Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/192 E. 2023/702 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/192 Esas
KARAR NO : 2023/702
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından, 15/02/2021 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline takip konusu ödeme emri 23.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu takibe yasal süresi içinde itiraz edip takibin durdurulduğunu, durdurma neticesinde davalı şirket bu kez 22.09.2021 tarihinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… esas sırasında kayıtlı dava dosyasında müvekkil aleyhinde İtirazın İptali davası açtığını, taraflar arasında 07/02/2020 tarihinde başlayan ve 6 ay süren yüz yüze ve mail şeklinde görüşme gerçekleştiklerini, 31/08/2020 tarihinde danışmanlık sözleşmesi ve yine aynı tarihte yapı kayıt belgesi ve iskan izni danışmanlık sözleşmesi’ni taraflar arasında imzalandığını, imzalanan sözleşmenin 2. maddesine göre, müvekkili tarafından İstanbul İli, … ilçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, … Parsel’de kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde bulunan C bloktaki 10 katlı binaya ilişkin kat mülkiyetine geçiş ve on bağımsız bölümün kat mülkiyetli tapularının alınarak davalı şirkete tesliminin sağlanacağını, davalı hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, müvekkilinin görevlerini de ifa etmesine engel olduğunu, davalı şirket 12.01.2021 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak bahsi geçen sözleşmelerin feshi konulu ihtarı müvekkiline gönderdiğini, taraflar sözleşmeyi imzaladıklarında ülkemizde ve tüm dünyada etkisi hala devam etmekte olan covid-19 salgın hastalık sebebi ile tüm kurum ve kuruluşlarda iş akışları sekteye uğradığını, tüm kurumlarda çalışan sayıları yarıya düşürüldüğünden iş yapmakta haliyle zorlaştığını, bahsi geçen tarihte yaşanan İzmir depremi de iş süreçlerini zora soktuğunu, müvekkili sözleşme konusu edimleri yerine getirmek için ellerinden gelenin fazlasını yaptığını ve ilgili bakanlıkta Yapı Kayıt Belgesi’nin onaylanmasını sağladığını ve kasım 2020 tarihinde işbu evrakı alabilecek noktaya getirdiğini, bahsi geçen evrakın müvekkili tarafından alınabilmesi için ilgili bakanlık ve resmi dairelere sunulması zorunlu olan davalı şirket tarafından müvekkil adına çıkartılması gereken vekaletname çıkartılamadığını, bu durumun davalı sorumluluğunda olduğunu, sözleşmeye göre yapı kayıt belgesi almak ve iskan izni almanın müvekkili sorumluluğu olduğunu, sözleşme konusu edimlerin yerine getirilmesi için zorunlu olan 100.000,00 TL bedelli avans müvekkilinin hesabına 04/09/2020 tarihinde gönderildiğini beyan ve gerekçelerle müvekkillerinin …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sırasında aleyhlerine başlatılan ilamsız takipte davalı şirkete borcunun bulunmadığının tespitin, icra takibinin geri bırakılmasını, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 31/08/2020 tarihli Yapı kayıt belgesi ve iskan izni danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davacı …, İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, 18 pafta, … ada, … parselde kayıtlı bulunan 14.898,83 m2 arsa niteliğindeki gayrimenkul üzerinde bulunan C bloktaki 10 katlı yapıya ilişkin olarak kat mülkiyetine geçiş ve on bağımsız bölümün kat mülkiyeti tapularının alınması ve bunun karşılığında hizmet bedelinin ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığını, 31.08.2020 tarihli sözleşmenin 7.1. maddesi uyarınca; sözleşme konusu iş ve hizmetlerin tamamlanması yönünden taraflarca 90 günlük süre belirlendiğini, 7.2. maddesi uyarınca sözleşme konusu iş ve hizmetlerin belirlenen süre içerisinde tamamlanamaması halinde avans bedelinin iade edileceği hususu açıkça düzenlendiğini, sözleşme konusu iş ve hizmetleri tamamlayacağını taahhüt etmiş ise de bu yükümlülüğüne uygun hareket etmediğini, sözleşmenin 6.2. maddesi uyarınca kendisine ödenen avans tutarı olan 100.000 TL’sini de iade etmediğini, davacı …’un 31.08.2020 tarihli sözleşmeden doğan yükümlülüklerini süresi içerisinde yerine getirmediğini ve sözleşmenin 6.2. maddesi uyarınca kendişine ödenen avans tutarının iade edilmemiş olması sebebiyle … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 12.01.2021 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, davacının bu iddialarını destekler mahiyette herhangi bir delil de sunmadığını, sözleşmenin akit tarihi itibariyle tüm taraflar covid-19 pandemisinin mevcudiyetinin bilincinde olduğunu, sözleşmede 8. Madde de mücbir nedenlere yer verildiği, covid-19’un mucbir sebep sayılacağını beyan ve gerekçelerle davanın reddini, %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava dilekçesi ve ekleri, … Müdürlüğü’ nün yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün yazı cevabı, … Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Uyuşmazlık konusunun, taraflar arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi, yapı kayıt belgesi ve iskan izni danışmanlık sözleşmesi kapsamında gayrimenkuldeki binaya ilişkin kat mülkiyeti geçiş ve tapuların teslimi yönündeki hizmetlerin ifasının sözleşmeye aykırı şekilde engellenip engellenmediği, sözleşmeden kaynaklı alacak hakkının bulunup bulunmadığı, sözleşmeden kaynaklı edimlerin gereği gibi ifa edilip edilmediği, sözleşmenin haklı nedenlerle fesih edilip edilmediği, ödenen bedellerinin iadesinin gerekip gerekmediği, işbu davayı açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı, davacının borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Davanın ticari dava olmadığı ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği kanaatine varıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (emsal ve alıntı Yargıtay 23. HD’ nin 2016/5383 esas, 2020/1248 karar sayılı kararı)
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır