Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/194 E. 2023/578 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/194 Esas
KARAR NO : 2023/578
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/03/2023
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …’nde kayıtlı olduğunu, sonrasında ticaret sicili müdürlüğünde tasfiyeye girdiğini ve ticaret siciline tescil edildiğini, yasal 1 yıllık süre geçtikten sonra şirketin kaydı silindiğini, davacı şirketin halen devam eden …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı tasarrufun iptali davasından yetki belgesi aldıklarını, ayrıca …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/… Esas sayılı dosyasının istinaf aşamasında olduğunu, davalarda taraf teşkili sağlanabilmesi ve haklarını savunabilmesi için davacı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; …’nün TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, …’nün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, tasfiye sürecinde yetkinin ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye sürecini sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerinin, Sicil Müdürlüğü tarafından tespit edilmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili …’nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan ederek; davanın niteliği gereği “Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderilmiş bir sureti ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının 23/03/2023 tarihli celsesinin duruşma tutanağının suretini sunmuş olduğu, duruşma ara kararında davacı vekiline ihya davasını açmak üzere yetki belgesini almak ve ihya davasını açmak, buna ilişkin belgelerin sunulmak üzere süre verildiği, bu süre içerisinde yetki belgesini almadığı ve davayı da açmadığı takdirde buna ilişkin işlemlerin yapılmasından vazgeçilmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği görüldü.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde; davacı … Limited Şirketi tarafından davalılar … ve … aleyhine Tasarrufun İptali istemli dava açıldığı, işbu mahkeme dosyasında 23/03/2023 tarihli ara karar ile davacı vekiline, … Ticaret Limited Şirketi yönünden ihya davası açmak üzere süre verildiği görülmüştür.
Somut olayda; İhyası istenen şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan şirket merkezinin … / İstanbul olduğu ve mahkememizin yargı yetkisi içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde T.T.K.nun 547/1. maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Şirkete ait bir malvarlığının bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memuru ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. Bu nedenle davacının …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ve …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davalar nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunduğu kabul edilmelidir.
Ticaret sicili müdürlükleri, ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtayın emsal kararları bu yöndedir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. Sayılı kararı; Yargıtay11.Hukuk Dairesinin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
– …’nün 304502-0 sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen …’nin …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ve …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/… Esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına,
3-Tasfiye memuruna ücret atanmasına yer olmadığına,
4-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
5-Ticaret Sicil Memurluğunun yargılama gideri, ücreti vekalet ve harçtan sorumlu tutulmamasına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır