Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/143 E. 2023/269 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/92 Esas
KARAR NO : 2023/324
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/02/2023
KARAR TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas numaralı dosyasıyla icra takibinin yapıldığını, borçlunun kendisine gönderilen İlamsız Takipte Ödeme Emrine karşı borca itiraz ettiğini, borçlunun itirazlarının yersiz olduğunu, borçlunun itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, müvekkili şirketin dünya üzerine yayılış geniş hizmet ağı, deneyimli ve dinamik çalışanları ile yıllardır sektöre yön veren firmaların başında geldiğini ve yine uzun yıllardır spor ürünleri ile vantilatörlerin temini ve tedarikini sağlayan, bu konularda verdiği hizmetler ile bilinen bir şirket olduğunu, bu süreçte pek çok reklam firması ile çalıştığını ve hiçbir sorun yaşamadığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari sözleşme gereği müvekkili şirketin patentli ürünlerinin davacı şirket tarafından sözleşmede belirtilen yerlerde ve şartlarda ilan yahut pano yoluyla reklam yapılacağı şeklinde düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu hizmete karşılık olarak davalı tarafa ödeme peşin olarak yapılmış bu hususun ticari defterlerle sabit olduğunu, buna karşılık davalı şirketin taraflar arasında akdedilen ticari sözleşmenin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, bu kapsamda müvekkili şirket yetkililerinin davalı şirket yetkilileriyle şifaen görüşmeler gerçekleştirerek ticari anlaşmanın yükümlülükleri kendilerine hatırlatılmışsa da müvekkili şirketin ürünlerinin reklamının verileceği bazı yerlere başka bir reklamın aciliyeti nedeniyle sözleşmeye aykırı olarak hizmet verilmediğini, bu kapsamda davalı şirketle müvekkili şirket arasındaki cari hesap bakiye 319.185,56-TL tutarındaki bedelin ödenmemesi üzerine, 19.08.2016 tarihinde borçlu şirkete ihtarname gönderilerek cari ödemelerin talep edildiğini, borçlu şirket tarafından ödeme yapılmaması üzerine cari alacak icra takibine konu edildiğini, davalı borçlu şirket haksız ve kötün niyetli olarak, zaman kazanmak, borcun tahsil sürecini uzatmak kastıyla borca itiraz ettiğini, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.11, m.15 ve m.16 ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.5/A uyarınca dava konusu takibe itirazın iptali için dava şartı olan arabuluculuk çözüm yoluna müracaat edilmiş olup davalı taraf ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafın 587.139,65-TL kadar tarafımıza borçlu olduğu, ticari defterler üzerinde inceleme yapıldığı taktirde tespit edileceğini, icra takibi borçlunun haksız itirazları neticesinde durmuş olduğundan, davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas numaralı dosyasına yapmış olduğu borca haksız itirazlarının iptali ve takibin devamı, davalı borçlu hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında hukuki ihtilafa dair, müvekkil şirkete karşı açılmış olan önceki dava için alınmış bilirkişi raporu ve bilimsel mütalaanın sunulduğunu, bu kapsamda bilimsel mütalaa; mesleğinde 40 yılın üzerinde görev yapmış, 26 yıldan bu yana Ticaret Mahkemeleri dahil, pek çok mahkemede bilirkişilik yapan Kamu Gözetimi Kurumu Bağımsız Denetçi, Mali Müşavir, … tarafından özel şekilde düzenlenmiş mali ve muhasebe bilimi analiz tespit ve değerlendirme raporunun ek olarak dosyaya sunulduğunu, ilave olarak önceki dava kapsamında bağımsız olarak hazırlanan bilirkişi raporununda dosyaya eklenmiş olduğunu, işbu davalarının haklılığını ortaya koyduğunu, bu sebeplerden dolayı davanın kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas numaralı dosyasına yapmış olduğu borca haksız itirazlarının iptali ile 587.139,65-TL üzerinden takibin devamına, borçlunun alacağı likit olduğundan %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davacının alacak iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davada yer verilen davacı taraf istemlerinin zaman aşımına uğradığını, öncelikle zaman aşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacının alacak iddialarını hukuki hiçbir temele dayandırmamış olması sebebi ile bir an için sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmış olduğu varsayımında talebe karşı zaman aşımı itirazlarının olduğunu, sebepsiz zenginleşme için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmamasının gerektiğini, borçlar kanunundaki düzenlemeye göre sebepsiz zenginleşme geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebileceğini, davacının haksiz ve gerekçesiz alacak iddialarının temelinde kiralama sözleşmesi var ise bu halde de zaman aşımı itirazları olmakla birlikte görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkili ile akdedilen sözleşme kapsamında taraflarınca üstlenilen ücret ödemesinin peşin olarak yerine getirildiğini, ancak müvekkilince sunulmadığını ve 19/08/2016 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderilerek cari hesap bakiyesinin ödenilmesinin istenildiğini ancak ödeme yapılmaması üzerine alacağın 29/03/2022 tarihide takibe konu edildiğini ifade ettiklerini, müvekkilinin akdi yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasında olan davacı taraf, dava açılana dek aradan geçen 9 yıl boyunca müvekkilinin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesiyle alakalı olarak müvekkiline herhangi bir ihtar, bilgilendirme, mail vb. göndermediklerini, tacir olan davacının gerek Türk borçlar kanunu ve gerekse Türk Ticaret Kanunu gereği ayıbı yazılı olarak yasal süresinde ihbar yükümlülüğü söz konusu ve bu durum açık kanun maddeli ile belirlenmiştir, buna dair örnek Yargıtay içtihatlarına dilekçelerinde yer verdiklerini, söz konusu hususun, diğer bir deyişle taraflar arasında akdedilen kiralama sözleşmelerinde müvekkiline yükümlenen sorumlulukların müvekkili şirketçe yerine getirilmemiş olduğunun yıllar sonra dile getirilmesi üstelik de bunun müvekkilince tüm yükümlenilen edimler ifa edildiği halde dile getirilmesi davalının kötü niyetle hareket ettiğini, müvekkili şirket aleyhine …. İcra Dairesi nezdinde 2022/… Esas sayılı dosya ile ilamsız takip ikame ettiğini, haklı itirazları ile duran takibe karşılık huzurdaki davayı ikame ettiklerini ve dava dilekçesinde takibe konu ettiği cari hesap alacağını açıklamaya çalışırken sadece müvekkilinin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini söyleyebildiklerini, davacı böyle bir iddia ile ödediği kira bedellerini iade alma çabası içerisinde ise ispat yükü kendilerine ait olmakla birlikte iddiasını ispata yarar herhangi bir delili bulunmadığını, bulunmasının mümkün olmadığını, taraflarına yükümlenilen edimlerin yerine getirildiği bahse konu resimler ve bu resimlerde yer alan görüntüleri teyit eder mahiyetteki mail yazışmaları ile ortada olduğunu, dava bir tacir olarak gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse Türk Borçlar Kanunu gereğince eğer bir ayıp söz konusu ise yasal süresi içerisinde yazılı olarak ihbar etmek yükümlülüğünde olduğunu, davacının açtığı davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı tüm talepleri bakamından davanın esastan reddine, icra iflas kanunu uyarınca davacı yanca açılan takip haksız ve kötü niyetli olduğundan davacı yanın reddolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, … İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… esas sayılı takip dosyasında alacağa ve ferilerine ilişkin borca itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, 2022/… esas sayılı takip dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, mahkememiz dosya arasına alınarak incelenmiştir.
Dava, reklam panosu kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde “Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceğinden davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( emsal karar İstanbul BAM 36 Hukuk Dairesi’ nin 2017/577 esas, 2017/720 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır