Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/641 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/214 Esas
KARAR NO : 2023/644
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket nezdinde “Ticari Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalı … Tic. A.Ş.’nin “… Mah. … Cad. No: … /İstanbul” adresli deposunda kullanılan soğutma sistemindeki 02 numaralı kompresör arızalandığını ve yapılan incelemede kompresör motorunun elektriğin ani gidip gelmesi ve akımdaki değişiklikler nedeniyle 23.11.2019 tarihinde yandığını ve arızalandığını, arızanın tespit edilmesi akabinde ivedi olarak onarım yapıldığını, yapılan incelemeler neticesinde sigortalı işyerinde, voltaj dalgalanması ve elektriğin ani gidip gelmesi sebebiyle meydana gelen hasarın oluşmasında elektrik dağıtıcısı kurumun kusurlu olduğu tespit edildiğini, oluşan hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından sigortalısına 7.274,20 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafa gönderilen rücu bilgilendirme yazısıyla bu husus bildirilmiş ancak olumlu yanıt alınamadığını, bu nedenle … İcra Müdürülüğü 2020/… E. sayılı dosya ile icra takibi ikame edildiğini, davalının yetki itirazı üzerine dosya … İcra Müdürlüğü 2020/… E. sayılı dosyasıyla esas aldığını, davalının itirazı sonrasında takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ve sonuç alınamadığını beyan ve gerekçelerle davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf gerekse dava dışı sigortalı tazmin için müvekkil şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, icra takibi ve itirazın iptali davası süresinde olmadığını, dava konusu olayda müvekkil şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının olmadığını, şirketle yapılan görüşmeler sonucunda rücu beyanında yer alan tarih ve adreste herhangi bir kesintis veya arıza oluşmadığını, voltaj değerlerinin kullanılabilir, normal düzeyde olduğu tespit edildiğini, bu durumun osos kayıtları ile de sabit olduğunu, dava konusu olayda kusur ve sorumluluğun cihazların bakımını düzenli olarak yapmayan dava dışı sigortalıda olduğunu, dava dışı sigortalıdan dava konusu cihazların bakım, onarım ve testlerini düzenli olarak yaptırıp yaptırmadığının sorulmasını ve belgelerinin istenmesini talep ettiğini beyan ve gerekçelerle davanı reddini, % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… A.ş’ye müzekkere yazılarak … A.ş’nin adresi olan … Mah. … Cad. No: …/İSTANBUL adresindeki 23/11/2019 tarihine ait voltaj kayıtlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… esas sayılı dosyasının akıbetinin mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları araştırılmıştır.
17/09/2023 tarihinde Makine Mühendisi, Elektrik Mühendisi ve Sigorta uzmanı bilirkişi heyeti vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı borçlunun yaptığı itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu görülmüştür. Dava konusu alacak, davacı sigortacının TTK md. 1472 uyarınca halef olduğu sigortalısının haklarına istinaden, kusurlu olduğu iddia edilen davalıya rücu talebinden kaynaklanmaktadır. TTK md. 1472’de halefiyet ilkesi düzenlenmiştir. Madde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindedir. Somut olayda da davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı şirketin deposunda meydana gelen ani elektrik gidip gelmesi sonucu makine arızalanması sebebiyle ödediği tazminatı kusurlu olanlara rücu hakkı bulunmaktadır.
18/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda, makinede meydana gelen zararın teknik olarak şebeke geriliminden ya da iç tesisattan kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Davalı kurumdan celbedilen voltaj kayıtlarına göre, makinede arızaya sebep olacak bir dalgalanmanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Dava dışı sigortalının özel trafo müşterisi olması sebebiyle bu trafodan kaynaklanan zarardan davalının sorumlu olmayacağı kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda, makinede meydana gelen zararın iç tesisat kaynaklı olma olasılığının ve aşırı yüklenme sunucu arızanın meydana gelme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Davacının sunduğu servis raporu ve bu rapora dayanarak hazırlanan eksper raporunda voltaj dalgalanması sonucu arızanın oluştuğuna ilişkin bilgi, kesin bir tespit içermediğinden ve başka delillerle desteklenmediğinden mahkememizce hükme esas alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle dava dışı şirketin deposunda bulunan makinenin arızalanmasında, davalı kurumun kusurunun bulunmadığı, arızaya neden olacak voltaj dalgalanmasının meydana gelmediği ve arızanın makinenin iç tesisatından kaynaklandığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının servis ve eksper raporuna göre hukuki yollara başvurduğu, takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 177,64-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 7.634,27-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır