraf bu kapsamda kaçak elektrik kullanmadığını, bunun inceleme neticesinde tespit edilmesi gerektiğinden bahisle kaçak elektrik tüketilen yerin 5 yıldır depo olarak kullanıldığını, faaliyete 01.03.2023 tarihinde başladığını, davacının bu yönde delilde sunmadığını, davacının ileri sürdüğü faaliyete başlamaya ilişkin tarihler de dava konusu kaçak elektrik bakımından önemsiz olduğunu, davacının kaçak elektrik tüketimi gerçekleştirip haksız fiil niteliğine haiz eylemleri neticesi müvekkilinin zarara uğratmasına karşın, gayri samimi ve inandırıcılıktan uzak bir tutumla olanların müsebbibi olarak müvekkili şirketin gösterildiğini, işbu davanın öncelikle arz edilen sebepler uyarınca usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması sonucunda davanın esastan reddine, İşbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötü niyetli ve kusurlu olan davacının davaya konu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya dair her türlü talep, tazminat ve dava haklarımızın en geniş anlamda saklı tutulmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanlığı’ na, İstanbul Ticaret Odası Başkanlığı’ na, İ … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davacı … Tc Kimlik Numaralı …’in Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Dağıtım Anonim Şirketi’ ne müzekkere yazılarak, dava konusu 0034925000 tesisat numaralı aboneliğe ilişkin abonelik dosyası, tüm faturalar ve kaçak elektrik kullanımına ilişkin belgelerin araştırılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, 2023/… esas sayılı dosyasının bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, UYAP üzerinden incelenmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne müzekkere yazılarak, 2023/… D.iş sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, UYAP üzerinden incelenmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanımı sebebiyle düzenlenen fatura borcuna karşı menfi tespit istemine ilişkindir.
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda davacı borçlu hakkında tacir araştırılması yapılmış ve gelen yazı cevapları uyarınca davacının esnaf sınırını aşan gelirinin bulunmadığı, tacir olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu alacak, kaçak elektrik kullanımı sebebiyle düzenlenen fatura alacağı olup, hukuki niteliği itibariyle mutlak ticari davalardan değildir. Abonelik adresinin ticarethane olması da davayı ticari dava haline getirmez. Dolayısıyla yukarıda açıklanan sebeplerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine Gönderilmesine,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır